Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde, şiddet ve cinsel istismar sonucu hayatını kaybeden 2 yaşındaki Sıla Yeniçeri’nin davasında ikinci duruşma bugün görüldü. Duruşmada savunma yapan anne Bakiye Yeniçeri, "Parkta düştüğünü biliyorum. Kesinlikle bakım yükümlülüğünü ihmal etmedim" dedi. Ayrıca, sanığın akıl sağlığının yerinde olduğuna dair rapor da duruşmada okundu.
Savunmaların ardından duruşma, 7 Şubat’a ertelendi.
Dava sürecini yakından takip eden Tekirdağ Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Zümrüt Canku Arslan, CGTN Türk’e verdiği röportajda, annenin akıl sağlığının yerinde olduğuna dair bir rapor bulunduğu için, bu durumun en ağır cezanın verilmesi yönünde bir karar çıkartmasını beklediklerini ifade etti.
Dava sürecine ilişkin değerlendirmede bulunan Avukat Zümrüt Canku Arslan, suçun ağırlığına uygun cezaların verilmesi gerektiğini belirtti ve şu açıklamayı yaptı:
"İstenilen cezaların, suçun ağırlığına göre verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ama biz şu an dosyanın tüm ayrıntılarına tam olarak hakim değiliz. Bugün meslektaşımız dosyaya eklenecek, onunla birlikte durumu daha iyi değerlendirebiliriz. Şu an istenen cezalar makul görünüyor, ancak hangi suçlardan cezaların verileceği ve bu cezaların ne kadar indirileceği tam belli değil. Örneğin anne Bakiye Yeniçeri için hangi suçtan ne kadar ceza verileceği netleşmiş değil. Ama akıl sağlığının yerinde olduğuna dair bir rapor olduğu için, sanığın cezayı en üst seviyeden alacağı öngörüsündeyiz."
Duruşma sürecini de değerlendiren Arslan, mahkeme salonunda yaşananlarla ilgili şunları söyledi:
"Bugünkü duruşmada, Suça Sürüklenen Çocuklar dinlenirken çıkartıldık ve tekrar içeriye alınmadık. Örneğin, mütalaa açıklanırken salonda değildim, burada bizi tekrar içeri alabilirlerdi.
Bir de biri tanık olarak dinlenmek istedi ama mahkeme bunu kabul etmedi. Ama bu durumu çok da sıkıntılı görmüyorum, çünkü muhtemelen gerek kalmadı zaten olay açıklığa kavuşmuş durumda."
Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığınca anne B.Y, çocuk sanıklardan birinin babası olan komşu K.A. ve B.Y'nin birlikte yaşadığı S.Ö. hakkında hazırlanan iddianame Tekirdağ 3. Ağır Ceza Mahkemesince, çocuk sanıklar G.K. ve K.A. hakkındaki iddianame ise Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
İddianamede anne B.Y. için "ihmali davranışla kasten insan öldürme", "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme", "aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali" suçlarından toplam 67 yıl hapis cezası talep edilmişti. Suça sürüklenen çocuklardan K.A'nın babası K.A. hakkında "çocuğun cinsel istismarı", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından toplam 28 yıl 6 ay, B.Y'nin birlikte yaşadığı S.Ö. hakkında da "suçu bildirmeme, gizleme" suçundan 1 yıl 6 ay hapis istenmişti.
Çocuk sanıklardan G.K. için "çocuğun nitelikli cinsel istismarı", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan toplam 66 yıl, K.A. hakkında ise "nitelikli cinsel istismar", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından 48 yıl ile "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talep edilmişti.
Olaya ilişkin dosyalar duruşmanın ilk celsesinde birleştirilmişti.
Malkara ilçesinde yaşayan B.Y, 8 Eylül 2024'te kızı Sıla'nın uyanmadığını belirterek Malkara Devlet Hastanesi'ne götürmüş, yapılan muayenede bebek, beyin kanaması teşhisi ve cinsel istismar şüphesiyle Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi'ne sevk edilmiş, polise bilgi verilmişti. Bebek, beyin ameliyatının ardından entübe halde yoğun bakıma alınmıştı.
Soruşturma kapsamında anne B.Y, birlikte yaşadığı S.Ö, komşuları K.A. ile 13 yaşındaki oğlu K.A. ve 14 yaşındaki G.K. çıkarıldıkları hakimlikçe tutuklanmıştı. Başka bir suçtan tutuklu bulunan S.Ö. hakkında daha sonra bu davaya ilişkin tahliye kararı verilmiş, K.A'nın babası K.A. da adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti.
Sıla bebeğin 5 yaşındaki kardeşi A.Y. de devlet korumasına alınmıştı.
Sıla bebek, tedavi altında tutulduğu hastanede 7 Ekim 2023'te hayatını kaybetmişti.
World Media Group (WMG) Haber Servisi