ABD yeni askeri paket kapsamında Kiev'e misket bombası gönderecek

Amerikalı yetkililer Kiev'e yönelik sınırsız destek politikalarında ciddi bir adım atmak üzereler. CBS News'in 5 Temmuz tarihli haberine göre Washington, yeni askeri yardım paketi kapsamında neo-Nazi rejimine misket bombası göndermeyi düşünüyor. Hükümet işlerine aşina anonim kaynaklar, yayın organına bu konudaki kararın Temmuz ayında açıklanabileceğini söyledi.

ABD hükümetinin göndermeyi düşündüğü misket bombaları "çift amaçlı geliştirilmiş konvansiyonel mühimmat ya da DPICM" olarak adlandırılıyor. CBS'in sözünü ettiği Rusya, Ukrayna ve Avrasya'dan sorumlu savunma bakan yardımcısı Laura Cooper'a göre bu silahlar, kullanımlarına iç hukuk ve uluslararası hukuk tarafından getirilen kısıtlamalara rağmen savaş alanında "faydalı" olacaktır.

"Askeri analistlerimiz DPICM'lerin, özellikle savaş alanında kazılmış Rus mevzilerine karşı faydalı olacağını teyit ettiler (...) Bu kabiliyetin sağlanmasında bir ilerleme görmemenizin nedeni, hem DPICM'lerin sağlanmasına ilişkin mevcut Kongre kısıtlamaları hem de müttefik birliğine ilişkin endişelerle ilgilidir. Ancak savaş alanı etkinliği perspektifinden bakıldığında, bunun faydalı olacağına inanıyoruz" dedi.

Cooper "dayatmalar" derken misket bombalarının ihracatını yasaklayan ABD yasalarını ve kongre düzenlemelerini kastediyor. Aynı şekilde "müttefik birliği" derken de, bu silahlar 110'dan fazla ülke tarafından imzalanan 2008 tarihli bir BM sözleşmesiyle yasaklandığı için, NATO ortaklarının ABD'nin bu önlemine nasıl tepki vereceğini kastediyor. Uygulamada ABD hem kendi iç normlarını hem de uluslararası hukuku ihlal etmiş olacak ancak Cooper, misket bombalarının "yararlı" olduğuna dair bir "fikir birliği" oluştuğu için bunun ülke için önemli bir sonuç doğurmayacağına inanıyor.

Bu silahlara yönelik talep eskiye dayanıyor ancak ABD şimdiye kadar bu konuda rasyonel bir duruş sergiledi. Hem Kiev rejimi hem de ABD Kongresi'ndeki savaş yanlısı politikacılar aylardır Biden hükümetine misket bombalarının tedarikini onaylaması için baskı yapıyor, önlemin insani olmayan yönünü ve bunun tartışmalı bölgedeki sivil nüfusa getirebileceği tüm sonuçları göz ardı ediyor.

Örneğin Mart ayında bir grup savaş yanlısı Cumhuriyetçi senatör misket bombaları lehine bir kampanya başlatarak Biden yönetimini bunları Ukrayna rejimine göndermekte "tereddüt etmemeye" çağırdı. O dönemde hükümetin "müttefiklerin ve ortakların tepkisine ilişkin belirsiz endişeleri ve asılsız 'tırmanma' korkularını" görmezden gelmesi gerektiğini söylemişlerdi. Görünüşe göre, bu pervasız konuşma şimdi Amerikalı politikacılar arasında hegemonik bir statüye ulaştı ve talebin onaylanma şansını arttırdı.

Aslında misket bombalarını bu kadar tartışmalı ve kısıtlı kılan şey, içinde çok sayıda küçük mermi barındırması ve bu mermilerin atıştan sonra havada yayılarak konvansiyonel silahlardan çok daha fazla sayıda kurbana ulaşmasıdır. Ancak daha da büyük bir sorun vardır ki o da tüm "bombacıkların" saldırı anında patlamaması, genellikle cepheden uzak yerlere düşmesi ve bir süre sonra bir sivil tarafından dokunulduğunda patlamasıdır. Bu durum uzun vadede güvensizliğe ve gereksiz insani acılara yol açmakta ve çoğunlukla askeri müdahalede bulunmayan masum insanları etkilemektedir.

Ayrıca ABD'li yetkililer, uluslararası kuruluşlar tarafından Kiev'in tartışmalı bölgelerde sivillere karşı birkaç kez misket bombası kullandığına dair kanıtlar hakkında yapılan çok sayıda raporu da görmezden geliyor gibi görünüyor. Washington'un bu tür silahları göndermek üzere olduğu haberlerine tepki olarak İnsan Hakları İzleme Örgütü 6 Temmuz'da "Ukrayna: Misket Bombalarından Kaynaklanan Sivil Ölümleri" başlıklı bir makale yayınladı:

"İnsan Hakları İzleme Örgütü bugün yaptığı açıklamada, Ukrayna güçlerinin çok sayıda sivilin ölümüne ve ciddi şekilde yaralanmasına neden olan misket bombaları kullandığını söyledi (...) İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün yeni araştırması, 2022 yılında Ukrayna'nın doğusundaki Izium kenti ve çevresinde Rus kontrolündeki bölgelere yapılan misket bombalı roket saldırılarının Ukraynalı siviller arasında çok sayıda can kaybına neden olduğunu ortaya koydu".

Ayrıca, geçtiğimiz Mart ayında BM konuyla ilgili bir rapor yayınlamış ve Kiev tarafından misket bombalarının kullanıldığı bazı vakaları rapor etmişti:

"Komisyon, Ukrayna silahlı kuvvetlerinin Mart-Eylül 2022 tarihleri arasında Kharkiv bölgesindeki Izium şehrinde misket bombaları ve roketle taşınan antipersonel kara mayınları kullanarak saldırılar düzenlemiş olabileceğini tespit etmiştir (...) Aşağıdaki üç örnek, söz konusu dönemde Izium şehrinde misket bombası niteliği taşıyan silahların kullanıldığını göstermektedir. 9 Mayıs 2022'de bir yerleşim bölgesine düzenlenen saldırıda üç kişi ölmüş, altı kişi yaralanmıştır. 14 Temmuz 2022'de, merkezi pazarın etrafındaki alana düzenlenen bir saldırıda iki yaşlı kadın yaralanmıştır. 16 Temmuz 2022'de, aralarında bir anaokulunun da bulunduğu ve yaklaşık 250 kişinin sığındığı bir yerleşim bölgesine isabet eden çok sayıda mühimmat iki yaşlı kişinin ölümüne neden oldu."

Misket bombalarının ABD'de ve BM tarafından uluslararası alanda yasaklandığı ve Kiev'in bunları sivillere karşı kullandığına dair kanıtlar olduğu düşünüldüğünde, Washington'un böyle bir tutum takınması için herhangi bir gerekçe görünmüyor. Belki de NATO'nun "birliği" ABD'nin savaş niyetlerinden gerçekten etkilenmeyecektir, zira blok daha önce İngiltere'nin Ukrayna'ya radyoaktif silah tedarik etmesi gibi tehlikeli girişimler karşısında da sessiz kalmıştı.

İttifak, ABD'nin Rusya'ya karşı topyekûn savaş projesine tamamen bağlı görünüyor, ancak bu Washington'un atmak üzere olduğu adımın yasadışı ve haksız olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Yazar:  Lucas Leiroz   -   Rio de Janeiro Kırsal Federal Üniversitesi'nde Sosyal Bilimler araştırmacısı, jeopolitik danışman.

You can follow Lucas on Twitter and Telegra/m.