Rus Petrol Rafinerilerine Yönelik Drone Saldırıları

Zelensky'nin Ukrayna'ya yardım konusunda Kongre'de yaşanan çıkmazın intikamı olarak büyük bir ekonomik kriz çıkarma tehdidiyle Biden'ın yeniden seçilme şansını rehin alma kararı onun çöküşü olabilir. Sadece vergi mükelleflerinin sırtından kendi rejimini besleyen eli ısırmakla kalmıyor, aynı zamanda ABD'nin nesnel ulusal çıkarlarını da tehdit ediyor.

CNN Salı günü "Ukrayna'nın yapay zeka destekli insansız hava araçlarının Rusya'nın enerji endüstrisini nasıl bozmaya çalıştığına" dair ayrıntılı bir haber yayınladı. Şimdiye kadar da işe yarıyor". Programa yakın ismi açıklanmayan bir kaynak "Uçuşlar müttefiklerimizle birlikte önceden belirleniyor ve uçaklar hedefleri metrelerce hassasiyetle vurmamızı sağlayacak uçuş planını takip ediyor" dese de, ABD'nin bu tür saldırılara karşı olduğuna inanmak için nedenler var. Bunlar arasında en önemlisi CNN'in aynı haberde bildirdiği şeydir.

Onlara göre, "Ukrayna'nın rafinerilere yönelik saldırıları küresel petrol fiyatlarının yükselmesine neden oldu, Brent ham petrolü bu yıl yaklaşık %13 arttı ve ABD'deki politikacıları önemli bir seçim yılında potansiyel ekonomik etkileri konusunda endişelendirdi." Ayrıca bir uzmanın şu sözlerine de yer verdiler: "Ukrayna ile yapılan anlaşma buydu: Size para vereceğiz, silah vereceğiz ama ihracat tesislerinden uzak durun, Rus enerjisinden uzak durun çünkü büyük bir enerji krizi istemiyoruz."

Söz konusu kişi, Ukrayna'ya yardım konusunda Kongre'de yaşanan çıkmaza atıfta bulunarak "Eğer kendilerine vaat edilen silah ve parayı alamıyorlarsa, Washington'la yapılan anlaşmaya uymak için ne gibi bir dürtüleri olabilir ki?" diye ekledi. Bu durum Zelensky'nin geçen ayın sonlarında Washington Post'a verdiği bir röportajda dile getirdiği şu sözlerle de örtüşüyor: "[Rus petrol rafinerilerine saldırmamıza] ABD'nin tepkisi olumlu olmadı...(ama) İnsansız hava araçlarımızı kullandık. Kimse bize yapamazsınız diyemez."

Dışişleri Bakanı Blinken Salı günü Fransız mevkidaşı ile düzenlediği ortak basın toplantısında petrol rafinerisi saldırıları ile ilgili bir soruya cevaben "Ukrayna'nın kendi toprakları dışındaki saldırılarını ne destekledik ne de mümkün kıldık" diyerek bu düşünceyi yineledi. Ukrayna'ya ait bir insansız hava aracının Rusya'nın Tataristan Cumhuriyeti'ndeki üçüncü büyük rafinerisini hedef almasının ardından kendisine sorulan bu soru, ülkenin kalbinde, cephe hatlarından tam 800 mil uzakta yer alıyor.

Blinken'in açıklaması, CNN'in haberi ve Zelensky'nin daha önceki sözleri göz önünde bulundurulduğunda, ABD'nin Ukrayna'nın Rus petrol rafinerilerini vurmasını, bunun yaratabileceği büyük enerji krizinin Biden'ın yeniden seçilme şansını ortadan kaldıracağı korkusuyla istemediği anlaşılıyor. Eğer ABD'nin pozisyonu gerçekten de buysa, o zaman bu insansız hava araçlarının uçuş rotalarını hangi müttefiklerin belirlediği ve Zelensky'nin Biden'dan çok daha az Ukrayna yanlısı olduğu halde neden Trump'ın iktidara gelmesini riske attığı sorusu gündeme geliyor.

RT'nin, Blinken'in Fransız mevkidaşının Salı günkü basın toplantısında kendilerine sorulan soruya verdiği yanıtta son saldırıları destekler göründüğüne dikkat çekerken başyazısında belirttiği gibi, bu saldırılar konusunda NATO içinde bölünmelerin ortaya çıkması pekala söz konusu olabilir. Dolayısıyla Fransa bu tür bir yardım sağlıyor olabilir ve bu yardım İngiltere ve diğer ülkelerin kendi başlarına ya da ortak bir çabanın parçası olarak yapacakları tamamlayıcı katkılarla da desteklenebilir.

Zelensky'nin neden Biden'ı kızdırmak ve Trump'ın geri dönüşünü riske atmak istediğine gelince, son iki yılda Kilise lideri olarak bu kadar yoğun bir şekilde tanıtıldıktan sonra bir "tanrı kompleksi" yaşıyor olabilir ve bu da geçen yazdan beri medyanın ondan soğumasına rağmen kimliğinin bir parçası haline gelmiş olabilir. Ona göre Biden, Rusya'nın daha fazla rafine ve ihracat kapasitesini ortadan kaldırarak büyük bir enerji krizine yol açmasının acısı altında, Cumhuriyetçilerin Ukrayna'ya daha fazla yardımı onaylamasını sağlamak için bir şekilde onun isteklerini yerine getirecektir.

Biden bunu yapabilseydi Cumhuriyetçilere çoktan yaptırırdı, dolayısıyla Zelensky'nin yeniden seçilme teklifini rehin tutmasının olumlu bir fark yaratacağını düşünmesi hayalcilik. Aksine, haydutça taktiklerinin Cumhuriyetçiler arasında daha geniş bir farkındalık yaratması, daha fazla Ukrayna yardımını onaylama konusundaki dirençlerini daha da güçlendirebilir çünkü Zelensky sadece Biden'ın yeniden seçilme teklifini değil, aynı zamanda tüm Amerikan ekonomisini de rehin tutuyor ve bu nedenle ABD'yi de tehdit ediyor.

Biden Yönetimi'nin korktuğu büyük enerji krizini tetikleyecek bir dizi saldırıya izin verirse, bu çatışmanın yapay olarak sürdürülmesinden sorumlu olan Rusya karşıtı en şahin derin devlet fraksiyonu, politika yapıcılar üzerindeki etkisini kaybedebilir. Nispeten daha az şahin olan rakipleri bu senaryoda baskın rollerinin yerini alabilir ve muhtemelen Biden Yönetimini çatışmayı sona erdirmek için nihayet pragmatik bir uzlaşmayı kabul etmeye ikna edebilir.

Zelensky'nin Ukrayna'ya yardım konusundaki Kongre çıkmazının intikamı olarak büyük bir ekonomik kriz çıkarma tehdidiyle Biden'ın yeniden seçilme şansını rehin alma kararı onun çöküşü olabilir. Sadece vergi mükelleflerinin parasıyla kendi rejimini besleyen eli ısırmakla kalmıyor, aynı zamanda ABD'nin nesnel ulusal çıkarlarını da tehdit ediyor. Güçlerinin savaş alanında hissettiği çaresizlik onu "haydutluğa" itiyor, ancak patronları yakında bundan bıkabilir ve 21 Mayıs'ta görev süresi dolduktan sonra onu değiştirmeye karar verebilirler.

Yazan : Andrew Korybko

Gazeteci / Politik Analist