Son dönemlerin gözde konusu olan yapay zekânın özellikle de yazılım sektöründe çığır açacak yeniliklerle dolu olduğunu belirten DİA Yazılım Genel Müdürü Suha Onay, “Günlerce sürebilecek bir kod yazımını ya da projeyi dakikalar içerisinde yapay zekâya yaptırmak mümkün hale geldi. Önceden bir yazılımcının yazdığı kod, testler sonucunda çeşitli sorunlar ortaya çıkarırken artık yapay zekâya yazdırılan kodlar, testlerden kusursuz çıkabiliyor. Bu da beraberinde yapay zekâyı özellikle yazılım sektöründe sıkça kullanılan bir konuma getirdi. Yapay zekâ, yazılımcıların becerilerini dönüştürme ve zenginleştirme potansiyeline sahip. Yazılımcılar, yapay zekâ teknolojilerini kullanarak pek çok işi hem çok daha kısa sürede hem de çok daha hatasız şekilde bitirebilirler. Yapay zeka muhakkak iş süreçlerinde dönüşümlere neden olacaktır. İnsanların işlerini değiştireceği gibi, bazı alanlarda işlerin otomatikleştirilmesine yol açabilir. Ancak, yapay zeka zaten tekrarlayan ve rutin görevlerin yoğun olduğu sektörleri etkileyeceği için verimliliği artıracaktır. Yapay zekayı, toplumsal değerlere ve insan haklarına uygun bir şekilde yönlendirmek ve güvenilir kılmak zorundayız.” dedi.
İnsan yaratıcılığı halen yapay zekânın kat kat üzerinde yer alıyor
Yapay zekânın gelecekte de giderek daha fazla önem kazanacağını sözlerine ekleyen Onay, “Yapay zekânın yazılım sektörünü sonlandıracağı veya yazılımcıları işsiz bırakacağı gibi düşünceler yerine, onu dönüştürme ve geliştirme potansiyeline sahip olduğunu unutmamamız lazım. Yapay zekâyı, yazılım sektöründe yeni fırsatlar ve zorluklar sunan bir alan olarak görebiliriz. Yapay zekâ, otomatik öğrenme, tahmin etme, veri analizi ve karar verme gibi bir dizi yeteneği sunarak, yazılım süreçlerini optimize edebilir. Yazılımcılar, yapay zekâ tekniklerini kullanarak daha akıllı, daha verimli ve daha özelleştirilmiş yazılımlar oluşturabilirler. Otomatik dil işleme, doğal dil anlama teknikleri, müşteri hizmetleri veya chatbot uygulamalarında yapay zekâ ile sıkça karşılaşıyoruz. Gelişmiş görüntü ve ses tanıma algoritmaları, otomotiv sektöründe sürücü destek sistemleri, sesli asistanlar da örnek olarak gösterilebilir. Makine öğrenme teknikleri, finans sektöründe dolandırıcılık tespiti ve risk analizi gibi alanlarda kullanılabiliyor. Dikkat edilmesi gereken nokta ise; yazılımcıların insana özgü becerilerinin önemini koruyacağını unutmamamız gerektiğidir. İnsan yaratıcılığı halen yapay zekânın kat kat üzerinde yer alıyor.” şeklinde konuştu.
Yapay zekânın etik ve güvenlik gibi konuları da göz önünde olmalı
Yapay zekânın insan hayatı ve iş yapış süreçlerine çok sayıda fırsat ve kolaylık sunacağını da vurgulayan Onay, “Örneğin, doğal dil işleme ve görüntü tanıma gibi yapay zekâ teknikleri, müşteri hizmetleri, otomasyon, veri analizi ve karar destek sistemleri gibi birçok alanda yapay zeka kullanılıyor. Bu teknolojiler, iş süreçlerini daha verimli hale getirebilir. Aynı zamanda hataları azaltabilir ve daha iyi kararlar almanıza yardımcı olur. Elbette biz de DİA olarak Ar-Ge tarafında yapay zekâdan faydalanıyoruz. Yapay zekâ hızla gelişiyor. Türkiye’nin de bu alanda stratejik bir yaklaşımı benimsemesi doğru olur diye düşünüyorum. Bu alana yatırım yapılmalı, yetenekli insan kaynağı yetiştirilmeli ve Ar-Ge faaliyetleri desteklenmeli. Diğer taraftan yapay zekânın etik ve güvenlik gibi konuları da göz önünde bulundurularak düzenlemeler yapılmalı ve uluslararası standartlara ülke olarak uyum sağlanmalı. Türkiye’nin yapay zekâ teknolojileri alanında söz sahibi olabilmesi için sektöre odaklı projeler geliştirilmesi ve girişimciliği teşvik etmesi gerekiyor.” diye konuştu.
World Media Group (WMG) Haber Servisi