Kendilerinin insan, iktidar kanadının ise rant odaklı bir belediyecilik anlayışına sahip olduğu tespitinde bulunan İmamoğlu, “Bunların tek derdi; rant. Başka dertleri yoktur. Onun için Esenyurt'ta, bizden önce 30 bin konut mağduru yarattılar; sırf bir insan zengin olsun diye. Onların aklına siz gelir misiniz? Vatandaşımız bizim aklımızda, bizim yüreğimizde; ancak biz yaparız. Bunları onlar yapamaz. Çünkü, biz israf yapan değiliz. Onlar israfçı, biz icraatçıyız. Onlar rantçı, biz halkçıyız. 31 Mart tarihi, israfçıların ve rantçıların tarihe gömülme vakti. Hep birlikte, 31 Mart’ta bunları tarihe gömmeye hazır mıyız? İsraf ve ihanet dönemini tarihe gömmeye hazır mıyız” dedi.
“Bir avuç insana asla oy verilmesine müsaade etmeyin” diyen İmamoğlu, “Oylarınızı bölmeyin. Oylarımızı ve güçlerimizi birleştireceğiz. Particilik yapma zamanı değil. Biz halkçı, İstanbul'un büyük ittifakıyız. Biz, halkını düşünen, partiler ötesi düşünen, şehrini düşünen, insanını düşünen, bu şehrin emekçisini, işverenini, kadınını, gencini, çocuğunu düşünen büyük bir halk ittifakıyız. Bazıları pireye kızıp yorganı yakmak isteyebilir. Sakın buna fırsat vermeyin. Her zaman birleşe birleşe kazanacağız. Birlikte kazanacağız” ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Yaşar Kemal Meydanı ve Esenyurt Haramidere Islahı 1. Etap Kavşak, Meydan Düzenlemesi ve Halk Buluşması”nda konuştu. Konuşma yapacağı platforma, Türk edebiyatının çınarlarından Yaşar Kemal’in, usta sanatçı Zülfü Livaneli tarafından bestelenen “Merhaba” şarkısı eşliğinde çıkan İmamoğlu, “Yaşar Kemal ne söylemiş? Zülfü Livaneli'nin notalarıyla dinlediniz. Dünyanın ucunda bir gül açılmış / efil efil esen yele merhaba / karanlığın sonu bir ulu şafak / sarp kayadan geçen yola merhaba” demiş. Yaşar Kemal, en sarp kayasına bile bu memleketin ‘merhaba’ demiş. Ben de canım ciğerim, komşum, hemşerim, sevgili Esenyurtlulara ‘merhaba’ diyorum. Yaşar Kemal Meydanı’na hoş geldiniz” dedi.
“KABİNE KİM? HA ŞU ANKARA'DAN GELEN 17 ARKADAŞ!”
Alanı dolduran ve kendisine sevgi gösterilerinde bulunan coşkulu kalabalığın ellerinde yükselen yaratıcı dövizleri tek tek okuyan İmamoğlu, “’İstanbul'a yakıştı Trabzon'un evladı’, ‘İstanbul'da İmamoğlu Esenyurt'ta Ahmet Özer’, ‘İstanbul'un muhafızısın.’ İstanbul'un muhafızı, bütün İstanbul. Öyle değil mi? İstanbul'un haklarını koruyacak mıyız? Hak yemeyeceğiz, kimsenin hakkını da yedirmeyeceğiz. ‘Tam yol ileri’ diyor sevgili kızım benim. Aferin sana. ‘Başkanım evimiz riskli.’ Kesinlikle bu zor durumları biz çözeceğiz Gazi Mahallesi. ‘Kabine İmamoğlu'na karşı.’ Kabine kim? Ben tanımıyorum. Ha şu Ankara'dan gelen 17 arkadaş. Tamam, pardon, çıkaramadık pardon. ‘Sen mecnun ol, İstanbul zaten Leyla olur.’ Vallahi coşmuşsun Yeşilkent gençliği. Helal olsun sana” paylaşımlarında bulundu.
