WWF'ten küresel anlaşma çağrısı
WWF'ten plastik kirliliğine karşı güçlü ve hukuken bağlayıcı bir küresel anlaşma çağrısı

WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı), 5 -14 Ağustos'ta Cenevre'de gerçekleşecek küresel plastik anlaşmasına ilişkin nihai müzakerelere yönelik plastik kirliliğine son verecek güçlü ve hukuken bağlayıcı bir küresel anlaşma çağrısında bulundu.
Plastik kirliliği, gezegenimizdeki tüm yaşamı tehdit ediyor. Acilen güçlü ve hukuken bağlayıcı bir küresel çözüme ihtiyaç var. Eğer bu hedef INC 5.2'de başarılamazsa, geri dönülmesi çok daha zor ve maliyetli olacak.
WWF'nin Birmingham Üniversitesi ile birlikte yürüttüğü yeni bir araştırma mikro ve nano plastikler ile toksik kimyasalların oluşturduğu artan sağlık risklerine dikkat çekiyor. Plastikler, Sağlık ve Tek Gezegen başlıklı raporda bu maddelerin kanser ve kısırlık gibi ciddi sağlık sorunlarının riskini artırabileceği vurgulanıyor.
Birleşmiş Milletler (BM) önderliğinde, plastik kirliliğine karşı küresel bir anlaşma oluşturmak amacıyla başlatılan müzakere sürecinin 5. oturumunun 2. bölümü (INC-5. 2) 5 -14 Ağustos tarihleri arasında İsviçre'nin Cenevre kentinde gerçekleşecek. WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı), küresel plastik anlaşmasına ilişkin nihai müzakereler için Cenevre'de bir araya gelecek hükümetlere, plastik kirliliği krizine son verebilecek güçlü ve hukuken bağlayıcı bir küresel anlaşmayı hayata geçirmeleri için çağrıda bulundu. WWF, INC- 5.2'den çıkacak zayıf ve etkisiz bir anlaşmanın tüm dünya vatandaşları ve gelecek nesiller için bir tehdit oluşturduğu uyarısında bulundu.
Küresel plastik kirliliği anlaşmasını sonuçlandırmaya yönelik daha önceki girişimlerde uzlaşıya varılamamış, süreç sekteye uğramıştı. Bu kez de bilime karşı çıkan birkaç ülkenin direnişi, güçlü ve etkili bir anlaşmanın resmi bir oybirliğiyle sağlanması yolunda engel teşkil ediyor. WWF, bu nedenle anlaşma için güçlü koalisyonlar kurulması ve oybirliğinin ötesinde çözüm bulunması gerektiğine dikkat çekiyor.
WWF bu kapsamda, anlaşmaya karşı olan üyelerin süreci bir kez daha bloke etmesinin önüne geçmek için yeni anlaşma metninin BM sistemi içinde oybirliği (konsensüs) yerine, çoğunluk oyu kullanılarak kabul edilmesi gibi meşru ve yerleşik usulleri uygulayabileceğine ve uygulanması gerekliliğine dikkat çekiyor. Bu yöntemin daha önce İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin kabulünde de kullanıldığını belirten WWF, ayrıca INC süreci dışında anlaşmayı kabul etmek üzere iddialı ülkelerden oluşan bir çoğunluk koalisyonu oluşturulabileceğini belirtiyor.
Sabotaja karşı çoğunluk koalisyonu
WWF Küresel Plastik Politikaları Sorumlusu Zaynab Sadan süreci şu sözlerle değerlendirdi: “Değişken siyasi dengelerin hüküm sürdüğü günümüzde, müzakereler adeta bıçak sırtında ilerliyor. Petrol üreten ülkeler uzlaşıyı bir anlaşma zemini oluşturmak için değil, süreci baltalamak ve sabote etmek için kullanıyor. Ancak uzlaşının olmaması, sürecin tıkanması anlamına gelmek zorunda değil. Artık iddialı çoğunluk, oylama yoluyla ya da çoğunluk koalisyonu kurarak kendi yolunu çizmelidir. Kötü niyetli engellemelere karşı durarak ve sayısal güçlerini kullanarak, insanları bugünden başlayarak ve gelecek nesiller için koruyacak bir anlaşma inşa edebilirler. Gerekli desteğe ve araçlara sahipler. Şimdi harekete geçme zamanı.”
Her geçen gün, yaklaşık 30.000 ton plastik okyanuslara karışıyor
Küresel plastik kirliliği anlaşmasına yönelik müzakerelerin ciddi şekilde uzaması nedeniyle her geçen gün, yaklaşık 30.000 ton plastik daha okyanuslara karışıyor. INC-5.2'de güçlü bir anlaşmaya varılamaması, küresel plastik kirliliği krizini çok daha zor, maliyetli ve tehlikeli hale getirecek.
