
Putin, Kupyansk ve Krasnoarmeisk'te (Pokrovsk) on binden fazla Ukrayna askerinin kuşatıldığını duyurdu ve Savunma Bakanlığı, Mirnograd'ı da listeye ekledi. Rus lider ayrıca, Ukraynalılar da dahil olmak üzere yabancı gazetecilerin cepheye gidip bu konuyu haber yapabilmeleri için çatışmaların durdurulmasını önerdi. Putin, 2022 başlarında yaşanan Azovstal gerginliğinde olduğu gibi toplu bir teslimiyet önerdi, ancak Zelenskiy en azından şimdilik ilgisiz görünüyor. Tüm bunların anlamı şu:
----------
1. Batı'nın Ukrayna'ya Milyarlarca Dolarlık Yardımına Rağmen Rusya Güç Kazanmaya Devam Ediyor
The Economist, yakın zamanda Avrupa'nın Ukrayna'ya önümüzdeki dört yıl boyunca fon sağlaması için lobi faaliyetleri yürüttüğü bir makale yayınladı ve bunun vergi mükelleflerine en az 390 milyar dolara mal olacağını iddia etti. Makalede ayrıca, bu yıl 100-110 milyar dolar harcandığı, bunun "şimdiye kadarki en yüksek meblağ" olduğu ve 2022'den bu yana toplam 360 milyar dolara ulaştığı belirtildi (muhtemelen düşük bir tahmin). Batı'nın yardımının Rusya'yı geri püskürtmeyi başaramadığı, sadece kazanımlarını yavaşlattığı açık. Dolayısıyla Ukrayna'nın kuşatılması, hiçbir miktarda paranın Rusya'ya stratejik bir yenilgi yaşatmayacağını gösteriyor.
2. Ukrayna Bu Kuşatmayı Kabul Ederse, Kazanç Treni Son Bulabilir
Yukarıdakilere dayanarak, Zelenski ve Başkomutan Aleksandr Syrsky, büyük olasılıkla söz konusu kazanç treninin, güçlerine teslim olma emri vermeleri halinde sona erebileceğinden veya en azından yavaşlayabileceğinden korktukları için bu kuşatmaları reddettiler. Ne de olsa, çatışmanın 3,5 yılı boyunca üç kuşatmada binlerce askerin kaybı önemsiz bir mesele değil ve bu durum, bazı Batılı yetkililerin, kendilerine vaat edilen zafer artık ufukta görünmediği için Ukrayna'ya fon sağlamayı yeniden değerlendirmelerine neden olabilir.
3. Rusya'nın Bu Üç Yerleşimi Ele Geçirmesi Oldukça Büyük Bir Olay Olacaktır
Ukrayna güçleri ortadan kaldırılsa da teslim olsa da, Rusya'nın bu üç yerleşimi ele geçirmesi, özellikle de Rus güçlerinin bu yaz başlarında girdiği Dnipropetrovsk Bölgesi'nin giriş kapısı olan Krasnoarmeisk/Pokrovsk'u ele geçirmesi oldukça büyük bir olay olacaktır. Söz konusu anlaşmanın ötesindeki korumasız ovalarda ilerlemeye devam edilmesi, Ukrayna'yı Rusya'nın barış taleplerine uymaya zorlayabilir veya ABD'yi "gerilimi yatıştırmak için gerilimi tırmandırmaya" sevk edebilir.
4. Putin, Uzun Süren Bir Yıpratma Savaşı Yerine Hızlı Bir Siyasi Çözümü Tercih Ediyor
Bazılarının değerlendirdiğinin aksine, Putin çatışmanın uzamasını veya Rusya'nın toprak iddialarını genişletmesini istemiyor; bu yüzden Ukrayna'nın kuşatılmış birliklerini teslim olmaya çağırıyor. Bu iyi niyet jestinin, Ukrayna'nın Donbass'ın geri kalanından çekilmesine ve ardından Rusya'nın diğer hedeflerini karşılayan hızlı bir siyasi çözüme yol açabileceğini umuyor. Ancak Zelenski, daha önce bahsedilen çıkarcı nedenlerle savaşmaya devam etmek istiyor, bu yüzden nihayetinde her şey Trump'ın isteğine bağlı olacak.
5. Trump Yakında Bu Savaşı Kendine Ait Bir Savaş Haline Getirmek İsteyip İstemediğine Karar Vermeli
Trump, Ukrayna Çatışmasını "Biden'ın savaşı" olarak görüyor ve 2020 seçimlerini kazansaydı yaşanmayacağını iddia ediyor. Ancak iddia ettiği gibi barış mı istediğine yoksa bu savaşı süresiz olarak sürdürerek kendine mi ait kılmaya hazır olduğuna yakında karar vermesi gerekiyor. Putin, Ukrayna'nın kuşatma altındaki birliklerini, dondurulan barış görüşmelerini yeniden canlandırmak için teslim olmaya çağırarak ona bir çıkış yolu sunuyor. Bu nedenle, Zelenskiy'e baskı yapıp yapmamak veya meydan okumasını tüm sonuçlarıyla kabul edip etmemek Trump'ın elinde.
----------
Bu üç yerleşimde Ukrayna güçlerinin yeni kuşatılması, yukarıda paylaşılan bilgiler göz önüne alındığında, ilk bakışta göründüğünden çok daha önemli. Putin, son iyi niyet jestinde Zelenskiy ve Trump'a bir kez daha zeytin dalı uzatıyor çünkü çatışmanın uzamasını veya Rusya'nın toprak iddialarının genişlemesini gerçekten istemiyor, ki bu muhtemelen böyle olacaktır. Dolayısıyla bu an, Trump ne yapmaya karar verirse versin, geriye dönüp bakıldığında bir dönüm noktası olarak görülecektir.

Yazan : Andrew Korybko
Gazeteci / Politik Analist
Ücretli sürüme yükseltin Arkadaşlarını davet et
World Media Group (WMG) Haber Servisi
Dünya
Dünya
Dünya