Nepal'in SPP'yi reddetmesi, ABD'nin Güney Asya'daki etkisini genişletme girişimlerinde büyük bir başarısızlıktır

Çin ve Hindistan, Nepal'in ABD Devlet Ortaklığı Programına katılmaması konusunda anlaştı

15:52:28 | 2022-06-28

Nepal hükümeti, Devlet Ortaklığı Programı (SPP) aracılığıyla güvenlik konularında ABD ile işbirliği yapmayı reddetti. Katmandu, Başbakan Sher Bahadur Deuba'nın Temmuz ayı ortasında, Nepal'in genelkurmay başkanı General Prabhu Ram Sharma da dahil olmak üzere üst düzey askeri yetkililerin eşlik edeceği Washington ziyareti öncesinde SPP'ye katılmama kararı aldı. Nepal, ABD'yi jeopolitik denkleme  ekleyerek, ülkenin arasına sıkıştığı iki dev olan;  Çin ve Hindistan arasındaki hassas dengeyi fiilen bozmak istemiyor.

Kathmandu Post, Deuba yönetiminin, Nepal'in SPP'ye katılımı konusunda Washington ile anlaşmazlıklar nedeniyle yoğun baskı altında olduğunu kaydetti. Aynı zamanda sadece ülkenin ana muhalefet partisi Nepal Komünist Partisi değil, bizzat başbakanın liderliğindeki Nepal Kongre Partisi de ABD ile bu tür bir işbirliğine karşı olduğunu dile getirdi.

ABD Pasifik'teki Ordu Komutanı General Charles Flynn'in Haziran ayı başlarında Nepal'e dört günlük bir ziyarette bulunduğu hatırlatılıyor. Bir Amerikalı generalin gelişi, Nepal ile ABD arasındaki askeri ilişkilerin gelişmesinden korkan muhalefeti yüksek alarma geçirdi.

O zaman, eski bir eğitim bakanı ve ülkenin Nepal Toplum Partisi'ni temsil eden milletvekili Giriraj Mani Pokhrel, hükümetten ABD ile askeri temaslarının hedefleri ve gündemi hakkında parlamentoyu bilgilendirmesini istedi. Kısa bir süre sonra, İçişleri Bakanı Bal Krishna Khand, hükümetin başbakanın Washington'a yapacağı ziyaret sırasında bir SPP anlaşması imzalama niyetinde olmadığını söyledi.

Resmi olarak, ortaklık programı ABD Ulusal Muhafızları ile değişimi ve onların deprem, sel ve orman yangınları gibi doğal afetlere tepkilerini düzenler. Ancak Nepal'deki eleştirmenler, programa katılmanın Nepal'in ABD'nin Hint-Pasifik Stratejisini imzalamakla eşdeğer olduğunu öne sürerek ABD'nin SPP kisvesi altında içişlerine müdahale edebileceğine inanıyor.

İktidardaki hükümet ve muhalefetin bu konuda hemfikir olmasıyla Washington, Güney Asya'daki stratejik varlığını genişletme girişiminde başarısız oldu. Katmandu'nun kararı büyük ölçüde dış politika faktörlerinden kaynaklandı ve Nepal hükümeti Çin veya Hindistan ile ilişkilere zarar vermek istemedi.

Hem Pekin hem de Yeni Delhi'nin Nepal siyaseti ve ekonomisi üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu belirtilmelidir. Bununla birlikte, Nepal'in kararını ve onun bağlantısız dış politikasını memnuniyetle karşılamaya yalnızca Çin açıktı. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Wang Wenbin, Katmandu'nun 23 Haziran'daki kararını "övdü" ve Çin'in egemenliğini, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü savunmada Nepal'i her zaman destekleyeceği konusunda güvence verdi.

Çin perspektifinden Nepal, ABD'nin karayla çevrili ülkeyi iki komşusundan biriyle yüzleşmeye sürükleme umuduyla kurabileceği bir tuzaktan kaçındı. Etkili bir şekilde, Nepal hükümeti, Nepal topraklarının kullanılma olasılığını engelleyerek Çin ile çatışmaya itilmeye yönelik her türlü girişimi engelledi.

Ve Yeni Delhi, Çin'in Hindistan topraklarının bazı bölümleri üzerindeki iddiaları ve QUAD'a katılımları göz önüne alındığında; Nepal ve ABD arasında daha yakın işbirliğini memnuniyetle karşılamış gibi görünse de, Hint Ordusunun Nepalli muadili ile özel ve benzersiz ilişkisi SPP tarafından zayıflatılmış olurdu.

Hint medyasının aktardığı kaynaklara göre, Yeni Delhi, Nepal'in SPP'ye katılımından yana değildi ve bunun Hint ve Nepal orduları arasındaki geleneksel ilişkiyi bozacağına inanıyordu.

Nepal'deki ABD Büyükelçiliği, SPP'nin art niyetleri olduğunu reddediyor ve web sitesinde şunları yazıyor: “Devlet Ortaklığı Programı bir güvenlik veya askeri ittifak değildir ve hiçbir zaman olmamıştır. ABD, Nepal ile askeri bir ittifak arayışında değil” dedi.

Ancak, SPP Ulusal Muhafız Bürosu tarafından yönetiliyor, bu da ona Washington'un dış politika hedefleri tarafından yönlendirildiği anlamına geliyor. Ulusal Muhafızların kendi web sitesinde kabul ettiği gibi: “Ulusal Muhafızlar, SPP aracılığıyla, savunma güvenliği hedeflerini desteklemek için askerler arası angajmanlar yürütür.  Ancak aynı zamanda, askeriyeyi kapsayan daha geniş teşkilatlar arası -hükümet ve ekonomik ve sosyal alanlarda-  doğal angajmanları kolaylaştırmak için tüm toplum ilişkilerini ve yeteneklerini kullanır.  

Bu, esasen SPP'yi, insani angajman kisvesi altında dış politika hedeflerini ilerletmek için ülkelerin siyasi, ekonomik ve sosyal düzenlerine nüfuz etmek için başka bir Amerikan truva atı yapıyor. Nepal'in iki ana siyasi partisinin SPP'ye katılıma karşı birleşmesi ve hem Pekin hem de Yeni Delhi'nin Katmandu'nun kararını desteklemesiyle, ABD'nin Güney Asya ve Tibet sınırlarındaki etkisini genişletme girişimlerinde büyük bir başarısızlığı temsil ediyor.

Paul Antonopoulos (Bağımsız Jeopolitik Analist)

World Media Group (WMG) Haber Servisi 

World Media Group (WMG) Haber Servisi




ETİKET :   nepal-abd-cin-hindistan-spp-red

Tümü