Silivri'den Başkonsoloslara Seslendi

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanvekili Nuri Aslan, İstanbul’da görev yapan yabancı ülke misyon şefleriyle dün akşam, “Başkonsoloslarla Buluşması”nda bir araya geldi. İBB Genel Sekreteri Prof. Dr. Volkan Demir’in de katıldığı buluşmada, 19 Mart sivil darbesiyle özgürlüğü elinden alınan seçilmiş İBB Başkanı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve 15,5 milyon vatandaşın cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun Silivri’deki hücresinden gönderdiği yeni yıl mesajı içerikli mektubu okundu.

İMAMOĞLU: “HALKIMIZ DOĞRU OLANIN ARKASINDA DURMAYA DEVAM EDİYOR”

İmamoğlu, İBB Başkan Danışmanı Mustafa Osman Turan tarafından okunan mektubunda şu ifadeleri kullandı:

“Dünyada, Türkiye’de ve burada, İstanbul’da, zorlu bir yıl olan 2025’i geride bırakırken, bugün sizlerle birlikte olamamak beni derinden üzüyor. Karşı karşıya olduğum hukuki durum, artık adalete duyulan böylesine ürkütücü bir saygısızlığı ortaya koymasaydı, gülünç sayılabilecek bir noktaya ulaşmış durumda. Dün, diplomamın geçerliliğine ilişkin görülen dava, yargı sisteminin nasıl bir siyasi silaha dönüştürüldüğünü bir kez daha gösterdi; gerçekleri, belgeleri ve hatta en temel sağduyuyu dahi yok sayan bir silah. Binlerce sayfalık mesnetsiz iddianın üzerine eklenen bu teatral gösteriler, gücü değil, ülkede yaşanan bir çöküşü ortaya koymaktadır. Tüm bunlara rağmen, halkımız doğru olanın arkasında durmaya devam ediyor. Onların kararlılığı, adalete olan inancı ve günlük hayatta sergiledikleri sessiz cesaret bana güç veriyor.”

“ADALETE VE DEMOKRASİYE İNANAN, BENİMLE BİRLİKTE DURAN HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUM”

“Ve 2025’in ilk çeyreğini tamamlarken, dünyada demokrasinin aşınması bize adaleti ve kapsayıcılığı savunma sorumluluğunun her ülkede, her kurumda hepimize ait olduğunu hatırlatıyor. Bu ruhla, adalete ve demokrasiye inanan, benimle birlikte duran herkese teşekkür ediyorum. Türkiye’nin ikinci yüzyılının hâlâ yenilenmeyle tanımlanabileceğine her zaman inandım. Demokratik meşruiyetin yeniden tesis edilmesiyle, güçlü ve yetkin kurumların yeniden inşa edilmesiyle ve ülkemizin muazzam potansiyelinin açığa çıkarılmasıyla, istikrara ve özgürlüğe dayalı bir ülke, küresel belirsizlik döneminde sınırlarının ötesinde de yön veren, net ve yapıcı bir liderlik ortaya koyabilir. Ne yazık ki bugün tablo böyle değil. Türkiye, bir müttefikten ziyade mültecilerin kapı bekçisi, dış güvenliğin ileri karakolu ve fırsatçı bir ortak olarak görülüyor. Karşı karşıya olduğumuz zorluklar, yalnızca Türkiye’ye özgü değil. Bugün yaşadığımız dünya; ittifakların parçalandığı, güç dengelerinin hızla değiştiği bir dünya. Bu dünyaya uyum sağlayabilecek bir sisteme ihtiyacımız var. Rehaveti değil reformu, keyfiliği değil dayanıklılığı, dayatmayı değil kuralları tercih etmeliyiz. Hepinize mutlu bir 2026 diliyorum.”

 ASLAN: “YAŞANANLAR, YALNIZ İSTANBUL’UN DEĞİL, DÜNYANIN GELECEĞİNİ İLGİLENDİRİYOR”

Ukrayna, Gazze ve dünyanın farklı bölgelerinde süren çatışmaların ağır bedeller doğurduğunu belirten İBB Başkanvekili Aslan, siyasi haklar ve özgürlüklerin küresel ölçekte yaklaşık 20 yıldır gerilediğine dikkat çekti. “Bu küresel eğilim, maalesef bizim coğrafyamızda da çok belirgin,” diyen Aslan, özetle şunları söyledi:

“Türkiye’de, demokrasi ve hukukun üstünlüğü bakımından kritik bir eşikten geçiyoruz. İstanbul halkı tarafından üç kez seçilen Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu, ilçe belediye başkanlarımız ve onlarca çalışma arkadaşımız, aylardır hukuksuz bir şekilde özgürlüklerinden uzak. Hukuki değil, siyasi olduğu açıkça görülen bir iddianameyle karşı karşıyayız. Üstelik bu durum, yalnızca kişisel bir adaletsizlik değil. Bu gelişmeler, halk iradesine ve demokratik işleyişe yönelik çok daha geniş bir müdahaleye işaret ediyor. Bu haksızlığa halkımızın büyük bir bölümü tepki gösteriyor. Uluslararası kurumlar, şehir ağları, kardeş şehirler ve demokratik kuruluşlar da kaygılarını dile getiriyor. Çünkü yaşananlar, yalnız İstanbul’un değil, hepimizin geleceğini ilgilendiriyor. Hatta dünyanın geleceğini etkiliyor. Kelebek etkisini düşünün. Dünyanın bir yerinde demokrasi sarsılıyorsa, bu durum yayılarak herkesi etkiliyor. Yani bizlerin hak, hukuk ve adalet mücadelesi tüm evren için. Hepimiz için.”

