CHP'den Adana, Adıyaman ve Antalya'da Tepki Mitingleri

CHP, Adana Büyükşehir Belediyesi, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Adıyaman Belediyesi'ne düzenlenen operasyonlarla CHP'li belediye başkanlarının gözaltına alınmasına karşı 3 ilde protesto mitingi düzenledi.

13:50:43 | 2025-07-15

 

 

 

ADANA:

Miting adreslerinden birisi olan Adana'da, Belediye Başkanı Zeydan Karalar'ın gözaltına alınması Adana Büyükşehir Belediyesi önünde protesto ediliyor.

CHP Grup Başkanvekil Gökhan Günaydın, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut açıklama yaptı.

Burhanettin Bulut, konuşmasında şunları söyledi:

"Zeydan Başkan burada olsaydı herhalde ilk sözü, "Allah'ınıza kurban" derdi. Gençler Allah'ınıza kurban.

Bu defa sert kayaya çarptılar. Daha hala Zeydan Karalar'ı tanımıyor bunlar. Adana'yı tanımıyorlar, Çukurova'yı tanımıyorlar. Halbuki tanımaları için çok önemli isimlerimiz var bizim. Yılmaz Güney var, değil mi? O Yılmaz Güney her türlü haksızlıkta başı dik bir şekilde mücadele etti. Orhan Kemal var. Zeydan Başkan gibi yoksulların yanında olmuş. Yaşar Kemal var. Arzu Başkanımın söylediği gibi Abdi Ağa'lara karşı nasıl mücadele edildiğini İnce Memed'de yazmış Yaşar Kemal var.

Bu topraklar yiğidin harman olduğu topraklar. O yüzden diyorum sert kayaya çarptılar. Ayrıca hala anlamamışlar, Cumhuriyet Halk Partisi'ni hala kendi partileriyle karıştırıyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi Kuva-yi Milliye geleneğinden gelmiş, bu ülkenin kurucu partisidir. Tam 48 senedir de iktidar görmemiş ama her fırsatta, her onursuzlukta, her toplumsal eziyet çekenlerin yanında, sorun yaşayanların yanında kalmış, hiçbir zaman da iktidara boyun eğmemiştir. Bugün de boyun eğmeyecek. Bugün de boyun eğmeyecek, yarın da boyun eğmeyecek.

Bugün yaşananlar demokrasi felaketi. Bugün yaşananları sadece bir siyasi müdahale ya da hukuki bir mesele olarak ifade edemeyiz. Bugünkü yaşananlar toplumun vicdanına yapılan müdahaledir. Bugünkü yaşananlar Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğine yapılan müdahaledir. Sanmasınlar Zeydan Karalar'a itibar suikastı yaptıklarını. Sanmasınlar Cumhuriyet Halk Partisi'nin on yöneticilerine, 15 belediye başkanına bu itibar suikastı yaptıklarını. Bu ülkenin geleceğinin temeline dinamit sokuyorlar. Bu ülkenin geleceğini mahvediyorlar.

Bugün yapılanlar sadece ve sadece AKP iktidarının iktidarını devam ettirme çabasıdır. Organize bir kötülük içindeler. Bunu bilerek, isteyerek yapıyorlar. Bilerek Zeydan Karalar'ı sabahın köründe tutukluyorlar. Bilerek, onun suçsuz olduğunu onlar da biliyor, diğer belediye başkanlarımızla birlikte. Ama aynı Zeydan Karalar 2014 yılında nasıl Seyhan Belediyesi'nde AKP'li belediye başkanını yenmiş, Seyhan Belediyesi'ni almış ise, yine bu iktidarın diğer parçası, partisi, diğer parçası 2019 yılında Büyükşehir'i almış ise ve sayısını 2024'te iki katına çıkartmış ise, bu mücadele devam edecek. Ben 2024 yılının Ocak ayıydı sanırım, o zaman yine burada bir müdahale vardı, yine bir itibar suikastı vardı. O zaman da söyledim, yine söylüyorum. Zeydan Karalar gelecek, yine burada makamında oturacak, Adana'yı yönetecek.

Zeydan Karalar sadece Adana'da bir... Zeydan Karalar sadece Adana'da bir siyasetçi değil. Elbette hepimizde bir hikayesi var, hepimizin, hepimizin ailesiyle tanışıyor. Burada ailesi var, kan bağı olan ailesi var, çocukları var. Ama biz de onun ailesiyiz. Biz onun yoldaşıyız. O yüzden bu mücadelede önce bizi ezmeleri gerekiyor, önce bizi geçmeleri gerekiyor. Bu mücadeleyi biz nasıl ki başta Seyhan Belediyesi'ne yapılan müdahalede, Ceyhan Belediyesi'ne yapılan müdahalede, geçmiş dönemde Ceyhan'a yapılan müdahalelerde nasıl bu işlerin üstesinden geldiysek yine geleceğiz. Ve Zeydan Karalar'ı biz AKP iktidarına yenilmeyeceğiz.