WWF' ve Birmingham Üniversitesi'nden Plastikler, Sağlık ve Tek Gezegen raporu
WWF'in Birmingham Üniversitesi iş birliğiyle hazırladığı Plastikler, Sağlık ve Tek Gezegen başlıklı yeni rapor, plastik kirliliğinin -özellikle mikro ve nano plastikler ile bunlara eşlik eden yüksek riskli kimyasalların - insan ve çevre sağlığına yönelik potansiyel risklerini inceleyen, hakemli dergilerde yayımlanmış yaklaşık 200 güncel ve öne çıkan bilimsel çalışmayı bir araya getiriyor. Rapora göre, mikro ve nano plastikler ile plastik katkı maddeleri; endokrin sistem bozuklukları, hormon bağlantılı kanserler, üreme ve doğurganlık sorunları ile kronik solunum hastalıkları gibi birçok biyolojik etkilerle ilişkilendiriliyor.
Bilimsel araştırmalar devam etse de mevcut bulgular, riskler açıkça görülüyorsa, kesin kanıtlar beklenmeden önlem alınmalı prensibine dayanan ihtiyat ilkesini gözetmeyi ve gelecekteki zararları önlemek için bugünden harekete geçmeyi gerektiriyor. Bu yaklaşım, insan sağlığını ve çevreyi korumak açısından hayati önem taşıyor.
Birmingham Üniversitesi'nden Ekohidroloji ve Biyogeokimya Profesörü Dr. Stefan Krause bu gerekliliği şu sözlerle açıkladı: “İhtiyat ilkesi, geçmişte birçok uluslararası anlaşmanın başarısında yol gösterici oldu. En önemli örneklerden biri, ülkelerin bilimsel veriler tam olarak netleşmeden önce kararlı adımlar attığı 1987 Montreal Protokolü'dür. Bu sayede milyonlarca cilt kanseri vakası önlendi ve ozon tabakasının iyileşmesi sağlandı. Bu güçlü örnekten yola çıkarak, hükümetleri ve müzakerecileri bilime dayalı, hukuken bağlayıcı bir anlaşma ortaya koymaya çağırıyoruz. Bu anlaşma, en zararlı plastik ürünlerin ve kimyasalların küresel düzeyde yasaklanmasını ve aşamalı olarak kaldırılmasını içermeli; insan sağlığını, yaban hayatını ve çevreyi korumayı da temel bir hedef haline getirmelidir”
Küresel Plastik Anlaşması her geçen gün derinleşen krizin sona ermesi için fırsat
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Plastik Projeleri Müdürü Tolga Yücel, konuyla ilgili şu noktalara dikkat çekti: “Bugün insanlık olarak bir kırılma noktasındayız. Ancak aşırı miktarda tek kullanımlık plastik üretmeye, tüketmeye ve bir kez kullandıktan sonra atmaya devam ediyoruz. Plastik atıklar doğamızı boğuyor, suyumuzu ve gıdamızı kirletiyor, havamızı zehirliyor. Plastik üretimi son iki yılda iki katına çıktı. 2040 yılına kadar mevcut miktarın iki katına çıkacağı öngörülüyor. Bu gidişatı durdurabiliriz. Ancak bu son şansımız. Önümüzde her geçen gün daha da derinleşen bu krizin sona ermesi için büyük bir fırsat var: Küresel Plastik Anlaşması. Bu anlaşma geleceğimizi kurtaracak bir can simidi olabilir. Dünya liderlerinin bu dönüm noktasında kritik bir karar vermesi gerekiyor. Ya mevcut düzen sürdürülerek dünyamız ve insanlık plastikle boğulmaya devam edecek ya da plastik kirliliğinden kurtulmuş bir geleceğe doğru adım atılacak. Bu noktada bireyleri de WWF-Türkiye'nin gezegenimizi plastik kirliliğinden kurtarmak amacıyla başlattığı güçlü ve hukuken bağlayıcı bir küresel anlaşma talep eden imza kampanyasına destek olmaya davet ediyoruz.”
Sözlerini, “Cenevre'deki müzakereler, küresel plastik kirliliğiyle etkili şekilde mücadele edebilmek için çoğunluğun desteğini alan, bağlayıcı kurallar içeren bir anlaşmayla sonuçlanmalı” çağrısı ile bitiren Yücel ayrıca, “En zararlı plastik ürünler ve kimyasallar için küresel yasaklar, zehirsiz ve döngüsel bir ekonomi için ürün tasarım standartları, gelişmekte olan ülkelere mali ve teknik destek, ayrıca anlaşmanın zamanla güçlendirilip uyarlanmasını sağlayacak mekanizmaların da dahil edilmesi gerekiyor” dedi.
World Media Group (WMG) Haber Servisi
ETİKET :
wwf-kuresel-eylem
Tümü