İmamoğlu'ndan İkinci Yargıya Müdahale Açıklaması Geldi

İmamoğlu'ndan İkinci Yargıya Müdahale Açıklaması Geldi. Aşağıda bu açıklamanın tamamını yayınlıyoruz.

19:05:11 | 2025-01-30

Değerli vatandaşlarım;

 
Aziz milletim,
 
Hafta başında bir basın toplantısıyla milletimize Satılmış B. isimli bir bilirkişiyi tanıttım. Bu şahsın, hukuksuzlukların perdesi yapılmaya çalışıldığını, olmayan raporların nasıl iddianameye girdiğini, raporların nasıl değişime uğradığını, imzasız raporla bu kişi üzerinden insanların nasıl suçlandığını belgeleriyle açıkladım. Bu tarihi ifşa, bize tezgah kuranları büyük paniğe uğrattı. Çünkü kötülük duvarının kilit taşını böylece yerinden söktük ve o duvar oyun kuranların üzerine devrildi.

Bu sözde bilirkişiye ulaşan ve konuşmasını yayınlayan gazetecilere jet hızıyla gözaltılar yapıldı. Belli ki panikleri büyüktü. Nihayetinde Halk Tv’den 4 gazeteci gözaltıların ardından adli kontrolle serbest kalırken, ne yazık ki gazeteci Suat Toktaş tutuklandı. Çok üzücü. Suat beye ve Halk Tv’ye selamlarımı iletiyorum. Geçmiş olsun diyorum. Gazeteciler büyük sıkıntı çekerken, marifetlerini belgelediğimiz bilirkişi ise,ne yazık ki adeta büyük koruma altında.

‘Sen ne yaptın?’ Diye soran bile yok. Belli ki tek başına yapmamış.

Bu olay bir gazeteci için tutuklama gerektiren suçsa hatırlatmak isterim. 31 Mart 2019 seçimlerinin hemen öncesinde, devletimizin  kırmızı bültenle aradığı bölücü bir terörist hem de devletin ve milletin kanalı olan TRT’ye çıkarılmıştı. Kendisine benim aleyhime, rakibimin lehine demeç verdirildi. TRT’de bu şahsı konuşturanların başına bir şey geldi mi? Gelmedi.

Garabetin dik alası işte budur.
Ne yazık ki, Türkiye’de hukukun üstünlüğü değil,üstünlerin hukuku egemen olmuştur, daha doğrusu bir avuç insanın…
Oysa Anayasa’nın 10. Maddesinde ne yazıyor: Kanun önünde herkes eşittir.

Kıymetli Dostlar;
Bu bir avuç insan; siyasetçiler, sivil toplum liderleri, medya mensupları, iş insanları ve akademisyenler dahil herkesi susturmaya çalışıyor.
 
Çünkü artık ekonomiyi yönetemiyor; ülkeyi yönetemiyorlar...
 
Biliyorum; bu yüzden her biriniz uzun zamandır çok ağır hayat pahalılığı, işsizlik ve geçim sıkıntısı yaşıyorsunuz.
 
Biliyorum; ülkenin dört bir yanında yaşanan felaketler, milletimize yaşatılan büyük acılar, hastanelere kadar nüfuz etmiş yaygın bir çeteleşme ve buna karşılık ülkeyi yöneten bir avuç insanın sorumsuz tavırları canınızı çok sıkıyor.

Biliyorum; tadınız tuzunuz kalmadı.
 
Karşınızda sizin halinizden anlamayan, sesinize kulak vermeyen ve gün geçtikçe daha fazla otoriterleşen bir iktidar var.
 
‘Gerçek insan, başkasının yüzünde patlayan tokadı kendi suratında duyabilendir’ derler.
 
Ama onlar, sizin canınızın nasıl yandığını hissetmiyorlar.
 
Bir avuç insanın mutluluğu onlar için yeterli.
 
