NATO İspanya'da popüler değil

NATO kesinlikle Avrupa'da popüler görünmeye çalışıyor. Hegemonik medyanın, tüm batı yarımkürenin ABD tarafından teşvik edilen Rus karşıtı paranoyaya uyması yönündeki baskısına rağmen, bu  zihniyetin Avrupa halkına getirdiği sorunlar şimdiden belirginleşiyor. Bu da AB vatandaşlarını protestolarla öfkelerini ifade etmeye yönlendiriyor. Madrid'de gruplar, NATO'nun kavgacı eylemlerine son verilmesi talebiyle sokaklara döküldü. Ve açıkçası, hegemonik medya olayı haber yapmayı ihmal ediyor.

Haziran ayının bu son haftasında NATO liderleri, şu anda Batı'nın en büyük düşmanları olarak kabul edilen Moskova ve Pekin'e karşı yeni eylem planları hazırlamak için İspanya'nın başkentinde bir araya gelecekler. Zirvenin amacı, Rusya'nın Ukrayna ihtilafına müdahalesinden kaynaklanan Batı'ya yönelik iddia edilen "tehditlerle" başa çıkmak için etkili bir "stratejik konsept" ortaya koymaktır. Ancak, ABD öncülüğündeki ittifakın planlarında yerel halkın Avrupa'nın mevcut durumuna öfkeli olduğu düşünüldüğünde, olay bu kadar barışçıl gerçekleşmeyecek.

26 Haziran Pazar günü, Madrid'in Paseo del Prado Bulvarı'nda İspanyol bayrakları taşıyan binlerce insan toplandı ve "NATO’ya Hayır" ve "NATO Üsleri - Dışarı" sloganları attı. Protestolar, göstericiler arasında İşçi Partisi, Komünist Parti, Birleşik Sol ve ılımlı ve sosyal demokrat yönelimli bir parti olan "Unidas Podemos" üyesi kişiler de dahil olmak üzere bir çok partiliydi. Ayrıca Solidariedad Obrera sendikası gibi birçok parti dışı örgüt de protestolara destek verdi. İdeolojik olarak solcular, demokratlar, pasifistler ve liberal olmayan milliyetçiler ortak bir amaç için bir araya geldiler: İspanya'yı NATO'nun savaş planlarına katılmaktan vazgeçirmek.

Pazar protestolarının ilginç bir detayı, onların uluslararası yönüydü. Gösterilere katılan kişi ve kuruluşlar sadece İspanyol değildi. Aynı amacı talep eden başka ülkelerden de insanlar vardı. Örneğin Yunanistan Komünist Partisi temsilcileri protestoları destekleyerek NATO'ya karşı öfkenin Avrupa halkları arasında ne kadar yaygın bir tavır olduğunu gösterdi. Bunun da ötesinde, etkinlik, Batı ittifakının Asya-Pasifik bölgesindeki emellerini kınama fırsatını bulan İspanya'daki Güney Kore topluluğu üyeleri tarafından da desteklendi. İnternette “emperyalist savaş aracı NATO’yu dağıtın!” yazılı pankartlar gösteren görüntüler dolaşıyor. Aytrıca  “Güney Kore'nin NATO'ya Katılmasına Karşı Çıkın!” pankartları taşınıyordu.

Beklendiği gibi devlet gösteri hakkını engellemek için polis gücünü kullanmaya çalıştı. Eylemciler, Madrid sokaklarında metro istasyonları ve diğer stratejik noktaların girişlerinde gözetleme ile normalden daha yüksek bir polis varlığının olduğunu söyledi. Protestoların barışçıl olmasına rağmen polisin yıldırma ve şiddet uyguladığına dair haberler var.

Batı medyasının olayı doğru dürüst haber yapmadığını da belirtmek gerekiyor. Protestolar, kesinlikle görmezden gelinmemekle birlikte, çok partili ve uluslararası niteliği gibi önemli unsurlar göz ardı edilerek ayrıntılı bir şekilde rapor edilmiş. Açıkçası, NATO'nun planlarının üye ülkelerin vatandaşları arasında yüksek oranda destek bulmadığını göstermek Batılı medya kuruluşlarının çıkarına değil.

İspanya Savunma Bakanı Margarita Robles olayla ilgili yorum yaparken, olayın olağanüstü boyutunu yalanladı ve protestocuların "açık bir azınlık" olduğunu iddia ederek protestoların etkisini reddetti. Bakan ayrıca, Madrid'in zirveye ev sahipliği yapmasının "öneminin" altını çizerek, böylesine hassas bir anda ittifaka ev sahipliği yapma konusunda İspanyol çıkarları için bir tür stratejik değere işaret etti.

Aslında, ilgili etkinliklere ev sahipliği yapmak her zaman ülkenin diplomatik prestijini artırmanın ve uluslararası statüsünü yükseltmenin bir yoludur. Sorun, etkinliğin ev sahibi ülkenin stratejik çıkarlarıyla uyuşmayan operasyonel faaliyetlere odaklanmasıdır. İspanya örneğinde, olan tam olarak budur. Örneğin, son zamanlarda her iki ülkenin yetkilileri tarafından düzinelerce ölü bırakan Cezayir sınırındaki göçmen krizi etrafındaki gerilimler gibi İspanya'nın daha şimdiden yüzleşmesi gereken sorunları var. Ülkeyi Washington liderliğindeki bir ittifakın savaş planlarına dahil etmeden önce çözülmesi gereken birçok öncelikli konu var.

Ayrıca tüm Avrupa'da vatandaşlar, Avrupa bloğunun Amerikan baskısı nedeniyle benimsemeye karar verdiği Rus karşıtı politikanın etkilerini şimdiden doğrudan yaşıyorlar. İnsanlar NATO'nun Avrupa'yı ilgilendirmediğini karar vericilerden daha çabuk anlıyor gibi görünüyor - ve bu nedenle protestoların önümüzdeki zamanlarda daha büyük ve daha anlamlı hale gelmesi eğilimi yüksek.

Demokratik hükümetler olarak Avrupa ülkeleri, dış baskıdan çok kendi vatandaşlarının talepleriyle ilgilenmelidir. NATO'nun savaş planlarına katılmak Avrupa'nın çıkarına değildir - ve İspanya'nın kendisine zarar verecek tedbirlerin duyurulması için bir sahne görevi görmesi de çıkarına değildir.

Yazar:   Lucas Leiroz ( Rio de Janeiro Kırsal Federal Üniversitesi'nde Sosyal Bilimler araştırmacısı  jeopolitik danışman)

Lucas'ı Twitter'da takip edebilirsiniz.

World Media Group (WMG) Haber Servisi