“BU ŞEHRİN 16 MİLYON İNSANINI, TEK TEK, EŞİT SEVMİYORSAM, NAMERDİM”
Merhum Yaşar Kemal’in önünde saygıyla eğildiğini belirten İmamoğlu, “Yaşar Kemal, Vanlı bir ailenin evladıydı. Çukurova'da yetişti. Çok uzun yıllar İstanbul'da yaşadı ve yazdı. Bu toprakların sesiydi, nefesiydi ve hep dünya edebiyatının zirvelerindeydi. Bu dönemde Yaşar Kemal'in ismiyle İstanbul'umuza, Esenyurt'umuza yakışan bu koca meydana, o büyük insanın ismini vermenin onurunu, gururunu yaşıyorum. Hayırlı ve uğurlu olsun” diye konuştu. Kalabalıktan gelen, “Sizi seviyoruz Başkanım” sözlerine kayıtsız kalmayan İmamoğlu, “Ben de sizi seviyorum. Bu şehrin 16 milyon insanını, tek tek, eşit sevmiyorsam, namerdim. Bu kadar net” karşılığını verdi. Yaşar Kemal isminin meydana çok yakıştığının altını çizen İmamoğlu, “Şimdi gelirken baktım, meydan cıvıl cıvıl, tıklım tıklım. Nasıl büyük bir ihtiyaçmış, bunu bize gösterdi” şeklinde konuştu.
“19 MAYIS, NAZIM HİKMET VE AHMED ARİF CADDELERİNİN BULUŞMA NOKTASINI DA YAŞAR KEMAL İSMİ YAKIŞIRDI”
İmamoğlu, meydanının adını nasıl belirlediklerini de şu sözlerle dile getirdi:
“Bu meydana inen yollar, onu tamamlayan yollar, çok güzel isimlerle çevriliydi. Özel bir isim bulmamız gerekiyordu. 19 Mayıs Caddesi var. Yani 19 Mayıs, bu milletin kurtuluş mücadelesinin, Samsun'a ayak atıldığı o ilk adımın tarihidir. Mustafa Kemal Atatürk ve bu milletin ulusal kurtuluş mücadelesinin başlangıcıdır. Onun için 19 Mayıs, çok özel bir isim. Yine Ahmed Arif Caddesi var. Yine bu toprakların özel ismi, Diyarbakır'da doğmuş ve bu ülkenin en güzel seslerinden, kalemlerinden birisi olmuş. Ve Nazım Hikmet Caddesi. Düşünsenize; dünya şairi. Bir taraftan 19 Mayıs, bir taraftan Nazım Hikmet, bir taraftan Ahmed Arif… Dedim ki arkadaşlara, ‘Bu isimlerin indiği yerdeki meydana da Yaşar Kemal ismi yakışır. Demokratik bir oylama yaptık. Oy birliğiyle kabul edildi.”
“HARAMİDERE'Yİ BİLİYORSUNUZ DEĞİL Mİ?”
