Dünya nüfusu hızla artıyor, kentler büyüyüp kalabalıklaşıyor ancak suya erişim giderek zorlaşıyor. Birleşmiş Milletler'e göre kentsel alanlarda yaşayan nüfusun 2050 yılına kadar 2,5 milyar kişi artması bekleniyor. Aynı dönemde, su kıtlığıyla karşı karşıya kalan şehir nüfusunun 2,4 milyara ulaşması öngörülüyor. Halihazırda her yıl 2 ila 3 milyar insan, en az bir ay suya erişemiyor. Kuraklık, altyapı yetersizlikleri ve enerji kriziyle birleşen bu tablo, suyun sürdürülebilir yönetimini günümüzün en kritik konularından biri haline getiriyor.
Kentleşmenin hızla arttığı, iklim krizinin derinleştiği günümüzde suyun verimli yönetimi, yalnızca çevresel bir sorumluluk değil; aynı zamanda bir yaşam meselesi haline geldi. Artan talep, azalan kaynaklar ve altyapı yetersizlikleri nedeniyle suya erişim, her geçen yıl daha fazla insan için riskli bir hale geliyor. Birleşmiş Milletler'e göre, 2016 yılında 930 milyon olan su kıtlığıyla karşı karşıya kalan kentsel nüfusun, 2050'ye kadar iki katına çıkarak 1,7 ila 2,4 milyar kişiye ulaşması bekleniyor. Artan nüfusla birlikte suyun yalnızca tüketimi değil; taşınması, dağıtılması ve yönetilmesi de başlı başına bir verimlilik meselesine dönüşüyor.
Suyun verimli yönetimi konusunda pompa sistemleri önemli bir noktada yer alıyor ve hayatın sağlıklı bir şekilde devamı için en kritik halkalarından birini oluşturuyor. İçme suyunun şehir şebekelerine taşınmasından endüstriyel proseslere, tarımsal sulamadan yangınla mücadele altyapılarına kadar pek çok alanda pompalar hayati rol üstleniyor. Dünyadaki toplam elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 46'sı elektrik motorlarından kaynaklanıyor. Bu motorların tükettiği enerjinin yaklaşık yüzde 22'si ise sadece pompa sistemlerine ait. Bu nedenle, pompa sistemlerinin verimliliği bina ölçeğinde olduğu kadar, küresel enerji tasarrufu açısından da stratejik önem taşıyor.
Pompa sistemleri, geleceğin şehirlerini ayakta tutan görünmez altyapılardandır.
1977 yılında yüzde 100 yerli sermayeyle kurulan, Türkiye'nin akışkan teknolojileri sektöründeki lider firması Masdaf CEO'su Erhan Özdemir konuyla ilgili değerlendirmesinde, “Dünyamız, artan nüfus, hızla büyüyen kentler ve derinleşen iklim kriziyle birlikte suya erişimin giderek zorlaştığı bir döneme giriyor. Bu süreçte suyu yalnızca bulmak değil, onu verimli ve güvenli bir şekilde yönetmek de büyük önem taşıyor. Masdaf olarak, suyun ve enerjinin doğru yönetilmesi gerektiği bilinciyle, pompa sistemlerini sadece bir taşıma aracı değil, akıllı ve sürdürülebilir altyapıların omurgası olarak tasarlıyoruz. Bu anlayış doğrultusunda, Ar-Ge yatırımlarımızı elektronik destekli kontrol sistemlerine yönlendiriyor, pompa sistemlerimizi sadece mekanik bir çözüm değil, aynı zamanda veri üreten birer altyapı bileşenine dönüştürüyoruz. Geliştirdiğimiz GenIO teknolojisiyle, suyun her damlasını gerçek zamanlı izleyerek, minimum enerjiyle maksimum verim sağlayan sistemler kuruyoruz. Pompa teknolojilerinde verimliliği artırmak, yalnızca enerji maliyetlerini düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda karbon ayak izimizi azaltıyor, su kayıplarını önlüyor ve altyapıların ömrünü uzatıyor. Bugün sunduğumuz çözümlerle hem belediyelere hem endüstriye hem de bireysel kullanıcılara daha yaşanabilir bir gelecek sunmayı hedefliyoruz” dedi.
World Media Group (WMG) Haber Servisi