Oysa ben başkasının yüzünde patlayan tokadı yüreğimde hissediyorum, içim acıyor.
 
Kimin başına gelirse gelsin, her türlü adaletsizliğe isyan ediyorum.
 
Belki ekonomik verilerde rakamlar değişiyor ama DERİN geçim sıkıntısı hiç değişmiyor.
 
Enflasyon zirvedeyken de geçim sıkıntısı var, düştüğü söylenirken de.
 
İktidar, ne yazık ki ekonomik sorunlara çare olamıyor.
 
Milletten yetki isterken vaatleriyle kapınızı çalanlar, iş sorumluluk almaya geldiğinde ortadan kayboluyor.
 
Yılardır ‘ekonomimiz şahlandı, şahlanacak’ vaatleriyle sizleri aldattılar.
On yıllar geçti ama, şahlanan sadece bir avuç insan oldu.
Türkiye gibi şahlanması gayet kolay, dinamik bir ülkeyi yönetemez hale getirdiler.
 
Baksanıza, iş sorumluluk almaya gelince bakanları bile birbirlerini suçluyor.
 
Bu fotoğraf çöküşün fotoğrafıdır.
Türkiye bu akla, bu ahlaka, bu zihniyete daha fazla emanet edilemez.
 
Bu kötü gidişata dur demek için partimiz yola çıktı.
 
Bu dibe vuruştan kurtulmanın tek yolu seçimdir. Erken seçim!
 
Bu yüzden Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, partimiz için son derece demokratik birCumhurbaşkanı adayı belirleme süreci başlattı.
 
Cumhuriyet Halk Partisi’nin tam 1 milyon 600 bin üyesi ön seçimlerde partimizin adayını belirleyecek.
 
Ülkemiz tarihinde ilk defa yapılacak olan bu demokratik uygulama, yakın geleceğimiz adına tam bir devrimdir.
 
O yüzden partimizin bu kararını en güçlü bir şekilde destekliyorum.
 
Tam bir “cesur demokrasi” uygulaması olacak olan önseçimler, sadece partimizi, seçmenlerimizi değil, inanıyorum ki ülkemizin demokratik muhalefetini de birleştirecektir.
 
Kimsenin kaybetmeyeceği, sonuç ne olursa olsun, hepimizin ilk günkü şevk ve heyecanla tamamlayacağı bir süreç olacak bu.
 
Ama sevgili vatandaşlarım,
 
Bu yol, güllük gülistanlık bir yol değildir. Engebe ve tuzaklarla dolu bir yoldur. Hepimiz bu süreçte güçlerimizİ birleştirmeliyiz.
 
Ama çok iyi biliyorum ki, bu yolun sonu aydınlık ve huzur dolu, iktidar yoludur.
 
Biz bu yola çıktık.
 
Artık bizim için bu yoldan dönüş yok.
 
Yolumuzu azimle, cesaretle yürümeye devam edeceğiz.
 
Her koşulda ve her zaman memleketimiz ve milletimiz için “Tam Yol İleri” diyeceğiz.
 
Kıymetli Yurttaşlarım;
 
Bir kısmınızın duymuş olduğu gibi yarın sabah Çağlayan Adliyesi’nde olacağım.
 
Tam bir abi, baba duygusuyla bizlere bugünleri reva görenlere “Sizin bu milletin evlatlarına yaşattığınız adaletsizlikleri biz sizin evlatlarınIZAa yaşatmayacağız! Çünkü bizim iktidarımızda yargı bağımsız olacak” dediğim için hakkımda açılan soruşturmada ifade vereceğim.  
 
Ayrıca bize karşı kurduğu tüm tuzakları, hazırladığı sahte raporları ifşa ettiğimiz bilirkişiyi milletimize anlattığım için de ifadem alınacak. Düşünebiliyor musunuz; yargının bağımsız olmasını, herkesin adalete güvenebilmesini istediğim için ifadem alınacak.
 