Esenyurt özelinde yaptıkları çalışmalardan detaylı örnekler veren İmamoğlu, “İstanbul'un 39 ilçesine olduğu gibi, Esenyurt'ta da icraatçı olduk, halkçı bir belediye olduk. Bugün Esenyurt'a çok değerli bir meydan kazandırıyoruz. Bakın, burası önemli bir olay. Haramidere'yi biliyorsunuz değil mi? Buranın birinci etabını bitirdik. Islah çalışmalarını bitirdik. Ayrıca, dere ıslah çalışmaları sonrasında, yaşam vadileri çalışmamız kapsamında, Haramidere'nin çevresinde de Yaşam Vadisi projesine başladık. Ve birinci kısmını bitirdik. İkinci kısmının çalışmaları devam ediyor. Özellikle burada, Pınar ve Yeşilkent mahallelerinde, her yağmurda su basıyor muydu? Can kaybı oluyor muydu? Bunu sona erdirdik” bilgilerini paylaştı. Esenyurt’un geçmiş dönemde büyük ihanetlere uğradığına dikkat çeken İmamoğlu, şunları söyledi:
“TAŞKINLAR, TARİHE KARIŞTI”
“Buradan bir dere geçiyor, doğru mu? Bina yapmak için, burada derenin yönünü değiştirdiler, imara açtılar. İmara açmakla kalmadılar, derenin çapını küçülttüler. Biz, buradaki derenin çapını, 12 metrekareden 72’ye çıkardık ve artık derenin akışını normalleştirdik. Artık bu bölgede, yağmurda sel olacak, can kaybı olacak korkusu kalmadı. Burada insanlarımız zor durumdaydı. Ahmed Arif Caddesi’ne kadar su taşkınlarını önlemek için, ciddi bir çalışma yaptık. Burada özellikle Haramidere bağlantılı, yukarıdan gelen, cadde ve sokaklarda biriken yağmur suyu hatlarını bitirdik. Haramidere'nin sağ ve sol tarafına, önemli büyük çapta atık su şebekelerini kurduk, su kolektörlerini yaptık. Böylece taşkınlar, tarihe karıştı. Hem de bu bölgeden Marmara Denizi'ne giden o kötü akıntıyı, atık suyu engellemiş olduk. Aynı zamanda burada, çevresiyle beraber trafik sirkülasyonunu hep beraber düzenledik. Altyapı çalışmalarına uyumlu olacak şekilde, Haramidere’nin o bütün kötü görüntüsünü tarihe gömdük. Artık burada can ve mal kaybı yaşanmayacak. Artık bizim başımıza kötü işler burada gelmeyecek.”
“BEYLİKDÜZÜ-SEFAKÖYÜ-YENİKAPI METRO HATTINI DA BEYLİKDÜZÜLÜ, ESENYURTLU BU KARDEŞİNİZ YAPACAK”
Esenyurt’u metroyla buluşturmak için çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden İmamoğlu, “Buranın ilk metro hattını, tam gaz yapıyoruz. Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt metro hattının yüzde 40’ını bitirdik. Devam ediyoruz. Özellikle bu hattın Esenkent, Ardıçlı ve Esenyurt Meydan’daki durağı ile vatandaşlarımızı buradan ta İstanbul Boğazı'nın kıyısına, Kabataş'a bağlayacağız. Aynı şekilde Beylikdüzü-Sefaköyü-Yenikapı metro hattını da Beylikdüzülü, Esenyurtlu bu kardeşiniz yapacak, göreceksiniz. Ambarlı-Hadımköy ve Esenyurt-Saadetdere metro hatlarını çalışıyoruz. Bakın bu kardeşiniz, bizden önceki 25 yılda yapılan metro hattının yarısını, 5 yılda yaptı. Size söz; bu kardeşiniz 10 yılda, 50 yıllık iş yapacak, 50 yıllık. Aynı şekilde, İstanbul ulaşımında bir devrim olacak olan HIZRAY’ı yapacağız. HIZRAY'Iın anlamı şu sevgili hemşehrilerim: Sizi TÜYAP'tan, Esenyurt'tan ta Sabiha Gökçen'e, 75 kilometreyi 55 dakikada bir uçtan öbür uca bağlayacak. İstanbul tarihinin en büyük, en hızlı ekspres metro hattını da bu kardeşiniz yapacak” bilgilerini paylaştı.
