Havacılık Bakım

Havacılık Bakım, Onarım ve Revizyon (MRO) Sektöründe PLM Uygulaması: Siemens Teamcenter Yaklaşımı Ahmet Uğur Çakar1,3, Alican Yılmaz4, Prof.Dr.Semih Ötleş1,2 1Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi Anabilim Dalı 2Ege Üniversitesi Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi Mükemelliyet Araştırma Merkezi 3TEİ, TUSAŞ Motor Sanayi A.Ş. 4Direktör, Beemobs (Bee Mobility Solutions) Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş.

13:29:32 | 2023-09-01
Prof.Dr.Semih Ötleş
Prof.Dr.Semih Ötleş       karabayhatice@hotmail.com

Giriş

Günümüzde üretim yapan firmalar sürekli inovasyon, küresel iş birlikleri ve karmaşık risk yönetimi gibi zorluklarla karşı karşıyadır. Bu rekabet ortamında var olmaya çalışan şirketlerin ürün ve süreç verileri şeklindeki fikri varlıklarını, değer zincirlerinde yer alan tüm paydaşlarının erişimine sunması ve bunları yönetebilmesi en büyük kalemlerden bir tanesidir. Bu başlıkları yönetebilmek adına, uzun bir süredir ürün yaşam döngüsü yönetimi (PLM), ana çözüm aracı olarak benimsenmektedir. PLM, süreç içindeki tüm kullanıcıları, süreçleri, iş sistemlerini ve verileri bir arada tutarak ürünün fikir olarak ortaya çıkmasından ürünün emekliliğine kadar tüm olan sürecinin yönetilmesini sağlar.

Konfigürasyon ve ürün yaşam döngüsü kavramları havacılık sektöründeki kaliteyi, güvenilirliği ve yeniden üretilebilirliği yönetmek adına ortaya çıkmış kavramlardır. Havacılıkta kullanılan en ufak parçadan en kompleks disipline kadar takibin yapılabilmesi ve sürekli olarak ürünün ömrü boyunca önceden hazırlanılmış senaryolarla destek verilebilecek durumda olmak gerekir. 30 yılı aşkın hizmet veren uçaklarda, havacılık bakım, onarım ve tadilat(MRO) sektöründe PLM'nin uygulanması için birçok fırsat vardır. Ancak, PLM havacılık endüstrisinde konsept tasarım aşamasından, satış sonrası servis süreçlerine kadar destek verebiliyorken hala firmalar tarafından yüzde yüz performansla kullanılmamaktadır. Bu makalenin amacı, uçak MRO endüstrisinde PLM'nin uygulanması için olanakları, avantajları ve dikkat edilmesi gereken noktaları incelemektir.

Bu rapor, bu giriş bölümü de dahil olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. İkinci bölüm, PLM alanını incelemektedir. Üçüncü bölüm ise, PLM aracılığıyla havacılık MRO endüstrisinde PLM'in kullanımı ve kısıtlarından bahsedilecektir.

  1. PLM’e Genel Bir Bakış

1.1.PLM'nin Evrimi

Ürün yaşam döngüsü yönetimi (PLM), iki farklı kökten ortaya çıktığı söylenebilir. Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM), ilk olarak işletme yönetimi kökenli olup Malzeme Kaynak Planlaması (MRP), Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP), Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM) ve Tedarik Zinciri Yönetimi (SCM) gibi alt bileşenlere ayrılan bir disiplindir. PLM, bir ürünün tam yaşam döngüsü boyunca sağlanan takip edilebilirlik sayesinde, beraberindeki risklerin de tahmin edilebilir hale gelmesine olanak sağlar.

Diğer kök ise, ürün bilgilerinin ürünün tüm yaşam döngüsü boyunca yönetilmesidir. Bu bağlamda, sistem entegrasyonu, işletmelerin sanal yüzü arasında iş birliğini kolaylaştırır. Bilgisayar Destekli Tasarım ve Bilgisayar Destekli Üretim (CAD/CAM) ve Ürün Veri Vönetimi (PDM) sistemleri burada önemli bir rol oynar.[1] Bilgisayar temelli tasarım üzerine 1950’lerden itibaren çalışmaya başlanmış olsa da CAD sistemleri için en önemli çalışalar 1980'lerin başında ortaya çıkmıştır. Bugünkü tasarım programlarının temellerini atan bu çalışmalar tasarımcılara ürünün geometrik modellerini kâğıt üzerindekinden çok daha kolay bir şekilde oluşturma imkânı sağlamıştır. Bu dijital tasarımlar daha kolay şekilde değiştirilebilir ve tekrar kullanılabilir hale gelir. Zamanla, CAD/CAM/CAE araçlarıyla oluşturulan ürün bilgisi hacmi kontrol edilemez bir hale gelmeye başlamıştır ve bunun sonucunda, 1980'lerde Ürün Veri Yönetimi (PDM) sistemleri oluşturulmaya başlanmıştır.