Ama yarın sadece benden ifade alınmayacak...
 
Benim gibi düşünen on milyonlarca vatandaşımızdan ifade alınacak.
 
Oysa demokrasilerde millet hesap vermez, hesap sorar.
 
Muhalefetsiz bir ülke yaratma hevesiyle, hukuk görüntüsü altında bir siyasi operasyon sürdürüyorlar.
 
Ama kimsenin endişesi olmasın.
 
Millet büyüktür...
 
Sandık gelir, herkes boyunun ölçüsünü alır.
 
Bu yoldan da dönmeyeceğim.
Cesaretimiz var, heyecanımız yüksek!
 
Bu aziz milletin evlatları için her alanda mücadeleye devam edeceğim.
 
Daha önce dediğim gibi...
 
Kurtuluş yok tek başına...
 
Ya hep beraber ya hiçbirimiz!

****

BEYLİKDÜZÜ METROSU İÇİN TÜM ŞARTLAR TAMAMLANDI, İMZA BEKLENİYOR

BAKANLIĞIN KESİN PROJE ONAYINA RAĞMEN İMZA ATILMIYOR

 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak, Sefaköy-Beylikdüzü (TÜYAP) Metro Hattı projemizin hayata geçirilmesi için tüm teknik ve idari süreçleri tamamlamış bulunmaktayız. Bölge halkının uzun yıllardır beklediği bu kritik toplu taşıma yatırımı için gerekli fizibilite ve proje çalışmaları tamamlanmış, onay süreçleri yerine getirilmiş ve ilgili kurumlara iletilmiştir. Ancak, 2022 yılından bu yana yatırım programına alınması için yaptığımız altı başvuruya rağmen merkezi yönetimden onay çıkmamış ve uluslararası kredi kullanımına izin verilmemiştir.

Sefaköy-Beylikdüzü (TÜYAP) Metro Hattı için yürütülen süreçler kapsamında 2021 yılı itibarıyla güzergah, fizibilite ve proje çalışmaları tamamlanarak ilgili kurumlara başvurular yapılmıştır. 3 Mayıs 2021’de Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile Yeşil Şehir Aksiyon Planı (GCAP) mutabakatı imzalanmış ve proje uluslararası standartlara uygun hale getirilmiştir. 19 Temmuz 2022’de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından uygulamaya esas kesin projeler ve hattın fizibilitesi onaylanmıştır. 5 Eylül 2022’de Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu alınmış, çevresel ve teknik tüm şartlar yerine getirilmiştir. 2022’den 2025’e kadar tam altı kez Kamu Yatırım Programı’na dahil edilmesi için başvuru yapılmış ancak hiçbirine olumlu yanıt alınamamıştır. Uluslararası finansman sağlanabilmesi için gerekli borçlanma izinleri merkezi yönetim tarafından verilmemiştir. Tüm bu süreçlere rağmen, 2024 ve 2025 yılı Yatırım Programlarına da proje dahil edilmemiştir. Beylikdüzü ve Esenyurt gibi yoğun nüfuslu bölgelerin ulaşım ihtiyacını karşılayacak bu yatırım için artık hiçbir teknik ve idari engel bulunmamaktadır.

İstanbul’un batı yakasında yer alan Beylikdüzü ve çevresinde her gün yüz binlerce vatandaşımızın metrobüs hatlarında aşırı yoğunluk yaşadığı ve ulaşımda büyük zorluk çektiği bilinmektedir. Metro projesi, bu sorunu köklü bir şekilde çözmek için kritik bir adımdır. Ancak, tamamlanmış, onaylanmış ve uluslararası finansman desteği sağlanabilecek bir projeye halen imza verilmemesi büyük bir mağduriyet oluşturmaktadır.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak, bürokratik süreçlerin tamamlandığını, gerekli tüm belgelerin eksiksiz olarak teslim edildiğini ve metro inşaatına başlanması için tek engelin merkezi yönetimin imza sürecini tamamlamaması olduğunu kamuoyunun bilgisine sunarız. İstanbul’un her bölgesine eşit hizmet götürmek için çalışmaya devam ediyor, Sefaköy-Beylikdüzü (TÜYAP) Metrosu’nun hayata geçmesi için yetkilileri bir an önce gerekli adımları atmaya davet ediyoruz.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

