Silivri'de tutsak bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik sözleri nedeniyle açılan dava 16 Temmuz'a ertelendi.
İstanbul 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesince Silivri'deki Marmara Cezaevi karşısındaki salonda pazartesi günü görülen davanın ikinci duruşmasına, İmamoğlu ve avukatları katıldı. Duruşmaya, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in yanı sıra İBB Başkanvekili Nuri Aslan, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve CHP’li İstanbul İlçe Belediye Başkanları de izleyici olarak katıldı. İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu ve çocukları da duruşmada izleyici olarak yer aldı. Mahkeme başkanı, Cumhuriyet savcılığı tarafından hazırlanan esas hakkındaki mütalaanın dosyaya sunulduğunu ifade etti. Mütalaada, İmamoğlu'nun "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret," "tehdit" ve "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçlarından 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
İmamoğlu’nun avukatlarına esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapmaları için 10 gün süre veren mahkeme heyeti, duruşmayı temmuz ayına erteledi.
T24'ün aktarımına göre, duruşmada konuşan İmamoğlu, "İstanbul’u bu zihniyete karşı tam 3 kez kazandığım için bu zindandayım. 16 milyon kişiye halkçı bir belediyecilik yaptığımız için buradayım. İstanbul’un muhafızı olduğum için buradayım. Ön seçimde dünya tarihinde ilk kez 15,5 milyon kişinin oyunu alarak cumhurbaşkanı adayı olduğum için buradayım," dedi. "Gençler protesto haklarını kullanıyor diye aylarca cezaevinde tutuldu. Yazık değil mi 90 gün burada tutuldular. Biz yargılanmıyoruz, direkt cezalandırılıyoruz," diye ekledi.
İmamoğlu, kısa süre önce evinde elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'i de andı: "Sadece 10 gün önce dünya hayatının fani olduğunu derinden hissettik. Bu dünyadan göçerken insanlarda güzel duygular bırakmayı başaran en özel insanlardan birini, Ferdi Zeyrek kardeşimizi kaybetmenin üzüntüsünü yaşadık. Yanında olamadık. Dua ettim, mekanı cennet olsun. Halkın, insanları kategorize etmeyen bir yöneticiye duyduğu üzüntünün yansımasıdır insanların sel gibi sokaklara akarak bir insanı uğurlaması."
"Ülkemiz ve coğrafyamız açısından çok kritik günler geçiriyoruz. Şu anda bir yargılamanın içerisindeyiz ancak ülkenin daha önemli meseleler içerisinde olduğunu da not düşmeliyiz. Yargının ve adaletin, ülkemizin zor bir döneminde adalet duygusunu yükseltmesinin daha önemli olduğunu düşünüyorum," diyen İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "İsrail’in Gazze’ye yaptıkları çok acı. Müdahalede bulunulmayan İsrail’e karşı, ülke olarak kınama dışında bir pozisyon alınmamasının üzüntüsü içerisindeyiz. Bazı savaşlar vardır toprak için değil, zihniyetlerin çatışması içerisindeyiz. Ülkelerde demokratik yönetimler ortadan kalktığında, koltuk sevdası içerisinde olan yöneticilerin sonucu savaştır."
"Bugün Silivri’de değil Çağlayan’da olmam gerekirdi. Yüce Türk yargısı için asl burada olmayı kabul etmiyorum ve içime sindiremiyorum."
İmamoğlu'na 20 Ocak Pazartesi “Ülke Politikaları Vakfı Modern Hukuk ve Yargının Siyasallaşması" adlı bir panelde konuştuğu sırada 'tehdit ve terörle mücadelede görev olan kişileri hedef göstermekten' soruşturma başlatılmıştı.
Burada İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında şu sözleri kullandı: "Bak başsavcı sana söylüyorum. Sana hiçbir faydamız olmaz senin zihnin çürümüş de... Biz var ya senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız. Bunu unutma. Söküp atacağız ki senin evlatlarının kapısına birileri dayanmasın, senin evlatlarını sabahın köründe evinden kimse almasın. Senin zihniyetinin içinden geçen yol ve yöntemleri bu memleketin her ortamından söküp atacağız ki senin dahi yuvana, çocuklarının geleceğine huzuru temin edelim. Bizim derdimiz bu."
Bu sözleri söylemesinden dakikalar sonra panel sırasında İmamoğlu'na soruşturma geldi.
Soruşturmayla ilgili 31 Ocak'ta ifade veren İmamoğlu hakkındaki iddianame hızlıca hazırlandı. İddianamede, başsavcı Akın Gürlek 'mağdur' sıfatıyla yer aldı. İBB Başkanı hakkında 'kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret', 'tehdit' ve 'terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek' suçlarından iki yıl sekiz aydan yedi yıl dört aya kadar hapis cezası istendi.
Davada savcılık Türk Ceza Kanunu 53'üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan ''Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, 'sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılır" maddesinin uygulanmasını istiyor. Bu da siyasi yasak anlamına geliyor.
