İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Çalışmalarını Hızlandırdı

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Çalışmalarını Hızlandırdı. İstanbulda ilçe ilçe çalışma yürüten İmamoğlu seçime 4 gün kala çalışmasını yoğunlaştırdı

15:12:06 | 2024-03-27

ERDOĞAN, “İHANET” SÖZÜNÜ AĞZINDAN KAÇIRDIĞINA, MUHTEMELEN PİŞMAND

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2027 Avrupa Oyunları’nın kente kazandırılmasını duyurduğu toplantının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Rakibi Murat Kurum’un, ‘Bakanlıkların kapısından içeriye dahi giremezsin. Öyle bir liyakat yok sende. Seni ancak bakanlığın kantinine köfteci olarak alırlar’ sözlerine yanıt veren İmamoğlu, “Köfteciyle ilgili bir sorunu var Sayın Kurum’un. Ben, ona, ‘Bakan olamazsın demedim, köfteci olamazsın’ dedim. Esnaflığın ne anlama geldiğini bilmeyen bir insan, insanlarının yüzde 30’a yakın esnaf kökenli bir toplum olan güzel İstanbul'a nasıl hizmet edebilir; varın siz düşünün. Tabii anlayacağını da düşünmüyorum. Belli ki köfteyle, köfteciyle bir zoru var, esnaflıkla bir zoru var. Ama 31 Mart’ta esnafın, köftecilerin zaferi olacak. Muhtemeldir ki 31 Mart'tan sonra her yediği köftede, İstanbul seçimini hatırlayacak” yanıtını verdi.

İmamoğlu, 17 bakanın İstanbul’da seçim çalışması yapmasıyla ilgili soruyu da “Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kabinesi, ilk defa işini bu kadar boşlamış, laçka bir duruma evrilmiştir. Dışişleri Bakanı’nı şu anda ilgilendiren günlük mevzulara bakıyorum; devasa sorunları var. İçişleri Bakanı’na bakıyorum. Bir kere her şeyden önce sandık güvenliği sana teslim. Sen, seçime 3 gün, 5 gün kala anons yapıyorsan, propaganda yapıyorsan, seçimle ilgili sana nasıl güvenecek bu millet. Daha 1-1.5 ay öncesine kadar, her gün 2-3 tane operasyon görüntüleri görüyorduk sayfasında. Yani polisimizi kullanarak, çakarlı arabalar, büyük operasyonlar, Hollywood tarzı çekimlerle… Ne oldu? Bir anda her şey bitti mi? Bıçak sırtı gibi böyle ‘tak’ diye kesildi mi yani? Öyle bir şey olabilir mi? Bu milletin aklıyla dalga mı geçiyorsunuz siz? Her makamın bir ağırlığı var. Esnaf olmanın ağırlığı var. Bakan olmanın da ağırlığı var. Bakan olmanın da ağırlığını taşımayı, başarmalarını, becermelerini diliyorum, istiyorum” şeklinde yanıtladı.

İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “İstanbul’a ihanet” itirafıyla ilgili soruya yanıtı ise, “İhanet etmekte kararlılar. Hiç durmadılar. O sözü de ağzından kaçırdığına, muhtemelen pişmandır. İkincisi; ihanetin en büyük evresi de bu şehre hala ‘kanal’ deyip durmalarıdır. Kanala bir yandan da devam etmeleridir. ‘İstanbul'un muhafızlığı’ onların ihanet kelimesinin çok üstüne tırmanmıştır. Artık ihanet, sıradan bir kavram olarak zeminde dolaşacaktır. Muhafızlar da gerektiğinde o ihanet yapanların üzerine bir basıp, ortadan kaldıracaktır ihanet kavramını. Artık İstanbul'un muhafızları var. Hem de göreceksiniz, bu şehrin muhafızlarının sayısı, her zaman 16 milyon ya da nüfusu neyse, o kadar olacak” oldu.

******

“ÖNEMLİ BİR SPOR ORGANİZASYONUNUN BİR KENTE KATTIKLARI HER TÜRLÜ SEÇİMİN, OYUN, PARTİNİN ÜZERİNDEDİR”

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2027 Avrupa Oyunları’nın İstanbul’da düzenleneceğini Saraçhane’deki belediye binasında düzenlenen basın toplantısında kamuoyu ile paylaştı. Olimpiyat Oyunları için de referans olacak organizasyonla ilgili İmamoğlu, “İnanıyorum ki, bu büyük başarı, sadece kentimizin değil, spor camiamızın, ülkemizin, milletimizin ve devletimizin ortak bir zaferi olarak tarihteki yerini alacak. İBB ekipleri olarak, 2027 Avrupa Oyunları'nı çok titiz bir süreci geride bırakarak ülkemize kazandırdık” ifadelerini kullandı.

Aylar süren çalışmanın neticesini aldıklarını kaydeden İmamoğlu, “31 Mart yerel seçimleri öncesi sonuç vermesi bazılarının konuyu siyasi bulmasına da yol açabilir. Onlara herkesin bildiği ancak bazen çok da üzerinde durmadığı şu temel gerçeği hatırlatarak yanıt vermek istiyorum: ‘Spor, her zaman siyaset üstüdür’… Önemli bir spor organizasyonunun bir kente kattıkları her türlü seçimin, oyun, partinin üzerindedir” dedi.

SARAÇHANE / İSTANBUL

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Belediyesi, Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul ve Türkiye için önem taşıyan gelişmeyi Saraçhne’deki belediye binasında düzenlenen basın toplantısında kamuoyu ile paylaştı. Toplantıda Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkan Yardımcısı Ali Kiremitçioğlu, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Genel Sekreteri Neşe Gündoğan, Avrupa, Dünya Şampiyonu Olimpik Karateci Serap Özçelik Arapoğlu ve Avrupa, Dünya Şampiyonu Olimpik Taekwondocu Nafia Kuş Aydın İmamoğlu’na eşlik etti.

