İkinci dönem mezunlarını veren AstraZeneca Kapsayıcılık Okulu, genç yeteneklerin Çeşitlilik, Hakkaniyet ve Kapsayıcılık (DEI) bakış açısını geliştirmelerine ve bu alanda etkili bir fark yaratmalarına katkı sağlıyor.
Türkiye’de bir ilk olarak AstraZeneca Türkiye ve Evrim Kuran Danışmanlık iş birliğiyle hayata geçirilen AstraZeneca Kapsayıcılık Okulu, ikinci dönem mezunlarını verdi. Program, gençlerin Çeşitlilik, Hakkaniyet ve Kapsayıcılık konularında farkındalık kazanmasını ve bu alanda toplumsal etki yaratacak çalışmalar yapmalarını hedefliyor.
500’ün üzerinde başvuru arasından seçilen 50 öğrenciyle başlayan bu özel program, 37 farklı üniversite ve 29 farklı bölümden gelen 47 öğrencinin mezuniyetiyle tamamlandı. Eğitim sürecinde katılımcılar, Evrim Kuran Danışmanlık’ın Kurucusu Evrim Kuran liderliğinde DEI alanındaki küresel gelişmeleri, yerel ihtiyaçları ve kapsayıcılık temelli liderlik yaklaşımını derinlemesine öğrenme fırsatı buldu.
Proje sunumlarının yapıldığı kapanış toplantısında, AstraZeneca Türkiye Genel Müdürü Serkan Barış ve AstraZeneca Medikal Direktörü Deniz Ertürk Erem de gençleri dinleyerek, onlara eşlik ettiler. Programa başarıyla katılan öğrenciler, AstraZeneca Türkiye ve Evrim Kuran Danışmanlık imzalı mezuniyet sertifikalarını almaya hak kazandı.
AstraZeneca Kapsayıcılık Okulu, geleceğin kapsayıcı liderlerini yetiştirerek, iş dünyasında ve toplumda dönüşüm yaratmayı sürdürüyor.
Mezun Deneyimleri
Özgül Berber: “Çevremde her zaman olan ve hali hazırda farkında olduğumu zannettiğim ayrımcılıkları bu programda tek tek ele almak, onları sınıflandırmak ve son olarak onlarla nasıl mücadele edeceğimizin yollarını konuşmak bana bu programın kattığı en büyük kazanımlardan biriydi. Bir diğeri ise daha çok bireysel bir kazanımdı. Çeşitlilik hakkında konuşurken herhangi bir yerde o çeşitliliği sağlamak için kendi sesimi çekmemem gerektiğini bu programla daha iyi anladım. O an içinde bulunduğum ortamla hiç uyumlu olmadığımı düşünsem de eğer çeşitliliğin varlığını bu kadar önemsiyor ve savunuyorsam fikirlerimi dile getirmem ve bu çeşitliliğin bir parçası olmaktan geri durmamam gerektiğini öğrendim.”
Burak Sarı: “Kendimi tanıdığını düşünüyordum, fakat aslında olayın böyle olmadığını ve çok daha geniş bir perspektiften bakmam gerektiğini gördüm. En büyük artısı şu oldu; bu program sayesinde kimliğimi düşüncelerimi ve benliğimi yansıtırken dikkatli olmam, dikkatli olduğum kadar da korkmadan özgürce fikirlerimi belirtmem gerektiğini öğrenmiş oldum.”
Nilgün Aybüke Kiraz: “Bu 6 aylık süreç, yalnızca yeni bilgiler öğrendiğim değil, aynı zamanda kendimi dönüştürdüğüm, sorguladığım ve geliştirdiğim çok özel bir dönemdi. Özellikle bilinçsiz önyargılarla ilgili farkında bile olmadan içselleştirdiğim bazı kalıpları görmeme ve bunları değiştirmek için adım atmama vesile oldu. Dönem sonu projesinde tanıştığım insanlar sayesinde kapsayıcılığın, sadece bir söylem değil; birlikte üretmenin, dinlemenin, anlamanın ve farklılıklarla zenginleşmenin özü olduğunu fark ettim. Programın benim için en büyük kazanımı da mesleğim olacak olan beslenme ve diyetetik alanında, insanlarla kurduğum iletişime yaklaşımımı daha da derinleştirmiş olması. Farklı kültürlerden gelen bireylerin ihtiyaçlarını daha iyi anlayabilmek ve herkese kendini ait hissettiren bir danışman olabilmek için kapsayıcı düşünmenin beni mesleki anlamda daha da ileriye taşıyacağına inanıyorum. Tüm bu farkındalıkları kazanmamı sağlayan AstraZeneca’ya ve süreci büyük bir emekle yürüten Evrim Kuran’a ve ekibine yürekten teşekkür ederim.”
Barış Dinçer: “Bu program bana daha geniş perspektiften bakmada ve bu yöndeki farkındalığımı geliştirmede oldukça büyük bir görüş açısı sağladı. Daha önce kibarlık olarak nitelendirebileceğim konuların bile altında farklı bir ayrımcılık olabileceği mikroagresyon gibi noktalarda beni oldukça geliştirdi diyebilirim. Her şey için büyük ekibe teşekkür ederim.”
World Media Group (WMG) Haber Servisi