Dünya genelinde bina sektörü, toplam nihai enerji tüketiminin yaklaşık %30-40'ını oluşturuyor. Sektör aynı zamanda enerjiyle ilgili küresel karbon emisyonlarının yaklaşık üçte birini yayıyor. Bu oranlar, binaların iklim değişikliğiyle mücadelede ve enerji tasarrufunda ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğunu açıkça gösteriyor. Isıtma ve soğutma, bu tüketimin önemli bir kısmını oluşturuyor.
Türkiye'de ise durum benzerlik gösteriyor. 2017 yılı verilerine göre, bina sektörü Türkiye'nin nihai enerji tüketiminde yüzde 32,3'lük bir pay ile sanayi ve ulaşım sektörünün önünde yer alıyor. Isıtma ve soğutma kaynaklı enerji tüketimi, toplam tüketimin %70-80'ini bulabiliyor. Konutlardaki enerji tüketiminin büyük bir kısmı doğalgaz ve elektrikten karşılanıyor.
Bu yüksek oranlar, binaların enerji verimliliğinin artırılmasının sadece çevresel sürdürülebilirlik açısından değil, aynı zamanda ülkenin enerji bağımlılığını azaltma ve ekonomik fayda sağlama açısından da büyük önem taşıdığını ortaya koyuyor.
Bu kapsamda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğünce hazırlanan "Binalarda Enerji Performansı Ulusal Hesaplama Yöntemine Dair Tebliğ'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ", 25 Nisan'da Resmi Gazete ‘de yayımlanarak değişiklikler 30 Haziran’da yürürlüğe girecek. Buna göre bu tarihten itibaren ruhsat alacak binana ısıtma ve soğutma ihtiyacı göz önünde bulundurularak tasarlanacak.
Yeni Yönetmeliklerle Cephe Sistemlerinde İşlevsellik ve Estetik Birleşiyor
Günümüz mimarisinde binaların dış yüzeyleri yalnızca koruyucu bir katmandan ibaret olmadığını aynı zamanda hem işlevsel hem de estetik açıdan bütünlüklü (bütüncül) bir sistem görevi görmesi gerektiğini belirten İzotim Kurucusu Salim Ünal, “Yeni düzenlemeyle birlikte ısı yalıtım raporu ile mimari projelerin birebir uyumlu olması gerekecek. Cam oranı yüzde 60’ı aşan binalarda, pencere ve dış cephe sistemleri TS 825 standardına uygun olacak. Yaz aylarında güneş kazançlarını engellemek için tasarım aşamasında önlem alınması kesinleşti.
Eski TS EN 13465 standardı yerine artık TS EN 16798 serisi geçerli. "Toplam kullanım" yerine her yerde "yapı inşaat" ifadesi kullanılacak. Bölgesel ısıtma sistemleri de yönetmeliğe dâhil edildi” ifadelerini kullandı.
Bölgesel İklim Şartlarına Özel Yalıtım Dönemi Başlıyor
Modern yapılarda kullanılan cephe sistemleri, binaların dayanıklılığını artırırken enerji verimliliğini sağlamak ve çağdaş mimari beklentileri karşılamak üzere tasarlanması gerektiğini söyleyen Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’deki binaların enerji verimliliği standartlarını yükseltmeyi ve sürdürülebilirliği teşvik etmeyi hedefliyor. Yürürlüğe giren değişikliklerle birlikte, inşaat sektöründe daha az enerji tüketen ve çevre dostu binaların yapımı hız kazanacak. Bu durum, hem enerji maliyetlerinde düşüş sağlayarak ülke ekonomisine katkıda bulunacak hem de karbon emisyonlarının azaltılmasına yardımcı olarak iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir adım olacak. Tebliğle birlikte, binanın bulunduğu bölgeye göre ısı yalıtım kalınlıkları güncellendi. Bu, her bölgenin kendine özgü ısıtma ve soğutma ihtiyacına göre daha uygun yalıtım çözümlerinin zorunlu hale gelmesi demek. Örneğin, sıcak iklim bölgelerinde soğutma ihtiyacı ön plana çıkarken, soğuk iklim bölgelerinde ısıtmaya yönelik daha sıkı yalıtım kriterleri uygulanacak”
World Media Group (WMG) Haber Servisi