“BUNLARIN TEK DERDİ; RANT”
Esenyurt'ta 2 kreş daha yapacaklarını belirten İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Ama esas kreşleri, Esenyurt'a, Ahmet Özer Başkanım yapacak. Bakın; bunların derdi ne çocuktu ne kadındı ne anneydi ne de gençti. Bunların tek derdi; rant. Başka dertleri yoktur. Onun için Esenyurt'ta, bizden önce 30 bin konut mağduru yarattılar; sırf bir insan zengin olsun diye. Ama biz, bu eksiklikleri de gidereceğiz. Haramidere Yaşam Vadisi’nin birinci ve ikinci etaplarını tamamlayacağız. Esenyurt'ta Kent Lokantası aşacağız hızlıca. Bunları onlar yapabilir mi? Onların aklına siz gelir misiniz? Vatandaşımız bizim aklımızda, bizim yüreğimizde; ancak biz yaparız. Bunları onlar yapamaz. Çünkü sevgili Esenyurtlular, biz israf yapan değiliz. Onlar israfçı, biz icraatçıyız. Onlar rantçı, biz halkçıyız. 31 Mart tarihi, israfçıların ve rantçıların tarihe gömülme vakti. Hep birlikte, 31 Mart’ta bunları tarihe gömmeye hazır mıyız? İsraf ve ihanet dönemini tarihe gömmeye hazır mıyız? Bir avuç insana asla oy verilmesine müsaade etmeyin. Oylarınızı bölmeyin. Anlaştık mı? Oylarımızı bölmeyeceğiz. Oylarımızı ve güçlerimizi birleştireceğiz. Birlikte hareket edeceğiz. Anlaştık mı? Particilik yapma zamanı değil. Biz, halkçı İstanbul'un büyük ittifakıyız. Öyle değil miyiz?”
“BİZ, BÜYÜK BİR HALK İTTİFAKIYIZ”
“Biz halkını düşünen, partiler ötesi düşünen, şehrini düşünen, insanını düşünen, bu şehrin emekçisini, işverenini, kadınını, gencini, çocuğunu düşünen büyük bir halk ittifakıyız. Bazıları pireye kızıp yorganı yakmak isteyebilir. Sakın buna fırsat vermeyin. Her zaman birleşe birleşe kazanacağız, öyle değil mi? Birlikte kazanacağız. Bugün karşımızda olan güç, hiç değişmedi. 2019’da bize ne yaşattı iseler, aynı kişiler. Hiçbir zaman dürüst ve adil olmadılar. Bugün de değiller. Demokrat değildiler, şimdi de değiller. Bakın; onların bugüne kadar akıllarına bile gelmeyen vaatlerine, sakın aldanmayın, sakın dinlemeyin. Onların artık dönemi, devri bitti. Emekliyi sefil etmediler mi? İşçiyi sefil etmediler mi? Paramızı pul etmediler mi? Bir emekli, bir kahvehaneye gidip, çay bile içemiyor. Dolayısıyla, onlar sadece kendi çıkarları için siyaset yaparlar. Biz, sizin için çalışacağız. Biz, milletimiz için çalışacağız. Ben, İstanbul için çalışacağım. Ahmet Özer Başkanımız, Esenyurt için çalışacak.”
“ONLAR, 2019’DAN BUGÜNE, HİÇ DEĞİŞMEDİLER”
“Onlar, 2019’dan bugüne, hiç değişmediler. Ama bizim birliğimizi ve bütünlüğümüzü bozmaya çalışıyorlar. Bir olacak mıyız? İri olacak mıyız? Diri olacak mıyız? Akıllı olacak mıyız? Bunlara fırsat vermeyeceğiz, öyle değil mi? Onların gözünün gördüğü tek şey, çıkarları; bizim derdimiz, milletimiz. Dolayısıyla bir avuç israfçıya ve rantçıya fırsat vermeden, biz, vicdanlı, mert ve akıllıca, ahlaklıca, erdemlice bir döneme hazırlık yapıyoruz. Hep birlikte kazanmaya hazır mıyız? 31 Mart'ta mertlik kazanacak doğru mu? 31 Mart'ta particilik değil, birlikte, bir partinin değil, halkın zaferi olacak, tamam mı? Esenyurt, bunun en büyük yeri olacak. Tamam mı Esenyurt? Harika. Bu şehre, başta Esenyurt'a, ihanet ve zulüm edenleri, vatandaşı ayrıştıranları, biz bu 31 Mart'ta hep birlikte tarihe gömeceğiz. Hoşgörü ve kardeşlikle beraber kazanacağız. Yaşar Kemal ne diyor? Diyor ki; ‘Bir toplum, hoşgörüsü kadar güçlü, sağlam haklıdır, zulmü kadar zalim ve zayıftır.’ Onlar zulümleriyle bu şehri, bu ülkeyi, bu milleti zayıflatanlardır. Bir avuç zalim kaybedecek, halkın hoşgörüsü kazanacak. Halkın vicdanı kazanacak. Vicdan ittifakı kazanacak.”