“MİLLETİMİZİN VE DEVLETİMİZİN ORTAK BİR ZAFERİ”

“İstanbul’umuz ve ülkemiz adına tarihi bir günün coşkusunu yaşıyoruz” diyen İmamoğlu, Avrupalı sporcuların katılımıyla dört yılda bir gerçekleştirilen Avrupa Oyunları’na 2027’de İstanbul’un ev sahipliği yapacağını kamuoyuyla paylaştı. İmamoğlu, İstanbul’un olimpiyat yolculuğunda milat olma özelliği taşıyan gelişmeyle ilgili duygularını, “İnanıyorum ki, bu büyük başarı, sadece kentimizin değil, spor camiamızın, ülkemizin, milletimizin ve devletimizin ortak bir zaferi olarak tarihteki yerini alacak. İBB ekipleri olarak, 2027 Avrupa Oyunları'nı çok titiz bir süreci geride bırakarak ülkemize kazandırdık” cümleleriyle paylaştı.

EOC’YE TEŞEKKÜR

Avrupa Olimpiyat Komiteleri nezdindeki temasların kısa sürede sonuca ulaştığını belirten İmamoğlu, süreçle ilgili “Buradan, ilk olarak gösterdikleri sıcak ilgi ve yapıcı yaklaşım için değerli EOC - Avrupa Olimpiyat Komiteleri Başkanı Spyros Capralos nezdinde tüm Olimpiyat yetkililerine 16 milyon İstanbullu adına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. EOC ile görüşmelerimiz sürerken, bir yandan da ülkemizdeki çeşitli otoriteleri ikna çalışmalarımızı sürdürdük. Türkiye'nin büyük organizasyon düzenleme konusundaki kaslarını yeniden harekete geçirmek biraz zamanımızı aldı. Tüm büyüklüğüne rağmen ve bugüne kadar 5 kere olimpiyat oyunlarına aday olmasına rağmen bugüne kadar çok branşlı bir spor etkinliğine ev sahipliği yapmamış İstanbul için çok önemli bir gelişme için çalıştık. Sonuçta kısa bir süre önce toplanan EOC yönetim kurulu, oybirliğiyle İstanbul’un 2027 Avrupa Oyunlarının ev sahibi kenti olduğunu resmi olarak bize bildirdi. Sizlere bu güzel sonucu duyurduğumuz şu dakikalarda, EOC - Avrupa Olimpiyat Komiteleri Yönetim Kurulu da aynı duyuruyu tüm dünyayla paylaşıyor” ifadelerini kullandı.

“TARİHİN EN İYİSİ OLARAK GERÇEKLEŞTİRECEĞİMİZDEN HİÇ ŞÜPHEM YOK”

Yerel seçimler nedeniyle resmi imza töreninin daha sonra yapılacağını kaydeden İmamoğlu, “Hiç kuşkusuz, bu kadar büyük ve ciddi bir organizasyonu gerçekleştirmek için büyük bir koordinasyon ve dayanışma gerekiyor. Bunu da yoğun uğraşlar sonucunda sağlamaktan dolayı çok memnunuz. Universiade'dan Formula 1'e, Şampiyonlar Ligi Finalleri'nden Dünya Basketbol Şampiyonası’na kadar yüksek dikkat ve özen gerektiren sayısız spor organizasyonunu eksiksiz düzenleyebilen bir ülkeyiz. Tüm bu tecrübelerimiz ve heyecanımızla hedefini 2036 Olimpiyat Oyunları ve Paralimpik Oyunları olarak koymuş ve objektif bir gözle değerlendirildiğinde tüm rakiplerimizden de önde olan bir kentiz... 2027 Avrupa Oyunları'nı el ele vererek, tarihin en iyisi olarak gerçekleştireceğimizden hiç şüphem yok. Hem de İstanbul olarak bu özel organizasyona çok büyük değer katacağımızı düşünüyorum. İstanbul Avrupa Oyunları 2027, konuya katkı sağlayan herkes için büyük bir başarı hikâyesi olacak” ifadelerini kullandı.

“SPOR, HER ZAMAN SİYASET ÜSTÜDÜR”

İmamoğlu, uzun soluklu çalışmaların 31 Mart yerel seçimleri öncesi netice vermesinin siyasete malzeme edilmemesi gerektiğinin altını şu cümlelerle çizdi:

“Onlara herkesin bildiği ancak bazen çok da üzerinde durmadığı şu temel gerçeği hatırlatarak yanıt vermek istiyorum: ‘Spor, her zaman siyaset üstüdür’. Gerçekten de konunun siyasetle doğrudan bir ilgisi yok. Siyaset kurumları tabi ki gerekli planlamaları ve düzenlemeleri yaparak, bir organizasyonun ülkeye kazandırılmasında kolaylaştırıcı görevler üstlenirler. Ama bir ülkenin büyük spor organizasyonlarını düzenlemesi siyaseti her zaman aşar. Çünkü olimpiyatlar, Avrupa Oyunları veya diğer büyük spor organizasyonlarının etkileri bizim güncel siyaset konularımızın çok ötesinde kendini hissettirir. Önemli bir spor organizasyonunun bir kente kattıkları her türlü seçimin, oyun, partinin üzerindedir.”

"AVRUPA OYUNLARININ İSTANBUL TURİZMİNE DE KATKISI BÜYÜK OLACAK"

İstanbul’da düzenlenecek 2027 Avrupa Oyunları’nın binlerce yeni genç sporcunun sahalara adım atması için motivasyon kaynağı olacağını söyleyen İmamoğlu, “İstanbul 2027 Avrupa Oyunları ve başardığımız takdirde İstanbul 2036, etkisini sportif anlamda daha 20-30 yıl hissettirecek organizasyonlar olacak. Spor, yarattığı sayısız öyküyle milyonların algısında da yer alan bir olgu... 2005 Şampiyonlar Ligi Finali sayesinde bugün milyonlarca Liverpool taraftarı ve İngiliz sporsever için İstanbul bambaşka şeyler ifade ediyor. Avrupa Oyunları'nda mücadele edecek binlerce sporcu, buradan güzel anılarla ayrılacak. Oyunları izlemeye gelen yüzbinler, ülkemizle ilgili olumlu duygular hissedecek ve elçimiz olacaklar. Düzenleyeceğimiz Avrupa Oyunlarının İstanbul turizmine de katkısı büyük olacak” dedi.