PDM, ürün tasarımı sırasında oluşturulan verilere kolay, hızlı ve güvenli bir erişim sağlamıştır. İlk nesil PDM sistemleri, mühendislik alanında ne kadar etkili olmuşsa da satış, pazarlama ve tedarik zinciri yönetimi gibi mühendislik dışı faaliyetleri ve müşteriler ve tedarikçiler gibi şirket dışı unsurları ele alma konusunda sınıfta kalmıştır. Bu durumun başlıca sebepleri olarak PDM’in kullanımı içim geometrik modeller, malzeme listeleri ve sonlu eleman analizleri gibi mühendislik ağırlıklı bilgilerle sınır olması ve bunları kullanmak için mühendislik bilgisine sahip olmak gerektiği söylenebilir.

Ürün yaşam döngüsü yönetimi (PLM), 1990'ların sonlarında ortaya çıkmış ve bir işletmenin yalnızca mühendislik yönlerinin ötesine geçmeyi hedeflemiştir. PLM, bir ürünün kavramsal tasarım aşmasından, nasıl üretileceğine, üretildikten sonra pazarlama, satış sonrası servis ve hatta ürünün ömrünün sonundaki yeniden kullanabilme ve atık yönetimine kadar ürünün fikri ve fiziki var olduğu tüm süreçlerin ve bu süreçleri oluşturan büyük verinin yönetilmesini hedefler.  Bu nedenle, PLM'nin ayrılmaz bir parçası olarak ERP, CRM ve SCM sistemleri kullanılır [1]. Bu uygulamalar, ürünün yaşam döngüsü boyunca belirli süreçlere odaklanır ve ürün ve süreç bilgilerine dayanır. PLM, PDM'yi mühendislik ve üretimden pazarlama, finans ve satış sonrası hizmet gibi daha stratejik alanlara genişletir Açıkça görülmektedir ki, PLM sistemlerinde yönetilen bilgiler, PDM sistemlerinin sağladığı mühendislik verilerini aşmaktadır. İdeal senaryolarda, ürünün yaşam süreci boyunca yapılan her türlü değişiklik, değişiklik yönetimi süreçleri ile takip edilir ve kayıt altında tutulur. Toplanan verilerden yapılan çalışmalar ile değişikliklerin gerçek etkisi ölçülebilir hale gelir ve yeni ürün çalışmalarında firmanın know-how'ını oluşturur. Bu da ürünün fabrikadan çıktıktan sonraki MRO süreçlerin yönetebilmek adına büyük bir fayda sağlar.

1.2. PLM’in İçeriği

PLM, ürün tanımı bilgilerinin oluşturulması, yönetilmesi, yayılması ve kullanılması için tutarlı bir dizi iş çözümünün işletme bazında uygulandığı bir yaklaşımdır. Bu süreç, kavramsal tasarım aşamasından ürünün ömrünün sonuna kadar, insanları, süreçleri, iş sistemlerini ve bilgiyi birbirine entegre şekilde bir arada tutmaktadır. Bir ürünün yaşam döngüsü boyunca, CAD verileri, ürünün özellikleri, kalite belgeleri, malzeme listeleri, mühendislik simülasyonları vb. gibi büyük veri oluşur. PLM uygulamaları, bu işletmeler için verinin paylaşılmasını, bir arada tutulmasını ve sürdürülebilirliğini sağlayarak işletmenin omurgasını oluşturur.