Korkuyorlar. Korktuklarını çok iyi biliyoruz. Bugün Tayyip Erdoğan 'birinci parti' olduğunu söyledi. Bir ülkeyi yöneten iktidar, şayet birinci partiyse, öndeyse bu zulmü niye yapsın? Bu, korkularının göstergesi. Korkuyorlar bizden. Ama biz korkmuyoruz. Biz haklıyız çünkü. Her zaman haksızlığın yanında olduk. Her zaman yoksulun yanında olduk. Yine olacağız. Ekrem İmamoğlu'nu Cumhurbaşkanı yapana kadar, belediye başkanlarımızı tekrar koltuğuna oturtana kadar bu mücadele devam edecek.

Herkes için, herkes için böyle slogan atılmaz. Zeydan Karalar, bir siyasetçi olarak sizin gönlünüzde yer etmiş bir insan. O yüzden de gönüllerden kopan iktidar, ne yaparsanız yapın nafile, gideceksiniz, gideceksiniz, gideceksiniz. Son olarak: Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber ya hiçbirimiz."

***

ANTALYA:

Protesto mitinglerinin diğer adresi Antalya'da ise Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in gözaltına alınmasından ardından, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, CHP Antalya İl Başkanlığı'nda açıklama yaptı.

Ali Mahir Başarır, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Muhittin Böcek, sabah kapısı çalındı. Tunç Soyer görevi bitti, kapısı çalındı. Hepsi evinde. Kaçan yok ki kovalıyorsun. Neden davetiye ile insanları ifadeye çağırıp, medeni bir şekilde ifade almıyorsun? Ha bizim suçumuz, 31 Mart seçimlerinde birinci parti olmak. Tarihte ilk kez Antalya'yı üst üste ikinci kez kazanmak. Vallahi bu suçsa Recep Tayyip Erdoğan, hiç merak etme, biz bu suçu işlemeye devam edeceğiz. Kazanacağız. Biz kazanacağız.

Diyor ki 'Sayın Özgür Özel, Ankara'dan dışarı çıkma." Yapma ya! 'Sen çıkmaz sokağa girdin'. Bakın, tehdit bu. Yani diyor ki miting yapma, Anadolu'ya gitme, sokağa gitme. Vallahi şükürler olsun ki bizim sokağa çıkacak yüzümüz var. Senin sokağa çıkacak yüzün yok. O yüzden mücadeleye devam edeceğiz.

O, partisini devletle özdeşleştirmiş. Karşımızda bir parti devleti var. Tüm gücünü kullanıyor. Bizler tehdit altındayız. Geçen hafta genel başkanımıza fezleke geldi. Bizlere her ay güç fezleke geliyor. Bunun bir adım sonrası milletvekillerine geliyor. Gel, buradayız biz. Çünkü sen yakında orada olmayacaksın. Bu halk seni yollayacak.

Temiz eller operasyonu temiz eller yapar. Kirli eller yapmaz böyle. Daha geçen hafta Kit Komisyonu'nda bir rapor geldi elimize. AK Parti Milletvekili Vahit Kiler. 100 milyon dolar bir kredi çeker Halk Bankası'ndan, devletin bankasından. Vallahi ben gitsem 1 milyonun üzerinde kredi çekemiyorum. Ben de milletvekiliyim, vermiyor. Bunu ödemez. Öyle bir binayı, 'Param yok. Binayı alın, bankasına borcuma karşılık verin.' der. 100 milyon dolar karşılığı binayı alır Halk Bankası. Sonra satamaz. Sonra tekrar Vahit Kiler'e döner, 'Ben burayı satamıyorum.' der. Vahit Kiler de 48 milyon dolara binasını geri alır. Fark ne kadar? 52 milyon dolar. Yani 2 milyar 100 milyon TL.

İstanbul'dan Adıyaman'dan, Antalya'dan, Beşiktaş'tan, Esenyurt'a kadar eğer ki bırakın 2 milyar 100 milyonu, 50 milyonluk bir kamu zararını ortaya koyamadılar. Koyamazlar. Ama Vahit Kiler şu anda villasında oturuyor. Benim belediye başkanlarım nezarette. Yazıklar olsun.