“KENTİMİZİN DÖRT BİR YANI SPORLA DOLACAK”

Seul, Barcelona, Sydney, Londra, Tokyo, Rio gibi olimpik kentlerin olimpiyat oyunlarıyla değişim kaydettiğini belirten İmamoğlu, “Büyük spor organizasyonlarını alışkanlık haline getirmek, kentin daha düzenli, daha sürdürülebilir, daha yaşanır hale gelmesini sağlıyor. Tüm dünyanın bildiği, tanıdığı, milyonlarca kişinin ziyaret ettiği kentimiz İstanbul'a, uluslararası boyutta yeni değerler katmak, dünyanın en güzel kentini daha da renkli hale getirmek yine spor organizasyonlarıyla mümkün... Avrupa Oyunları ile kentimizde ilk kez bu kadar büyük bir multi-sports yani çoklu spor organizasyonu düzenleyeceğiz. Sadece bir salon veya stadyum değil, kentimizin dört bir yanı sporla dolacak” diye konuştu.

“2027 AVRUPA OYUNLARI VE DAHA SONRASINDA İSTANBUL 2036 DEVASA ADIMLAR OLACAK”

“Çok kritik bir coğrafyada da yaşadığımızın da farkındayız” diyen İmamoğlu, “Ama spor, sınırları ortadan kaldırır, kültürleri birleştirir ve insanları bir araya getirir. Sadece kentimizin değil, yaşadığımız coğrafyadaki herkesin, spor yoluyla verilecek barış ve kardeşlik mesajlarına ihtiyacı var. Birlikte daha güçlü bir geleceğe doğru ilerlemek için, 2027 Avrupa Oyunları ve daha sonrasında İstanbul 2036 devasa adımlar olacak. Avrupa Oyunları, daha önümüze sayısız fırsatlar açan bir organizasyon olacak. Bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirebilmemiz için hepimize büyük sorumluluklar düşüyor. Organizasyonun öncesinde, sırasında ve sonrasında mükemmeliyet için tüm gücümüzle çalışmalı, birlik ve beraberlik içinde hareket etmeliyiz” ifadelerini kullandı.

“İSTANBUL'UN BU YARIŞTAN ‘ŞAMPİYON’ OLARAK ÇIKACAĞINA HİÇ ŞÜPHEMİZ YOK”

Organizasyonun başarısı için İstanbulluların desteğine özel vurgu yapan İmamoğlu, “Bu süreçte sizlerin, 16 milyon İstanbullunun desteği bizim için son derece önemli. Sizlerin katkısı olmadan, bu organizasyonu başarılı bir şekilde gerçekleştirmek mümkün değildir. Bugün itibariyle hep birlikte bir yarışa giriyoruz ve İstanbul'un bu yarıştan ‘şampiyon’ olarak çıkacağına hiç şüphemiz yok” dedi.

ALİ KİREMİTÇİOĞLU: OLİMPİYAT YOLUNDA MUTLAKA ÇOK ÖNEMLİ BİR KİLOMETRE TAŞI OLACAKTIR

Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkan Yardımcısı Ali Kiremitçioğlu, İstanbul’un ev sahipliği yapacağı oyunlarla ilgili duygularını, “Avrupa oyunları için İstanbul çok büyük bir şans. Ama İstanbul için de Avrupa oyunları çok çok büyük bir şans. Bu Sayın Başkan'ın da ifade ettiği gibi İstanbul'un hayali olan olimpiyat yolunda mutlaka çok önemli bir kilometre taşı olacaktır” dedi. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Genel Sekreteri Neşe Gündoğan da “Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Olimpik Federasyonlarımız, devletimiz, iş dünyası, onun yanı sıra yarışacak tüm sporcularımız, ailelerimiz ve tüm İstanbul halkıyla bütünleşerek başarılı bir organizasyon olacağı inancındayız” dedi.

EOC - (Avrupa Olimpiyat Komiteleri) AYNI ANDA İSTANBUL’U TÜM DÜNYAYA DUYURDU

EOC - Avrupa Olimpiyat Komiteleri, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile aynı anda yaptığı toplantıda 2027 Avrupa Oyunları’nın İstanbul’da yapılacağını açıkladı. Roma’da gerçekleşen toplantının karar metni şu şekilde:

“Avrupa Olimpiyat Komiteleri (EOC) İcra Komitesi (ExCom), 2027'de dördüncüsü düzenlenecek olan Avrupa Oyunları'nın ev sahipliğinin İstanbul'a verilmesine 20 Mart tarihinde düzenlenen toplantıda oybirliğiyle karar verdi.

Dikkatle değerlendirilen karar, EOC Spor Direktörü Peter Brüll'ün ExCo'ya ayrıntılı bir değerlendirme raporu sunmasının ardından verildi. Rapor, EOC uzmanlarından oluşan bir heyetin Mart ayı başlarında İstanbul'a yaptığı değerlendirme ziyaretinin ardından hazırlandı. EOC uzmanları, mekanlar, ulaşım, güvenlik, konaklama ve sporcu tesisleri de dahil olmak üzere şehrin Oyunlara ev sahipliği yapma kapasitesini tüm yönleriyle inceledi.

ExCom’un kararına ilişkin yorum yapan EOC Başkanı Spyros Capralos şunları söyledi:

“EOC, İstanbul'un 2027 Avrupa Oyunları'na ev sahipliği yapma adaylığını onaylamaktan memnuniyet duymaktadır. Bu karar hem Avrupalı sporcular hem de şehir için harika bir haberdir. İstanbul ve Türkiye, uzun süredir uluslararası sporun iyi dostudur; İstanbul, sporu vatandaşlarının yararına günlük yaşamın dokusuna dâhil etmiştir. Bu şehrin 2027'de Avrupa'nın en iyi sporcularının parlayacağı mükemmel bir yer olacağını biliyoruz."

Kraków-Malopolska 2023'ün başarısını daha da artıran EOC ve İstanbul ekibi, yarışmaların daha büyük bir kısmının LA 2028 Olimpiyat Oyunları için eleme etkinlikleri olarak hizmet etmesini sağlamaya karar verdi. Bu, geleceğin Türk Olimpiyatçılarının kendi topraklarında, arkadaşları ve ailelerinden oluşan bir seyirci kitlesi tarafından desteklenerek kalifiye olmalarını sağlayacak.

İstanbul'un 2027 Avrupa Oyunları mekân planında, hâlihazırda inşa edilmiş veya şehir için planlanan mekânlar dışında ek bir inşaat öngörülmemektedir.

İcra Komitesinin kararı, nihai onay ve ilgili sözleşmelerin imzalanması için Haziran ayında Bükreş'teki EOC Genel Kuruluna sunulacak.”