CIMdata’nın 2002 [2] tarihli yazısında, ürün yaşam döngüsünü ürün tanımlanması, üretim tanımlanması ve operasyonel destek olmak üzere üç ana kaleme ayırmıştır. Ürün tanımlanması, ürünün nasıl tasarlandığı, üretildiği, işletildiği, bakımının yapıldığı ve emekli edildiği bilgileri içerir ve bu veriler ürünün yaşam döngüsü boyunca sürekli olarak değişikliğe tabiidir. Üretim tanımlanması, bir ürünün üretimi ve dağıtımı başta olmak üzere bu alanla ilgili tüm faaliyetler üzerine odaklanır. Operasyonel destek ise şirketin temel kaynaklarını, yani insanlarını, finansal kaynaklarını ve işletmenin desteklemesi gereken diğer kaynaklarını yönetmeye odaklanır.

Bir başka açıdan da PLM uygulamaları işletmelerde ürün yaşam döngüsü içinde için bir bilgi yönetimi çözümü olarak tanımlanabilir. Veriyi amaca yönelik olarak problemlerin çözümünde kullanılabilecek şekilde düzenlenmiş, doğrulanmış bilgi olarak sınıflandırır. Yeni bir ürün yaratılması hedeflenirken, bir ürünün yaşam döngüsü beş aşamadan oluşur: hayal etme, tanımlama, gerçekleştirme, destek ve emeklilik. Hayal etme aşamasında, pazar gereksinimleri belirlenir ve ürün tasarım kavramı gerçekleştirilir. Tanımlama aşaması, ürünün detaylı tasarımını, üretim sürecinin planlamasını ve bir prototipin geliştirilmesini içerir. Gerçekleştirme aşamasında, ürünün gerçek üretimi ve ardından depolama işlemleri gerçekleştirilir. Destek (veya kullanım) aşamasında üretici, ürünün bakımı ile yükümlüdür ve bu süreçler önceden belirlenmiş olmalıdır. Ürün emekli olduğunda yani örünün sonuna geldiğinde ise geri dönüşümü veya imha işlemleri için süreçler önceden tanımlanmış olmalıdır.

1.3. PLM’in faydaları

  • PLM tasarım döngüsü çalışmalarını anında optimize eder ve tüm tarihsel tasarım verilerine erişimi yöneterek yeni tasarımlarda yeniden kullanılabilirliği arttırır ve pazara dahil olma süresini azaltır.
  • Müşteri, ürün, kalite ve yasal gereklilikleri birbirine entegre bir şekilde yöneterek ürün kalitesini arttırır.
  • Var olan ürünün ortaklaştırılarak bir sonraki prototiplerde kullanılmasına olanak sağlar ve değişim sebepli iterasyonların takip edilmesine ve azaltılmasına yardımcı olur.
  • İş akışlarının standartlaştırılması ve belirli kurallar çerçevesinde ilerlemesini sağlar.
  • Oluşturduğu Know-how birikimiyle bir sonraki tasarımların oluşturulmasında yapılabilecek hataların önüne geçilir ve maddi kayıplar önlenir. Ürünü yaşamı boyunca hatasızlaştırmak ana hedeftir.
  • Doküman, tasarım, ürün ağacı vb. Tüm verilerin linklenmesini sağlayarak geçmişe göre hız ve dijital bağlılık kazandırır.

1.4. Havacılık Sektöründe PLM 

Havacılık sektöründe PLM'nin kullanımı, sektörün özel gereksinimlerini karşılamak için tasarlanmış bir dizi özellik sunar. Bu özellikler, havacılık şirketlerinin ürün yaşam döngüsünü daha iyi yönetmelerine ve operasyonlarını optimize etmelerine yardımcı olur.

PLM'nin havacılık sektöründeki önemli bir kullanım alanı, karmaşık ürün yapılarının ve konfigürasyon yönetiminin yönetimidir. Havacılık endüstrisinde, uçaklar ve bileşenleri gibi ürünler genellikle özelleştirilmiş ve karmaşık yapılarla birlikte gelir. PLM sistemi, bu yapıların tasarımını, yönetimini ve güncellemelerini kolaylaştırır. Ayrıca, ürün bileşenlerinin izlenebilirliğini sağlar ve revizyon kontrolleriyle uyumluluğu yönetir.