Yaşar Kemal Meydanı, CHP Genel Başkan yardımcıları Volkan Demir, Özgür Karabat, CHP Parti Meclisi üyesi Berker Esen, CHP milletvekili Engin Altay, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, CHP Esenyurt Belediye Başkan adayı Prof. Dr. Ahmet Özer, Başakşehir Belediye Başkan adayı Mesut Öksüz ve merhum Yaşar Kemal’in Ayşe Semiha Baban’ın katılımlarıyla resmen hizmete girmiş oldu.
EKREM İMAMOĞLU’NDAN ’17 BAKAN’ ELEŞTİRİSİ: ADAYINIZA YAZIK; BU KADAR KÜÇÜK DÜŞÜRMEYİN
BU ŞEHİR, ‘İSRAF’ VE ‘RANT’ VİRÜSLERİNE KARŞI BAĞIŞIKLIK KAZANDI
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Silivri halk buluşmasında konuştu. 17 bakanın İstanbul’a seçim çalışması yapmasını eleştiren İmamoğlu, “Toplanmışlar, Ankara'dan İstanbul'a gelmişler. Bütün bakanlar burada. Sanki Türkiye'nin dış ilişkilerle ilgili hiçbir sorunu yok. Dışişleri Bakanı burada. İçişleri Bakanı burada. Yetmez; Sağlık Bakanı burada. Daha da yetmez; Adalet Bakanı burada. Yahu hepiniz toplandınız, geldiniz. Hepiniz gelin, önemli değil. Ama adayınıza yazık, adayınıza. Bu kadar küçük düşürmeyin” dedi.
İktidar kanadının, tüm engellemelere rağmen iş üretmelerinin önüne geçemediğini vurgulayan İmamoğlu, “Yeter ki siz onlara izin vermeyin. Yeter ki siz, 31 Mart'ta israfçıları tarihe gömün. Yeter ki siz, rantçıları tarihe gömün. Bir daha ‘israf, rant’ diyen insanlar, İstanbul'da bir göreve gelemeyecekler. İstanbul'da, bir daha ihaneti gözünden okuduğunuz hiç kimseyi, bu şehirde yönetime getirmeyeceksiniz. Bu şehir artık bu virüslere karşı bağışıklık kazandı. 5 yıl boyunca bunu öğrendi. Dolayısıyla, bir avuç insana çalışana, asla oy vermeyin. Onlara oy vermemek yetmez. Oylarınızı, güçlerinizi birleştirin. Birleşe birleşe kazanacağız” diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Silivri Belediye Başkan adayı Bora Balcıoğlu ile birlikte ilçe turu yaptı. Vatandaşlar, İmamoğlu ve Balcıoğlu’na yol boyunca sevgi gösterilerinde bulundu. İmamoğlu, ilçe turunun ardından, Silivri Atatürk Meydanı’nda düzenlenen halk buluşmasında coşkulu bir kalabalığa konuştu. Yaklaşık 1 hafta sonra sandığa gidileceğini hatırlatan İmamoğlu, “Sandıktan çıkacak sonuç, hepimizin tabii ki başının üstüne. Biz, milletçe seçim sonuçlarını saygıyla karşılamayı biliriz. Öyle değil mi? sonuç ne olursa olsun, vatandaşlar olarak, birbirimize saygı gösteririz; öyle değil mi? Ama bu ülkede sonuçları beğenmediği zaman, seçimleri yok sayan bir anlayış var” dedi.