İnsanların aldığı evi soruyor. Sor, sor. 5 milyonluk evi soruyor, 8 milyonluk evi soruyor. Sor. Ama Gökçek ailesinin 600 milyonluk villasını da sor. Soramazsın. O yüzden biz bir milim geri adım atmayacağız. Eğilmeyeceğiz, bükülmeyeceğiz. Ankara'nın dışına çıkıp Anadolu'yu karış karış gezeceğiz. Türkiye'nin adalete, Türkiye'nin adil bir düzene ihtiyacı var. Bu düzeni hep beraber yaratacağız.

Bakın Adıyaman Belediye Başkanımız orada. Hayatını son 3 yılını depremzedelere verdi. Abdurrahman Tutdere. Buradan selam olsun ona. Adana Belediye Başkanımız Zeydan Karalar. Adana gibi başkan, dimdik ayakta. Muhittin Böcek, isteseler de istemeseler de tüm devlet gücüne rağmen iki kez bu seçimi kazandı. Adliye'de şu anda.

Son olarak bir de Silivri'ye Cumhurbaşkanı adayımıza Ekrem İmamoğlu'na selam yollayalım buradan. Bunları niye söyledim? Tayyip Bey, bizi almakla bitiremezsin. Biz buradayız, bak buradayız. Biz çok fazlayız. Biz 86 milyonuz. Biz halkız, işçiyiz, köylüyüz, genciz. Biz çok iyi insanlarız. O yüzden lider kazanacak, götüren kaybedecek, her şey çok güzel olacak diyorum."

CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş ise konuşmasında şunları söyledi:

"Çok değerli Antalyalılar, Antalya'ya, Türkiye'nin ve dünyanın koşarak geldiği bu güzel kente daha iyi bir şey için gelmek isterdim. Daha güzel anılar için gelmek isterdim, daha önce yaptığım gibi. Ama önce Manavgat'ta, sonra Büyükşehir Belediyemizde yaşanan sorunlar nedeniyle, yapılan yargı darbesi nedeniyle bugün buradayız. Biz buradayız. Arkadaşlarımız Adana'da, Adıyaman'da, Genel Başkanımız Amasya'da.

Türkiye seçmenlerinin 20 milyonundan fazlası, 16 milyonu İstanbul'da olmak üzere, kullandıkları tercihler araçsallaştırılmış yargı marifetiyle görevlerinden alınıyorlar, gözaltına alınıyorlar, tutuklu hale getiriyorlar. Ekrem İmamoğlu ve İstanbul'daki 8 belediye başkanımız, yani İstanbul'un seçilmiş 27 belediye başkanının dokuzu, üçte biri, bugün tutuklu. Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız, Seyhan ve Ceyhan Belediye Başkanlarımız bugün tutuklu. Ovacık Belediye Başkanımız, devletinden kendisinin yapmasını rica ettiği iş nedeniyle bugün görevinin başında değil. Adıyaman Belediye Başkanımız, depremzedelerin kahramanı, bugün gözaltında. Ve Antalyalı yol arkadaşlarımız gözaltında. 20 milyondan fazla seçmenin iradesi sakatlanmış durumda.

Ve sarayında korkan, kısarak bakan, Ankara'ya dönseniz güzel olur diye gönlünden geçiren, kendi iktidar ortağıyla beraber yolsuzluğa, yoksulluk batağına kitleledikleri bu ülkeyi, adaletsizlikle, hukuksuzluklarla ele geçirdikleri, ele geçirdiklerini zannettikleri bu kitleyi durdurabileceklerini zannediyorlar.

Bugün, bugün Genel Başkanımız Amasya'da. O Amasya neresi? 22 Haziran 1919. Amasya Genelgesi. Gazi Mustafa Kemal Paşa Amasya'dadır. Vatanın bağımsızlığı, milletin bağımsızlığı tehlikededir. Üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmemektedir. Milletimiz yok olmuş muamelesi görmektedir. Ve ünlü üçüncü maddesi: Milletin bağımsızlığını, yine milletin azmi ve kararlılığı kurtaracaktır, demiştir.

Recep Tayyip Erdoğan, onun küçük ortağı Devlet Bahçeli, bu millete diz çöktüremeyeceksiniz! Yedi düvel bu ülkeye diz çöktüremedi. Ne Cumhuriyet Halk Partisi'ne ne bu millete diz çöktüremeyeceksiniz. Bu millet sizi ilk seçimlerde büyük bir selle beraber gönderecek. Bir çeyrek yüzyıldır yaratmış olduğunuz bütün bu haksızlıkların, bütün bu hukuksuzlukların, halkı içine sokmuş olduğunuz yoksullukların, devleti soyup soğana çevirmiş olmanızın, bunların tamamının ama tamamının hesabını bağımsız mahkemelerde vereceksiniz.

