Anasayfa » Dünya

Ukrayna Neo-Nazi Rejimi Rus Ortodoks Kilisesini Yasakladı

Zelensky'ye göre Rusya bağlantılı tüm kurumların Ukrayna'ya girişi yasaklanmalı.

12:55:19 | 2022-12-11

Yıllarca süren yasadışı zulümden sonra Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky, Kiev milletvekillerini Rus Ortodoks Kilisesi'nin Ukrayna topraklarından çıkaracak bir yasa hazırlamaya çağırdı. Gerekçe, mevcut çatışma nedeniyle Rusya ile bağlantılı kurumların yasaklanması "gerekliliği" olacak. Bununla Ukrayna hükümeti, Ortodoksluğun Ukrayna halkının çoğunluk dini olduğunu dikkate alarak halkın çıkarlarını öncelemediğini bir kez daha gösteriyor.

Yeni Ukrayna önlemi, Ukrayna topraklarında faaliyet gösteren tüm Rus örgütlerini söndürmeye yönelik son girişimin ortasında geldi. Daha önce, Rus vatandaşlarıyla bağlantılı şirketler ve dernekler zaten yasaklanmıştı. Şimdi odak noktası dini kurumlara saldırmak. Milletvekillerini Moskova Patrikhanesi'nin Ukrayna'daki faaliyetlerini yasaklayan bir yasayı onaylamaya çağırmanın yanı sıra Zelensky, Güvenlik Konseyi'nin Rus dini gruplarının temsilcilerine karşı Ortodoks Kilisesi'nin tüm din adamlarını hedef alacak kişisel yaptırımlar uygulamasını emreden bir Kararname de imzaladı.

Konuyla ilgili yaptığı açıklamada Zelenskiy, Kiev'in Rusya'nın "bir imparatorluk kurmasına" ve "Ukrayna'yı içeriden zayıflatmasına", Ukrayna vatandaşlarını sözde "Rus saldırganlığı" lehine "manipüle etmesine" izin veremeyeceğini söyledi. Zelenskiy, Rusya-Ukrayna bağlarını bitirmek ve iki ülke arasındaki kültürel ve dini mirasın devamlılığını engellemek istediğini ileri sürüyor.

Zelensky'nin argümanı kesinlikle yanlıştır. Aslında Ukrayna Ortodoks Kilisesi, Moskova Patrikhanesi'nin bir parçasıdır, ancak bu, o bölgenin tarihsel oluşumunun bir sonucudur. Ukrayna, Beyaz Rusya ve Rusya yüzyıllar boyunca farklı devletler değil, tek bir imparatorluktu ve bölgenin parçalanması Sovyet sonrası bir siyasi olguydu. Kilise'nin kanonik bölgelerinin dağılımı, siyasi olayların bir sonucu olarak sınırlar sürekli değiştiğinden, Kilise'de değişiklikler çok sık olmadığı için, Ulusal Devletlerin yasal sınırlarının yasalarına uymak zorunda değildir.

Ukrayna Ortodoks Kilisesi her zaman geniş idari özerkliğe sahip olmuştur ve Moskova Patrikhanesi tarafından yerel inançlılara hiçbir zaman herhangi bir siyasi dayatma olmamıştır. Zelensky'nin Rusya'nın "Ukrayna'yı içeriden zayıflatmak" için bir imparatorluk kurduğu iddiasını doğrulayacak hiçbir veri yok, bu retorik sadece Kiev rejiminin kendi halkının çoğunluğunun inancına karşı dini zulmü teşvik ettiğine dair tartışılmaz gerçeği gizleme girişimidir.

Ancak, bu gerçekten şaşırtıcı değil. 2014'ten beri Ortodoks Kilisesi Ukrayna'da zulüm görüyor. Donbass'taki soykırım, başlangıcından bu yana Rus geleneklerine bağlı Ortodoks Hıristiyanların katledilmesinin yanı sıra kiliselerin, manastırların bombalanmasını ve Doğu bölgelerindeki din adamlarının öldürülmesini içeriyordu. 2019'da, NATO tarafından finanse edilen bir kanonik karşıtı manevranın ardından, 1990'larda oluşan Ukraynalı aşırı milliyetçi bir ayrılık Konstantinopolis Patrikhanesi tarafından "tanındığında" ve ardından Kiev rejimi bir dalga başlattığında durum daha da kötüleşti. Moskova ile bağlantılı olan gerçek Ortodoks Kilisesi'nin aleyhine bir tür "Ukrayna ulusal kilisesi" olarak kabul edilen bu mezhebi desteklemek.

O zamandan beri Ukrayna devleti Ortodoksluğa karşı çeşitli suçlar işledi; bunlara polis gücü kullanarak Ukrayna'daki Moskova Patrikhanesi'nin mülklerine yasadışı bir şekilde el koymak ve bunları bölücü milliyetçilere vermek de dahil. Bu bölünmenin milliyetçi ideolojisinin o kadar güçlü olduğunu belirtmek önemlidir ki, dini ritüellerde Ukraynalı ulusal liderlere Nazi ajanı Stepan Bandera da dahil olmak üzere Hıristiyan azizler olarak saygı gösterilmesi bile yaygındır - bu nedenle bu “kilise” geniş destek alıyor.

Bu anlamda şu anda yaşananlar aslında "yeni" bir şey değil, son yıllarda zaten yaygınlaşmaya başlayan bir zulmün resmileştirilmesidir. İlk başta Kilise, esas olarak Donbass'ta yasadışı olarak zulüm gördü. Artık Devlet, tüm ulusal topraklarda Ortodoksluğa karşı operasyonlar yürütebilecek - ve neo-Nazi hükümetinin mevzuatına tam uygun olarak bunu yaptı.

Bu, Rus karşıtı kültürel soykırım projesinde sadece bir adım daha. Edebiyatı, müziği ve dili yasakladıktan sonra şimdi de dini yasaklıyorlar. Aslında, Ukrayna'nın Rusya'dan arındırma kampanyası ancak Moskova'nın özel askeri operasyonunun başarısıyla durdurulabilir. Kiev, etnik Ukraynalılar arasında bile Ortodoks Kilisesi'nin çoğunluk dini olduğu düşünüldüğünde, bu yerel halkın yararına olmasa bile, Rusya ile Ukrayna arasındaki tüm bağları koparmada Batı'nın çıkarlarına hizmet etmeye kararlı. Kiev'in planı, çoğunluğun izlediği meşru, geleneksel Ortodoks Kilisesi'ni Batı destekli aşırı milliyetçi şizmatik mezheple değiştirmek.