Bir diğer önemli kullanım alanı, havacılıkta kalite yönetimidir. PLM sistemi, havacılık şirketlerine kalite süreçlerini izlemek, hataları tespit etmek ve düzeltici faaliyetleri uygulamak için gerekli araçları sunar. Özellikle FAA (Federal Havacılık İdaresi) gibi düzenleyici kurumlar tarafından belirlenen standartlara uyum sağlamak için PLM'nin kullanımı kritik öneme sahiptir.

Havacılık sektöründe PLM aynı zamanda bakım, onarım ve revizyon (MRO) süreçlerini desteklemek için kullanılır. Uçakların ve bileşenlerinin bakım ve onarımları, karmaşık bir süreçtir ve doğru veri ve dokümantasyon gerektirir. PLM sistemi, MRO süreçlerini yönetmek için bir veri deposu sağlar ve bakım kayıtlarının takibini kolaylaştırır. Bu da bakım süreçlerinin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlar.

Ayrıca, havacılık sektöründe PLM sistemi, iş birliği ve küresel tedarik zinciri yönetimi için önemli bir rol oynar. Farklı şirketler, tedarikçiler ve ortaklar arasında veri paylaşımını kolaylaştırır ve iletişimi geliştirir. Bu da proje yönetimini iyileştirir, üretim süreçlerini optimize eder ve zaman tasarrufu sağlar

Sonuç olarak, havacılık sektöründe PLM'nin kullanımı, ürün yaşam döngüsünün etkin yönetimi, kalite kontrolü, MRO süreçlerinin desteklenmesi ve iş birliğinin artırılması gibi birçok avantaj sağlar. PLM sistemi, havacılık şirketlerine rekabet avantajı kazandırırken aynı zamanda maliyetleri düşürmelerine ve operasyonlarını daha verimli hale getirmelerine yardımcı olur.

  1. PLM ve Havacılık MRO

2.1. Bakım, Onarım, Tadilat

Hazırlanan bir rapordaki piyasa araştırmasına göre küresel ticari uçak pazarı 2018 yılında yaklaşık olarak 191 milyar dolar değerindeydi. 2028 yılına kadar yıllık yaklaşık %2,9'luk bir bileşik büyüme oranıyla değeri 255 milyar dolar civarında olması beklenmektedir. Tahminlere göre, ticari uçaklara yönelik küresel harcamaların toplamı, tahmin edilen dönem boyunca yaklaşık 2,3 trilyon dolar değerinde olacaktır. Bu büyüme, ticari uçaklara olan önemli talebi ve havacılık sektörü için büyük fırsatları yansıtmaktadır. [4]

Gerek sivil gerekse askeri hava araçlarında ve onların modüllerinde yüksek standartlar, çok düşük toleranslar ve kaliteli ürünler üretmek bir numaralı hedeftir. Bir hava aracının pazara çıkması ve yasal olarak kullanılabilmesi için birçok sertifikasyon sürecinden geçmesi gerekmektedir. Bu süreci geçen ve gökyüzündeki ömrü başlayan hava araçlarının yaşam döngüsü boyunca en büyük yüzdeye sahip olan alan aslında MRO faaliyetleridir.

Havacılık MRO (Maintenance, Repair, and Overhaul), havacılık sektöründe uçakların bakım, onarım ve revizyon faaliyetlerini kapsayan bir süreçtir. Bu faaliyetler, uçakların hava değerini koruması, güvenli ve sorunsuz bir şekilde çalışması, performansının optimize edilmesi ve hizmet ömrünün uzatılması amacıyla gerçekleştirilir Havacılık MRO süreci, karmaşık ve titizlik gerektiren adımları içerir. Bunlar arasında şunlar bulunur:

