ÖZET
İnsanlık, dünyada en büyük ekolojik tehdit unsuru haline gelmiştir. Gezegende geri dönüşü zor çevresel deformasyonlara yol açmaktadır. Kendi soyunu ve diğer tüm yaşam formlarının devamını tehdit etmektedir, bir kısmının da sonuna yol açmıştır. Günümüzde insan ihtiyacını karşılamaya yönelik üretim faaliyetleri artmıştır. Bu üretim ivmesi doğadaki sınırlı kaynakların hızla tüketilmesiyle birleşerek çevre kirliliğine yol açmaktadır. Uzun yıllardan beri yaşanan çevresel ve iklimsel değişimler sürdürülebilirlik kavramına dikkat çekmektedir. Sürdürülebilir PLM olgusu; bitkilere, hayvanlara ve doğaya zarar vermeden üretim faaliyetlerine devam etmek isteyen işletmeleri kapsamaktadır. Bu çalışmada önce sürdürülebilirlik kavramı ve sürdürülebilir üretim konusu incelenmiştir. Daha sonra sürdürülebilir PLM işletmeleri oluşturmak için güncel stratejiler belirlenmiştir. En son olarak da üretim süreçlerinin ve ürünlerin sürdürülebilirlik analizlerinin nasıl yapılacağı ifade edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Sürdürülebilirlik, Temiz Üretim, Yeşil PLM
1. GİRİŞ
James Watt’ın 1776 yılında ürettiği buhar makinesi ile başlayan sanayi devrimi üretim hacminin olağanüstü ölçüde artmasına neden olmuş, bu artışla beraber toplumun ihtiyaç duyduğu ürünler önemli ölçüde ucuzlamış ve aynı zamanda belirgin bir refah artışı meydana gelmiştir. Ancak bu olumlu gelişmelerin yanında sanayi devrimi bazı sorunları da beraberinde getirmiştir. Bunlardan biri de üretimin çevreye verdiği zarardır. 20’nci Yüzyılın sonlarına doğru bu konudaki farkındalık artmaya ve çeşitli önlemler alınmaya başlamıştır. Bu önlemlerden birisi de 11 Aralık 1997 yılında 169 ülkenin katılımıyla Japonya'nın Kyoto şehrinde imzalanan Kyoto Protokolü olmuştur. Bu sözleşme ile beraber, ülkeler çevre ile ilgili sorunlar karşısında önlem almak için yükümlülük altına girmiştir [1].
Son yıllarda, iklimsel felaketlerin sıklığı ile gündeme gelen iklimin değişmekte olduğu konusundaki tartışmalar son bulmuş ve bu tür değişimlerde artık geri dönüşü olmayan noktaya ne kadar yaklaşıldığı tartışılmaya başlanmıştır. 2007 yılında Birleşmiş Milletler’in Devletlerarası İklimsel Değişimler panelinde (IPCC) bilim adamları, bu değişime en büyük katkının karbondioksit gaz salınımlarından kaynaklandığını ortaya koymuş ve bu gaz salınımındaki artışın tamamına yakınına da insanların sebep olduğunu vurgulamışlardır. Bu durum, toplumların, devletlerin ve işletmelerin her anlamıyla sürdürülebilirlik kavramına olan ilgisini arttırmış ve bu konu ile ilgili politika ve stratejiler tartışılmaya başlanmıştır. Sürdürülebilirlik, işletmeler söz konusu olduğunda çok farklı açılardan ele alınabilir. Örneğin üretimde sürdürülebilirlik kavramı genellikle üretim sürecinde çevreye verilen zarar ve olumsuzluklar karşısında ortaya atılmıştır. İşletmelerin sosyal sorumlulukları gereği bu olumsuzlukların giderilmesi amacıyla geliştirdikleri stratejiler ve yaklaşımlar uzun vadede işletme faaliyetlerinin devamlılığı göz önüne alındığında sürdürülebilirliği gündeme getirmiştir. Bu anlamda, üretim fonksiyonu çerçevesinde ürünün tasarımından malzemenin geri kazanımına kadar süren aşamalarda farklı yaklaşımlar ve stratejiler geliştirilmesinin gerekliliği kaçınılmaz olmuştur. Bu yaklaşımların bütünü sürdürülebilir üretim kavramıyla ifade edilebilir. Sürdürülebilir üretim yaklaşımları, üretim sürecinin insan unsuruna etkilerinin ortadan kaldırılması veya azaltılması; üretim sürecindeki atıkların azaltılması; üretilen ürünlerin geri dönüşebilirliğinin arttırılması ve tasarım süreçlerinin bu bakış açısıyla yönlendirilmesi; malzeme ve enerji tasarruf edici üretim süreçlerinin eleştirilmesi konularını içerir [2].