“BİRİNE SİYASETEN İFTİRA ATILIR MI?”
31 Mart 2019 seçimlerini hatırlatan İmamoğlu, “Aynı zarftan dört pusula çıkarıp, sadece birini geçersiz sayan ve geçersiz gösteren o anlayışı hatırlıyoruz değil mi? Seçimi iptal ettirdi. Bununla yetinmedi ne yaptı? Bizi çalmakla suçladı. Sandık görevlilerini terörist ilan etti. ‘Hırsız’ dedi mi? İftira attı mı? Ama ne yaparlarsa yapsınlar, mahkemeden döndü, milletten döndü. Millet, onlara yalanlarının bedellerini ödetti mi? İşte hep söyledik; o iftiraları, yalanları söylemeyin. Onlar ne yaptılar? Yalanları söylediler, iftiraları attılar. Seçim bitti, 806 bin oy farkı yediler. Millet gereken cevabı verdi. Hiçbir şey yokmuş gibi seçimden sonra ne dedi; hatırlayın? ‘Siyaseten söyledik’ dediler. Birine siyaseten yalan söylenir mi? Birine siyaseten iftira atılır mı? Böyle bir şey olabilir mi” diye konuştu.
“2019’DA NEYSELER, BUGÜN DE AYNISINI YAPIYORLAR”
İktidar kanadının aynı zihniyetini sürdürdüğünü vurgulayan İmamoğlu, “2019’da neyseler, bugün de aynısını yapıyorlar. Dürüst ve adil değildiler; bugün de değiller. O zaman da demokrat değildiler, bugün de değiller. O zaman da kumpas yaptılar, öyle değil mi? Bugün de yapıyorlar. Kurgular, kışkırtmalar… Seçimi bütün bu ayak oyunlarıyla kazanmaya çalışıyorlar. Ama 31 Mart; yalanla, iftirayla milleti bölmeyle, ayrıştırmayla siyasetin hangi günü biliyor musunuz? Onların hepsini tarihe gömme günü. Tarihe gömeceğiz. Siz, ayrımcılık yapanı değil, birleştireni seçeceksiniz. Onlar particilik yapıyorlar, partizanlık yapıyorlar. Ama siz, partizanları değil, belediyecilik yapanı seçeceksiniz. Çünkü siz, farkı gördünüz. İcraat nasıl yapılır, gördünüz” ifadelerini kullandı.
“ARKAMIZDAN KÖTÜ KONUŞSALAR DA SİLİVRİ HALKINA HİZMET ETMEKTE EN ÖNDE KOŞTUK”
Silivri’yi başka bir siyasi anlayışın yönettiğini hatırlatan İmamoğlu, “Burayı, başka partili değil görmezden gelmedik. Burada bazı konularda bizi yok saysalar da arkamızdan kötü konuşsalar da ekranda siyaset yapsalar da biz, Silivri halkına hizmet etmekte en önde koştuk. 39 ilçede aynısını koştuk. İstanbul’da çok çalıştık. İcraatçı, halkçı belediyeciliği size yaşatmak istedik. Şimdi o icraatçı, halkçı, cumhuriyetçi, vatandaşını seven, insanını seven, siyasi talimat geldiğinde ‘pıt’ deyip susan değil, vatandaşının hakkını arayan, hukukunu koruyan bir Belediye Başkanı İstanbul'da. Ekrem İmamoğlu İstanbul'da, Bora Balcıoğlu Silivri'de belediye başkanı olacak. Biz, kim hangi partiden, hangi görüşten, hangi inançtan; dönüp bakmadık, bakmayız. Böyle bir şeyi aklımızın ucuna getirmeyiz. Canla, başla çalışırız. O sayede biz, Silivri'ye 5 yılda, yıllardır görmediği hizmeti sunduk. Bunlar, her yolu kendine mubah görsünler; biz çalışmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“TOPLANMIŞLAR, ANKARA'DAN İSTANBUL'A GELMİŞLER”
