Yapay Zeka Fabrikaları Dönüştürüyor:

Yapay Zeka Fabrikaları Dönüştürüyor: Verimlilik %25, Karlılık %30 Arttı!

21:40:22 | 2025-02-07

Son yıllarda yapay zeka (AI) teknolojilerinin üretim sektöründe yaygınlaşması, fabrikaların verimliliğini ve karlılığını önemli ölçüde artırıyor. Dünya çapında yapılan araştırmalar, yapay zeka destekli sistemlerin üretim hatlarında hata oranlarını %30’a kadar düşürdüğünü, enerji tüketimini %20 azalttığını ve üretim süreçlerini %40 daha hızlı hale getirdiğini ortaya koyuyor. Bu dönüşüm, özellikle global firmaların rekabet gücünü artırırken, maliyetlerin düşürülmesine de büyük katkı sağlıyor.

Türkiye’de de bu alanda önemli adımlar atılıyor. 15 yılı aşkın süredir global firmalarda Fabrika, Üretim, Bakım, Proje ve Enerji Yöneticiliği yapan Elektrik Elektronik Mühendisi Burak Yaka, yapay zeka kullanımının endüstriyel üretime etkilerini değerlendirdi. Yaka, “Yapay zeka, özellikle fabrikalarda öngörülebilir bakım (predictive maintenance) ve enerji yönetimi alanlarında devrim yarattı. Sensörler ve IoT (Nesnelerin İnterneti) ile toplanan veriler, yapay zeka algoritmaları sayesinde analiz edilerek, makine arızaları önceden tespit edilebiliyor. Bu da plansız duruş sürelerini %50’ye kadar azaltıyor. Ayrıca, enerji tüketimini optimize eden AI sistemleri, fabrikaların enerji maliyetlerini ciddi oranda düşürüyor” dedi.

Yapay Zeka ile Üretimde Devrim: Rakamlar Konuşuyor

Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) 2023 raporuna göre, yapay zeka teknolojilerini benimseyen fabrikalar, üretim verimliliğinde ortalama %25 artış sağladı. Aynı raporda, bu teknolojilerin 2030 yılına kadar küresel ekonomiye 15 trilyon dolar katkı sağlaması bekleniyor. Türkiye’de ise Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın verilerine göre, yapay zeka destekli üretim sistemlerine yapılan yatırımlar son 5 yılda %300 arttı. Bu yatırımlar, özellikle otomotiv, beyaz eşya ve tekstil sektörlerinde öne çıkıyor.

Burak Yaka, bu sürecin Türkiye’deki fabrikalar için bir fırsat olduğunu vurgulayarak, “Yapay zeka, üretim süreçlerinde insan hatalarını minimize ediyor ve kaynak kullanımını optimize ediyor. Örneğin, bir fabrikada enerji tüketimini AI ile analiz ettiğimizde, %15-20 arasında tasarruf sağlanabiliyor. Bu, hem çevresel sürdürülebilirlik hem de maliyet açısından büyük bir kazanım” ifadelerini kullandı.

Geleceğin Fabrikaları: İnsan ve Makine İş Birliği

Yapay zeka, fabrikalarda insan-makine iş birliğini de yeniden tanımlıyor. McKinsey’in 2022 raporuna göre, yapay zeka destekli robotlar, tekrarlayan ve fiziksel olarak zorlu işlerin %70’ini üstlenerek, insan çalışanların daha yaratıcı ve stratejik görevlere odaklanmasını sağlıyor. Bu durum, çalışan verimliliğini de %35 artırıyor.

Burak Yaka, bu dönüşümün insan kaynakları üzerindeki etkilerine de değinerek, “Yapay zeka, iş gücünün niteliğini değiştiriyor. Artık fabrikalarda daha az sayıda ancak daha nitelikli çalışana ihtiyaç var. Bu nedenle, çalışanların yeni teknolojilere adapte olması için eğitimler büyük önem taşıyor” dedi.

Türkiye’nin Yapay Zeka Yol Haritası

Türkiye, yapay zeka ve dijital dönüşüm alanında önemli adımlar atıyor. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin açıkladığı Ulusal Yapay Zeka Stratejisi’ne göre, 2025 yılına kadar yapay zeka alanında 50 bin nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesi ve bu alana 10 milyar dolarlık yatırım yapılması hedefleniyor. Bu hedefler, Türkiye’nin global üretim arenasında daha rekabetçi bir konuma gelmesini sağlayacak.

