Pakistan'daki hükümet değişikliği; Eski Başbakan Imran Khan tarafından -kendi bağımsız dış politikasının ve özellikle Rus boyutunun cezası olarak - ABD eliyle düzenlenen bir rejim değişikliği olduğunu iddia etmesinin ardından, Rusya-Pakistan ilişkilerinin geleceği skandal koşullar altında yeni bir aşamaya geçti. Bu iki ülkenin son yıllardaki hızlı yakınlaşması karşılıklı olarak faydalı oldu ve bazı kötü niyetli gözlemciler ne düşünürse düşünsün bu yakınlaşma ABD veya Hindistan gibi üçüncü taraflara yönelik değil.
Önceki hükümetin yerini alan yeni yetkililer, hiçbir yabancı faktörden etkilenmeyen tamamen yasal bir anayasal süreçle iktidara geldiklerinde ısrar ediyorlar. Bununla birlikte, eski başbakanın Pakistan tarihindeki en büyük mitinglerden birinde dile getirdiği; “ithal hükümet söyleminin” toplumda karşılığı olduğu kanıtlandı. Buradaki ima, ABD tarafından - doğrudan kontrol edilmeseler bile ABD’den etkilendikleri ve bu nedenle bağımsız politikalar uygulayamayacakları yönündedir.
Eski Başbakan Khan'ın söyleminin sağlaması yeni hükümetin dış politikasının “Rus boyutunu” sürdürüp sürdürmeme kararı ile yapılacak. Bu, özellikle Cumartesi günü Khan'ın Karaçi'deki büyük mitinginde Başkan Vladimir Putin’in Şubat ayı sonlarında Moskova'da yaptığı görüşmede ülkesinin tarım ve enerji ürünlerini Pakistan'a yüzde 30 indirimli olarak ihraç etmeyi teklif ettiğini açıklamasından sonraki durumu da test etme olanağı sunacak. Bu düzenlemenin Pakistan'ın ulusal çıkarlarına uygun olduğu tartışılabilir, ancak eski başbakanın bu önemli ayrıntıyı açıklamasından bu yana yeni yetkililer bahsedilen anlaşma hakkında sessiz kaldılar.
Pakistan’da hükümet kabinede yeni yemin etti, bu yüzden bu çok önemli anlaşma hakkında bazı açıklamalar ve Rusya-Pakistan ilişkilerinin geleceği hakkında daha geniş anlamda bir yön duygusu yakında gelebilir. Başkan Putin yeni göreve başlayan Başbakan Şehbhaz Şerif'i şimdiden tebrik etti ve ikili ilişkilerin gelişmeye devam edeceğine dair ümidini dile getirdi, bu da şu anda her şeyin Pakistan'ın yeni yetkililerinin buna karşılık vermeyi planlayıp planlamamasına bağlı olduğu anlamına geliyor.
Business Recorder, olumlu bir yanıtı teşvik etmek amacıyla; Rusya’nın Pakistan'a önümüzdeki dört yıl için kapsamlı bir jeo-ekonomik yol haritası gönderdiğini bildiriyor. Bu jeo-ekonomik yol haritasına göre, aşağıdaki alanlarda yakın işbirliği öneriliyor: endüstri, ulaşım, havacılık, eczacılık, kimya, petrol, doğalgaz, madencilik, hidrolojik ve diğer yenilenebilir enerji kaynakları ile geleneksel güç üretimi. Önerilen bu ayrıntılar doğruysa, Pakistan'ın Ocak ayından itibaren yeni ilan edilen Ulusal Güvenlik Politikasında ifade edilen jeo-ekonomik vizyonla tamamen uyumludur.