  • Planlama ve Programlama: Havayolu şirketleri veya MRO şirketleri, uçakların bakım ihtiyaçlarını belirlemek ve bakım programlarını oluşturmak için kapsamlı planlama yaparlar. Bu, uçakların kullanım süresine, üretici önerilerine, düzenleyici gerekliliklere ve operasyonel önceliklere dayanır. Bakım süreleri, uçak tipine, uçuş saatine ve bileşen ömrüne bağlı olarak belirlenir.
  • Bakım ve Kontrol: Uçakların planlanmış periyodik bakımları, teknik ekipler tarafından gerçekleştirilir. Bu, motorların, sistemlerin, pervanelerin, kabloların, hidrolik ve pnömatik sistemlerin, aviyoniklerin ve diğer bileşenlerin detaylı bir şekilde incelenmesini içerir. Bakım süreci, hava değerlendirme kontrol listeleri, teknik veri kılavuzları ve üretici direktifleri gibi kılavuzlarla desteklenir.
  • Onarım ve Değişim: Bakım sırasında tespit edilen arızalar veya hasarlar için onarım ve değişim işlemleri yapılır. Bu, hasarlı veya aşınmış parçaların tamir edilmesini veya değiştirilmesini, sistemlerin yenilenmesini veya bileşenlerin güncellenmesini içerir. Onarım süreci, spesifik teknik bilgi, beceri ve sertifikasyon gerektirebilir. Onarımlar, parça tedariki, test süreçleri ve kalite kontrol prosedürleri ile desteklenir.
  • Revizyon ve Modifikasyon: Uçaklarda yapılan değişiklikler ve iyileştirmeler revizyon ve modifikasyon olarak adlandırılır. Bu, performans artırma, yakıt verimliliği iyileştirmesi, aviyonik güncellemeleri veya kabin düzenlemeleri gibi çeşitli alanları içerebilir. Revizyonlar, mühendislik hesaplamaları, testler, sertifikasyon süreçleri ve düzenleyici onaylar gerektirebilir.

Havacılık MRO süreci, düzenleyici otoritelerin belirlediği standartlara uygun olarak gerçekleştirilmelidir. Bu, FAA (Federal Havacılık İdaresi), EASA (Avrupa Havacılık Emniyet Ajansı) gibi otoritelerin yönergelerini takip etmeyi gerektirir. Ayrıca, MRO şirketleri, yetkin teknik personel, gelişmiş ekipman ve özel tesislerle donatılmış olmalıdır.

Havacılık MRO süreci, uçakların güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde çalışmasını sağlayarak havacılık endüstrisinin büyümesini destekler. Aynı zamanda, operasyonel verimlilik, maliyet tasarrufu, uçuş güvenliği ve yolcu memnuniyeti gibi faktörleri etkileyen önemli bir unsurdur.

2.2. PLM ve Havacılıkta MRO Çalışmaları

OEM'ler, sahipler ve hizmet organizasyonları, karmaşık sermaye varlıklarının (uçaklar, gemiler, enerji santralleri, makineler, tıbbi cihazlar vb.) desteklenmesi ve sürdürülmesi konusunda bir dizi zorlukla karşı karşıyadır. Bu zorluklar arasında tasarım, üretim ve hizmet veri bilgisinin kullanılması, hizmet seviye ve performansa dayalı sözleşmelerin uygulanması, hizmet döngü süresinin azaltılması, hizmet maliyetlerinin düşürülmesi, hizmet ekibi üretkenliğinin artırılması ve operasyonel kullanılabilirliğin maksimize edilmesi bulunmaktadır.

2.2.1.          Siemens PLM Software Teamcenter Çözümleri

Siemens PLM Software, Teamcenter tabanlı MRO çözümleri sunarak bu konularda destek sağlayan bir programdır. Tasarım, analiz, performans araçları gibi programlara marka bünyesinde barındırdığı gibi ERP, CRM, SCM, ALM ve firmaların kendi işgücü ile yarattığı programlara entegrasyon sağlayarak tüm verinin bir elden yürütülmesine olanak sağlar. CM2 metodolojisinin yapı taşlarından “dijital ikiz” ve “dijital dikiş” kavramlarını oluşturmak adına bu çok önemli bir teknolojidir. Ürün yaşam döngüsü yönetimi teknolojisiyle, kompleks ürünlerin bakım ve servis sürecinde bilginin yakalanmasını, düzenlenmesini, optimize edilmesini ve kullanılmasını sağlayan bir hizmet yönetimi ortamı oluşturur. Bu da hizmet sağlayıcıların MRO planlama ve yürütme süreçlerini daha verimli hale getirirken, iş birliği temelli bir yaklaşım sunar.

Teamcenter çözümleri, OEM'ler, sahipler ve hizmet organizasyonlarının karmaşık sermaye varlıklarını desteklemek için bir hizmet yönetimi ortamı sağlar. Şirketler, bu PLM destekli ortamı ve aşağıdaki Teamcenter çözümlerini kullanarak, bir hizmet odaklı bağlamda varlık tanımlarını ve bakım bilgilerini iletişim kurabilir ve birden fazla hizmet fonksiyonunun doğru ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesini kolaylaştırır.

