Bu saldırıları en önemlisi belediyelere yönelik temelsiz operasyonlardır. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimindeki belediyelere yönelik operasyonlar, 2024 yerel seçimlerinden sonra artış göstermiştir. CHP’nin bu seçimlerden birinci parti olarak çıkması ve her geçen gün arayı açması; AKP’nin koltuklarını kaybetme telaşına kapılmasına sebep oldu. AKP – MHP ellerindeki devlet olanaklarını da kullanarak operasyonlara başladı. Özellikle İstanbul'da, birçok CHP'li belediye bu tür operasyonların hedefi oldu.
Bu operasyonlar sırasıyla şu şekilde;
Esenyurt Belediyesi: 30 Ekim 2024'te, CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, terör örgütü üyeliği suçlamasıyla tutuklandı ve yerine kayyum atandı.
Beşiktaş Belediyesi: 13 Ocak 2025'te, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat gözaltına alındı.
Büyükçekmece Belediyesi: 15 Ocak 2025'te, asılsız rüşvet iddiaları üzerine düzenlenen operasyonda, Belediye Başkan Yardımcısı Nuraydın Sak dahil 20 kişi gözaltına alındı.
9 İlçe Belediyesine Yönelik Operasyon: 11 Şubat 2025'te, İstanbul'da Kartal ve Ataşehir belediye başkan yardımcıları ile diğer bazı belediyelerde görevli meclis üyelerinin de aralarında bulunduğu 10 kişi, "kent uzlaşısı" adı verilen bir operasyon kapsamında gözaltına alındı.
19 Mart 2025 tarihinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik geniş çaplı bir operasyon düzenlendi. Bu operasyon kapsamında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da dahil olmak üzere toplam 106 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. İki suçlama vardı.
Yolsuzluk ve Rüşvet İddiaları: İBB ve bağlı iştiraklerinde gerçekleştirilen ihalelerde usulsüzlük yapıldığı, rüşvet alındığı ve kamu zararına neden olunduğu iddiaları üzerine soruşturma başlatıldı.
'Kent Uzlaşısı' Projesi ve Terör Örgütüne Yardım Suçlaması: İBB'nin yürüttüğü 'Kent Uzlaşısı' adlı proje sebebiyle Ekrem İmamoğlu ve 7 kişi hakkında soruşturma açıldı.
Gözaltına Alınan Önemli İsimler:
Ekrem İmamoğlu – İBB Başkanı
Murat Ongun – İBB Basın Danışmanı
Mahir Polat – İBB Genel Sekreter Yardımcısı
Resul Emrah Şahan – Şişli Belediye Başkanı
Murat Çalık – Beylikdüzü Belediye Başkanı
Fatih Keleş – İBB Spor Kulübü Başkanı
Sabah saatlerinde İmamoğlu'nun Sarıyer'deki konutuna gelen polis ekipleri, evde arama yaptıktan sonra İmamoğlu'nu gözaltına aldı. Aynı zamanda, diğer şüphelilerin de ev ve iş yerlerinde aramalar yapılarak gözaltı işlemleri gerçekleştirildi.
Operasyon, siyasi çevrelerde geniş yankı uyandırdı. CHP yetkilileri ve bazı sivil toplum kuruluşları, bu adımın siyasi bir hamle olduğunu ve demokratik süreçlere müdahale niteliği taşıdığını ifade etti. Hükümet yetkilileri ise yargı süreçlerinin bağımsız olduğunu ve operasyonların hukuki gerekçelerle yapıldığını savundu.
Ekrem İmamoğlu ve diğer şüphelilerin gözaltı süreci devam ederken, soruşturmanın detayları ve sonuçları kamuoyu tarafından yakından takip edilmektedir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi: 31 Mayıs 2025'te, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik düzenlenen operasyonda, eski CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu ve bazı ilçe belediye başkanlarının da aralarında bulunduğu 30 kişi gözaltına alındı.
Bu örnekler, CHP'li belediyelere yönelik operasyonların sayısının arttığını göstermektedir. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimindeki belediyelere yönelik son dönemde gerçekleştirilen operasyonlar ve suçlamalar, Türkiye'de önemli tartışmalara yol açmıştır. CHP yetkilileri ve bazı gözlemciler, bu suçlamaların siyasi amaçlı ve temelsiz olduğunu ifade etmektedirler.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kasım 2024'te yaptığı bir açıklamada, CHP'li belediyelere yönelik soruşturmaların siyasi baskı amacı taşıdığını belirtmiştir. Özel, "CHP'li belediyeleri itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar" diyerek, bu tür girişimlerin haksız olduğunu vurgulamıştır.
Ekrem İmamoğlu'nun Tepkisi: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şubat 2025'te İstanbul'daki bazı CHP'li belediyelere yönelik operasyonlara tepki göstermiştir. İmamoğlu, "Siyasi operasyonlarınızla bu milletin gözünü boyamanıza dün de izin vermedik bugün de vermeyeceğiz" ifadelerini kullanarak, bu tür operasyonların siyasi olduğunu ileri sürmüştür.
Yurttaşların büyük çoğunluğu ve CHP yetkilileri ile bazı muhalefet temsilcileri, bu suçlamaların siyasi amaçlı ve dayanaksız olduğunu savunurken, hükümet yetkilileri soruşturmaların hukuki gerekçelerle yapıldığını ifade etmektedir. Ancak hükümet yetkilileri yurtdışında ve yurtiçinde kitleleri inandıramamaktadır. Özellikle yurtdışında genel kanaat; Recep Tayyip Erdoğan ve ekibinin muhaliflerini susturmaya çalışan otokratlar olduğu yönündedir. Tüm anketlerde ülke nüfusunun yüzde 70’i bu davaların hukuki değil siyasi olduğuna inandığını belirtmektedir. Bu durum, Türkiye'deki siyasi ortamın gerginliğini artırmakta ve farklı kesimler arasında tartışmalara neden olmaktadır.
World Media Group (WMG) Haber Servisi