Okuyucu için daha anlaşılır olması açısından; bildirilen bu teklife ilişkin bazı önemli arka plan bağlamını hatırlatmakta fayda var. Rusya Today Aralık 2019'da, Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanı liderliğindeki -64 Üyeli Rus Heyetinin- dört günlük bir ziyaret için Pakistan'a gittiğini ve bu süre zarfında birden fazla alanda kelimenin tam anlamıyla milyarlarca dolarlık anlaşmanın görüşüldüğünü bildirdi. Bu görüşmeler; Avrasya'nın çok kutuplu amiral gemisi projelerinden biri olan ve şu anda -Pakistan Akım Gaz Boru Hattı- olarak bilinen projeyi de içeriyordu. Business Recorder'ın raporunun kaynağı olan Rusya'nın jeo-ekonomik yol haritasının detaylarının bu ziyaretten alıntılandığı varsayılabilir. Rapor aynı zamanda; Eski Başbakan Khan Hükümetinin perde arkasında Rusya ile yakından çalıştığını ve son iki buçuk yıldır iki ülke arasında ayrıntılı müzakerelerin gerçekleştiğini de ima ediyor.
Imran Khan Nisan 2021'de İslamabad Güvenlik Diyaloğu'nun açılışında ifade edilen, ülkesinin çok kutuplu büyük stratejisinin Rus vektörüne yönelişini herhangi bir “Russeverlik” veya “Amerikan karşıtlığı” nedeniyle değil, sadece Pakistan'ın çok kutuplu Dünya Düzeni'nde ortaya çıkan ortaklıklarını çeşitlendirmeyle ilgili jeostratejik pragmatizm nedeniyle öncelik verdiğini belirtmişti.
ABD liderliğindeki Batı Anaakım Medya (MSM) anlatısının ve o zamandan beri Pakistan medyasının çoğu tarafından ülkelerindeki skandal hükümet değişikliğinin ardından benimsenen söylemin aksine, ABD ile Pakistan’ın sorunlu bağlarının suçlusu eski Başbakan Khan değildi. ABD Başkanı Joe Biden ve Amerika yönetiminin, Hindistan ile yeni askeri-stratejik ortaklığını Pakistan'a rağmen kabul etmesiydi. Ancak ABD aynı zamanda 2020 yazından günümüze Yeni Delhi'ye yasal bir devlet olarak kötü muamele etmeye başladı.
Hindistan'ın, Rusya'nın Ukrayna'da devam eden özel askeri operasyonuna karşı bugünlerde ilkeli tarafsızlık biçimini alan çok uyumlu politikasını terk etmesi yönündeki ABD kamuoyu talepleri kendini bariz bir şekilde gösterdi. Ancak bu baskı; Hindistan'ın büyük stratejisini - çok kutuplu dünyada Avrasya'daki dengesini korumak için Batı baskısına karşı ek valfi haline gelerek- tarafsızlığını perçinledi. Bu nedenle, Hindistan-ABD ilişkileri o zamandan beri daha da zarar gördü.
Pakistan'ın skandallı hükümet değişikliğiyle birleşen bu gelişme, bu iki Güney Asya devletinin Yeni Soğuk Savaş'ın ana hatlarını güçlü bir şekilde şekillendirme şansına sahip olmasıyla sonuçlandı. Hindistan'ın rolü, Rusya'nın en önemli basınç supabı haline gelerek; Avrasya'daki etki dengesini koruma çabalarında açıklanırken, Pakistan'ın rolü, küresel önemini özetleyen bu analizde açıklanmıştır. Kısacası Pakistan süper kıtanın çok kutuplu entegrasyonunu hızlandırmak için “Avrasya'nın Fermuarı” olma potansiyeline sahiptir, ancak dış politikasının Rus boyutunu korursa.
Bu nedenle, Pakistan’daki yeni yetkililer kendilerine bu politikanın hızını düşürmenin gerçekten değip değmediğini hatta ABD ile ilişkileri onarmak için - yanlış yönlendirilmiş bir girişimde potansiyel olarak onu tamamen terk etmeye- değip değmeyeceğini kendilerine sormalıdır. Bazıları, eski Başbakan Khan'ın iktidara gelmelerine ilişkin skandal iddialarının yanı sıra Rusya'nın Pakistan ile yaptığı anlaşmayla ilgili olarak ortaya koyduğu ayrıntılar hakkında daha sonra sessiz kalmalarının ardından bu iddiaların gerçek olabileceği konusunda spekülasyon yapmaya başladı. Moskova da biraz netlik için istekli görünüyor, bu nedenle İslamabad ile paylaştığı dört yıllık kapsamlı jeo-ekonomik yol haritasını bildirildi.