*******

KURUM’A ‘8 ADIM’ GÖNDERMESİ: BİR GÜN BULUP, 65 ADIM ATTIRACAĞIM ONA

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Üsküdar halk buluşmasında konuştu. Rakibi Murat Kurum için ‘mitili’ İstanbul’a atan 17 bakanı gündeminden düşürmeyen İmamoğlu, “İçişleri Bakanı'na buradan sesleniyorum: Dönsene Ankara'ya. İşin gücün yok mu senin? Devletin bakanı bunu yapmaz. Ama bir partinin bakanı ise, bir partinin görevlisi gibiyse; o ayrı. O zaman sen, devletin bakanı olamazsın. Pazar günü seçim güvenliğini sağlayacak olan kişi, İçişleri Bakanı. Adalet Bakanı, adaleti sağlayacak, hukuku sağlayacak Ekrem İmamoğlu üzerinden yaptıkları işlere bak. Kumpas videoları üzerinden savcılık yapıyorlar. Utanmaları da yok. Bu kardeşiniz, bu hemşehriniz bu yola çıktı ya, -Allah şahit, siz de şahit olun- bir milim geri adım atmayacak, bir milim. Ben, 4,5 senedir bunlarla mücadele ediyorum Büyükşehir nezdinde. Bir milim geri adım atmayacağım. Niye biliyor musunuz? Doğru yıkılmaz. Doğru yıkılmaz. Doğru yıkılmaz. İşinize bakın” dedi. Rakibi Kurum’un, 8 kilometre metro iddiasını 8 adımla örneklendirmesine gönderme yapan İmamoğlu, “31 Mart'a 4 gün kaldı. Bugünü saymıyoruz. Çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi. Yani şu var ya; 1, 2, 3, 4, 5… 8. Onun gibi bir şey. Ama benimki gerçek. 4 gün. Pazarı da sayarsak 5. Ben onu bir gün bulup, 65 adım attıracağım ona” şeklinde konuştu.

BEYKOZ - ÇEKMEKÖY - ÜSKÜDAR / İSTANBUL

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Beykoz Belediye Başkan adayı Alaattin Köseler ile birlikte ilçe turu yaptı. Beykozlular, yaklaşık 24 kilometrelik tur boyunca, İmamoğlu ve Köseler’e sevgi gösterilerinde bulundu. Beykoz’dan Çekmeköy’e geçen İmamoğlu, Madenler Mahallesi’nde, “Kanaat Önderleri Buluşması” gerçekleştirdi. Buluşmada, İmamoğlu ve CHP Çekmeköy Belediye Başkan adayı Orhan Çerkez birer konuşma yaptı. İmamoğlu ve Çerkez, buluşma sonrasında Çekmeköy caddeleri ve sokaklarında ilçe turu yaptı. Beykoz’da olduğu gibi, Çekmeköy’de de vatandaşların İmamoğlu’na ilgisi yoğun oldu. Çekmeköy’ün ardından Üsküdar Yavuztürk Mahallesi’ne geçen İmamoğlu, CHP Üsküdar Belediye Başkan adayı Sinem Dedetaş ile birlikte halk buluşmasına katıldı. CHP Genel Başkan Yardımcıları Sevgi Kılıç, Volkan Demir, Aylin Nazlıaka, CHP Parti Meclisi üyesi Baki Aydöner, CHP milletvekilleri Sibel Suiçmez ve Ali Gökçek tüm etkinliklere katılarak, destek verdi. Dr. Dilek Kaya İmamoğlu da Üsküdar’daki halk buluşmasında eşini yalnız bırakmadı.

“ŞU ANDA EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI 25 BİN LİRA OLMALI”

Meydanı dolduran coşkulu vatandaşların sevgi gösterileri altında konuşan İmamoğlu, kendisi ve Dedetaş için oy desteği istedi. Görev süreleri boyunca, Üsküdar özeli ve İstanbul genelinde yaptıkları yatırımlar, icraatlar, projeler ve sosyal yardımlardan örnekler veren İmamoğlu, toplumun farklı kesimlerinin, hükümetin yanlış ekonomi politikalarından kaynaklı yaşadığı geçim sıkıntısına dikkat çekti. “Bunlar, emekliyi, yani başımızın tacı olması gereken büyüklerimize, ne yazık ki tarihin en derin mahrumiyetini yaşattılar” diyen İmamoğlu, “10 bin lira maaş ne demek? 10 bin lira? 2002 yılında, bunlar iktidar olduğunda, o dönemin asgari ücretine göre hesaplarsak, şu anda en düşük emekli maaşı 25 bin lira olmalı. 25 bin lira nere, 10 bin lira nere? Bunlar ekonomiyi perişan ettiler” şeklinde konuştu.

“BİRAZ HAYAT DERSİ ALSIN; SONRA ANKARA'YA YOLLAYACAĞIZ ONU”

Üsküdar’da, 1 sene önce açtıkları Kent Lokantası’ndan 226 bin 950 kişinin faydalandığı bilgisini paylaşan İmamoğlu, özetle şunları söyledi:

“Bu, Kent Lokantasını küçümseyen, dersine çalışmamış o ithal aday var ya, ithal aday, ah bunu bir anlayabilse. Birkaç gün sonra, mühür size gelecek. Elinizde mühür olacak. Mührü doğru yerde kullanacaksınız. Bu kullanacağınız mühür, sizlerin geleceği. En önemli kararın onayı olacak. İstanbul'da zaten işiniz kolay. Biliyorsunuz; iki tane aday var. O zaten 31 Mart'a kadar çalışsın, biraz hayat dersi alsın; sonra Ankara'ya yollayacağız onu. Öyle değil mi? Tabii şimdi gelirken dersine çalışmadı. Ben bazen çok detaylı anlatıyorum ki, benim anlatımlarımdan İstanbul'u biraz daha tanısın da öyle gitsin Ankara'ya diye. Anlıyorum ki, dinlemeyi de sevmiyor. Halbuki iyi bir belediye başkanı, bir iyi öğrenci olacak. Ben, iyi bir öğrenciyim. Halkımı dinlerim ve öğrenirim. İyi belediye başkanı, iyi öğrenci olacak. İyi öğrenci olması için de dinlemeyi bilecek ama dinlemiyor. Kendisine böyle takılıyorum zannetmeyin. Ben öyle düşünmüyorum sadece. İstanbul'da dersine çalışmadığını kim düşünüyor? 17 tane bakan arkadaşı. Öyle düşünmeseler, Ankara'dan buraya niye gelsinler? 17 bakan arkadaşı, adayın yeterli olmadığını görünce çantayı, bavulu toplayıp, İstanbul'a geldiler. Yetmedi; artı bir Cumhurbaşkanı da geldi. Öyle değil mi? Hepsi burada. Hepsi toplandı geldi. Hoş geldi, sefa geldi. Bunlara misafirperverlik yapacak mıyız? Yapalım, yapalım; 23 Haziran 2019’daki gibi, 806 bin kez misafirperverliğe hazır mıyız?”

