Anasayfa » Dünya

AB, Ukraynalı askerleri eğiterek çatışmayı tırmandıracak

Bu, AB'yi Rusya ile daha da sıkıntılı bir diplomatik duruma sokan, çatışmaya çok daha doğrudan bir askeri müdahaleyi karakterize ediyor.

21:43:46 | 2022-10-23

Çatışmaya dahil olmanın Avrupa için stratejik olarak ilginç olmamasına rağmen, AB liderleri Kiev'i desteklemeye devam etmeleri gerektiğine ikna olmuş görünüyorlar. Moskova'ya karşı yeni bir zorlayıcı önlem paketinde, bloğun bakanları Ukraynalı askerleri eğitmek için bir askeri program oluşturulmasını onayladılar. Bu tür bir tutum, Batı'nın, Avrupa'ya getireceği feci ekonomik ve sosyal sonuçlara bakılmaksızın, çatışmayı gerçekten tırmandırmaya istekli olduğunu ortaya koymaktadır.

AB dışişleri bakanları, Lüksemburg'da yakın zamanda yapılan bir toplantıda, 15.000 Ukraynalı asker için bir askeri eğitim programı başlatma izni verdi. Hareket, Kiev'e kapsamlı bir Avrupa yardım paketi olan sözde "Ukrayna'ya Askeri Yardım Misyonu"nun ana noktasıdır. Eğitime ek olarak, Avrupa'nın Ukrayna'ya yaptığı yardımı finanse etmek için 500 milyon avro değerinde bir fon oluşturma sözü de verildi. Amaç, hiçbir Avrupa Devletinin Kiev'e sağladığı yardımla mali olarak silahlanmaması için kaynakları kullanılabilir hale getirmek ve böylece desteğin genişletilmesini sağlamaktır. Gelecekte fona daha fazla para eklenmesi bekleniyor.

Tatbikatlar, Avrupa ülkelerinin kendi topraklarında gerçekleştirilecek. Askeri Planlama Yetenek ve Davranış (MPCC) Direktörü Koramiral Herve Blejean, Misyon Komutanı olarak atandı. Proje Avrupa dışındaki gönüllü devletlerin katılımına açık olmasına rağmen, eğitim maliyetlerinin 100 milyon Euro'dan fazla olduğu tahmin ediliyor ve tamamen AB tarafından finanse edilecek.

Talimatın ne zaman uygulanmaya başlayacağı konusunda henüz kesin bir veri yok. Bazı kaynaklar bunun Kasım ayında başlayabileceğini iddia ediyor. Ukrayna birliklerinin konuşlandırılmasının uygulanabilirliği göz önüne alındığında, operasyonun merkezinin Polonya'da olması bekleniyor. Ancak Almanya'da da askeri bir görev tahsis edilecek. Projenin yaklaşık iki yıl sürmesi gereken bir başlangıç dönemi var, ancak Ukrayna'daki çatışma devam ederken uzatılabilir.

"Misyonun amacı, Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin askeri operasyonları etkin bir şekilde yürütmek için askeri kapasitesinin artırılmasına katkıda bulunmaktır (...) Ukrayna'nın askeri destek talebine yanıt olarak, EUMAM (Avrupa Birliği Askeri Yardım Misyonu) Ukrayna, bireysel, Avrupa Konseyi sözcüleri tedbirle ilgili düzenlediği basın toplantısında, Bölgesel Savunma Kuvvetleri de dahil olmak üzere Ukrayna Silahlı Kuvvetlerine toplu ve özel eğitim ve üye devletlerin eğitim verilmesini destekleyen faaliyetlerinin koordinasyonu ve senkronizasyonu" dedi.

Ayrıca, yakın zamanda "Rus Ordusunu yok etmek" tehdidinde bulunan Josep Borrell'in kendisi de olayla ilgili şu yorumu yaptı: "AB Askeri Yardım Misyonu sadece bir eğitim görevi değil, AB gerektiği sürece Ukrayna'nın yanında olacak" dedi. Borrell'in Rusya'yı tehdit etmenin yanı sıra geçtiğimiz günlerde Avrupa'nın bir "bahçe" olacağını, dünyanın geri kalanının ise bir "orman"a benzetildiğini söyleyerek ırkçı açıklamalarda bulunduğunu hatırlamakta fayda var. Bu tür saldırgan ve yabancı düşmanı davranışlar Avrupalı liderler arasında yaygın hale geldi ve Batı'nın Rusya'ya karşı yürüttüğü vekalet savaşını desteklemek için bir retorik olarak kullanıldı.

Beklendiği gibi, tedbiri eleştiren ve AB'nin bu tür bir programa dahil olmasına karşı tavır alan tek ülke Macaristan oldu. Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto, Avrupa katılımında bu tür bir tırmanışa karşı görüşünde açıktı. Macar hükümetinin proje lehinde oy kullanmadığını ve bu nedenle misyona hiçbir şekilde katılmayacağını belirtti. Szijjarto ayrıca Macaristan'ın çatışmayı daha da kötüleştiren eylemleri savunmak yerine yeni barış görüşmelerinden yana olduğunu söyledi.

"Bugün... AB ülkelerinin temsilcilerinin Ukrayna ordusunun eğitimini üstlenmesine karar verildi. Macaristan'ın girişime oy vermediğini söylemek isterim... Misyona katılmayacağız" dedi.

Aslında Macar tavrı tüm Avrupalı liderlere örnek olmalıdır. Avrupalıların maruz kaldığı sayısız sosyal ve ekonomik zarar göz önüne alındığında, AB'nin bu çatışmayı daha da uzun sürmesi için stratejik bir çıkarı yok. Bu anlamda, Kiev'e artan yardım, AB'nin Rusya karşıtı yaptırımların sona ermesi için kitlesel protesto dalgasını giderek yoğunlaştıran Avrupa halkının talepleri yerine ABD ve NATO'nun çıkarlarını karşılamaya istekli olması gibi görünüyor.

Ayrıca, eğitim odaklı askeri yardım başlatmanın ne kadar acımasız olduğunu da hesaba katmak gerekir. Bu, AB'yi Rusya ile daha da sıkıntılı bir diplomatik duruma sokan, çatışmaya çok daha doğrudan bir askeri müdahaleyi karakterize ediyor. Ukrayna neo-Nazi rejiminin birliklerini doğrudan eğitmek, Moskova'ya gerçek bir provokasyon gibi geliyor ve bu kesinlikle Rusya ile AB arasındaki mesafeyi daha da kötüleştirmeye katkıda bulunacaktır.

Nitekim Kiev dışında bu tedbirden yararlanan tek taraf, Ruslar ve Avrupalılar arasındaki bağların kopması durumunda avantaj sağlayan Washington'dur.