Bugün Genel Başkanımız bir kere daha söyledi. Cumhuriyet Halk Partisi, bir yüzyıldan fazla devam eden, dünyanın kesintisiz en uzun süre iktidar odağı olan ya da iktidar iddiası olan partisi olarak yoluna devam edecek. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi, bu cumhuriyetin kurucu partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi, Sivas Kongresi'nde kurulmuş bir partidir. Cumhuriyet Halk Partisi, cumhuriyetin kuruluşundan önce kurulmuş bir partidir ve Cumhuriyet Halk Partisi Kuva-yi Milliye'nin partisidir.

Ey iktidar sahipleri, 2 milyon üyemiz var. Eğer söylersek, on milyonlarca daha Cumhuriyet Halk Partisi'nin üyesi olmaya hazır yurttaşlar var. Bir kişiyi alarak, üç kişiyi alarak, beş kişiyi alarak, 20 belediye başkanı alarak bu partiye diz çöktüremeyeceğinizi, burnunu sürte sürte anlayacaksınız. Bunu göreceksiniz. Bunu göreceksiniz.

Hep beraber, biraz önce Ali Mahir Başarır Başkanım söyledi, buradan İstanbul'a, Edirne'ye, Tekirdağ'a, Düzce'ye, Sakarya'ya, Eskişehir'e, İzmir'e, tutuklu nerede arkadaşımız varsa hepsine selam olsun. Ve arkadaki arkadaşımın söylediği gibi: Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiçbirimiz! Çok teşekkür ederim."

***

ADIYAMAN:

Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere'nin gözaltına alınmasının ardından CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, Adıyaman'da açıklama yapıyor.

CHP Adıyaman İl Başkanı Engin Doğan, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Değerli Adıyamanlılar, değerli hemşehrilerim. Bizler fukara ailelerinin çocuklarıyız. Bir karış tütünü eker biçer, onun geliriyle gider okuruz, avukat oluruz, öğretmen oluruz, Adıyaman'a hizmet ederiz. İşte Sayın Tutdere onlardan biri. Zengin çocuğu değil! Ağa çocuğu değil! Beylerbeyi'nin çocuğu değil! Sizler gibi, benim gibi emekçi, emektar ailenin çocuğu. Bir karış tütünle gitti, avukat oldu. Sonra Adıyaman'a geldi, hizmet etti. Birçok insanın üstünde emeği var. Sonra ne oldu? Bu memlekete milletvekili oldu.

Değerli arkadaşlar, değerli hemşehrilerim. Milletvekili oldu ama öyle ne bir hırs, ne bir böbürlenme, ne bir ego. Vurduk tekmeyi kapısına, odasına girerdik, derdimizi açıklardık. Öyle bizden, öyle Adıyamanlı.

Şimdi, ilçemiz mütevazı olmalı, ilçemiz devrimci olmalı, halkçı olmalı tabii ki. Ve Tutdere de bunların hepsini gerçekleştirdi. Ve sizlerin sayesinde ne oldu? Belediyeyi aldık. Ama belediyeyi almamız öyle bir sürpriz değil, bir alın terinin, emeğin sonucunda oldu. 6 Şubat'ta evimiz, ocağımız, ekmek teknemiz başımıza yıkıldığında Sayın Tutdere çadırları geziyordu. Halkının içindeydi.

Ve değerli hemşehrilerim, değerli Adıyamanlılar. Bir başkanınız olarak, kardeşiniz olarak, 3 günlük yetimliği, öksüzlüğü unutmayacağız. 3 gün ne halimizi sordular, ne hatrımızı sordular. 3 gün boyunca 6 Şubat depremlerinde yetim kaldık, öksüz kaldık. Ama işte o günlerde ne yaptı Sayın Tutdere? Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri bir gün içinde geldiler, Malatya milletvekilimiz hepsini attı. Tüm çadırları gezdiler, bütün sokakları, yıkılmış sokakları gezdiler. O gün de yalnız değildik ve Adıyaman halkı bunu gördüğü için yerel seçimlerde ne yaptı? Bu emeği taçlandırdı. İşte iktidarın derdi bu. İşte mevcut iktidarın derdi bu.

Sizin başarınız, bizim başarımız, hepimizin topyekün başarısını çekemediler. Ama hemşehrilerime söyleyeceğim şudur: Biz yetim bıraktığınız 3 gün boyunca yıkılmadık, şimdi mi yıkılacağız?