***

İBB, 150 YENİ TAKSİ PLAKASINI İHALEYE ÇIKARIYOR

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), ‘Uygulama Bazlı Taksi Taşımacılığı’ yapacak 2.500 yeni taksinin ilk etabında 150 taksi plakası için ihaleye çıkacak.12 Eylül 2024 tarihinde alınan belediye meclisi kararı doğrultusunda gerçekleştirilecek ihale kapsamında her bir plaka, 29 yıl süreyle gerçek kişilere işletme hakkı tanıyacak.

İHALE 18 ŞUBAT’TA YAPILACAK

İhale, 18 Şubat 2025 tarihinde saat 10:00’da Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde düzenlenecek. Son teklif verme süresi ise 17 Şubat 2025 saat 12:00 olarak belirlendi. İhaleye kapalı teklif usulüyle katılım sağlanacak.

İBB, ihale kapsamında her bir taksi plakasının muhammen bedelini 4 milyon 250 bin TL + KDV olarak belirledi. Geçici teminat bedeli ise 127 bin 500 TL olacak.

İHALEYE KATILIM ŞARTLARI

İhaleye katılmak isteyenlerin, belirlenen evrakları tamamlayarak başvurularını belirtilen süresi içinde teslim etmeleri gerekiyor. Başvuru yapacak kişilerin;

•          İstanbul’da oturduğunu gösterir İkametgah belgesi,

•          Geçerli sürücü belgesi,

•          Adli sicil kaydı,

•          Geçici teminatın yatırıldığını gösteren makbuz

gibi evrakları sunmaları gerekiyor.

İhaleye yalnızca bireysel başvuru yapılabilecek ve her katılımcı yalnızca bir plaka hakkı alabilecek.

İlgili ihale şartnamesi, İBB Toplu Ulaşım Hizmetleri Şube Müdürlüğü’nde 1.000 TL karşılığında temin edilebilecek. Başvurular, İBB Encümen Şube Müdürlüğü’ne elden teslim edilecek ve telgraf, faks veya posta yoluyla yapılan başvurular kabul edilmeyecek.

29 YILLA SINIRLI OLACAK

İstanbul’da toplu taşımanın en önemli unsurlarından biri olan taksilerle ilgili düzenleme, uzun süredir kamuoyunda tartışma konusu olmuştu. Yeni plakaların hizmete girmesiyle birlikte, İstanbul’daki taksi hizmetlerinde daha fazla seçenek sunulması hedefleniyor. Önceki dönemlerde verilen taksi plakaların süresiz kullanım hakkı bulunurken bu yeni taksilerin kullanım hakkı 29 yılla sınırlı olacak.

YENİ TASARIMLA YOLLARDA OLACAKLAR

Yeni taksiler, İstanbulluların verdiği oylarla belirlenen yeni tasarımla yollarda olacak.

***

 

SAHA İNCELEMESİNDE SORULARI YANITLADI

TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Saraçhane’de Oruç Gazi Parkı Çevre Düzenlemesi ve Bozdoğan Kemeri Ziyaretçi Merkezi (Valens Su Kemeri) projeleriyle ilgili inceleme gezisinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Gözaltına alınan gazetecilerle ilgili yönetilen soruya “dokunan yanar dönemi yaşatmaya devam ediyorlar” yorumunu yapan İmamoğlu, “mesele onları çok tedirgin etmiştir. Biz bu kumpas düzeni içerisinde bulunan bir bilirkişiyi deşifre ettikten sonra açıkçası onların kilit taşının yerinden çektik ve duvar yıkıldı. Duvarın altında kaldılar. O kendini toparlama süreci içerisinde de her yere saldırıyorlar” ifadelerini kullandı.