“5 YILDIR İSTANBUL RAHAT BİR NEFES ALDI, BİR KENDİNE GELDİ”

“Sözüm ona İstanbul'u geri almak istiyorlar. Kimden? Milletten. Bir metro açılışında diyor ki Sayın Cumhurbaşkanı, bakana, ‘Sayın Kurum, malımıza sahip çık!’ Yahu kimin malı? Yahu milletin malı. Senin yaptığın metro da milletin malı, bizim yaptığımız metro da milletin malı. Bunu anlayamadılar. Başka bir yere taşıyorlar bizi. Onlar hala bir şeyi çözemediler. Millete ait olan şeylerin, millete ait olduğunu kavrayamadılar. Hala seçildikleri yerleri kendi makamları, kendi malları, mülkleri zannediyorlar. Yahu değil, değil; milletin malı. 5 senedir biz ne yapıyoruz? Ana felsefemiz ne biliyor musunuz? Milletin malını millete veriyoruz. Milletin parasını millete dağıtıyoruz. Bizim yaptığımız bu. Bunlar bir avuç imtiyazlı kişilere binaları, mülkleri, yapıları, kurumlara dağıtmaktan nefes nefese kalmışlardı. İstanbul'u da perişan etmişlerdi. 5 yıldır İstanbul, rahat bir nefes aldı, bir kendine geldi.”

“BİZ, MİLLETİN MALININ MUHAFIZLIĞINI YAPMAK İÇİN GÖREVE GELDİK”

“Var mıydı 100 bin çocuğa burs dağıtmak? Biz dağıttık. Sadece Üsküdar'da 10 bin gencimiz, üniversite burslarından faydalanıyor. Onlar, halka ait alanları, bir avuç insana dağıttılar mı? Salacak’ta yıkımlar yaptık; gördünüz değil mi? Yıkımı engellemek için, yıkımın önüne benim canım polisimi bile yollamaya kalktılar. Baktılar ki millet tepki gösteriyor, çatır-çutur yıktık. Çünkü biz, milletin malının muhafızlığını yapmak için göreve geldik. Bir milim geri adım atmayız, bir milim. Onların israfçılıkları yüzünden, İstanbul'da 10 metro durdu. Onlar her ne kadar karalasa da biz, bu kardeşiniz, çok değerli yol arkadaşım Sinem Dedetaş gibi çok değerli yol arkadaşlarımla, nitelikli yönetimle, milletin evlatlarıyla, İBB tarihinde ilk kez, 5 yılda 65 kilometre metroyu açtık. Onların 25 yılda yaptığının yarısını, biz 5 yılda yaptık.”

“1,5 GÜNDE BİR, BİZE MÜFETTİŞ YOLLADILAR”

“Biz hizmet yapıyorduk, karınca gibi koşuyorduk. 160 yerde sel ve su baskınlarını gidermek için, altyapı yatırımları yapıyorduk. Kaçak yapıları yıkıyorduk. İşgalcileri kaldırıyorduk. İstanbul'un birçok sorunlarına koşuyorduk. Ama onlar da boş durmadı. Onlar da çok çalıştı. Ne yaptılar biliyor musunuz? 1,5 günde bir, bize müfettiş yolladılar. Tam 4,5 senede, bin 19 kez, Ekrem İmamoğlu'nu ve arkadaşlarına teftiş, soruşturma… Bakın; o saçma sapan ‘ahmak’ vesaire mahkemeleri var ya, onları saymıyorum. Bin 19 kez soruşturma yaptılar. Yapsınlar. Bize ne verdiler biliyor musunuz? Bin 19 kez şeref madalyası verdiler, şeref madalyası. Teftiş edilmekten, denetlenmekten imtina etmeyiz ki. Milletin malını, milletin parasını biz yönetiyoruz. Tabii ki teftiş edilmeliyiz. Tabii ki hesap vermeliyiz. Ama sorun şurada: Peki bizden önceki 5 senede ne yaptılar? 146 kez! Bin 19 nereye, 146 nereye? 146 kez; o da çoğu soruşturma, teftiş değil, sıradan, rutin denetimler. Sözüm ona Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarına leke atacaklar ya da suçlayacaklar. Ne yapabildiler? 5 senede aça aça, bir tane saçma sapan ‘ahmak davası’ açabildiler. Başka bir şey yapabildiler mi? Yapamazlar. Çünkü biz, 5 yıl boyunca arkadaşlarımla ahlaklı, erdemli, şeffaf hesap verebilir, halkçı belediyeciliğin en iyisi olmak için ant içmiştik. Onu da yerine de getirdik. Ne mutlu bize.”

“SON ÇARE NE? KUMPAS, İFTİRA, YALAN, MONTAJ…”

“Biz bütün bunları yaparken, bütün bu kadar soruşturma geçirirken, seçime 4-5 gün kaldı ya, son çare ne? Kumpas. Son çare ne? İftira. Son çare ne? Yalan. Son çare ne? Montaj. Son çare ne? Video. Şimdi bu şekilde milleti aldatacaklar. Ekrem İmamoğlu'na, sözüm ona leke atacaklar. Onların atmaya çalıştığı lekeye ben ne yapıyorum biliyor musunuz? (Eliyle ceketinin yakasını silkiyor.) Bunlara, Allah akıl versin. Bunları, Allah ıslah etsin. Niye biliyor musunuz? Ramazan'ın birinci gününde, 2019’da, bunlar değil miydi 6 Mayıs'ta ana sütü kadar helal seçimi iptal ettiler. Öyle değil miydi? Bakın; Ramazan’ın birinci günü seçimi iptal edenler, yine kul hakkı yemeye, iftira atmaya devam ediyorlar. Ben, vatandaş Ekrem olarak, bunların yanlışlarını kabullenemiyorum. Hele hele şu Ankara'dan 17 bakan geldi ya… Artı bir Cumhurbaşkanı da geldi ya… Bunu kendime yediremiyorum. Niye?”