Değerli hemşehrilerim, benim şimdi sizlerden ricam şu: Elbetteki direneceğiz ama ikinci kelimeyi kardeşiniz olarak rica ediyorum. Biz artık unutmayacağız. Biz bugünleri de artık unutmayacağız. Nasıl ki 6 Şubat'ı unutmadıysak biz bugünleri de artık unutmayacağız. Enkazın başında kız yavrusunun elini tutan babaya sesleniyorum. Bizim irademiz gasp edildi. Bu irade sadece bizim değil, o babanındır da, o babanın. Aynı zamanda gelinlik çağına giden, gelinlik çağına gelmiş kızını enkazda bırakan anneye sesleniyorum. Bu irade aynı zamanda o annenindir de. Ve bu irade, bu gasp edilen irade tüm Adıyaman halkınındır. Biz seçimi hakkımızla aldık arkadaşlar. Hep beraber aldık ama bunun adı irade gasbıdır. Bunlar ne yaptı bizim irademizi? Gasp etti. Çevre illere giden tarım işçileri, bu irade sadece bizim değil, sizindir de. Çocuklarımız, fukara çocuklarımız, bu irade sadece bizim değil, o çocuklarındır da. Adıyaman gençlerinin de iradesi gasp edilmiştir. Fukara Adıyaman annelerinin de iradesi gasp edilmiştir. Ve biz ne yapacağız? Sonuna kadar direneceğiz arkadaşlar.

Değerli hemşehrilerim. Şimdi misafirlerimiz var, böyle bir günde yanımızdalar, sözü çok fazla uzatmak istemiyorum. Bundan önce de söyledim, yine tekrar etmek istiyorum. Bir gün göreceksiniz. And olsun ki göreceksiniz. Güneşin doğuşunu sıradan pencerelerden değil, Nemrut'un ta tepesinden izleyeceğiz, ta tepesinden."

----

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ise konuşmasında şunları söyledi:

"Malatya'dan tüm dayanışma duygularıyla Abdurrahman Tutdere'nin, Adıyaman'ın iradesine sahip çıkıyoruz, onun yanındayız. Hepinize teşekkür ediyorum. Sevgili Adıyamanlılar.

Abdurrahman Tutdere Adıyaman'ın vicdanıdır. Abdurrahman Tutdere Adıyaman'ın namusudur. Abdurrahman Tutdere Adıyaman'ın şerefidir.

Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel biraz önce söyledi. 6 Şubat depreminde çok emeği var. Ama milletvekili olduğu günden bu yana eğer mecliste Adıyaman konuşuluyorsa, tütün konuşuluyorsa, Adıyaman'ın sorunları konuşuluyorsa tek konuşan biri var. Tutdere vekil olduğundan beri Adıyaman boynu bükük kalmadı. Tutdere vekil olduğundan bu yana Adıyaman'ın Türkiye'de sesi çıkmaya başladı.

31 Mart seçimleri yaşandı. Genel Başkanımız da ifade etti. Abdurrahman Tutdere'yi Adıyaman istedi. Daha önce geçmiş seçimlerde AK Parti'ye oy veren muhafazakar demokratlar, milliyetçi demokratlar, Kürt demokratlar, sosyal demokratlar Abdurrahman Tutdere'yi Adıyaman'da belediye başkanı olarak görmek istediler. Adıyaman'da yaşayan herkese sesleniyorum. Abdurrahman Tutdere sadece Cumhuriyet Halk Partisi'nin belediye başkanı değil, Adıyaman'ın belediye başkanı.

Tüm Türkiye 31 Mart'ta herkes Adıyaman'ı konuştu. Sizi konuştu. Dediler ki 'Adıyaman destan yazdı. Adıyaman iradesine sahip çıktı'. Adıyaman Abdurrahman Tutdere'yi belediye başkanı yapmadı. Adıyaman bir yoksulu, ezileni, fakiri, tütününü savunanı yani Adıyaman'ı savunan birini belediye başkanı yaptı.

Adıyaman'a çağrım şudur, ben Tutdere'ye namusum gibi kefilim. Tutdere harama el uzatmaz. Fakirin, fukaranın hakkını savunan bir adamdır. Biz de şerefimiz gibi kefiliz. Onun yaşantısı belli. Evi, yurdu, anası, babası, kardeşleri belli. Tutdere'ye yapılan operasyon hepinize yapılmıştır, Adıyaman'a yapılmıştır. O zaman çağrım şudur.

Bir önceki seçimde de kimi oy verdinizse verdiniz. Ama 31 Mart'ta Tutdere'ye oy veren kardeşlerime, Adıyamanlılara sesleniyorum. Adıyaman'da Tutdere'ye oy vermeyip başka partilere oy veren seçmenlere de sesleniyorum. Adıyaman'ın namusuna sahip çıkın. Bugün sizin namusunuzdur, bugün sizin iradenizdir, bu sizin şerefinizdir. Bunu ayaklar altına etmeyin. Bütün herkese sesleniyorum, iradenizi ayaklar altına etmeyin. Sahip çıkın iradenize.