Burak Yaka, Türkiye’nin bu alanda büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, “Yapay zeka, üretim sektöründe Türkiye’nin ihracat kapasitesini artırabilir. Ancak, bu dönüşümün başarılı olması için kamu-özel sektör iş birliği ve Ar-Ge yatırımlarının artırılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Sonuç: Yapay Zeka, Üretimin Yeni Normali

Yapay zeka, fabrikalarda verimliliği ve karlılığı artıran bir teknoloji olarak öne çıkarken, bu dönüşümü doğru yöneten ülkeler ve firmalar, gelecekteki rekabette önemli bir avantaj elde edecek. Burak Yaka gibi alanında uzman isimler, yapay zeka teknolojilerinin doğru uygulanması halinde Türkiye’nin üretim sektöründe global bir oyuncu haline gelebileceğini vurguluyor.

***

Sanayi Üretimi Rekor Kırdı, Yatırımlar Yavaşladı

2025’te Türkiye sanayi üretimi %8,2 büyüme gösterdi, ancak %45’e çıkan faiz oranları yatırımları yavaşlattı. 30 milyar dolara ulaşan sanayi ihracatı, dijitalleşme ve enerji verimliliği projeleriyle ivme kazandı. Yapay zeka destekli üretim sistemleri sayesinde hatalar %30 azalırken, enerji tüketimi %15 düştü.

Burak Yaka: “Dijitalleşmeyen Firmalar Rekabet Gücünü Kaybedecek”
15 yılı aşkın süredir global sanayi tesislerinde yöneticilik yapan Elektrik Elektronik Mühendisi Burak Yaka, dönüşümü şöyle değerlendirdi:

"2025 itibarıyla sanayi tesisleri yıllık 2,4 milyar kWh enerji tasarrufu sağladı, karbon salınımını %20 azalttı. Dijitalleşmeyen firmalar, artan maliyetler ve rekabet baskısıyla zorlanacak.”

İstihdam Değişiyor, Nitelikli İş Gücü Öne Çıkıyor
Sanayide otomasyon yatırımlarıyla işsizlik oranı %7,9’a geriledi. Ancak geleneksel meslekler azalırken, robot operatörleri, veri analistleri ve enerji yöneticilerine talep %20 arttı.

2026 ve Sonrası: Türkiye Sanayisi Küresel Rekabeti Artırıyor
Önümüzdeki yıl için sanayi ihracatı hedefi 32 milyar dolar. Yeşil enerji, IoT ve büyük veri yatırımları ile üretimde verimlilik artışı bekleniyor.

Burak Yaka’ya göre:
"Türkiye’nin sanayi liderleri arasında yer alabilmesi için Endüstri 5.0 ve sürdürülebilir üretime odaklanması gerekiyor. 2026’da faiz oranlarının düşmesiyle yatırımlar hızlanacak."

Sonuç: Teknolojiye Yatırım Yapan Kazanacak
2025, sanayi üretiminde dijitalleşme ve verimlilik odaklı büyümenin yılı oldu. Geleneksel üretim yöntemleri geride kalırken, akıllı üretime yatırım yapan şirketler küresel pazarda avantaj sağladı.

***

2025’TE SANAYİDE KIRILMA NOKTASI: DÖNÜŞMEYEN İŞLETMELER YIKIMA UĞRAYACAK

Global firmaların endüstriyel üretim tesislerinde Fabrika, Üretim, Bakım, Proje ve Enerji Yöneticiliği deneyimine sahip Elektrik Elektronik Mühendisi Burak Yaka, Sanayi ve Üretim sektörlerine yönelik kritik uyarılarda bulundu.

"Sanayi ve üretim sektörleri için 2025, dönüşüm ve verimlilik yılı olacak. Dijitalleşme, enerji yönetimi ve yapay zeka destekli üretim sistemlerine yatırım yapmayan işletmeler büyük kayıplarla karşı karşıya kalacak. Klasik yöntemlerle devam eden fabrikalar rekabet gücünü hızla kaybedecek."

ÜRETİM GERİLİYOR, ENFLASYON BASKISI ARTIKÇA RİSKLER YÜKSELİYOR

PMI endeksi Ocak 2025’te 48 seviyesine geriledi ve sanayi üretiminde daralma devam ediyor.Merkez Bankası’nın 2025 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 24. Artan maliyetler, finansmana erişimi zorlaştırıyor.Sanayide enerji maliyetleri son üç yılda yüzde 150 arttı. Yüksek tüketimli tesisler ciddi zararlarla karşılaşabilir.Enerji verimliliği yatırımları 20 milyar dolara ulaşacak. Ancak dönüşüm yapmayan fabrikalar yüksek işletme maliyetleriyle karşı karşıya kalacak.

