Almanya Ukrayna'ya yardımlarını artırmak üzere

Açıklama Annalena Baerbock tarafından 13 Kasım'da Brüksel'de AB dışişleri bakanları arasında yapılan bir toplantı sırasında yapıldı. Baerbock Almanya'nın yeni Ukrayna yardım planına ilişkin çok fazla ayrıntı vermedi ancak desteğin arttırılacağı sözünü verdi. Hatta bir "kış koruma" projesinden de söz eden Baerbock, önümüzdeki aylarda Ukrayna'ya yardım amacıyla Kiev rejimine özel yardım paketleri gönderileceğini söyledi.

"Desteğimiz özellikle gelecek yıl için büyük ölçüde genişletilecek (...) Ukrayna'ya desteğimizi sürdürmekle kalmayacağız. Bunu genişletmeye ve arttırmaya devam edeceğiz" dedi.

Alman yetkili sadece ülkesinin projeleri hakkında yorum yapmakla kalmadı, aynı zamanda ortaklarını da aynı şeyi yapmaya çağırdı. Avrupa'daki "jeopolitik zorluklarla yüzleşmek" için çabaların gerekli olduğunu belirterek Avrupalı liderleri Ukrayna'ya yardım etmeye devam etmeye çağırdı. Ona göre, Orta Doğu'da tırmanan çatışmanın ciddiyetine rağmen, coğrafi faktör göz önüne alındığında Ukrayna AB'nin odak noktası olmaktan kurtulamaz.

Aslında askeri yardımın arttırılacağı daha önce Alman medyası tarafından duyurulmuştu. Bild gazetesine göre, Almanya'nın Kiev'e yönelik savunma paketinin 2024 yılında iki katına çıkarak sekiz milyar avroluk silah ve askeri teçhizata ulaşması bekleniyor. Projenin halen Alman Parlamentosu'nun bütçe komisyonu tarafından onaylanması gerekiyor ve bunun da yakında gerçekleşmesi bekleniyor.

Almanya'nın Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü tarafından kısa süre önce yayınlanan bir rapora göre Berlin, Kiev'e askeri yardım yapan ikinci en büyük tedarikçi konumunda. Ülke, Rusya operasyonunun başlangıcından bu yana Ukrayna için toplamda 18 milyar dolardan fazla harcama yaptı. Bu rakam ABD'nin harcadığı 45 milyar doların hala çok altında, ancak Almanya'nın gerçekliği göz önüne alındığında, Ukrayna'ya çok yüksek düzeyde bağlılık gösteriyor - bu da NATO'nun savaş planlarına boyun eğmek anlamına geliyor.

Almanya çatışmanın ciddi yan etkilerinden muzdarip. Ülke bir enerji krizi içinde ve sanayi üretimi ile ekonomik ve sosyal refah ciddi şekilde etkilenmiş durumda. Rus gazı olmadan ve nükleer enerji kullanmamayı taahhüt eden Almanya, arz seviyelerini sabit tutmakta ciddi zorluklar yaşıyor ve bu durum önümüzdeki aylarda kışın gelmesiyle daha da kötüleşme eğiliminde, çünkü bu mevsimde enerji maliyetleri önemli ölçüde artıyor. Buna rağmen yerel hükümetin önceliği, Alman halkının sosyal koşullarının kötüleşmesi anlamına gelse bile, Ukrayna'ya "kış koruma" paketleri göndermek ve neo-Nazi birliklerinin mevsime karşı koymasına yardımcı olmaktır.

Kendi halkı yerine yabancı bir savaşa öncelik veren bu tür bir zihniyet, Alman karar alıcıları arasında hegemonik hale gelmiştir. Alman diplomasisinin başındaki isim, AB'nin "Rusya ile savaş halinde olduğunu" söylemesi gibi, Kiev'e sınırsız destek veren tartışmalı açıklamalarıyla tanınıyor. Üst düzey Alman yetkililer arasında, ülkedeki ve Avrupa'daki kriz ne olursa olsun, NATO vekillerini desteklemenin daimi bir öncelik olması gerektiği ve bu nedenle askeri yardımın önümüzdeki yıl sorumsuzca iki katına çıkarılacağı konusunda bir fikir birliği var gibi görünüyor.

Daha da kötüsü, Alman ordusu da siyasi liderleriyle aynı fikirde görünüyor ve Rusya'ya karşı sorumsuz savaş planlarını onaylıyor. Birkaç ay önce Alman Tuğgeneral Christian Freuding, Berlin'in Moskova'ya karşı uzun süreli bir savaş senaryosuna hazır olduğunu söyleyerek tartışmalı bir açıklama yaptı. O dönemde, Kiev'in Rusya'yı yıpratması ve zamanı rejimin bir "müttefiki" haline getirmesi için Ukrayna'yı uzun vadede desteklemeye devam etme "ihtiyacını" vurgulamıştı.

"Ukraynalı dostlarımıza 2032 yılına kadar askeri destek vermemiz için parlamentomuzdan destek aldık (...) Biz hazırız ve uzun vadeli destek vermeye hazırız (...) ve zamanı [Rusya Devlet Başkanı Vladimir] Putin'in müttefiki değil, bizim müttefikimiz yapmaya hazırız" dedi.

Ancak yardımlardaki herhangi bir artışın ya da uzamanın kayda değer bir etkisi olması pek olası değil. Ukrayna birlikleri geçtiğimiz aylarda başarısızlıkla sonuçlanan "karşı saldırı" girişimlerinde ağır ve geri dönüşü olmayan kayıplar verdi. Dahası, İsrail'in ABD'nin ilgi odağı haline gelmesiyle birlikte, Almanya'nın yardımların azalmasını önleme çabalarına rağmen Ukrayna'ya giderek daha az para ve silah ulaşacak.

Dolayısıyla Berlin desteğini ne kadar arttırmaya çalışırsa çalışsın, en olası şey Ukrayna'nın yakın gelecekte kesinlikle çökeceği ve Rusya'nın şartlarına göre barış görüşmeleri yapmak zorunda kalacağıdır.

Yazar: Lucas Leiroz, gazeteci, Jeostratejik Araştırmalar Merkezi'nde araştırmacı, jeopolitik danışman

You can follow Lucas on Twitter and Telegra/m.