Biliyorum ki, inancım odur ki Abdurrahman Tutdere pazartesi günü aranızda olacak. Tutdere'ye kir yapışmaz, Allah bilir fakat Tutdere neyse Adıyaman odur. Adıyamanlılar reşberlik, yevmiyecilik, tütüncülük yapar ama namussuzluk yapmazlar. Adıyaman neyse Tutdere odur."

Özel'den Erdoğan'a: Yeni bir dümen peşinde, buna izin vermeyeceğim

Partisinin Adıyaman'daki mitinginde konuşan CHP lideri Özgür Özel, Erdoğan'ın "AKP, MHP, DEM birlikte yürüyeceğiz" ifadelerine yanıt verdi. Özel, "AKP yeni bir dümenin peşinde; Erdoğan iktidarını sürdürsün diye yeni ittifak görüntüsü vermek için tarihi bir fırsatı heba etmesine izin vermeyeceğim" dedi. Erken seçim çağrısını yineleyen Özel, "Erdoğan kendini yalnız hissediyor, yüzde 29'a düşmüş, tek başına hissediyor. Yaşlandı, yönetemiyor" dedi.

CHP'li belediyelere yönelik operasyonlarda gözaltına alındıktan sonra ev hapsi adli kontrolüyle serbest bırakılan ve görevinden uzaklaştırılan Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, için CHP Adıyaman İl Başkanlığı önünde Halk Buluşması düzenlendi.

İMAMOĞLU: ADIYAMAN'IN İRADESİNE İPOTEK KOYMAYI HEDEFLEDİLER

Mitingde CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in konuşması öncesinde, Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan İBB Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun mesajı okundu.

Adıyamanlılara selamlarını ileten İmamoğlu, mesajında kısaca şunları söyledi:

"6 Şubat sabahı yaşadığınız yıkımı, sizler gibi, tüm Türkiye gibi ben de unutmadım. Ama ne yazık ki, unutmaması gerekenler, daha ilk günden unuttu. Aradan neredeyse 30 ay geçti, halen yaraların tam anlamıyla sarılmadığını biliyoruz.

Sizlerin oylarıyla göreve gelen belediye başkanınız Abdurrahman Tutdere, bu boşluğu kapatmak, çocuğundan yaşlısına bütün Adıyaman için var gücüyle çalışıyordu. Şimdi o iradeye ev hapsiyle zincir vuruldu. Adıyaman’ın iradesine ipotek koymayı hedeflediler.

Bu yapılan sadece hukuka değil, sizin iradenize yapılan bir darbedir. 19 Mart’tan bu yana yaşananların hukukla, yargıyla ilgisi olmadığını, milletin iradesine kumpas olduğunu haykırıp duruyoruz.

Bu sesi bastırmak isteyenlere söylüyorum: Milletin iradesine kumpas kuranlar, yargıyı siyasi sopa haline getirenler, günü geldiğinde halkın vicdanında mahkum olur.

Bizi zindana da koysalar, bu millete olan sevgimi ve milletin gönlündeki yerimi yok edemezler. Dört duvar arasında yazıyorum ama ruhum özgür, mücadele azmimde gram eksilme yok. Çünkü bu milletle yürüdüğümü biliyorum. O yüzden kendimi millete, sizlere emanet ettim.

Onlar zulümlerini büyütüyor ama biz de meydan meydan, şehir şehir büyüyoruz. Dayanışmamız, mücadelemiz her geçen gün daha da büyüyor. Her geçen gün, bu hukuksuz düzenin sonuna biraz daha yaklaşıyoruz.

Abdurrahman Başkan’a da selam ve dayanışmamı gönderiyorum. O, yalnız değil. Siz, yalnız değilsiniz. Biz, hep birlikteyiz. Bir, birlikte Türkiye’yiz. Ve hep birlikte, bu memlekete yeniden adalet, refah ve özgürlük getireceğiz."

ÖZEL: ÇIKIN KARŞIMIZA

Ekrem İmamoğlu'nun mesajının okunmasının ardından kürsüye CHP Genel Başkanı Özgür Özel geldi.

Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

"Bugün burada yine üzüntü, acı ve kızgınlıkla bir aradayız. Bizi bugün burada toplayan aslında bambaşka bir kişi: Benim iki dönem Meclis’te birlikte çalıştığım, dürüstlüğüne ve çalışkanlığına kefil olduğum, depremde defalarca geldiğimde hep bir enkazın başında bulduğum, bir gün kendi beş yaşındaki yeğenini, ablasını ve eniştesini elleriyle enkazdan çıkarıp köyde defneden, taziye bile almadan Adıyaman’ın diğer enkazlarının başına koşan, benim sevdiğim, sizin evlat gibi, kardeş gibi bağrınıza bastığınız Abdurrahman Tutdere için bugün buradayız.

Abdurrahman Tutdere milletvekiliydi. Deprem yaşandı, sonra ben genel başkan oldum. Genel başkan olarak illere görevlendirmeler yaptık, anketler düzenledik, çalışmalar yapıyoruz. Allah biliyor ya, Adıyaman’dan çok da umudum yoktu çünkü burası Sayın Erdoğan’ın yüzde 65 oy aldığı bir şehir. Gelen giden arkadaşlar rapor yazdılar. Bize bir baktım, rapor diyor ki: 'Genel Başkanım, anket falan yaptırma. Adıyaman kararını çoktan vermiş, adayını belirlemiş ve gönlünde, aklında Abdurrahman Tutdere’yi seçmiş. Abdurrahman’a solcusu da oy verdi, sağcısı da oy verdi; milliyetçisi de verdi, muhafazakârı da verdi. Türk analar da mezarının başında ağıt yakarken “Abdurrahman” dedi, Kürt analar da ağıt yakarken “Abdurrahman” dedi. Bu şehir, “Onu aday edin” dedi.

Bak Murat Kurum; Erdoğan 650 bin konut sözü verdi, geçen gün 250 bininci konut teslimi diye söyledin. Sözün yüzde 38'i tutulmuş. Adıyaman'da söz verilen konutların yüzde 42'si sadece teslim edilmiş. Konutu veriyorsun ama örneğin Gölbaşı'nda sordum, 450 konut teslim etmiş, 150'si geçmiş oturuyor, 300'ü oturmuyor. Çünkü henüz eksikler var. Bir yandan da kira yardımı kesiliyor, aidat başlıyor. Her şeye rağmen 'verdim' dedikleri bile Adıyaman'da yüzde 42. 'Bir yılda herkes evine girecek' diye oy alanlar 1 yılın değil, 2,5 yılın sonunda 100 depremzedenin 60'ını hâlâ konteynerde tutuyorlar, halen daha gurbette tutuyorlar.

Terör örgütü silah bırakıyor ve CHP tarihsel tutarlılığı içinde 'bu ona mı yarar, buna mı yarar' demeden, 'bu millete yarar, Kürt'ün de Türk'ün de gözünün yaşını siler, yeni analar ağlamaz' diyor. Şehit ailelerini, gazileri incitmeden yapılabilecek bu sürece Meclis'te en olumlu katkıyı vermek istiyor. Dün sayın Erdoğan çıktı, güya tarihi bir konuşma yaptı, tarihi bir gaflet yaptığını gösterdi. Yine ayrımcılık... Düne kadar DEM, DEM'liler, DEM'e selam verenler teröristi; şimdi 'Biz, MHP, DEM anlaştık, birlikte yol yürüyeceğiz' diyor. DEM Parti'nin kurumsal kimliğine bütün saygımla, CHP'nin Kürtler ile ilişki kurmak için ve Kürtler için iyisini istemek için DEM Partisi'ne ihtiyacı yok. DEM Parti'nin de Türkler ile ilişki kurmak için CHP'ye ihtiyacı yok. Ama Kürtlerin de bir arada olmak ve geleceği kurmak için birbirine ihtiyacı var, birbirimize ihtiyacımız var.

Terör biterse, barış olursa, kardeşlik olursa kaçırmakta olduğumuz treni yakalayabiliriz. 21. yüzyılın ikinci çeyreğinde Avrupa'nın bir parçası, Avrupa Birliği'nin tam üyesi olabiliriz. CHP, hem kalkınmak için, hem ülkenin gelişmesi için, doğru dış politika için, bir daha savaşlar olmaması için kimseyi ayırmadan, ötekileştirmeden, canı gönülden barışı istiyor, kardeşliği istiyor.

Bugün bir cenaze vardı. O cenazede, Cumhurbaşkanı’nın oğluyla, Cumhurbaşkanı’nın şimdi yurt dışında Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil etmekle görevlendirdiği büyükelçi, zamanın “bakara makaracı” bakanı, cenazede bile birbirinin yüzüne bakmıyorlar. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi, birbirinin gözünün içine bakan, omuz omuza duran, birbirini seven, sayan, bu ülkeyi sevenlerin partisiyiz. Siz ise birbirinin yüzüne bakamayanların, kuyusunu kazanların partisiniz.