  • Hizmet Veri Yönetimi: Karmaşık, uzun ömürlü sermaye varlıkları için konfigürayon ve hizmet bilgisine tam bir görünürlük sağlar. Hizmet yönetimi, OEM'lerin ve hizmet sağlayıcıların, hizmet değeri zinciri içinde içeride veya dış kaynaklı olarak gerçekleştirilen hizmet faaliyetlerinin sonuçlarını yakalamalarına olanak tanır. Hizmet gösterge tablosu, PBL (performansa dayalı lojistik) ve SLA (hizmet düzeyi anlaşması) sözleşmeleri gibi taahhütlerin etkin bir şekilde yönetilmesi için gerekli metriklerin anlaşılmasını sağlar. [5]
  • Hizmet Talep Yönetimi: Reaktif hizmet organizasyonlarının hizmet taleplerini etkili bir şekilde yönetmelerine olanak tanır. Yanıt süresini iyileştirirken müşteri memnuniyetini artırır ve maliyet kontrolü ile hizmet standartlarını kolaylaştırır. [5]
  • Hizmet Planlama: Hizmet organizasyonlarının planlama bilgilerini değerlendirerek önleyici, koşullu veya güvenilirlik temelli bakım için kullanmasını sağlar. [5]
  • Raporlama ve Analitik: Kuruluşların operasyonel bilgileri analiz etmelerine olanak tanır, varlık performansı ve güvenilirlik trendlerini belirlemelerine, varlık ve kurumsal KPI'ları izlemelerine ve analiz etmelerine yardımcı olur.

Teamcenter, varlık bilgisini güvenli bir web tabanlı PLM ortamında yöneterek daha ihtiyaçları daha hızlı yanıtlamaya olanak sağlar. Hizmet ekipleri, herhangi bir web destekli cihaz kullanarak herhangi bir zamanda herhangi bir yerden bu varlık bilgisine erişebilir. Akış, değişiklik, belge ve konfigürasyon yönetimi yetenekleri sunan Teamcenter, hizmet ekiplerinin mühendislik ekipleriyle kapalı döngü süreçlerinde çalışmasına olanak sağlar.  Bu PLM aracının diğer uygulamalarına kıyasla farklı olmasının sebepleri aşağıdaki gibi sıralanabilir.

