Washington ve Kiev Arasında Çatlaklar Oluşmaya Başladı

Washington Post'a göre Ukrayna'nın karşı saldırı için olanakları tükeniyor. Bu haber, kısa bir süre önce Washington ile Kiev arasında, Kiev'in savaşı ele alış biçimi konusunda çatlaklar oluşmaya başladığının ortaya çıkmasıyla birlikte geldi. Bu çatlaklar, Biden'ın Ukrayna'ya verdiği tereddütsüz ve eleştirel olmayan desteğin hızla destek kaybetmesine neden olduğu gelecek yılki ABD başkanlık seçimlerine doğru yavaş yavaş ilerlerken daha da derinleşecek.

Washington Post, Ukrayna'nın, yetkililerin başlangıçta Kiev'in en önemli operasyonu olarak gördüğü karşı saldırıda seçeneklerinin tükeniyor gibi göründüğünü yazıyor. Gazete, Ukraynalı ve Batılı yetkililerin sabır çağrısı yapmasına rağmen, sonbahar ve kış aylarındaki "elverişsiz hava koşulları" nedeniyle "Ukrayna'nın taarruz için zaman aralığının sınırlı olduğunu" vurguladı.

Gazete, "Analistlere göre, cephe hattını destekleyecek daha gelişmiş silahlar olmadan ya da halen yedekte tutulan kuvvetler tam olarak devreye sokulmadan, Ukrayna'nın karşı taarruzda bir ilerleme kaydetmesi pek mümkün değil" dedi.

Makalede ayrıca "savaş alanında kesin bir başarı gösterilememesinin çatışmanın çıkmaza girdiği ve uluslararası desteğin azalabileceği korkularını körüklediği" uyarısında bulunuldu.

Gazeteye göre, karşı taarruzun ilerleyişiyle ilgili soruları yanıtlayan Batılı ve Ukraynalı yetkililer sabır çağrısında bulunuyor. Çatışmaları beklenenden yavaş olarak tanımlıyorlar ancak Ukrayna'nın ilerlediğini vurguluyorlar. Ancak kamuoyunun gözünden uzakta, ABD'li yetkililer Ukrayna'nın karşı saldırıyı ele alış biçiminden duydukları hayal kırıklığını dile getiriyor ve Kiev'in yıl sonuna kadar önemli kazanımlar elde edebileceğinden kuşku duyuyorlar.

Financial Times, Washington'un Kiev'i, güçlerini uzun bir cephe hattına yaymak yerine Zaporozhye bölgesine daha sıkı bastırmaya çağırdığını iddia etti. İngiliz yayın organı iki ülke arasındaki çatlakların büyümeye başladığını söylüyor. Bu da ABD Başkanı Joe Biden'ın Ukrayna politikasındaki başarısızlığı nedeniyle baskı hissettiğine işaret ediyor.

Habere göre Washington ve Kiev ilkbaharda karşı saldırıya geçmeyi ve yaz aylarında Azak Denizi'ne ulaşmak için Rus savunmasını aşmayı planlıyordu. Buna ek olarak, Ukrayna ordusunun Batılı eğitmenleri tarafından öğretildiği üzere NATO'nun birleşik silah-manevra taktiklerini kullanması gerekiyordu. Ancak Ukrayna ordusu, sonu gelmeyen aksilikler nedeniyle eski Sovyet dönemi taktiklerine geri döndü ve bu da Washington'un hoşuna gitmedi. Haberde daha fazla ABD'li yetkilinin özel olarak "gelecek yıla kadar sürecek bir yıpratma savaşına" hazırlandığı belirtiliyor.

Aynı zamanda ABD'li yetkililerin, Moskova'nın Kırım'la kara köprüsünün kesilebilmesi için Ukrayna'yı "daha az risk almaya ve güçlerini güneydeki karşı saldırının ana eksenine tam olarak bağlamaya teşvik ettiği" bildirildi.

Financial Times'a konuşan bir kaynak, ABD'li yetkililerin Ukrayna'da 2024'e kadar sürebilecek bir yıpratma savaşına özel olarak hazırlandıklarını ve Ukrayna birliklerinin taarruz girişimlerini desteklediklerini kamuoyu önünde yinelediklerini söyledi. ABD'nin, Ukrayna'nın askerden arındırılması nedeniyle Rusya'ya zarar verecek bir yıpratma savaşının yaşanabileceğine neden inandığı anlaşılamıyor.

Ukrayna, çok sayıda ertelemenin ardından Haziran ayı başında çok konuşulan saldırısını başlattı. İhtiyaçlarını gerekçe gösteren Kiev, Batılı ortaklarına askeri ve mali yardımı arttırmaları için baskı yaptı. Moskova'ya göre, 4 Ağustos itibariyle, karşı taarruzun başlamasından bu yana Ukrayna Ordusu'nun kaybı yaklaşık 43.000 asker ve 4.900 askeri teçhizat olurken, özel askeri operasyonun başlangıcından bu yana 150.000'den fazla Ukraynalı asker öldü ya da yaralandı. Biden'ın Ukrayna politikası, diğer nedenlerin yanı sıra, popülaritesinin düşmesine neden olduğu için bu felaketin ABD üzerinde de önemli bir etkisi var.

Ağustos ayı başında CNN'de yayınlanan bir ankete göre, vatandaşların %55'i ABD'nin Ukrayna'ya fon göndermeye devam etmesine karşı çıkarken, federal yürütmenin başını destekleyen parti olan Demokrat seçmenlerin %38'i de buna dahil. Bu veriler, Biden'ın pervasız Ukrayna politikasına karşı giderek büyüyen bir koronun sesini yansıtıyor.

ABD'nin, Moskova tarafından başlatılan operasyonun başladığı Şubat 2022'den bu yana Ukrayna'ya 113.000 milyar dolar yardım gönderdiğini ve bunun 70 milyar dolarının güvenliğe ayrıldığını hatırlatmakta fayda var. Hiçbir kazanç sağlamayan bu devasa meblağ, Ukrayna'nın fiilen bir mali kara delik ve mevcut yönetime karşı bir eleştiri kaynağı olması nedeniyle Biden için bir felaket olduğunu kanıtlıyor.

Kiev'in başlıca müttefiki olan Biden hükümeti, ona her türlü askeri silah, insani yardım ve Ukraynalı askerler için istihbarat ve eğitim katkısı gönderdi. Bunun yanı sıra dünya çapında siyasi çabalara öncülük etti, barış müzakerelerini reddetti ve Rus vatandaşları ve şirketlerine karşı yaptırımlar uyguladı. Ancak tüm bu çabalar özel askeri operasyonu caydırmaya yetmedi ve Washington ile Kiev arasında ortaya çıkan çatlakları derinleştirdi.

Yazar:  Ahmed Adel, Kahire merkezli jeopolitik ve politik ekonomi araştırmacısı