1970'lerin sonlarından itibaren sanayileşme devrimiyle hızlı gelişime ve nüfus artışı, çevre kirliliğini artırarak hem canlılar hem de doğal kaynaklar üzerinde geri dönülemez olumsuz etkiler yaratmıştır. Bunun sonucunda, çevreyi korumak için yasal düzenlemeler yapılmış, uluslararası sözleşmeler imzalanmıştır. Son zamanlarda su, enerji ve malzeme gibi kaynakların en az kullanımını ve atıkların en aza indirimini amaçlayan yeşil üretim uygulamaları başlamıştır. Uluslararası düzeyde ortaya çıkan sürdürülebilirlik kavramı sosyal ve ekonomik hayatı etkilemiş. İşletmeler, çevreye duyarlı üretim süreçlerinde, çevreye olumsuz etkileri en aza indirerek maliyetlerde azalma sağlamışlardır [3].
Bu makalede ilk olarak sürdürülebilirlik kavramına dikkat çekilecek ve ilgili kavramlar incelenecektir. Daha sonra yeşil PLM üzerinde durulacak ve yeşil PLM çalışmalarının işletmelerde uygulanabilirliği konusu işlenecektir. Son olarak, üretim stratejilerinde sürdürülebilir hedefler ve uygulamaların önemi ele alınacaktır.
2. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Sürdürülebilirlik kavramı genel anlamıyla belirsiz bir süre boyunca bir durum veya sürecin sürdürülebilme kapasitesini ifade eder (WordNet, 2008). Bu genel anlamıyla sürdürülebilirlik birçok farklı şekillerde algılanabilmekte ve tanımlanabilmektedir. Sürdürülebilirlik, temelde ekoloji ve ekolojik sistemlerin fonksiyonlarını, süreçlerini ve üretkenliğini gelecekte de devam ettirebilme yeteneği olarak algılanmaktadır (Chapin, Torn ve Tateno, 1996: 1017). Dünya kaynaklarının ve çevrenin insan faaliyetleri sonucu tükenme sınırına doğru ilerlediği konusunda artık genel bir görüş birliği bulunmaktadır (Turner, 2008: 397). Bu açıdan ele alındığın da sürdürülebilirlik ancak doğanın sunduğu kaynakların kendiliğinden yenilenebilmelerine olanak tanıyacak hızda kullanılmasıyla sağlanabilir. Sosyal açıdan sürdürülebilirlik, bugünkü insan neslinin ihtiyaçlarını gelecek kuşakların ihtiyaç karşılama olanaklarını zedelemeden karşılamak olarak ifade edilebilir (United Nations [UN], 2008). Kavram, ekonomi açısından değerlendirildiğinde, sürdürülebilir kalkınma kavramıyla birlikte ele alınarak, üretim sürecinde yenilenebilir kaynaklara yönelmek ve üretim faaliyetinin çevreye olan etkilerinden sorumlu olmak olarak tanımlanabilir. Sürdürülebilirlik tanımları bunlarla da sınırlı değildir; kavram, yaşamsal faaliyetlerin tümü içinde kendine yer bulduğundan birçok konuyla bir arada kullanılıp farklı anlamlar yüklenebilir. Örneğin ormanların, sulak alanların sürdürülebilirliği, sürdürülebilir kentler, sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir mimari vb. gibi kullanımlar, sürdürülebilirlik konusunu, üzerinde çok tartışılan karmaşık bir kavram haline dönüştürmüştür. Kimileri için ise bu kavram birçok konuyla (sürdürülebilir kalkınma, sürdürülebilir büyüme, sürdürülebilir ekonomiler, sürdürülebilir toplumlar, sürdürülebilir tarım vb.) gereksiz yere bir araya getirilerek kullanılmaktadır (Davis, 2008). Ayrıca dikkate alınan konuya göre sürdürülebilirlik kavramının farklı stratejiler gerektirmesi de herkes tarafından kabul edilen bir tanımın yapılmasını güçleştirmektedir [2].