“BİRAZ UTANMALARI VARSA BAŞLARI ÖNE EĞİK GEZECEKLER”

“Ciddi tarafı şu: Devletin makamı, bakanı olmak, şerefli bir görevdir. Devletin bakanı, atanmış kişilersiniz siz. Devletin bakanı olarak görev yapacaksınız. İçinde kim var? Dışişleri Bakanı var. Maliye Bakanı var. Ekonomi Bakanı var. İçişleri Bakanı var, Adalet Bakanı var. Öyle değil mi? Şimdi bunlar; bakkal bakkal, market market gezip, oy istiyorlar. Toplantı yapıyorlar. İçişleri Bakanı'na buradan sesleniyorum: Dönsene Ankara'ya. İşin gücün yok mu senin? Ekrem İmamoğlu, burada aday. Nedir? ‘Ekrem İmamoğlu’ oy vermeyin, Sayın aday Kurum’a verin.’ Başka işiniz yok mu? Devletin bakanısınız. Ben size bir şey diyeyim mi? Başları öne eğik gezecekler, biraz utanmaları varsa. Vatandaş Ekrem olarak utanıyorum. Niye biliyor musunuz? Tekrar söylüyorum. Devletin bakanı bunu yapmaz. Ama bir partinin bakanı ise, bir partinin görevlisi gibiyse; o ayrı. O zaman sen, devletin bakanı olamazsın. Pazar günü seçim güvenliğini sağlayacak olan kişi, İçişleri Bakanı. Adalet Bakanı, adaleti sağlayacak, hukuku sağlayacak Ekrem İmamoğlu üzerinden yaptıkları işlere bak. Kumpas videoları üzerinden savcılık yapıyorlar. Utanmaları da yok. Kararlı bir şey söyleyeyim. Bu kardeşiniz, bu hemşehriniz bu yola çıktı ya, -Allah şahit, siz de şahit olun- bir milim geri adım atmayacak, bir milim. Ben, 4,5 senedir bunlarla mücadele ediyorum Büyükşehir nezdinde. Bir milim geri adım atmayacağım. Niye biliyor musunuz? Doğru yıkılmaz. Doğru yıkılmaz. Doğru yıkılmaz. İşinize bakın.”

“ALLAH BİLİR RÜYASINDA DA EKREM'İ GÖRÜYOR”

“Bunları ne yapacağız? Allah'ın izniyle, 31 Mart'tan bir gün sonra, onları misafirperverlikle ağırlayıp, sandık tutanaklarını tutup, aradaki farkı yukarıya tırmandırdıktan sonra, ‘Hadi bakayım Ankara'ya. Hadi bakayım Ankara'ya…’ Bu millet, size 10 ay önce oy verdi. Hangi vaadinizi tuttunuz? Hani mülakat kalkacaktı. Kalktı mı? Gidin kaldırın kardeşim. Hani polislerin 3600 ek göstergesi çıkacaktı. Çıktı mı? Emeklinin hakkını verdiniz mi? Enflasyon düştü mü? E gidin işinizi yapın. Millet, işinizi yapın diye size oy verdi. Ama onların işi gücü Ekrem. Sabah kalkıyor Ekrem, akşam yatıyor Ekrem. Allah bilir rüyasında da Ekrem'i görüyor. Kim görüyor anladınız mı? Niye gülüyorsunuz? Anladınız. Peki. Ben onu demek istememiştim ama olsun. 31 Mart'a 4 gün kaldı. Bugünü saymıyoruz. Çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi. Yani şu var ya; 1, 2, 3, 4, 5… 8. Onun gibi bir şey. Ama benimki gerçek. 4 gün. Pazarı da sayarsak 5. Ben onu bir gün bulup, 65 adım attıracağım ona.”

********

 

ÜMRANİYE’DEKİ İLÇE TURU HALK BULUŞMASINA DÖNÜŞTÜ

İMAMOĞLU’NDAN ‘17+1’ YORUMU: AK PARTİLİ HEMŞEHRİLERİM BİLE, ONLARI KENDİNE GETİRMEK İÇİN BU KARDEŞİNİZE OY VERECEK

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Ümraniye’de yapmak istediği ilçe turu, vatandaşların yoğun ilgisi nedeniyle 2 farklı noktada halk buluşmalarına dönüştü. “Biz, İstanbul’a Ankara'dan gelen bu 17+1; yani Sayın Cumhurbaşkanı ve kabinesi + aday, onlara ne diyoruz biliyor musunuz” diyen İmamoğlu, “Sizi ağırladık, sizi misafir ettik. 2019’da sizi, 23 Haziran'da yanlış yaptığınız için, 806 bin kez misafir ettik. Şimdi ondan daha fazla sayıda misafir ediyoruz ve sizi Ankara'ya yolluyoruz. Nereye? İşinizin başına. Gidin; enflasyonu düşürün. Emekli maaşını arttırın. 3600 ek göstergeyi çıkarın. Peki, yetmez… ‘Mülakatı kaldıracağız’ dediniz, namus sözü verdiniz. Mülakatı kaldırın. Onları görevinin başına yollayacaksınız. AK Parti'ye oy vermiş, benim kıymetli hemşehrilerim de onlara, ‘İstanbul'a gelip, Ekrem İmamoğlu ile uğraşacağınıza, gidip ekonomiyi yerine getirin’ diyecek. AK Partili hemşehrilerim bile, onları kendine getirmek için, Ümraniye'de Aykut Erdoğdu Başkanıma, İstanbul’da da bu kardeşinize oy verecek göreceksiniz” ifadelerini kullandı.

ÜMRANİYE / İSTANBUL

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu, Fatih’te katıldıkları iftar programının ardından Ümraniye’ye geçti. CHP Ümraniye Belediye Başkan adayı Aykut Erdoğdu ile bir araya gelip, seçim otobüsüne binen İmamoğlu, ilçe turu yapmak istedi. İmamoğlu ve Erdoğdu’yu taşıyan otobüsün önü, Aşık Veysel caddesinde, kalabalık ve coşkulu bir vatandaş topluluğu tarafından kesildi. İlçe turu olarak planlanan Ümraniye etkinliği, böylece halk buluşmasına dönüştü. Vatandaşların sevgi gösterilerini karşılıksız bırakmayan İmamoğlu ve Erdoğdu, coşkulu kalabalığa birer konuşma yaptı. Vatandaşların ilgisinden duyduğu memnuniyeti, “Hakkınızı helal edin. Vallahi ne diyeyim? O kadar minnet doluyum ki, teşekkürleri bir borç biliyorum. Çünkü biz, bu akşam, Aykut Başkanımla birlikte, İlçe Başkanımızın çizdiği bir güzergahta, sizleri otobüsle selamlayacaktık. Ama siz, muazzam bir karşılamayla tabiri caizse, bizi motive etmek için toplanmışsınız” sözleriyle dile getirdi.