İBB'ye yönelik "yolsuzluk" ve "terör" soruşturmaları kapsamında, ekim ayından mart ayına kadar süren tutuklamaların ardından 19 Mart sabahı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu gözaltına alındı.
Art arda gelen soruşturma zincirinin ilk halkası, İmamoğlu'nun 20 Ocak'ta katıldığı bir panelde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik sözleriydi.
İmamoğlu'nun "Bak başsavcı sana söylüyorum. Sana hiçbir faydamız olmaz senin zihnin çürümüş de... Biz var ya senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız. Bunu unutma. Söküp atacağız ki senin evlatlarının kapısına birileri dayanmasın, senin evlatlarını sabahın köründe evinden kimse almasın," ifadelerinin "tehdit ve hedef gösterme niteliğinde" olduğu iddiasıyla savcılık soruşturma başlattı.
Açılan bu soruşturmadan bir hafta sonra 27 Ocak'ta Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Beşiktaş Belediyesi hakkındaki soruşturma hakkında sarf ettiği, "Onlar da çok iyi biliyorlar ki daha turpların büyükleri heybede. Telaşlarının sebebi bu," sözlerine atıfta bulunduğu "Turpun Büyüğü" başlıklı bir basın toplantısı düzenledi.
İmamoğlu'nun bu toplantıda "Satılmış Büyükcanayakın" isimli bilirkişiden bahsetmesinin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu hakkında 'kamu davalarında görevli bilirkişilerden biri olan şahsı hedef gösterdiği' gerekçesiyle başka bir soruşturma daha başlattı.
Ayrıca, İmamoğlu 19-23 Mart arasındaki gözaltı süresinde de 21 Mart'ta yaptığı açıklamada, kendisine bir de 'kreş' soruşturması açıldığını belirtmişti.
Bunlara ek olarak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 13 Mayıs'ta Ekrem İmamoğlu'nun 'silahlı terör örgütüne yardım etme' suçlamasıyla alınan ifadesinde, yargı görevlilerine hakaret içerikli beyanlarda bulunduğunu aktardı.
Başsavcılık bunun üzerine 'kamu görevlisine hakaret' suçundan İmamoğlu hakkında başka bir soruşturma başlatıldığını bildirdi.
İBB Başkanı İmamoğlu CHP'nin cumhurbaşkanı adayını belirlemek amacıyla 23 Mart'ta yapılan ön seçimlere katılmak için 21 Şubat'ta adaylık başvurusunda bulunmuştu.
Bu başvurudan bir gün sonra 22 Şubat'ta, İmamoğlu'nun üniversite diplomasının sahte olduğuna ilişkin iddialar üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı "resmi belgede sahtecilik" suçundan İmamoğlu hakkında yeni bir soruşturma başlattı.
İmamoğlu'nun diplomasındaki durumu görüşmek üzere 18 Mart Salı günü toplanan İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu, İmamoğlu'nun diplomasının iptal edildiğini duyurdu.
Ekrem İmamoğlu aylarca devam eden soruşturmalar sırasında, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olmak için başlattığı kampanya kapsamında farklı şehirlerde seçmenler ile bir araya geliyordu.
Gözaltına alınmasından sadece dört gün önce, 15 Mart'ta memleketi Trabzon'daki konuşmasında İmamoğlu gelecek günlerin habercisi gibi olan şu ifadeleri kullanmıştı: "Beni oyundan çıkaracaklar. Siyaseten beni yenemiyorlar, güya polisin eliyle benim başımı öne eğdireceklermiş."
19 Mart sabah saatlerinde İBB'ye yönelik "terör" ve "yolsuzluk" soruşturmaları kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen talimat ile İmamoğlu'nun da içinde bulunduğu 100'den fazla şüpheli hakkında gözaltı ve yakalama kararına istinaden operasyon gerçekleştirdi.
Operasyon sırasında İmamoğlu, sosyal medya hesaplarından paylaştığı video mesajda, evinin önünde yüzlerce polis olduğunu ifade etti.
Videoda İmamoğlu, "Milletimizin iradesini gasp etmeye çalışan bir avuç akıl benim sevgili polislerimi kötülüğe alet ederek, 16 milyonun İstanbullunun konutunun kapısına yüzlerce polis yığmıştır. Büyük bir zorbalıkla karşı karşıyayız ama yılmayacağımı bilmenizi istiyorum," dedi.
Yaklaşık 4 günlük gözaltı süresinin ardından savcılık, İmamoğlu'nun hem "terör" hem de "yolsuzluk" soruşturması kapsamında tutuklama talebiyle adliyeye sevk etti.
CHP'nin cumhurbaşkanı adayını belirlemek üzere gerçekleştirdiği ve İmamoğlu'nun tek aday olduğu ön seçim günü olan 23 Mart'ta Sulh Ceza Hakimliği'nce "yolsuzluk" soruşturması kapsamında İmamoğlu hakkında tutuklama kararı verildi.
Tutuklamanın ardından İçişleri Bakanlığı, 23 Mart Pazar günü İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun görevden alındığını bildirdi.
World Media Group (WMG) Haber Servisi