2.1. SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM
Plastik içermeyen ambalaj kullanıyor musunuz? Ambalajlar tüketicilerin eline geçtikten sonra ne olur? Gıda israfını azaltmaya nasıl yardımcı olabilirsiniz? Sürdürülebilir üretim ivme kazandıkça, bunlar üreticilerin karşılaştığı sorulardan sadece birkaçıdır [4].
Sürdürülebilir üretim, tüm üretim faaliyetlerinin, çevre faktörleri dikkate alınarak ve çevreye gerekli duyarlılık gösterilerek gerçekleştirilmesidir. Sürdürülebilir üretim aynı zamanda kullanılan ürünlerin geri toplanarak çeşitli işlemlerden geçirilmesini ve ardından tekrar pazara sürülmesini de içermektedir (Özesen, 2009:29). Sürdürülebilir üretim farklı yöntemlerle kullanılmış ürünlerin tekrar kullanılmasını sağlayarak hem çevreye verilen zararı en az seviyeye indirmekte hem de hammadde kullanımını azaltmaktadır (Ayrancı, 2017:16).
Sürdürülebilir üretim, üretim faaliyetlerinin hem çevresel, hem sosyal, hem de ekonomik açıdan değerlendirildiği, ham malzemenin cevherden çıkarılmasından son ürün haline gelmesine kadar ve aynı zamanda ürünün ekonomik ömrü boyunca kamu sağlığı, refahı ve çevreye karşı olumsuz etkisinin en aza indirildiği bir üretim tarzıdır (Akkoyun, 2016:7).
Sürdürülebilir üretim toplum, ekonomi ve çevre kavramlarını içermektedir. Bu kavramların birbiri ile uyumlu ve dengeli olması gerekir. Üretimin sürdürülebilir olması, sürdürülebilirliğin içerdiği bu kavramlar arasında uyum ve dengenin sağlanması ve devam etmesiyle mümkün olabilir. Şekil 1’de bu kavramlar arasındaki ilişkiler ifade edilmiştir (Turhan, 2015: 31) [1].
Şekil 1. Sürdürülebilir Üretimin Üç Kavramı
2.2. TEMİZ ÜRETİM (CLEAN MANUFACTURING)
Temiz üretim olarak ifade edilen girişim, işletmelerin çevreyi korumaya yönelik olarak örgütsel yapılanması ve üretim süreçleri ile ilgili faaliyetlerini kapsamaktadır. Bu yaklaşımla atıkların ve atmosfere yapılan salınımın, su ve enerji kullanımının azaltılması yoluyla üretim süreçlerinin etkinliğinin arttırılması amaçlanmaktadır (Yacooub ve Fresner, 2006).
Bunu başarmak için atık ve salınımların kaynağında engellenmesi ve sürekli önleyici tedbirler aracılığıyla işletmenin çevre performansının arttırılması bir strateji olarak benimsenmektedir (Fresner, 1998: 171). Ali Yacooub ve Johannes Fresner (2006) çalışmalarında işletmelerin temiz üretimi; ürün tasarımını değiştirerek, farklı hammadde kaynaklarına yönelerek, gelişmiş teknolojiler kullanarak ve geri dönüşüm yaparak sağlayabileceklerini, bunu gerçekleştirirken aynı zamanda ürün kalitesinin, verimliliğin ve karlılığın arttırılabileceğini birçok örnekle ortaya koymaktadırlar [2].
3. YEŞİL PLM (GREEN PLM)
Şirketler sadece ürün tasarımında değil aynı zamanda üretim, dağıtım ve bertaraf noktalarında da yeşil veya ekolojik olabilirler. Sürdürülebilir üretim için tasarım-geliştirme, üretim ve servis süreçleri tanımlanmıştır. Her süreç belli başlı evrelerden meydana gelmektedir (Şekil 2).