Ankara’dan gelen 17 bakanın İstanbul’a seçim çalışması yapmasını eleştiren İmamoğlu, şunları söyledi:
“Toplanmışlar, Ankara'dan İstanbul'a gelmişler. Bütün bakanlar burada. Sanki Türkiye'nin dış ilişkilerle ilgili hiçbir sorunu yok. Dışişleri Bakanı burada. İçişleri Bakanı burada. Yetmez; Sağlık Bakanı burada. Daha da yetmez; Adalet Bakanı burada. Yahu hepiniz toplandınız, geldiniz. Hepiniz gelin, önemli değil. Ama adayınıza yazık, adayınıza. Bu kadar küçük düşürmeyin. Bakın küçük düşürmeyin. Bu neye benziyor biliyor musunuz? ‘Toplanalım Silivri'ye gidelim.’ Kardeşim, bizim burada aslan gibi başkanımız var, ekip arkadaşları var, ilçe başkanı var, meclis üyeleri var; çalışıyor. Biz seçim boyunca iki defa geliriz, yeter. Ama onlar, Ankara'dan toplanmış gelmişler. E iyi yapmışlar, hoş gelmişler. Dertleri ne biliyor musunuz? Bunların derdi, milletin seçim kazanması değil. Bunların derdi, bir avuç insanın seçim kazanması. Korkuyorlar. En çok da neden korkuyorlar biliyor musunuz? Bir kişiye hesap verememekten, bir kişiye. Bizim bir tek Allah korkumuz var. Bir de milletimize mahcup olma korkumuz var. Onun dışında Allah kulundan korkmayız biz. Biz, 100 yıl önce, bu topraklara Cumhuriyeti emanet eden, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün ışığından giden, Cumhuriyetin, milletin evlatlarıyız. Bundan hiç vazgeçmeyeceğiz.”
“NE DEDİ? ‘METROLARA SAHİP ÇIK HA’ DEDİ”
Silivri’de; Selimpaşa'dan Ortaköy'e, Kadıköy'den Çanta'ya, Seymen'den Silivri'nin merkezine kadar hemen her noktayı sayabileceğini belirten İmamoğlu, rakibi Murat Kurum’a şu sözlerle göndermelerde bulundu:
“O bir tane sayamaz, onu söyleyeyim. Listeyi verseniz okuyamaz. Vallahi ‘Ortaköy’ deseniz, zanneder ki bu Beşiktaş'taki Ortaköy, üstünü çizer. ‘Kadıköy’ deseniz; zanneder öbür Kadıköy, üstünü çizer. ‘Arkadaşlar yanlış yazmış’ der, söyleyeyim. Neyse, daha fazla bahsetmeyelim. Şimdi onun da canını sıkmayalım, inşallah 31 Mart'ı çıkarsın, bir hayat dersi alsın. Zaten Sayın Cumhurbaşkanı ona ne dedi televizyonda? Hatırlayın. Bakın bunu anlatacağım. Ne dedi? ‘Metrolara sahip çık ha’ dedi. Yahu, sanki kendi babasının malına sahip çıkacak. Yahu, onu yapan bakanlık kimin? Milletin. Benim, senin; öyle değil mi? Bizim yaptığımız metrolar kimin? Senin, benim, milletin; öyle değil mi? O diyor, ‘Sahip çık’ ona. Ben de dedim ki, ‘Yeni görevi belli oldu. İstanbul merkezden Gayrettepe'den, Halkalı'dan İstanbul Havalimanı'na gidecek metroların herhalde güvenlik şefi yapacak onu’ dedim. Bu kadar anlayışları bozulmuş bir düzene, artık kendi görevlerini hatırlama zamanı. Geçmişten bugüne notlarını verdiğiniz bu insanlara, 31 Mart'ta, hak ettikleri notu verecek misiniz? Tabii ki sıfır değil mi?”