“BİZİM TEK DERDİMİZ VAR”

İlk dönemlerinde yaptıkları hizmetler ve sosyal yardımları özetleyen İmamoğlu, ikinci 5 yılda gerçekleştirecekleri vaatlerin bazılarını vatandaşlarla paylaştı. İstanbul ve Türkiye’de yaşayan her vatandaşa eşit gözle baktıklarının altını çizen İmamoğlu, özetle şunları söyledi:

“Bizim tek derdimiz var; bir an önce bu yoksulluk, bu ülkenin üzerinden dağılsın, gitsin. Bir an önce biz, bu toplumun zenginliğini konuşalım; fakirliğini, yoksulluğunu değil. Parasını pul edenleri, günü geldiğinde milletimiz değerlendirecek. Ama önümüzde 31 Mart var. İstanbul'a 5 yıl çok nitelikli bir dönemi, yakışan bir dönemi ortaya koyan ekibe liderlik yaptım. Sevgili hemşehrilerim, 31 Mart'a kadar birileri Ankara'da toplanmış, gelmiş. Tam 17 kişi. Bunlar kabine. Hepsinin adı, kabine. Şimdi kabine, yani atanarak bakanlık görevine gelen insanlar devletine tabi, devletinin tariflediği görevi yapan insanlar. Doğru mu? Yani bu insanlar, örneğin; ekonomiyle ilgilenecek. Biri maliyeyle ilgilenecek, biri adaletle, biri şehircilikle, biri ulaştırmayla… Öyle değil mi? Ama o 17 kişiye -artı bir diyelim- Sayın Cumhurbaşkanı demiş ki, ‘Siz İstanbul'a gidin. Ben, oraya bir aday adadım ama, aday baş edemiyor. Siz, 17’niz bir olun, yetmez ben de gelirim, Ekrem’i alaşağı ederiz.’ Ben de diyorum ki, ‘İsterseniz 17+1 olun. Bir de adayınız var. Ama adayınıza ayıp ediyorsunuz. Adayınıza yanlış yapıyorsunuz. İstanbul'a toplanıp gelerek, adayınızı bence aşağı çekiyorsunuz. Olmaz. Yazık değil mi? Yazık, yazık. Bırakın, aday mücadelesini versin. Ama toplanıp, gelmişler.”

“ŞİMDİ BEN SİZE, NE YAPACAĞIMIZI SÖYLEYECEĞİM”

“Şimdi ben size, ne yapacağımızı söyleyeceğim. 31 Mart'a kadar, 17+1+aday… Bu ekibe karşı topyekun, güler yüzle, hep birlikte çalışıp, komşularımızdan, akrabalarımızdan, eşimizden, dostumuzdan, telefonla arayacağınız komşunuzdan, iş arkadaşınızdan, sevgili dostum Ümraniye Belediye Başkanı adayımız, benim sevgili dostum Aykut Erdoğdu'ya Ümraniye'de oy istemeye hazır mıyız? İkincisi; şimdi biz, çok uzun zamandır birlikte siyaset yapıyoruz. Dertleşiyoruz, tartışıyoruz, fikirlerimizi çatıştırıyoruz. Niye biliyor musunuz? Doğru yolu bulmak için. Bizim birbirimizle olan anlayışımız şu şekilde. İnanılmaz deneyimli bir insan Aykut Bey, kendi mesleğinde ve eğitiminde. Benim de kendi sürecimde deneyimlerim var. Deneyimlerimizi bir araya getirip, güç birliği yapıyoruz. Ortak akıl mekanizması kuruyoruz. Onlar ne yapıyor biliyor musunuz? Gücü de yetkiyi de bir kişiye veriyorlar; Ankara'ya bakıyorlar. O ‘yap’ derse yapıyorlar, ‘yapma’ derse yapmıyorlar. ‘İmza at’ derse atıyorlar, ‘imza atma’ derse atmıyorlar. İradesi bir ortam var ediyorlar. Onlar bir kişiye bağımlı, biz, bir ekip arkadaşı olarak, milletine bağımlı insanlarız.”

“17+1 VE SAYIN CUMHURBAŞKANI’NA NE DİYORUZ BİLİYOR MUSUNUZ?

“Biz, İstanbul’a Ankara'dan gelen bu 17+1; yani Sayın Cumhurbaşkanı ve kabinesi + aday… Onlara ne diyoruz biliyor musunuz? Sizi ağırladık, sizi misafir ettik. 2019’da sizi, 23 Haziran'da yanlış yaptığınız için, 806 bin kez misafir ettik. Şimdi ondan daha fazla sayıda misafir ediyoruz ve sizi Ankara'ya yolluyoruz. Nereye? İşinizin başına. Gidin; enflasyonu düşürün. Doğru mu? Emekli maaşını arttırın. Doğru mu? 3600 ek göstergeyi çıkarın. Doğru mu? Peki, yetmez… ‘Mülakatı kaldıracağız’ dediniz, namus sözü verdiniz. Mülakatı kaldırın. Doğru mu? Onları görevinin başına yollayacaksınız. AK Parti'ye oy vermiş, benim kıymetli hemşehrilerim de onlara, ‘İstanbul'a gelip, Ekrem İmamoğlu ile uğraşacağınıza, gidip ekonomiyi düşürün, ekonomiyi yerine getirin’ diyecek. Onlar bile, AK Partili hemşehrilerim bile, onları kendine getirmek için, Ümraniye'de Aykut Erdoğdu Başkanıma, İstanbul’da da bu kardeşinize oy verecek göreceksiniz. Biz size, şunu vaat ediyoruz: Bu şehirde, Ümraniye'de, diğer ilçelerimizde, İstanbul'un tamamında kardeşçe bir yaşam vadediyoruz. Siz; ayrıştıranı değil, birleştireni seçeceksiniz. Siz; kutuplaştıranı değil, birbirini kucaklatmayı size göstereni seçeceksiniz. Ümraniyeliler siz; size haddini bildireni değil, haddini bilen yönetici ahlakını seçeceksiniz. Siz; kanalı değil, İstanbul'u seveni seçeceksiniz. Öyle değil mi? Öyle değil mi Ümraniyeliler? Bir soru: Kanal mı, İstanbul mu? (‘İstanbul’ sesleri.) Aynen öyle. Son olarak; onlar diyor ki tam gaz geri, biz diyoruz ki tam yol ileri.”

