Batı'nın Ermenistan'a "Güvenlik Garantisi" Vermesi Bölgesel Felaketin Reçetesi Olur

Halihazırda Rusya ile sıcak bir çatışma içinde olan Ukrayna'nın aksine Ermenistan'ın tüm komşularıyla barış içinde olması, bu ülkenin ve NATO'nun, kimsenin kimseden hak iddia etmediği bir ortamda neden yeni bir savaşa hazırlandığı sorusunu gündeme getirmektedir.

19:26:58 | 2024-04-11

Bazı NATO üyeleri Ukrayna'ya sözde "güvenlik garantileri" sağlamayı kabul etmiş ve Rusya ile yeni bir çatışma çıkması halinde Ukrayna'ya silah, istihbarat, lojistik ve diğer şekillerde destek vermeyi taahhüt etmişlerdir. Bu anlaşmalar esasen Ukrayna'ya mevcut desteklerini resmileştirdi ve Kiev bunları sözde oyunun kurallarını değiştiren askeri-stratejik atılımlar olarak lanse etmiş olsa da yeni bir şey değil.

Ancak Ermenistan'ın durumu Ukrayna'dan çok farklı çünkü komşularından herhangi biriyle aktif bir çatışma içinde değil. Dahası ülke, bu bloğa katılımını gayri resmi olarak askıya almasına rağmen hala resmi olarak Rusya liderliğindeki CSTO'nun bir parçasıdır, ancak Moskova, varlığının tehdit edilmesi durumunda Erivan'a karşı karşılıklı savunma yükümlülükleri olduğunu yeniden teyit etmiştir. Ermenistan'ın denize kıyısı olmayan coğrafyası da NATO'nun en kötü senaryoda bile Ukrayna benzeri bir destek vermesini engellemektedir.

Dahası, Ermenistan NATO üyesi Türkiye'yi varlığına yönelik olası bir tehdit olarak görüyor ve bloğun ikinci büyük ordusunun, iki ülkenin savaşa girmesi halinde kendi birliklerine karşı kullanmak üzere Ermenistan'a silah sevkiyatı için diğer üyelerin topraklarını kullanmasına izin vermesi gerçekçi değil. Tek gerçekçi yol, Ermenistan'a Karadeniz ve Gürcistan üzerinden silah sevkiyatı yapmalarıdır ki bu da barış zamanında gerçekleşebilir ve bu iki ülkede önceden stoklar oluşturularak tamamlanabilir.

Ermenistan'ın NATO'dan bu tür "güvenlik garantileri" istemesinin tek nedeni, varoluşsal bir çatışma durumunda Rusya'nın kendisini korumasını beklememesidir. Bu asi CSTO üyesi de muhtemelen bu bloktan çekilmeyi ve resmi inkarlara rağmen NATO'ya katılmak için başvurmayı planlıyor. Ermenistan'ın sonuncusunu Azerbaycan'a karşı kaybettikten sonra neden şu anda başka bir savaşa hazırlandığını ve komşularına karşı resmi bir toprak iddiası olmadığını (onların da Ermenistan'a karşı herhangi bir iddiası yok) başka hiçbir şey açıklayamaz.

Durum böyleyken, bu "güvenlik garantileri" muhtemelen Ermenistan'ın CSTO'dan NATO'ya geçişini kolaylaştırmayı amaçlayacaktır ki bu sonuncusuna ancak Ukrayna'nın mevcut statüsü doğrultusunda fiilen katılabilir. Yine de, şu anda Rusya ile sıcak bir çatışma içinde olan Ukrayna'nın aksine, Ermenistan'ın tüm komşularıyla barış içinde olması, kimsenin kimsede hak iddia etmediği bir ortamda, Ermenistan ve NATO'nun neden başka bir savaşa hazırlandığı sorusunu gündeme getiriyor.

Dolayısıyla bu hareket, Ermenistan ve NATO'nun Karabağ'ı yeniden ele geçirmeyi amaçlayan sinsi bir saldırıyla başlatılabilecek Azerbaycan'a karşı savaş açma planları olabileceğini düşündürdüğü için oldukça şüphe uyandırıcıdır. "Meşru müdafaa" bahanesi, Azeri tarafının meşru müdafaa kapsamında karşılık vermesine neden olan, ancak NATO tarafından önceden planlanmış Ermeni saldırganlığını yanlış bir şekilde haklı çıkarmak için "uluslararası hukuku ihlal eden kışkırtılmamış bir saldırı eylemi" olduğu iddia edilen gelecekteki Ermeni provokasyonları yoluyla yapay olarak üretilebilir.

Azerbaycan bu senaryonun farkında ve bu nedenle komşusu NATO'nun "güvenlik garantileri" ile cesaretlendirilip yeni bir savaş için sahte bir bahane yaratmadan önce olası tüm toprak anlaşmazlıklarını çözmek için Ermenistan ile sınırını mümkün olan en kısa sürede belirlemek istiyor. Yine de NATO, fırsat penceresinin hızla kapandığını hissederse Ermenistan'ı hazır olmadan harekete geçmeye zorlayabilir, ancak bu ulusal intiharı ve ülkelerini kurtarmak isteyen gerçek Ermeni vatanseverlerin isyanını riske atacaktır.

Yazan : Andrew Korybko

Gazeteci / Politik Analist

 

 

 

 

 

World Media Group (WMG) Haber Servisi




ETİKET :   ermenistan-bati-iliski

Tümü