  • Konfigürasyon odaklı: Ürün konfigürayonları as-maintained konfigürasyonlarına evrildikçe, OEM'ler ve hizmet ekipleri konfigürayon kontrolünü sürdürme ve işlemlerini ürün mühendisliğiyle sıkı şekilde entegre etme gibi hizmeti zorunlu kılan gereksinimlere sahiptir. Teamcenter'ın konfigürayon odaklı hizmet yetenekleri, bu ihtiyacı karşılamak için teknolojik bir temel sağlar. Organizasyonlar, varlık bilgilerini konfigürayon bağlamı içinde yakalayarak, düzenli ve doğru bir şekilde bakım planlama ve bakım gerçekleştirme faaliyetlerini geliştirebilir. Teamcenter, hizmet ekiplerinin bir varlığın devam eden gereksinimlerini ve uyumluluk kısıtlamalarını anlamalarını sağlar. Yapılandırılmış bir yapıyı kullanarak, hizmet organizasyonları, denetim raporları, sapmalar, bakım prosedürleri, hizmet gereksinimleri ve yaşam döngüsü sınırları da dahil olmak üzere bir varlıkla ilgili tüm bilgilere hizmetle ilgili bir bağlam içinde yönetilebilir ve erişebilir olmasınını sağlar. Ayrıca ürünün geçmişiyle ilgili izlenilebilirliği tam anlamıyla takip edilebilir hale getirir. Örneğin bir uçak motorunun as-built ağacında her bir parçanun hangi seri numarası ile takıldığını bu parçanın üretim aşamalarını ve olası durumlardaki sapma takibinin kayıtlarını tutar. Linkleme özelliği sayesinde parçalara veya modüllere linklenmiş dokümanlara, montaj talimatlarına, ölçüm raporlarına istenildiği zaman ulaşılabilir ve yönetilebilir olmasını sağlar. Bu bilgileri ürünün yaşamının devamındaki servis ürün ağacına aktararak 20 yıl sonra bile ortaya çıkacak bir sorunla ilgili bakım sürecinde geçmişe yönelik veri kontrolü yapılabilir ve zaman kaybetmeden çözüm üretilebilir hale getirir.
  • Pazar başarısı: Siemens PLM Software'ın 65.000 [5] müşteriden oluşan müşteri tabanındaki etkileyici deneyimi, havacılık, savunma, imalat, enerji, sağlık ve yüksek teknoloji ve elektronik endüstrilerinde saygın ve deneyimli şirketleri içerir. Teamcenter, dünya genelindeki en büyük PLM platformu olarak endüstri analistleri tarafından tanınmaktadır. 
  • Ölçeklenebilirlik ve açıklık: Teamcenter, şirketlerin en yüksek iş önceliklerini güvenlik veya ihracat kontrollerini tehlikeye atmadan önce ele almalarını sağlayan modüler ve son derece ölçeklenebilir çözümler sunar. Organizasyonlar, yatırım getirisini hızlı bir şekilde sağlayan aşamalı bir yaklaşımla Teamcenter'ı adım adım dağıtabilirler. Teamcenter destekli PLM ortamları, büyüme, teknoloji geliştirme veya hizmet ekibi entegrasyonu ihtiyaçlarını karşılamak için sorunsuz olarak artırılabilir. Teamcenter destekli MRO çözümleri, yatırımı korurken satıcı bağımsızlığını kolaylaştıran açık bir PLM altyapısı üzerinde sunulur. Bu açık altyapı, organizasyonların kritik sistemlere Teamcenter'ı entegre etmelerine ve hızla yeni hizmet sağlayıcıları ve diğer ortakları uyum sağlamalarına olanak tanır.
  • Kapsamlı ürün yaşam döngüsü: Ürün sorumluluğuna sahip olan organizasyonlar, kavram planlamadan son kullanma aşamasına kadar tüm ürün yaşam döngüsünü yönetmek için Teamcenter'ı kullanabilirler. Sistemde yer alan kişiler, Şekil 1’de görülebileceği ürünle ilgili tüm verileri tek bir uygulamada görüntüleyip bunları yönetme ve değişiklik yapma yetkisine sahiptir.

Şekil 1. İşletmenin omurgası PLM’in MRO sürecinde tüm sistemlerle bağlanması

1.1.1.          Teamcenter Servis Aşamaları

Teamcenter’da MRO ile ilgili çalışmaları üç ana başlık altında sınıflandurabiliriz. Bunlar; veri yönetimi, talep yönetimi ve planlamadır. [5]

1.1.1.1.          Servis Veri Yönetimi:

  • Yapılandırma kontrolü altında bir organizasyonun varlıklarının ve hizmet tekliflerinin tam görünürlüğünü sağlar.
  • Tam olarak tanımlanmış yaşam döngüsü BOM'larından yararlanarak varlık takibini ve kullanım süresini iyileştirir.
  • Hızlı bir şekilde hizmet bültenleri oluşturmayı ve dijital olarak dağıtmayı sağlar.
  • Kapalı döngü ürün-hizmet iyileştirme süreçlerine etkinlik temelli hizmet deneyimleri sunar. Hizmet ekibinin endişelerini erken ürün yaşam döngüsü aşamalarına dâhil eder.
  • Küresel hizmet noktası bilgisini sunar.
  • Varlık yapılandırması bağlamında erişim sağlarken tüm varlıkla ilgili bilgiyi yönetir. Üreticilerin ve hizmet entegratörlerinin, hizmet değer zinciri içinde başka yerlerden kaynaklanan varlık bilgisini ve yapılandırma değişikliklerini yakalamasına ve dâhil etmesine olanak tanır.
  • Başarılı PBL ve SLA iş sözleşmelerini mümkün kılan ana performans göstergeleri aracılığıyla varlık ve süreç performansına içgörü sağlayan bir hizmet kontrol paneli sunar.