 

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a yönelttiği soruları yineleyen İmamoğlu, “İstanbul'a dair, içinde olduğun ve sürecini yürüttüğüm adalet mekanizması içerisinde; bu kadar yolsuzluğu deşifre edilmiş, bu kadar verdiği raporların yanlış olduğu başka bilirkişiler tarafından netleşmiş, sahtecilik yaparak evrakta iki kişinin imzasının olmadığı, kendi imzasıyla hukuka, kanuna uygun olmayan bir biçimde bir bilirkişi raporunu vermiş bu kişi hakkında ve bu kişinin bu bilirkişinin raporunu kendine dayanak alan savcı hakkında, o kararı veren hakim hakkında harekete geçecek misin geçmeyecek misin? İstanbul'da sözün geçiyor mu? Geçmiyor mu? Sakın öyle bağımsız yargı diye tweet atma. Uzun süre elini oraya değdirme. Buna cevap ver. İstanbul'da sözün geçiyor mu? Geçmiyor mu? Başsavcı burada. Sözün geçiyor mu geçmiyor mu? Nokta. Buna cevap versin” dedi.

 

Cuma günü ifade vermek Çağlayan Adliyesi’ne gideceğini belirten İmamoğlu, “Terör savcısı benden ifade alacakmış. Terör savcısı benden niye ifade alıyor. Sayın Bahçeli'nin dediği gibi ben milletine, memleketine hizmet aşkıyla, mücadeleyi son derece üst seviyede yapan Trabzon'un evladı Ekrem İmamoğlu'yum. Biz bu ülkede var olan ne var ise terörle ilgili mücadele ederiz. 86 milyon insanın her birisine de vatan evladı gözüyle bakan birisiyim… Sen hangi kimlikle benden ifade alıyorsunuz diye savcıya soracağım. Birinci sorum bu olacak. Çünkü benim terör savcısıyla bir ilişkim yok” diye konuştu.

 

SARAÇHANE / İSTANBUL

 

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, devam eden  projelerle ilgili bilgi almak için saha ziyareti gerçekleştirdi. 50. Yıl Parkı’nda Bozdoğan Kemeri Ziyaretçi Merkezi (Valens Su Kemeri) ve Oruç Gazi Parkı Çevre Düzenlemesi projeleriyle ilgili kurmaylarından bilgi alan İmamoğlu, basın mensuplarının yönelttiği sorulara da yanıt verdi. Sorular ve İmamoğlu’nun yanıtları şöyle oldu.

 

“DOKUNAN YANAR DÖNEMİ YAŞATMAYA DEVAM EDİYORLAR”

 

- Gazetecilerimiz, kanalımızın gazetecileri, sunucuları gözaltındalar. Bunu program müdürü Kürşat Oğuz da eklendi… Adalet Bakanı da bir açıklama yaptı saatler önce ve savcılık henüz daha kararını bildirmemişken yaptı bu açıklamayı. Hiç kimse gazetecilik faaliyetinden dolayı içeride değil dedi. Sizin yorumunuz nedir?

 

“Çok üzücü bir dönem yaşıyoruz. Dün de söylemiştim. Yani dokunan yanar dönemi yaşatmaya devam ediyorlar. Tamamen hukuksuz,  tamamen hukuku işletmeye ve gerçekten adaleti topluma yaşatmaya kararlı bir süreci prensipli bir şekilde yerine getirmenin ötesinde, ne yaptığını bilmeyen ve toplumun temel değerlerini zedeleyen,  insanların adaleti olan inancını zedeleyen bir süreci İstanbul'da üzülerek söylüyorum ki yaşıyoruz. Tabii mesele onları çok tedirgin etmiştir. Biz bu kumpas düzeni içerisinde bulunan bir bilirkişiyi deşifre ettikten sonra açıkçası onların kilit taşının yerinden çektik ve duvar yıkıldı. Duvarın altında kaldılar. O kendini toparlama süreci içerisinde de her yere saldırıyorlar.”

