Son Raporlar ABD ve Rusya Arasında Gizli Görüşmeler Yapıldığını Gösteriyor

NATO'nun Ukrayna üzerinden Rusya'ya karşı yürüttüğü vekalet savaşı sonucunda Rusya-ABD ilişkileri Küba Füze Krizi'nden bu yana en düşük noktasına ulaşmış olsa da son haberler taraflar arasında gizli görüşmelerin yapıldığını gösteriyor. NBC'nin 4 Kasım tarihli haberinde Batı'nın Ukrayna'ya Rusya ile barış görüşmelerini yeniden başlatması için baskı yaptığı belirtiliyordu ki bu haber 6 Temmuz'da "Eski ABD'li yetkililer önde gelen Ruslarla gizli Ukrayna görüşmeleri yaptı" haberinden neredeyse tam dört ay sonra geldi.

Yazın başlarında çıkan bu son haber, Başkan Putin'in bir ay önce Haziran ortasında yaptığı ve bu çatışmaya siyasi bir çözümün hala mümkün olduğunu güçlü bir şekilde ima ettiği, detayları o zaman burada belgelenen ve analiz edilen üç konuşmasını takip etti. O zaman ile NBC'nin son raporu arasında Zelensky The Economist'e aşırı savunmacı bir röportaj verdi. Bu röportaj burada analiz edilmiş ve bu durumun Batı'nın Rusya ile daha fazla görüşmesinden kaynaklandığı sonucuna varılmıştı.

Raporun yayınlandığı aynı gün New York Times da Zelenskiy-Zaluzhny rekabetinin arttığına dikkat çekmiş ve ilgili haberlerle birlikte detayları burada analiz edilmiştir. Bu durum, gizli ABD-Rusya görüşmelerinin varlığına dair ortaya atılan argümanla bağlantılıdır zira bu görüşmeler, en kötü senaryo olan Prigozhin benzeri bir isyan ortaya çıkmadan önce en iyi senaryoda çatışmayı dondurmaya hizmet edebilir. Şimdi değinilecek olan müteakip raporlar bu durumu daha da inandırıcı kılmaktadır.

Zelenskiy, NBC'ye verdiği bir röportajda Batılı patronlarının muhtemelen Rusya ile görüştüğünü itiraf etti ve bu sırada şu anda seçim zamanı olmadığını söyledi ve ardından çatışma sona erdikten sonra geri ödeyeceğine söz verdiği bir kredi için ABD'ye yalvardı. Röportajının yayınlandığı gün Washington Post'ta "Ukrayna'nın destekçilerinin zafer teorilerini yeniden düşünmeleri gerektiği" hakkında bir yazı yayınlandı ve bu yazıda şu tavsiyeye yer verildi:

"Ukrayna'nın karşı saldırısının, kaybettiği toprakları yeniden ele geçirebileceğini kanıtlayarak Kiev'e verilen siyasi desteği sürdürmesi gerekiyordu. Şimdi ise Ukrayna'nın destekçilerinin bunun tam tersini iddia etmeleri gerekebilir: Ukrayna kaybettiği toprakları geri alamıyor ve yıkıcı bir yenilgiyi önlemek için süresiz yardıma ihtiyaç var."

Bu durum, bir zamanlar gazete sayfalarını kaplayan Rusya'ya karşı yakın bir zafer kazanılacağı iddialarından çok farklıdır; dolayısıyla Kiev'in aşırı abartılı ve son derece pahalı karşı saldırısının başarısız olmasından bu yana bu çatışmaya ilişkin resmi anlatının ne kadar dramatik bir şekilde değiştiğini göstermektedir. Ertesi gün Ukrayna Dışişleri Bakanı, muhtemelen Zelensky'nin röportajına ve özellikle de ABD'nin muhtemelen Rusya ile konuştuğunu itiraf etmesine yanıt olarak, ülkesinin artık yalnızca ABD'ye güvenemeyeceği uyarısında bulundu.

