ABD, Berlin'e Silah Teslimatı Politikasını Değiştirmesi İçin Baskı Yapmaya Devam Ediyor

Almanya, Leopard tanklarını Ukrayna'ya teslim etme sorununu aşmak için sözde Avrupa Birliği ve NATO müttefiklerinin artan baskısı ve incelemesiyle mücadele ediyor. Bununla birlikte, Berlin'in uluslararası bir parya olduğuna dair sahte bir anlatı da inşa ediliyor, öyle ki tankları göndermediği için uluslararası izolasyonla bile karşı karşıya kalabilir.

Polonya Şansölye Yardımcısı Arkadiusz Mularczyk Polskie Radyosuna verdiği demeçte, ”Leopard tanklarının Ukrayna'ya gönderilmesine izin vermezse Almanya uluslararası tecrit altında olacak." dedi. “Almanya'nın, tankların Ukrayna'ya sevkiyatını kabul etmeyerek kendisini uluslararası tecrit altında bulacağı anlaşılmalıdır. Bu pozisyonla devam ederse pozisyonu çok zayıf olacaktır.”

Bu elbette saçma bir anlatı; çünkü aslında Ukrayna'ya silah gönderme ve Rusya'ya yaptırım uygulama konusunda küresel azınlıkta olan Polonya ve daha geniş Avrupa Birliği’nin bir kısmı.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un 22 Ocak'ta Leopard tanklarının Ukrayna'ya diğer ülkelerden gönderilmesini onaylama konusundaki istekliliğinin ifadesi, Polonya ve Baltık cumhuriyetleri de dahil olmak üzere, özellikle İNGİLTERE ve ABD'den gelen büyük baskıların sonucudur.

Polonya Dışişleri Bakan Yardımcısı Marcin Przydacz, Varşova'nın Almanya Başbakanı Olaf Scholz'a Ukrayna'ya Leopard tankı tedariki konusunda pozisyon alma çağrısını vurguladı.

Przydacz, Polskie Radyosuna verdiği demeçte, ”Yasal-resmi anlamda dışişleri bakanının konumu yeterli olmalı, ancak Almanya içindeki tartışmanın nasıl göründüğünü dikkate alarak, bu pozisyon Şansölye Scholz tarafından da sunulsaydı, rıza beyanının olumlu kabul edileceğine muhtemelen daha fazla güven duyacağız" dedi.

Daha önce, Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, Polsat'a verdiği röportajda, Varşova'nın Alman Leopard tanklarını Berlin'den izin almadan Ukrayna'ya göndermeye hazır olduğunu belirtti. Polonya'nın, tanklarının Kiev'e gönderilmesini onaylamaması durumunda, Almanya'nın katılımı olmadan Ukrayna'ya tank temini için bir koalisyon kurmaya hazır olduğunu vurguladı.

21 Ocak'ta Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, NATO ülkelerinin ve müttefiklerinin Kiev'e Alman tanklarının tedariki konusunda fikir birliğine varamadıklarını, ancak Berlin'in olasılığını inceleyeceğini açıkladı.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov daha önce Kiev'e yapılacak herhangi bir silah sevkiyatının Rus ordusu için meşru bir hedef olacağı konusunda uyarmıştı. Aynı zamanda Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov, Ukrayna'yı silahlarla doyurma girişimlerinin durumu ve müzakereleri olumsuz etkileyeceğini belirtti.

Üst düzey NATO yetkilileri, 20 Ocak'ta bir Alman askeri üssünde bir araya gelerek, zaman ilerledikçe giderek daha sert hale gelen bir konu olan Kiev'e olası yeni bir ağır silah sevkiyatını — başarısızlıkla sonuçlanmasını — görüşmek üzere bir araya geldi.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ise müttefiklerini Ukrayna'ya desteklerini derinleştirmeye çağırarak, “bunun yavaşlama anı olmadığını vurguladı.”

"Daha derine inmenin zamanı geldi. Ukrayna halkı bizi izliyor. Kremlin bizi izliyor. Ve tarih bizi izliyor. Bu yüzden pes etmeyeceğiz. Ve Ukrayna'nın kendisini Rusya'nın emperyal saldırganlığından korumasına yardım etme kararlılığımızdan vazgeçmeyeceğiz "dedi.

Ancak Washington'un talebinin, Almanya'nın Leopard tanklarını Kiev'e göndermeyi reddettiği bir zamanda geldiği hatırlatılıyor. Berlin ise, ABD M1 Abrams tanklarını Ukrayna'ya da göndermediği sürece tank göndermeyeceğini söyledi.

Almanya muazzam bir ekonomik ve enerji kriziyle karşı karşıya ve Rusya ile sorunların derinleşmesini istemiyor. Almanya Ukrayna'ya tank gönderirse, ülke daha da savaşa dahil olur. Bu Almanya’nın; -Rusya, bütün bir ayrılık okyanusuna sahip olan ABD'nin aksine, uğraşması gereken bir Avrupa ülkesi olduğu için- istemediği bir ihtimal.

Reuters'in haberine göre, Almanya Leopard tanklarını ihraç etme kararını veto etme yetkisine sahip olsa da ABD ile şartlı bir anlaşma istedi. CNN'e göre, iki ülke arasındaki tartışma, Ukrayna'yı daha sofistike ve güçlü silahlarla donatmanın iyi bir fikir olup olmadığı konusunda çok daha geniş bir tartışmanın ortasında ortaya çıkıyor.

Her iki ülkenin pozisyonları her türlü tepkiyi doğurdu. Örneğin, Morawiecki'nin Polonya'nın Leopard tanklarını Alman iznini beklemeden Ukrayna'ya teslim edebileceğini iddia ettiğini hatırlıyoruz.

“Ukraynalı dostlarımızla ve ayrıca Batı Avrupalı ortaklarımızla bu tankları birlikte teslim edeceğimiz konusunda anlaştık. İzin zaten ikincil bir konu, çabucak alacağız yoksa uygun gördüğümüz gibi hareket edeceğiz "dedi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova, birkaç Batılı ülkenin Ukrayna'ya daha fazla silah gönderme niyetinin “riskleri artırmak” amacıyla olduğunu ve yalnızca çatışmayı tırmandıracağını belirtti.

Bu anlamda Ukrayna'ya silah sevkiyatını artırma konusundaki isteksizlik, Almanya'nın Angela Merkel'in ayrılmasından sonra Moskova ile kaybettiği diyaloğun bir kısmını yeniden kurmak istediğinin bir işareti olarak yorumlanabilir. Bu açıkça Washington'un kategorik olarak gerçekleşmesini istemediği bir şey. ABD, başta Polonya olmak üzere Ukrayna'yı silahlandırmak için diğer Avrupa Birliği ülkelerine güvenebilse de, Fransa dışında hiçbir ülke Almanya'nın siyasi, endüstriyel ve askeri gücüne sahip değil.

Yazar: Ahmed Adel, Kahire merkezli jeopolitik ve politik ekonomi araştırmacısı