1.1.1.2.          İstek Yönetimi

  • Standart hizmet teklifleriyle hizmet katalogları oluşturarak hizmet tekliflerini iyileştirir. Standart ve anlık hizmet içeriği sağlayarak çalışma kapsamı tanımını ve onayını sağlar.
  • Gerçek hizmet maliyetlerini yakalayarak ve standart tahminlerle karşılaştırarak maliyet kontrolünü kolaylaştırır.
  • Hizmetle ilgili süreçlere müşteri katılımını ve iletişimini artırarak müşteri memnuniyetini artırır.
  • Hizmet standartlarını kullanarak daha iyi hizmet planlamasını kolaylaştırır.
  • Hizmet taleplerinin kapatılmasını kolaylaştırarak ve iş yönetimi ve müşteri katılımını sağlayan geri bildirim döngülerini kullanarak hizmeti iyileştirir.

1.1.1.3.          Planlama

  • Hizmet uyumunu ve planlamasını, varlıklar ve ürün varyantları için hizmet planları oluşturarak sağlar.
  • Doğru ve detaylı hizmet etkinliği planlamasını kolaylaştırarak hizmet verimliliğini artırır. Gelişmiş hizmet operasyon modellerini destekleyen hizmet gereksinimlerini ve sıklıklarını tanımlayarak varlık erişilebilirliğini ve güvenilirliğini artırır.
  • Onaylanmış hizmet prosedürlerinin tanımlanmasını ve takip edilmesini sağlayarak hizmet kalitesini artırır.
  • Belirli malzemeler, parçalar, hizmet görevleri veya iş kartları için geçerli olan bildirimleri tanımlayarak tehlike ve güvenlik uyumunu teşvik eder.
  • Hata kodlarıyla ilişkili daha hızlı teşhis ve hizmet prosedürlerini kolaylaştırarak hizmet döngüsü performansını iyileştirir.
  1. Sonuç

Havacılık sektöründe, Bakım, Onarım ve Operasyon (MRO) faaliyetleri büyük önem taşımaktadır ve PLM (Product Lifecycle Management) çözümleri, özellikle Teamcenter, bu alanda önemli avantajlar sunmaktadır. Teamcenter, havacılık şirketlerine, uçak ve bileşenlerinin ömrü boyunca verimli ve güvenilir bir şekilde yönetmelerini sağlayan kapsamlı bir platform sunar. Havacılık şirketleri, Teamcenter'ı kullanarak, varlıklarının konfigürasyonunu tam olarak kontrol altında tutabilir, düzenleyici uyumluluğu sağlayabilir ve hizmet operasyonlarını ürün mühendisliğiyle sıkı bir şekilde entegre edebilir. Teamcenter'ın yapılandırmaya dayalı hizmet yetenekleri, bakım planlamasını optimize etmeyi, hizmet gereksinimlerini ve sıklıklarını tanımlamayı ve hizmet kalitesini artırmayı mümkün kılar. Ayrıca, hızlı teşhis ve hizmet prosedürleri ile hata kodlarına dayalı iyileştirmeler yapılabilir. Teamcenter'ın kullanımı, havacılık şirketlerine daha iyi varlık takibi, yüksek müşteri memnuniyeti, maliyet kontrolü ve daha yüksek operasyonel verimlilik gibi bir dizi avantaj sağlar. Sonuç olarak, Teamcenter'ın MRO faaliyetlerinde kullanımı, havacılık şirketlerinin sürdürülebilir bir rekabet avantajı elde etmelerine ve kaliteli hizmet sunmalarına yardımcı olur.

  1. Kaynaklar

[1] F. Ameri, D. Dutta, Product lifecycle management: closing the knowledge loops, Computer Aided Design & Applications 2 (5) (2005) 577–590.

[2] CIMdata, Product lifecycle management ‘‘Empowering the future of business’’, Ann Arbor, MI, 2002.

[3] Cadem, PLM’in İstetmelere Ekonomik Katkıları ve PLM Yatırım Gelirleri (ROI), https://www.cadem.com.tr/docs/cadem-digital-ebook-plm-ve-roi-a-etkileri-1-pdf.pdf

[4] The Global Commercial Aircraft Market 2018-2028,

https://www.researchandmarkets.com/reports/4583619/the-global-commercial- aircraft-market-2018-2028#product—adaptive

[5] Siemens, A powerful suite of maintenance, repair and overhaul (MRO) solutions to facilitate service management, siemens.com/PLM    

World Media Group (WMG) Haber Servisi




ETİKET :   semih-otles-havacilik-bakim

Tümü