DİJİTALLEŞME VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ ZORUNLULUK HALİNE GELİYOR

Endüstri 4.0 ve otomasyon yatırımı yapmayan fabrikalar verimsizlikten büyük kayıplar yaşayacak.Yapay zeka destekli üretim planlaması ile maliyetler yüzde 30’a kadar düşebilir.Enerji optimizasyonu sağlayan fabrikalar, üretim maliyetlerini yüzde 25 azaltabilecek.

Burak Yaka, 2025’in üretim sektörleri için kritik bir yıl olacağını belirterek şu uyarıyı yaptı:

"Bu yıl, geleneksel üretim modellerinin sona erdiği yıl olacak. Verimlilik yatırımları yapmayan, otomasyona geçmeyen ve veri analitiği kullanmayan işletmeler sektörde geride kalacak."

SANAYİCİLER İÇİN KRİTİK ADIMLAR

Enerji verimliliği projeleri ile maliyetler düşürülmeli.Üretimde otomasyon ve yapay zeka destekli süreç yönetimi devreye alınmalı.Sürdürülebilir üretim sistemlerine geçiş hızlandırılmalı.

Sanayi ve üretim sektörü için 2025, rekabet gücünü koruyabilmek adına dijital dönüşüm ve verimlilik yatırımlarının kaçınılmaz olduğu bir yıl olacak. Bu sürece ayak uyduramayan firmalar, sektörde büyük kayıplar yaşayabilir.

***

Sanayi ve üretim sektörlerinde kalifiye iş gücü eksikliği

"Üniversiteler, sanayinin ihtiyacını karşılamıyor. Mevcut eğitim sistemimiz, endüstrinin talep ettiği teknik bilgiye ve pratiğe sahip mühendisleri yetiştirmekte yetersiz kalıyor. 2025 ve sonrası için dijitalleşen üretim hatlarına uyum sağlayabilecek yetkin personel bulmak giderek zorlaşıyor."

SANAYİDE KALİFİYE PERSONEL AÇIĞI GİDEREK DERİNLEŞİYOR

Türkiye’de mühendis işsizlik oranı yüzde 30 seviyesine ulaştı. Ancak sanayide nitelikli teknik eleman açığı hızla büyüyor.Endüstri 4.0 ve yapay zeka destekli üretim sistemleri yaygınlaşırken, üniversiteler bu dönüşüme ayak uyduramıyor.Sanayi sektöründeki firmaların yüzde 65’i, aradıkları nitelikte mühendis ve teknisyen bulamadıklarını belirtiyor.Üniversite mezunu mühendislerin yüzde 70’i, mezun olduktan sonra sektörde ilk 2 yıl yeterli deneyimi kazanamıyor.

SANAYİ VE ÜNİVERSİTE İŞ BİRLİĞİ ZORUNLU HALE GELDİ

Türkiye’de sanayi kuruluşlarının yalnızca yüzde 15’i üniversitelerle iş birliği yaparak öğrencilere saha deneyimi kazandırıyor.Almanya ve Japonya gibi sanayi devlerinde mühendis adayları, eğitimlerinin yüzde 40’ını fabrikalarda uygulamalı olarak tamamlıyor.Türkiye’de ise mühendislik fakültelerinde verilen eğitimlerin yalnızca yüzde 10’u sahaya yönelik uygulamalar içeriyor.

Burak Yaka, sanayinin acil olarak yetkin insan kaynağına ihtiyaç duyduğunu belirterek şu uyarıyı yaptı:

"Üretim sektöründe çalışacak mühendis ve teknisyen açığı giderek büyüyor. Üretim hatları modernleşirken, sahada deneyimi olmayan mezunlar sanayide adaptasyon sorunu yaşıyor. Üniversiteler ve sanayi iş birliği yaparak acilen uygulamalı eğitim modeline geçmeli. Aksi takdirde, Türkiye sanayi üretiminde dışa bağımlı hale gelecek.”

SANAYİ VE EĞİTİMDE KRİTİK ADIMLAR ŞART

Üniversitelerde mühendislik eğitimine saha ve uygulama dersleri eklenmeli.Sanayi şirketleri, öğrencilere gerçek üretim ortamlarında deneyim kazandırmalı.Meslek liseleri ve teknik üniversiteler, Endüstri 4.0 ve yapay zeka tabanlı üretime adapte edilmeli.

Sanayi ve üretim sektörü için kalifiye iş gücü yetersizliği, 2025’ten itibaren rekabet gücünü doğrudan etkileyecek kritik bir sorun haline gelecek. Üniversitelerin ve sanayi kuruluşlarının iş birliği yapmaması durumunda, Türkiye'nin üretim kapasitesinde ciddi kayıplar yaşanabilir.  

 

World Media Group (WMG) Haber Servisi




ETİKET :   burak-yaka

Tümü