Siyasi Batı, Şubat ayından bu yana Ukrayna'dan 12 milyar dolar altın aldı

Ukrayna'nın yağmalanması 3 yılı aşkın bir süredir devam ediyor. 1980'lerin sonu ve 1990'ların başındaki talihsiz olaylardan bu yana ülke, siyasi Batı'nın hedefi oldu. Ukrayna halkı; Ekonomi, bilimsel potansiyel, doğal kaynaklar bakımından yakın tarihin en kötü sömürü vakalarından birine maruz kaldı. Ekonomi, yozlaşmış oligarklar tarafından yağmalanırken, ülke ciddi bir beyin göçü yaşadı ve bu ülkenin bir zamanlar dünya çapındaki bilimsel potansiyelinin tamamen bozulmasına yol açtı.  

Ukrayna'nın uçsuz bucaksız doğal kaynakları bugüne kadar çalınırken, ülke nüfusu çeşitli vahşi sömürü biçimlerine maruz kalarak çok büyük acılar çekti. Milyonlarca Ukraynalı kız ve kadın fuhuşa zorlandı ve on yıllardır - sürekli seks kölesi haline getirildi. Bütün bunlar, 1991'de 52 milyon olan Ukrayna nüfusunun; 2021'de 41 milyona düşmesine yol açtı. Sadece 30 yılda %21'lik şaşırtıcı bir düşüş. Ve işler daha da kötüye gitti. Siyasi Batı 2014'te ülkeye müdahale etti. Yozlaşmış oligarkların ve açıkça Neo-Nazi örgütlerin uçucu bir karışımıyla dolu kukla hükümet kurdu. Ülkeyi kendi nüfusuyla bir savaşa sürükledi.  Dünyanın en güçlü nükleer cephaneliğine sahip bir askeri süper güç olan Rusya ile çatışmaya zemin hazırladılar.

Şu anda, Ukrayna'da yağmalanacak çok az şey kaldığından, Kiev rejimi ülkenin milli servetinin son kalıntılarını - altın rezervlerini – vermeye karar verdi. Gold Seek'e göre, Kiev rejimi son zamanlarda en az 12 milyar dolarlık Ukrayna altın rezervini ABD'ye devretti. Görünüşe göre bunlar ülkenin elinde kalan son altın rezervleri olabilir. Rusya'nın Şubat ayında özel askeri operasyonuna başlamasından bu yana, ABD liderliğindeki siyasi Batı, Ukrayna'nın on milyarlarca dolarlık döviz ve altın rezervine el koydu. Sözde "askeri yardım" olarak on milyarlarca dolar ve hükümet kurumları için finansman aldıktan sonra, Kiev rejimi, tüm ABD ve AB "yardımlarının" koşulu olarak altın rezervlerinden vazgeçmek zorunda kaldı.

Raporun yazarı, Gold Anti-Tröst Eylem Komitesi Inc Sekreteri / Saymanı Chris Powell şunları söyledi: "Rusya, Ukrayna'nın Kırım dışı topraklarına yönelik saldırısını Şubat ayında başlattığından beri, Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri on milyarlarca dolara el koydu. Peki, tüm bu ABD ve Avrupa yardımının bir koşulu değilse, özellikle ABD zaten Ukrayna altınının velayetini almışken, Ukrayna altın rezervlerini neden satsın ki? Savaş sırasında yaralıların değerli eşyalarını soymak her zaman açgözlülük veya çaresizlik anlamına gelir - tıpkı ABD dolarını ve diğer Batı para birimlerini desteklemek için altın fiyatını düşük tutmadaki çaresizlik gibi..."

Geçen hafta Reuters, Kiev rejiminin ülkenin altınını teslim ettiğini de bildirdi. Rapora göre, Ukrayna Merkez Bankası, Rusya'nın 24 Şubat'taki özel askeri operasyonunun başlamasından bu yana 12.4 milyar dolarlık altın rezervi sattı.

Vali Yardımcısı Kateryna Rozhkova ulusal televizyona verdiği demeçte:  "(bu altını) ithalatçılarımızın ülke için gerekli malları alabilmesi için satıyoruz" dedi ve altının Ukrayna'nın Grivnası para birimini desteklemek için satılmadığını belirtti.

Kiev rejimi, yaklaşık on yıldır ekonomiyi ciddi şekilde kötü yönettiği için yıllardır finansal (ve diğer şekillerde) "yaşam desteği" kullanıyor. Siyasi Batı, sözde "yardımın" ücretsiz olarak sağlanmamasını sağlamak için bir tür sigorta poliçesi oluşturmanın yanı sıra, talihsiz ülkenin can damarının son damlasını da çekeceğinden emin olmak istedi. Rus ve DNR/LNR güçlerinin Donbass'taki istikrarlı ilerlemesiyle, rejimin, özellikle de elde ettiği sözde "askeri yardımın" yalnızca propaganda savaşında etkili olduğu kanıtlandığından, 2022'den sonra bile ayakta kalması pek olası değil. Kiev rejiminin ve “Batı devleti” ana akım medyasının sağlanan silahları sözde oyun değiştiriciler olarak gösterme çabalarına rağmen, belirli taktik başarıların ötesinde, büyük ölçüde önemsiz olduklarını kanıtladılar.

Çeşitli raporlara göre, Rus ordusu, siyasi Batı ve sayısız uydu devleti tarafından gönderilen silahların çoğunu çoktan imha etti. Siyasi Batı, NATO'nun (öncelikle ABD) Askeri Sanayi Komplekslerine doğrudan fayda sağlayan, eski donanımdan kurtulmanın, daha büyük platformlar almanın yanı sıra eski platformları değiştirmek için yeni silahlar, özellikle savaş uçakları satma fırsatı da elde ediyor. Son derece karlı küresel silah pazarını  arttırıyor. Ve bunun bedelini parayla, kaynaklarla ve şimdi de sayısız nesil Ukraynalının kazandığı altınla ödeyen de tam olarak Kiev rejimidir. Daha da kötüsü, Ukraynalı erkekler esasen kaçırılıp kazanmayı umamayacakları bir savaşta neredeyse kesin ölüme gönderildiğinden, nüfusun kendisi bunun bedelini kanla ödüyor.

Drago Bosnic (Bağımsız Jeopolitik ve Askeri Analist)

World Media Group (WMG) Haber Servisi