 

“TÜRKİYE'NİN BASIN TARİHİNE DE KARA LEKE OLARAK GEÇECEK”

 

“Bugün utanç verici basınları diyeceğim. Onların her gün çığırtkanlığını yapan ve bugün gazetecilik mesleğine saldırıya dahi sesinin böyle tınısını bile çıkartamayan o medya kuruluşlarında aynı meseleyle ilgili, aynı kişiyle ilgili röportaj yayınlanıyor. Yeni Şafak'tır, şudur, budur... Ama bu Türkiye'nin basın tarihine de kara leke olarak geçecek olan bu basın kuruluşları benimle ilgili her gün yalan ifadeler ve uydurma haberlerle dolu dolu 5,5 seneleri geçti. Bu basın kuruluşu bunu yapıyor, ceza yok. Aynı benzer bir durumda hareket eden Halk TV'deki arkadaşlarımıza, değerli basın mensuplarına, gazetecilere hem de silsileyi devam ettirerek ceza vermenin gayreti içindeler.”

 

“BÜYÜK KAYGI VE TELAŞ İÇERİSİNDELER”

 

“Şunu bilsinler kilit taşı çekilmiştir, kumpas düzeni ortaya çıkmıştır. Trilyonda bir ihtimalle olan bir kişinin her daim Ekrem İmamoğlu ve çevresine nasıl görevlendirildiği deşifre edilmiştir. Büyük kaygı ve telaş içerisindeler. Bu telaşla da saldırı yapıyorlar. Bu saldırılarla da bizi frenleyeceklerini düşünüyorlar. Asla değil. Onlar yargıya uygun, adalete uygun, hukukçu kimliğiyle hareket eden düzen kurulana kadar onlarla mücadelem devam edecek.”

 

“SAYIN BAKAN'A SORU SORMUŞTUM, TEKRAR SORUYORUM”

 

“Bu manada Sayın Bakan'dan tam da beklediğim cevaplar geldi, geliyor. Çünkü ben Sayın Bakan'a soru sormuştum, tekrar soruyorum. Sayın Bakan, İstanbul'da sözün geçiyor mu? Geçmiyor mu? İstanbul'a dair, içinde olduğun ve sürecini yürüttüğüm adalet mekanizması içerisinde; bu kadar yolsuzluğu deşifre edilmiş, bu kadar verdiği raporların yanlış olduğu başka bilirkişiler tarafından netleşmiş, sahtecilik yaparak evrakta iki kişinin imzasının olmadığı, kendi imzasıyla hukuka, kanuna uygun olmayan bir biçimde bir bilirkişi raporunu vermiş bu kişi hakkında ve bu kişinin bu bilirkişinin raporunu kendine dayanak alan savcı hakkında, o kararı veren hakim hakkında harekete geçecek misin geçmeyecek misin? İstanbul'da sözün geçiyor mu? Geçmiyor mu? Sakın öyle bağımsız yargı diye tweet atma. Uzun süre elini oraya değdirme. Buna cevap ver. İstanbul'da sözün geçiyor mu? Geçmiyor mu? Başsavcı burada. Sözün geçiyor mu geçmiyor mu? Nokta. Buna cevap versin.”

 

“KİME ZULÜM ÇEKTİRİYORSUN?”

 

“Umarım bu ülkenin aklı başında yargı mensuplarının teşvikiyle bu ahlak dışı  süreç sona erer. Basın mensupları, gazeteciler bir an önce özgürlüklerine kavuşurlar. Düşünün dünden beri saatlerce, neredeyse yirmi dört saattir gözaltında tutmak. Utanılmaz bir durum,  üzüntü verici. Olmaz böyle bir şey. Kime zulüm çektiriyorsun? Umarım bir an önce özgürlüklerine kavuşurlar.”