“ONLAR ‘KANAL’ DİYOR, BİZ ‘İSTANBUL’ DİYORUZ”
“Onlar ‘kanal’ diyor, biz ‘İstanbul’ diyoruz” diyen İmamoğlu, “Yatıyorlar, kalkıyorlar ‘kanal.’ Gündemlerinde yokmuş gibi davranıyorlar ama inanmayın. İnanmıyorsunuz değil mi? Allah korusun; sakın ha. Çünkü onlar, Kanal İstanbul'u yapmaya mecburdurlar. Şimdi bakın; ne Büyükşehir adayları ‘Kanala karşıyım’ diyebilir ne buradaki ne Silivri'deki ne başka bir yerdeki diyemez. Korkarlar, fırça yerler diye. Öyle değil mi? Onun için, bir yandan ihalelere devam ediyorlar. Verilmiş sözleri var, taahhütleri var. Hem de çoğu yurt dışından, buradan da değil. Onlar İstanbul’un kaynaklarını yerli, yabancı, bir avuç insana aktarmaya çalışıyorlar. Vatandaşa kaşıkla verdiklerini, kepçeyle geri alıyorlar. Size söz; şart olsun, görevimin son anına kadar, milletimin en zor anında yanında olacağım. Milletin parasını, millet vereceğiz. Ben, halka ait alanları halka açacağım. Ben İstanbul'un muhafızı olmayı, bu şehrin doğal ve tarihi zenginliklerine gözüm gibi bakmayı bilirim. Siz beni bu şehri israftan, ranttan, ihanetten koruyun diye işbaşına getirdiniz; öyle değil mi? Ben sizin yüzünüzü kara çıkarmayacağım. Yeter ki siz bizim arkamızda durun, bizi desteklemeye devam edin. Ben size layık olmaya devam edeceğim” şeklinde konuştu.
“YETER Kİ SİZ, 31 MART'TA İSRAFÇILARI TARİHE GÖMÜN”
“5 yılda 25 yıla bedel iş yaptık, 10 yılda 50 yıla bedel iş yapacağız” diyen İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle noktaladı:
“Bizi engellemeye çalıştılar. Başaramayacaklar. Yeter ki siz onlara izin vermeyin. Yeter ki siz, 31 Mart'ta israfçıları tarihe gömün. Yeter ki siz, rantçıları tarihe gömün. Bir daha ‘israf, rant’ diyen insanlar, İstanbul'da bir göreve gelemeyecekler. İstanbul'da, bir daha ihaneti gözünden okuduğunuz hiç kimseyi, bu şehirde yönetime getirmeyeceksiniz. Bu şehir artık bağışıklık kazandı, bağışıklık; bu virüslere karşı bağışıklık kazandı. 5 yıl boyunca bunu öğrendi. Dolayısıyla, bir avuç insana çalışana, asla oy vermeyin. Onlara oy vermemek yetmez. Oylarınızı, güçlerinizi birleştirin. Birleşe birleşe kazanacağız. Silivri, birleşe birleşe kazanacağız. Particilik zamanı değil. Zaman, birlikte olma zamanı. Zaman, hep birlikte mücadele etme zamanı. Zaman, İstanbul ittifakı zamanı. Zaman, halkçı büyük bir ittifak kurmanın zamanı. Zaman, vicdan ittifakı kurma zamanı. Süreç, partiler ötesi bir süreçtir. Onların gözü, ranttan başka bir şey görmüyor. Biz ise, 16 milyon vicdanlı mert, çalışkan, İstanbul'un muhafızı, milletin ittifakının neferleriyiz. Biz kazanacağız. 31 Mart’ta millet kazanacak. 16 milyon kazanacak. İnşallah mertlik kazanacak, mertlik. Belediyecilik kazanacak. Hep birlikte kazanacağız.”
World Media Group (WMG) Haber Servisi