|
Şekil 2.Sürdürülebilir Bir Ürün Yaşam Döngüsü Stratejisi İçin Aşamalar
İlk çerçeve yeşil ürün yaşam döngüsü aktivitelerini ve bir PLM aracının uygulanmasına yardımcı olacak iş akışlarını yönetmek için bir modeli tanımlar. Bu yeni model, sürdürülebilirlik konularını dikkate alarak belirlenmiş ortamlarda karar verme mekanizmasını optimize etmeyi sağlayacaktır (Şekil 3). Ürün yaşam döngüsünün bu genel analizi ile anahtar yeterlikler yeşil ürün yaşam döngüsüyle (yeşil PLM) eşleşecektir. Böylece her aşamanın temel fazları kurulabilir. Şekil 3. Yeşil Ürün Yaşam Döngüsünün Başlangıç Yeterlikleri
Yeşil (sürdürülebilir) yaşam döngüsü, her aşamanın faaliyetlerini planlayarak ve ürün geliştirerek elde edilir. Çevresel etkileri kontrol etmek için ürün geliştirme aşaması ana unsurdur. Bu nedenle, sürdürülebilir ürün yaşam döngüsü yönetimi, ürün tasarımı, üretimi, kullanılabilirliği ve kullanım ömrü ile ilgili olarak gerçekleştirilir [5].
3.1. İŞLETMELERDE YEŞİL ÜRETİM
Yeşil üretim, çevre etkileri düşük girdiler kullanan, yüksek verimliliğe sahip olan ve çok az veya sıfır atık içeren ve kirlilik oluşturmayan üretim süreçlerini kapsar (Atlas, 1999). Bu tanımıyla yeşil üretim atık ve kirliliğin engellenmesi veya azaltılmasını, geri dönüşümü ve yeşil ürün tasarımını içeren faaliyetler çerçevesinde ele alınabilir. Tasarımıyla, bileşimiyle ve kullanımıyla çevreye olan etkileri yaşam döngüsü süresince en aza indirilmiş ürünlerin yaratılması süreci yeşil ürün tasarımını ifade etmektedir. Mark Atlas ve Richard Florida yeşil üretim alternatiflerini beş başlık altında incelemişlerdir (Atlas, 1999): Ürün değişikliği, üretim süreçlerinde değişiklik, üretim girdilerinde değişiklik, atıkların dahili kullanımı ve daha iyi yönetim. Çevreye etkileri minimum veya az olan ürünlerin üretilmesi yeşil üretim için en basit yaklaşımdır. Fakat mevcut üretim süreçlerinde değişiklik yapmak; en başta insana dayalı süreçlerden kurtulmayı, grup üretim süreçleri yerine sürekli süreçlerin kullanılmasını, üretim sürecinde izlenen adımların sırasını değiştirmeyi ve sayısını azaltmayı, son olarak da temizleme işlemlerinde değişiklik yapmayı gerektirmektedir. Öte yandan, üretim girdilerinde değişiklik yapmak, yeşil üretim için önemli kazançlar sunmaktadır. Bunun için, üretime katkı sağlayan fakat sonuçta üretilen ürünün içinde yer almayan büyük küçük her türlü malzeme ve girdinin değiştirilmesi iyi bir strateji olacaktır (Yavuz, 2010) [3].
Yeşil üretim süreçlerinin özellikleri şu şekilde belirtilebilir (KTO)
3.2. YAŞAM DÖNGÜSÜ ANALİZİ (LIFE CYCLE ASSESSMENT)
Üretim süreçlerinin sürdürülebilirliğinin ve çevreye etkilerinin değerlendirilmesinde “yaşam döngüsü analizi” kullanılmaktadır. Yasam döngüsü analizi, hammaddelerin kazanımından başlayarak ürünlerin üretimlerinin tamamlanıp, kullanıldıktan sonra ıskartaya çıkmasına kadarki üretim sürecini takip etmektedir [6] (Şekil 4). Yasam çevrim analizi yöntemi ISO 14000 çevre yönetim sistemi standartlarının bir parçası olarak kullanılmaktadır. ISO 14040:2006 yaşam çevrim analizinin ilkelerini ve sistemini açıklamakta, ISO 14044:2006 ise gereklerini ve ana hatlarını içermektedir (ISO, 2008).
Yaşam çevrim analizi başlıca dört adımda gerçekleştirilmektedir (ISO, 2006: vvi).