Politika yapıcılarını saldırgan bir şekilde -hegemonyalarını diğerlerine empoze etme konusunda- etkileyen itibarsızlaştırılmış “Amerikan Olağanüstülüğü” ideolojisi nedeniyle; Pakistan ile ilişkileri mahvedenin ABD olduğunu ve eski Başbakan Khan'ın kendi içlerindeki dengeyi yeniden kurmaya yönelik iyi niyetli çabaları bulunduğunu söyleyebiliriz. Uluslararası hukuk nezdinde eşit olarak hak ettiği saygıyı ülkesine kazandırmayı amaçlayan Khan’ın bağımsız dış politikasının ve İslamabad’ın Moskova'yı terk etmesinin Pakistan - ABD ilişkilerini düzelteceğini beklemek için hiçbir neden yok.
Aksine, Pakistan'ın dış politika denkleminde Rus değişkeninin spekülatif olarak azaltılmış herhangi bir önemi (tam anlamıyla ortadan kaldırmak şöyle dursun), sadece o ülke ile ABD arasındaki büyük stratejik asimetriyi şiddetlendirecek ve böylece Amerika'yı, “eşiti olana” kötü muameleye geri dönmeye, geçmişte olduğu gibi teşvik edecektir. İnsanların algılarındaki - ABD dış politikasının Pakistan üzerindeki hegemonik etkisini yeniden öne sürmekten uzaklaştırmak için - rupi / dolar kurunu iyileştirecek şekilde finansal piyasaları manipüle ederek gerçeği halktan gizlemeye çalışabilir.
Bununla birlikte, eski Başbakan Khan'ın Rusya ile geliştirdiği mükemmel ilişkileri korumak ve özellikle genişletmek, Pakistan'ın kendisi ile ABD arasında nispeten daha iyi bir denge kurmasını sağlayacak ve bu da Amerika'yı ona daha eşit ve saygılı davranmaya teşvik etmek için kullanılabilecektir. Örneğin, yeni yetkililer, Biden İdaresi'nin, güncellenmiş bir serbest ticaret anlaşmasının imzalanması ve çok umut verici ekonomisine daha fazla yatırım yapılması yoluyla ticareti 10-20 kat artırmaya yönelik iddialı planının üzerine inşa edilmesini talep edebilir.
Bu, eski Başbakan Khan'ın dış politikasının Rus boyutunun Pakistan'a sağladığı stratejik özerklikten gereksiz yere fedakarlık etmeden başarılabilir. Ülkenin yeni yetkilileri, rotayı takip ederek, yurttaşlarının ve -Küresel Güney'deki ABD'nin skandal hükümet değişikliğinin ardından Pakistan'ın dış politikasına pençelerini batırdığından içtenlikle şüphelenen- birçok hükümetin saygısını kazanacaktır. Rusya ile yapılan yüzde 30 indirim anlaşmasından vazgeçmek de dahil olmak üzere rotayı değiştirirlerse, ABD etkisinden şüphelenenler doğrulanacaklar.
Bu hesaplamalar akılda tutularak; Rusya ile ilişkiler kurmaya devam etmek, Pakistan'ın nesnel olarak var olan ulusal çıkarlarının yanı sıra, yeni yetkililerin kendi siyasi “soft power/yumuşak güç” çıkarlarına da uygundur. Bu, Rusya'nın dört yıllık kapsamlı jeo - ekonomik yol haritası Avrasya Büyük Gücü'nün muazzam ticareti ve Aralık 2019'da Pakistan'a yatırım heyetinin gerçekleştirdiği görüşmeler bağlamında değerlendirilmelidir.Tüm dünya, Pakistan'ın tüm bunlara ilişkin açıklamasını sabırsızlıkla bekliyor.
Yazan : Andrew Korybko
Gazeteci / Politik Analist
World Media Group (WMG) Haber Servisi
World Media Group (WMG) Haber Servisi