 

“HUKUKSUZLUK YAPANA SORUŞTURMA AÇMAYACAKSIN, HAKKINI SAVUNAN EKREM İMAMOĞLU’NA AÇACAKSIN”

 

- Cuma günü aynı gerekçeyle ifade vereceksiniz. Öyle duyduk. Doğru mudur? Her iki soruşturma kapsamında mı olacak? İfade kaçta orada program yaptınız mı? Tüm günü mü adliyeye ayırdınız?

 

“Niye bütün birimi adliye ayıracağım? Benim Olimpiyat Düzenleme Kuruluyla  toplantım var cuma günü. Yine başka işlerimiz var. Yarın valilikte il kurulu toplantımız var. İşlerimize bakıyoruz, şantiyelerimiz var. Hayat devam ediyor. Sorumluluklarımız devam ediyor. Tabii ki ifade vermeye elbette gideceğim. Görmek istiyorum yani bir bakmak istiyorum. Bir an önce de merak ediyorum. Ayrıca benim malum işte bu bahsettiğim bilirkişiyle ilgili ettiğim sözlerden açılan soruşturmaya dönük işte bana soruşturma açılıyor ama bu bilirkişi hakkında soruşturma yok. Evrakta sahtecilik yapmış. Bu bir sahtekarlık yani. Kanunda yazıyor. ‘Üç kişinin ikisi birlikte imza atar diğeri de muhalefet şehri koyabilir’ diyor. Sen tek başına bir rapor düzenliyorsun. Bunu geçerli sayıyorsun. Buna soruşturma açılmıyor da Ekrem İmamoğlu'nun soruşturma açılıyor. Niye? Hakkını savundu diye… Yani beni cezalandırmak için elinden gelenlerle ben mücadele etmeyeceğim ve hakkımı savunmayacağım, bana haksızlık, hukuksuzluk yapan kumpas kurana da sen soruşturma açmayacaksın. Ekrem İmamoğlu'na soruşturma açacaksın. Bunun için gideceğim.”

 

“BİR İNSAN YANLIŞ YAPARSA ELİ AYAĞI BİRBİRİNE KARIŞIR”

 

“Malum ben deşifre etmişim. Ya başsavcıyı bilmeyen yok kendisi orada zaten.  Neymiş? Başsavcı deşifre etmişim. Yaptığım konuşmayla beraber tehdit etmişim. Yani bu akıl alır gibi değil. Şaşkınlık, endişe… Bir insan yanlış yaparsa eli ayağı birbirine karışır. Şu an yaşadıkları bu. Yanlış yaptıkça, yaptıkça eli ayağı birbirine karışmış. Nereye saldıracaklarını şaşırmış durumdalar. Gideceğim, ilk sorum da şu olacak. Terör savcısı benden ifade alacakmış. Terör savcısı benden niye ifade alıyor. Sayın Bahçeli'nin dediği gibi ben milletine, memleketine hizmet aşkıyla, mücadeleyi son derece üst seviyede yapan Trabzon'un evladı Ekrem İmamoğlu'yum. Biz bu ülkede var olan ne var ise terörle ilgili mücadele ederiz. 86 milyon insanın her birisine de vatan evladı gözüyle bakan birisiyim… Sen hangi kimlikle benden ifade alıyorsunuz diye savcıya soracağım. Birinci sorum bu olacak. Çünkü benim terör savcısıyla bir ilişkim yok.”

