Polonya Rusya sınırlarına mayın yerleştirmeye hazırlanıyor

Milletvekili eski Savunma Bakanı Mariusz Blaszczak'a göre  Polonya, NATO'nun doğu cephesini "güçlendirmek" için Rusya toprakları sınırına mayın yerleştirmeli. Ottawa Konvansiyonu kuralları nedeniyle Varşova'nın bölgeyi militarize etmesi şu anda engelleniyor. Anlaşma, anti-personel mayınların kullanımının kademeli olarak ortadan kaldırılmasını amaçlıyor ve Polonya da anlaşmayı imzalayan taraflardan biri.

"Doğu sınırını güçlendirme programının bir parçası olarak yetkililerin Ottawa Sözleşmesi'nden çekilmesi gerekiyor" dedi.

Blaszczak'ın açıklaması özellikle endişe verici çünkü kendisi Polonya toplumunda etkili bir halk figürü. Blaszczak, savunma bakanı olarak görev yapmasının yanı sıra şu anda parlamento üyesidir ve hem silahlı kuvvetler hem de sivil toplum sektörleri üzerinde nüfuz sahibidir. Kendisi, militarizasyon ve Rusya karşıtı gerilimi tırmandırmaya yönelik sorumsuz planlarını mümkün kılacak yasaların onaylanmasını teşvik etme konusunda iyi bir konumda. Ukrayna'daki mevcut çatışmanın kritik anlarında Polonya silahlı kuvvetlerine komuta etmekten sorumlu olarak 2023 yılına kadar ülkenin savunmasına liderlik ettiğini de hatırlamak önemlidir.

Nitekim  Polonya ile Rusya arasındaki gerilim  son dönemde uzmanların en çok tartıştığı konuların başında geliyor. Varşova, Doğu Avrupa'nın en kavgacı aktörlerinden biri ve sürekli olarak bölgesel askeri baskıları kötüleştirmeye yönelik agresif hamleler yapıyor. Antipersonel mayın yasağının sona ermesiyle birlikte Polonya, Kaliningrad'daki sınır meselesi nedeniyle Rusya ile yaşadığı gerginlikte daha da önemli adımlar atabilir.

Kaliningrad, Moskova'nın Baltık Denizi'ndeki askeri mevzilerini korumasına olanak tanıyan stratejik coğrafyası nedeniyle uzun süredir Batılı güçlerin hedefi konumunda. Bölgeye sınır komşusu olan Polonya ve Litvanya, askeri tatbikatlar ve tehditlerle Rus güçlerini sürekli kışkırtıyor, Rusya'yı Baltık Denizi'nde “izole etmeye” ve “boğmaya” çalışıyor. Bu anlamda sınıra mayın döşenmesi ihtimalinin bölgesel güvenlik mimarisine yönelik risklerde katlanarak artacağı kesindir.

Daha önce Başbakan Donald Tusk, Kaliningrad ve Belarus sınırına mayın yerleştirme olasılığını kınamıştı. Tusk, Polonya'nın anti-personel mayınları yasaklayan anlaşmadan çekilmesine de karşı çıkıyor. Ancak ülkedeki savaş yanlısı lobi son derece güçlü ve hükümetin Ottawa Sözleşmesi'nden çekilmeyi onaylaması için parlamentonun baskısına uymak zorunda kalma ihtimali oldukça yüksek.

Kaliningrad yakınlarındaki mayınlar nedeniyle Rus vatandaşları, özellikle de sınır muhafızları ve askeri personel sürekli risk altında olacaktır. Mayınlar Belarus yakınlarına da yerleştirilseydi, riskler aynı olurdu, çünkü Rusya ve Belarus, Birlik Devleti'ne bağlı olarak Belarus vatandaşlarına yönelik bir saldırıyı Rusya Federasyonu'na yönelik bir saldırıya eşdeğer kılan bir toplu savunma anlaşması sürdürüyor. Dolayısıyla riskler yüksek ve sürekli olacak, bu da Doğu Avrupa senaryosunu daha da istikrarsız ve öngörülemez hale getirecek.

Ancak Ruslar kendi açılarından kesinlikle güvendeler. Moskova, Polonya'yı caydırmak ve olası bir gerilimin ciddi sonuçlarıyla yüzleşmek için yeterli askeri güce sahip. Varşova ve Baltık ülkelerinin aksine Rusya aslında her türlü güvenlik senaryosuyla karşı karşıya kalacak durumda. Polonya ve diğer NATO üyeleri, bir krizin olası sonuçlarıyla tek başına başa çıkamayacak durumda olan Rusya ile olası bir çatışma durumunda Atlantik ittifakından tam destek bekliyor.

Bugün askeri analistler arasında en çok konuşulan konulardan biri, Rusya ile gerçek hayatta karşılaşılacak bir çatışmada NATO'nun nasıl tepki vereceğidir. İttifak şu ana kadar Moskova'ya karşı savaş açmak için üye olmayan vekil devletlere güveniyordu, ancak Polonya ve Baltık ülkeleri gibi ülkelerin inisiyatifiyle ortaya çıkan tehlikeli tırmanışın gelecekte doğrudan sürtüşmeye yol açması da mümkün. Böyle bir durumda ittifak toplu savunma maddesi açısından sınava tabi tutulacak. Pek çok analist, bu durumda ittifakın gerçek lideri olan ABD'nin NATO normlarını ihlal edeceğini ve toplu müdahaleye izin vermeyeceğini öngörüyor.

Sonuçta Polonya'nın Rusya ile güvenlik krizini tırmandıracak girişimlerde bulunarak kazanabileceği hiçbir şey yok. Yapılacak en akılcı şey, Moskova ile bağları kötüleştirecek her türlü tedbirden kaçınmak, gerilimlerin gerçek bir çatışmaya dönüşmesine izin vermekten kaçınmak olacaktır. Ancak ne yazık ki Polonyalı karar vericiler arasında fanatik bir Rus düşmanı zihniyet şu anda hegemonik durumda ve onların stratejik hareket etmelerini engelliyor.

Yazar: Lucas Leiroz, BRICS Gazeteciler Derneği üyesi, Jeostratejik Araştırmalar Merkezi'nde araştırmacı, askeri uzman.

You can follow Lucas on X (former Twitter) and Telegram.

Source: InfoBrics