İmamoğlu, seçim otobüsünün yolunun kesildiği Dudullu’da da vatandaşlara kısa bir konuşmayla hitap etti.

*****

TOPLU ULAŞIMDA DEVRİM: YÜZDE YÜZ ELEKTRİKLİ METROBÜS

YÜZDE YÜZ ELEKTRİKLİ METROBÜS TEST SÜRÜŞÜNE ÇIKIYOR

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tamamen elektrikli, çevreci, yüksek teknolojilerle donatılmış, yüksek yolcu kapasiteli elektrikli metrobüslerin test sürüşüne 1 Nisan itibariyle başlıyor. Dizel metrobüslere göre yüzde 60 yakıt tasarrufu sağlayan elektrikli metrobüsler, 100 bin kilometrede 2.5 milyon lira yakıt tasarrufu sağlıyor. Bu yatırımla 300 ton karbondioksit salınımının önüne geçmeyi planlayan İBB, hem çevreyi hem de belediye bütçesini korumuş olacak. Ayrıca 420 yolcu kapasiteli elektrikli metrobüs sessiz çalışarak, kentteki gürültü kirliliğinin de önüne geçecek.

İstanbul’da toplu ulaşımında en büyük rol metrobüs hattına düşüyor. Beylikdüzü’nden Kadıköy’e kadar 52 kilometrelik hatla 2 kıtayı birbirine bağlayan metrobüs; günde yaklaşık 1 milyon yolcu taşıyor. Metrobüs hattındaki bu yoğunluğu rahatlatmak için bir dizi yatırımlar yapan İBB, yüzde yüz elektrikli metrobüslerin test sürüşlerine başlıyor. İBB bünyesindeki İETT ve Metro İstanbul işbirliği ile hayata geçen elektrikli metrobüsler son teknolojiye sahip olması ve yakıt tasarrufu ile dikkat çekiyor.

100 BİN KİLOMETREDE 2.5 MİLYON LİRA YAKIT TASARRUFU

Yüzde yüz elektrikli metrobüsler için bilgi veren İETT Genel Müdürü İrfan Demet,

“Bu araç manevra yapmaya gerek kalmaksızın çift yönlü sürüş imkanı sağlıyor. Aracın hem önünde hem de arkasında sürücü kabini mevcut. Tam şarj ile 80 km menzile sahip. 20 dakikalık şarj ile 50 km gidebiliyor. 4 vagonlu, 420 yolcu kapasiteli. Bu kapasite son derece önemli çünkü bundan önceki araçlarda 150 yolcu taşınırken, son dönemde alınan 280 kişilik araçlarla yolcular taşınıyordu. Şimdi bu araçla yolcu kapasitesi 420’ye çıkacak” dedi.

Elektrikli metrobüsün tamamen sessiz çalıştığına dikkat çeken İrfan Demet, böylece gürültü kirliliğinde önüne geçileceğini vurguladı. İrfan Demet şöyle devam etti: “Yeni nesil elektrikli metrobüsler 100 bin kilometrede 2.5 milyon lira yakıt tasarrufu sağlıyor. Yani dizel araçlara kıyasla yüzde 60 yakıt tasarrufu sağlıyor. Yılda 300 ton karbondioksit salınımını engelliyor. Bu rakam İstanbul’a yılda 8 bin ağaç dikmeye eşdeğer bir rakam. Metrobüs hattında sadece 1 günde 250 bin km yol yapıldığı göz önüne alındığında İstanbul için çok önemli bir yakıt tasarrufu elde edilecek. Daha çevreci bir İstanbul için de önemli bir katkı sağlayacak.”

“RAYLI SİSTEM STANDARTLARINI METROBÜSLERE TAŞIYACAĞIZ”

Metro İstanbul Genel Müdürü Dr. Özgür Soy, elektrikli metrobüsler ile raylı sistem standartlarını metrobüs hattına taşımayı amaçladıklarını belirtti.

Elektrikli metrobüslerin bataryalı ve sıfır emisyonlu olduğuna dikkat çeken Dr. Özgür Soy, “Yeni nesil metrobüsler şoföre bağlı kazaları önleyecek şekilde otonom sürüşe sahip. 12 tane farklı motoru var, lastiği bile patlasa 40 kilometre yoluna devam edebiliyor. Buradaki esas amacımız yurtdışından teknoloji transferiyle tamamen yerli üretim yapmak. Üretici firma da buna çok açık, inşallah bunun çalışmalarına başlayacağız. İnşallah testlerin olumlu olacağını hevesle bekliyoruz. Garaj testleri tamamlandı, 1 Nisan’da metrobüs hattında test sürüşlerine başlayacağız.” dedi.

ELEKTRİKLİ METROBÜSÜN ÖZELLİKLERİ

Son 2 yıl içerisinde filoya dahil edilen, 280 yolcu kapasiteli, konforlu ve güçlü 252 adet yeni metrobüs aracına ek olarak şimdi de % 100 elektrikli, 40 metre uzunluğunda, 420 yolcu kapasiteli modern araçlar filoya katılıyor.

Alanında gelişmiş son teknolojilere sahip olan yeni elektrikli metrobüs araçları;

-295 KW gücünde,

- Manevra yapmaya gerek kalmaksızın çift yönlü sürüş imkanı sunan,

- Tek şarj ile 80 km menzile sahip,

- 20 dk şarj ile 50 km mesafe gidebilen,

- 4 vagonlu,

- Yolcular için geniş ve ferah ulaşım imkanı sunan,

- Sürücüsüz Otonom Sürüş İmkanına sahip,

- Şerit Takip Asistanından, 360 derece panoramik görüntüleme imkanı gibi bir dizi teknolojik donanımı bünyesinde bulunduruyor.

World Media Group (WMG) Haber Servisi




ETİKET :   imamoglu-calisma

Tümü