 

“ARKAMIZDA MİLLETİN GÜCÜNÜ HİSSEDİYORUZ”

 

“Hala aynı kelimeleri söylemeye devam eden birisi olarak gerekli hukuki işlemi yerine getireceğim.  Cuma pardon cuma günü saat 10 diye biliyorum. Saat 10’00’da oradayım. Hakkımızda hayırlısı. Ama çok umutluyum. Memleket adına çok umutluyum. Bu yanlışı yapanlar, o araya  çürük, kumpasçı kilit taşını yerleştirenlere şunu söyleyeyim;  ne kadar kilit taşı varsa onu yerinden söküp çıkaracak gücünü kendinde bulan birisiyim. Çünkü arkamızda milletin gücünü hissediyoruz. Ve o kilit taşını çektiğimizde de kendilerine göre o haşmetli gördükleri, kendi duvarları kafalarına yıkılacak. Ve bu kurmak istedikleri hukuksuz düzen, ülkenin üzerinden o kara bulutlar sökülüp dağılıp gidecek. Pırıl pırıl aydınlık bir ülke var olacak. Tek yolumuz budur. Tekrar gazeteci dostlarımıza ve bütün haksızlığa uğrayanlara acilen özgürlük diliyorum.”

 

ADALET BAKANINDAN YANIT BEKLİYORUM

 

- Bugün adalet sizin için bir açıklama yaptı. Polemiklere girmeyi seven ve yargıya dil uzatan biri olarak tanımladı Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

“Bakana sordum. İstanbul'da sözün geçer mi geçmez mi? Ona cevap versin. Boş işlerle uğraşmasın. Bana hakaret yapmayı bir kenara bıraksın. İstanbul'da Sayın Bakan, sözün geçiyor mu? Geçmiyor mu? Bu kadar net. Buna cevap versin. Bir cevap.  Bak hala cevap veremiyor. Polemik ve hakaretle uğraşıyor.”

 

İETT’DEN İLK HİDROJENLİ OTOBÜS TESTİ (GÖRÜNTÜLÜ VE FOTOĞRAFLI)

İETT, tüm işletme ve yatırım faaliyetlerini hızla sürdürürken İstanbul’da ilk kez hidrojenli otobüs testini gerçekleştirdi.

Kendi filosu ve denetimindeki tüm özel halk otobüsleri ile İstanbul’da 6.786 araç ile şehrin her noktasında hizmet veren ve 1 günde yaklaşık 5 milyon yolculuk ile Avrupa’nın birçok ülkesinden fazla nüfusu taşıyan İETT, yatırım ve AR-GE çalışmalarını hızla sürdürüyor.

Yerli üretim olan, yüksek yolcu kapasiteli, yolcu konforu ve özel yol güvenlik sistemleri ile donatılan yeni metrobüsler ve otobüsler ile ilk kez dizelden elektriklikli otobüs dönüşümünü gerçekleştiren İETT, İstiklal Caddesi’nde ilk kez bataryalı ve çevreci nostaljik tramvayı da hizmete almıştı. İETT, şimdi de İstanbul’da ilk kez Hidrojen Yakıtlı Otobüs için test sürüşünü gerçekleştirdi.

İETT Genel Müdürü İrfan Demet’in başkanlığındaki İETT Teknik Ekibi, İETT’nin Edirnekapı Garajı’ndaki teknik incelemelerin ardından Tarihi Yarımada’da test sürüşü gerçekleştirdi.

Yerli üretim olan ve test sürüşü gerçekleştirilen hidrojenli otobüs;

-             500 km menzil,

-             20 dk da şarj olabilme,

-             12 metre uzunluk ve 70 yolcu kapasitesi,

-             Hem hidrojen hem de elektrikle çalışabilme, 

-             1600 Litre / 38 kg hidrojen depolama kapasitesi,

-             140 KWh batarya kapasitesi,

-             340 kW elektrik motoru ve

-             Tamamen çevreci olma gibi teknik özelliklere sahip.

İETT, “her seferinde daha iyiye hedefiyle” dünyada ve ülkemizde gelişen teknolojileri yakından takip ederek rasyonel olanları İstanbul’a kazandırmak için çalışmalarına tam yol ileri devam ediyor.

 

World Media Group (WMG) Haber Servisi




ETİKET :   ibb-yeni-haber

Tümü