Bir İletişim Başkanı vardı. İletişim Başkanı tabii ki Erdoğan’ı kızdırmış. Niye? Kardeşim, TRT elinde, Anadolu Ajansı elinde, bütün televizyonlar, gazeteler elinde, devlet elinde; ama 19 Mart’ta adamlar 'darbe' diyor, yapılan işe 'siyasi yargılama' diyor. Ben 'yolsuzluk' diyorum. Vatandaşın yüzde 25’i Erdoğan’a inanıyor, yüzde 75’i Özgür Özel’e. 'Bir tane otobüsle, bir mikrofonu, iki buçuk kanalı yenemediniz' diye fırça atmışlar ona. Şimdi onun yerine geçmek için RTÜK Başkanı ne kuyular kazdı, ne taklalar attı; bütün Ankara biliyor.

Erdoğan kendini yalnız hissediyor, yüzde 29'a düşmüş, tek başına hissediyor. Yaşlandı, yönetemiyor. Partide herkes birbirinin kuyusunu kazıyor. Ahlaki üstünlük bizde, psikolojik üstünlük bizde, şu meydana bak, çoğunluk enerjisi bizde. O yüzden AK Parti yeni bir dümenin peşinde. Oysa biz Kürt'üyle, Türk'üyle hep beraberiz. Biz güçlüyüz, biz kazanacağız.

Artık yüzde 29’la orada oturmaya çalışan yaşlı, yorgun, kızgın ve kavgaya bel bağlayan birine değil; genç, güçlü, dinamik, bu ülkeyi omuz omuza, önce medeniyete, zenginliğe, özgürlüğe kavuşturacak Atatürk’ün partisine sımsıkı sarılalım. Asla ve asla AK Partilileri itmiyoruz, MHP’lileri ayırmıyoruz. Tayyip Erdoğan istediği kadar ayrıştırsın. Hep birlikte olacağız, omuz omuza olacağız, bize ‘dur’ dediği yerde değil, çizdiği resmin dediği köşesinde değil, o istiyor diye resmin dışında değil, milletin verdiği yetki ile doğruları yapmak için en doğru yerde duracağız. Tayyip Erdoğan artık bu ülkeyi daha fazla yoksullaştırmak için kavgayı seçemez. O istiyor diye onunla kavga etmeyeceğim. Tayyip Erdoğan biraz daha iktidarını sürdürsün diye yeni ittifak görüntüsü vermek için tarihi bir fırsatı heba etmeye çalışıyor. İzin vermeyeceğim, izin vermeyeceğim. Göreceksiniz millet kazanacak, halk kazanacak, sağduyu kazanacak. O istiyor diye bir adım geri atmam. O istiyor diye bir kelime eksik konuşmam. O istiyor diye bir santim eğil ben. Geri adım atarsam ülkeyi 100 yıl geriye götürecek. Kendince kuracağı sistemle vatandaşlık olgusunu zedeleyecek. Eğer ben bir kelime eksik konuşursam bu milleti susturacak. Bir santim eğilirsem bu millete diz çöktürecek. Bu millet yedi düvele diz çökmedi Tayyip Erdoğan, sana da da çökmeyecek

'Tayyip istifa' diye inerken yüzde 65 Adıyaman kendisini bir kez daha, çıkarsa kendisi yok bir genç bir başka adayı gösterirse yol verirse onu 2 Kasım Pazar günü erken seçime davet ediyorum. Hadi diyorum, ben milletin sorunlarını çözecek adayım var, Ekrem İmamoğlu var, cumhurbaşkanı adayım var. Çıkın karşımıza, çıkın karşımıza. Hodri meydan. Kimse umudu yitirmesin, enseyi karartmayın. Sanmayın ki bütün planları Tayyip Erdoğan yapar, onun hesapları tutar. O dönemler geride kaldı. Artık bu milletin bir hesabı var o hesabı sandıkta görecek, artık bakan evlatlarının değil vatan evlatlarının yüzü gülecek. Sizi Abdurrahman’ın size emanet ediyorum. Adıyamanlı Kürtlere Adıyaman’daki Türklere, Adıyaman’daki Türkleri Adıyaman’daki Kürtlere, Lazına, Çerkezini, göçmenini, romanına, Türk milletini birbirine emanet ediyorum. Hepinizi çok seviyorum, hepinizin karşısında saygıyla eğiliyorum. Biz kazanacağız."

 

 

 

World Media Group (WMG) Haber Servisi




ETİKET :   chp-adiyaman

Tümü
G-E326TP51F5