Birinci adımda yapılacak çalışmanın amacı ve çerçevesi belirlenir. Ayrıca bu adımda çevreye olan ne tür etkilerin ölçüleceği ve bunlar için hangi metotların kullanılacağı belirtilir. İkinci adımda ürün sisteminin modellemesi için gerekli verilerin tanımlanması, toplanması ve verinin doğrulaması sonrasında modelin oluşturulması gerçekleştirilir. İşlemlerin çevreyle ilgili ve teknik konularında toplanan her türlü miktarlar, verileri oluşturur. Bu adımdaki işlemlerde genellikle bu amaç için hazırlanmış yazılımlar kullanılmaktadır (yapılan anket çalışması sonucunda [7] en çok kullanılan iki yazılımın GaBi Software ve SimaPro olduğu ortaya çıkmıştır). Bu adım sonunda ilgili bütün işlemler için çevre açısından tüm girdi ve çıktı bilgileri hazırlanmış olur. Üçüncü adımda yasam çevrimi etki değerlemesi yapılır. Bu değerlemede işlemlerin, küresel ısınma gibi birçok kategoriye olan katkısı değerlendirilmeye çalışılır. Son adımda ise bulgular yorumlanır. Bu değerlemede, farklı durumlar göz önüne alınarak, amaçlar ve çizilen çerçeve için duyarlılık ve belirsizlik analizleri yapılır [2].
Şekil 4. Yaşam Döngüsü Analizi Süreci
Yaşam Döngüsü Analizi yapmak kuruma çeşitli alanlarda faydalar sağlar. Üretim süreçlerinin incelenmesiyle, enerji ve malzeme akışlarında şeffaflık ve süreçlerdeki verimlilik potansiyellerinin bilinmesini sağlayacaktır. Böylelikle ürünün çevresel performansı sayısal ifade olarak da açıklanabilecektir. Aynı zamanda ürünün bütün süreçleri için yapılan iyileştirmelerle ile oluşacak kaynakların optimum tüketilmesini ve dolaylı olarak maliyet açısından tasarrufu doğuracaktır. Ayrıca ürünlerin kendi içlerinde karşılaştırılabilmesi için ortam sağlamakta ve benzer ürünlerin birbirleri ile karşılaştırılabilmesine ortam sağlamaktadır [7].
4. SONUÇ
Yeşil PLM sadece bir bilgisayar programı değil süreçlerin etkin kullanımıyla ortaya çıkmaktadır. Ham madde ve iş gücü en yüksek verimlilikte değerlendirilirken üretim sonrası atıklar en aza indirilir. Burada hedef salt karı artırmak değil aynı zamanda doğaya olan saygının somut bir adımıdır.
Sürdürülebilir üretimin gerçekleşmesi için çalışmaların izlenebilir ve ölçülebilir olmasının yanında çalışanların sürdürülebilirlik felsefesine inanması ve destek olması oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle şirketler insan kaynakları ve iç denetim departmanlarının kalitesini artırmaya daha fazla önem vermelidirler. Öte yandan tüketicilerin çevre dostu ürünleri tercih etmesi üreticilerin kendini bu yönde evirmesini tetikleyen unsur olacaktır.
Kaynaklar
1. Turhan, E., Kartum, G., Özdemir, Y. (2018). Sürdürülebilir Üretim ve İşletme Uygulamaları. Bucak İşletme Fakültesi Dergisi, 1,(1), 1-15.
2. Yavuz, A. (2010). Sürdürülebilirlik kavramı ve işletmeler açısından sürdürülebilir üretim stratejileri. MKÜ SBE Dergisi, 7, (14), 63-86.
3. Aydın, N. (2017). Yeşil üretim uygulamaları. International Conference on Eurasian Economies 2017, 356-360.
4. https://blog.matthews.com.au/what-is-sustainable-manufacturing-examples-from-australian-companies/
5. Vila, C., Abellán-Nebota, J., Albiñana, J., Hernández, G. (2015). An approach to Sustainable Product Lifecycle Management (Green PLM). Procedia Engineering, 132, 585-592.
6. Culaba, A. B., Purvis, M. R. I. (1999). A Methodology for the Life Cycle and Sustainability Analysis of Manufacturing Processes. Journal of Cleaner Production, 7, 435-
445.
7. Cooper, J.S., Fava, J. (2006). Life Cycle Assessment Practitioner Survey: Summary
of Results. Journal of Industrial Ecology, 10, (4), 12-14.
8. https://malzemebilimi.net/yasam-dongusu-analizi-nedir.html
World Media Group (WMG) Haber Servisi