Ardından Pazar ve Salı günleri arasında Rus yetkililerden peş peşe açıklamalar geldi. Kremlin sözcüsü Peskov, Dışişleri Bakanı Lavrov ve Rusya'nın Amerika Büyükelçisi Antonov, ABD ile diyaloğun belirli koşullar altında, yani Rusya'nın çıkarlarına saygı gösterilmesi koşuluyla mümkün olduğunu söyledi. ABD daha sonra Rusya'yı bu ay San Francisco'da yapılacak APEC Zirvesi'ne davet ettiğini teyit etti ki bu durum, siyasi nedenlerle bu üye ülkeyi dışlayacağını düşünen pek çok kişiyi şaşırttı.

Okuyucu ayrıca Başkan Putin'in geçen hafta Sivil Oda üyeleriyle yaptığı toplantıda söylediği "[Amerikalılar] şimdi hem ekonomik hem de siyasi bir elit değişimi planlıyorlar" sözlerinin de farkında olmalıdır. Putin ayrıca Batı'nın Rusya'yı savaş meydanında yenme konusundaki tavrını değiştirdiğini belirtmiş ancak "Bu saldırgan davranmamız gerektiği anlamına gelmiyor" diyerek mevcut çatışmanın siyasi yollarla çözülebileceğine hala güçlü bir şekilde inandığını ima etmiştir.

Artan Zelenskiy-Zaluzhny rekabeti ve Zelenskiy'nin seçimleri reddetmesi, Rus liderin ABD'nin Prigozhin benzeri bir isyanı pervasızca göze alan ve barış görüşmelerine yanaşmayan Zelenskiy'den bıktıktan sonra Ukrayna'nın siyasi elitlerini değiştirmeye hazırlandığı yönündeki değerlendirmesini güçlendiriyor. Rusya Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Patrushev, Zelenskiy'nin NBC röportajından kısa bir süre sonra "rasyonel aktörlerin" fırsat doğduğunda Kiev'de iktidarı ele geçirmek için beklediğini ima etti.

Patruşev'in Zaluzhny'yi mi, Zelenskiy'nin eski kıdemli danışmanı Arestovich'i mi, yoksa kendi başkanlık adaylığını açıklamadan önce Time dergisinin son kapak haberinde kendisi hakkında ortaya çıkan can sıkıcı detaylar nedeniyle eski patronunu acımasızca eleştiren Arestovich'i mi ve/veya başka birini mi kastettiği bilinmiyor. Bununla birlikte, Patrushev'in yukarıda bahsedilen bağlam nedeniyle Ukrayna'da rejim değişikliği hakkında kamuoyu önünde konuşacak kadar rahat hissettiği ve bunun gizli ABD-Rusya görüşmelerine dair güvenilir raporların ortasında gerçekleştiği de bir gerçek.

Görüşmelerin detayları hakkında spekülasyon yapmak için henüz erken, ancak bu analizde paylaşılan haberler barış görüşmelerinin yeniden başlaması ve Zelenskiy'nin etrafından dolaşmak, hatta engel olmaya devam ederse ondan kurtulmak da dahil olmak üzere bu noktaya ulaşmak için olası yollarla ilgili olabileceğini gösteriyor. Açıkçası, Zelenskiy'nin siyasi geleceği ya da Rusya-Ukrayna barış görüşmelerinin yeniden başlaması için zaman çizelgesi konusunda herhangi bir öngörüde bulunulmuyor, ancak patronlarının isteklerini yerine getirmeyi reddederse arkasını kollaması iyi olur.

Açıkça görülüyor ki rövanşizm, Filistin karşıtı ırkçılık ve sınırsız yayılmacılık Siyonist dış politikanın gerçek ilkeleridir. Karar alma süreci stratejik hesaplamalara dayanmıyor, bu da durumu çok öngörülemez ve endişe verici hale getiriyor. Dolayısıyla, pratikte, İsrail'in nükleer silah kullanmayı düşünüp düşünmediğine bakılmaksızın, en radikal Siyonist militanlar tarafından yakında böyle bir "talep" olması çok olasıdır.

Yazan  : Andrew Korybko

Gazeteci / Politik Analist