“19 MART’TAN BU YANA 300 PROJEYİ HAYATA GEÇİRDİK”

İBB’de İmamoğlu vizyonunu devam ettirmek için var güçleriyle çalıştıklarını vurgulayan Aslan, İstanbul’da yaşayan vatandaşlar için geliştirilen hizmetler ile başta raylı sistemler olmak üzere birçok alandaki yatırımların detaylı bir özetini katılımcılarla paylaştı. 19 Mart’tan bu yana 300 projeyi hayata geçirdiklerinin altını çizen Aslan, “Spor tesislerimiz, gençlik merkezlerimizi, kreşlerimizi, yurtlarımızı İstanbul’umuza kazandırmaya devam ediyoruz. Metrolarımızın yapımı sürüyor, attığımız temellerle İstanbul’umuzun altyapısı güçlenmeye devam ediyor. Tüm bunları, hiçbir mahalleyi ayırmadan, hiç kimseyi dışlamadan yapıyoruz. Bir vatandaşımızı bile geride bırakmıyoruz,” dedi. 

“ULUSLARARASI ALANDA DA ETKİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ”

“Uluslararası alanda da etkimizi sürdürüyoruz,” diyen Aslan, “İstanbul’un yüzyıllardır kültür ve diplomasiye yön veren rolünü bugün de sürdürmek için çok çalışıyoruz. Nüfusu 10 milyonun üzerindeki Megaşehirleri, tarihte ilk kez İstanbul’da bir araya getirdik. Eurocities, Metropolis ve C40 gibi küresel şehir ağlarında İstanbul’un sesini duyurduk. Bu platformlarda iklim, ulaşım, sosyal kapsayıcılık ve demokrasi başlıklarında aktif katkı sunduk. Kurulmasına Ekrem Başkanımızın liderlik ettiği B40 Balkan Şehirleri Ağı ile bölgesel dayanışmayı güçlendirdik. Ortadoğu ve Kuzey Afrika şehirleri Belediye Başkanlarını İstanbul’da bir araya getirerek, barış ve iş birliğini ele aldık,” bilgilerini paylaştı.

“BARIŞIN, DİYALOGUN VE GÜVENİN İLK ADIMI ARTIK ŞEHİRLERDE ATILIYOR”

“İstanbul’un ortak değerlerini geleceğe birlikte taşımak; kültür, sanat, kamusal alan ve insani projelerde birlikte çalışmak bizi güçlendiriyor,” diyen Aslan, konuşmasını, “Yeni yılda bu ilişkileri daha da derinleştirmeyi diliyoruz. Bugünün dünyasında şehirler, otokrasiye karşı demokrasinin savunulduğu kaleler, küresel sorunlara çözüm üretilen laboratuvarlar haline geldi. Barışın, diyalogun ve güvenin ilk adımı artık şehirlerde atılıyor. Bizler, seçilmiş belediye başkanımızın ‘insanı, adaleti ve barışı temel alan belediyecilik’ anlayışını sürdürmeye kararlıyız. Sözlerimi tamamlarken, 2026’nın tüm dünyaya barış ve adalet getirmesini diliyorum. Ve umuyorum ki Sayın Ekrem İmamoğlu ve özgürlüğü haksız yere elinden alınan tüm dostlarımız ve vatandaşlarımız en kısa sürede sevdiklerine kavuşur,” sözleriyle noktaladı.

***

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ULUSLARARASI PİYASALARDAKİ SÖZÜNÜ TUTTU:
580 MİLYON DOLARLIK EUROBOND ZAMANINDA İTFA EDİLDİ

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 2020 yılında uluslararası sermaye piyasalarından sağladığı 580 milyon ABD doları tutarındaki Eurobond finansmanını, 9 Aralık 2025 tarihi itibarıyla anapara ve tüm faiz yükümlülükleriyle birlikte eksiksiz olarak geri ödemiştir.

Söz konusu tahvil ihracı, Türkiye’de bir belediye tarafından 33 yıl aradan sonra yurt dışı piyasalarda gerçekleştirilen ilk Eurobond işlemi olması bakımından, yalnızca önemli bir finansman kaynağı değil; aynı zamanda İBB’nin kurumsal kapasitesinin ve mali güvenilirliğinin uluslararası ölçekte tescili niteliğini taşımaktadır.

Bu kaynakla 4 metro hattının hizmete açılması hedeflenmiş, finansman İstanbul’un raylı sistem yatırımlarını hızlandıran kritik bir rol oynamıştır. Bugün gelinen noktada, borcun zamanında ve sorunsuz biçimde ödenmiş olması; İBB’nin yatırım üretme gücünün, finansman yönetimindeki disiplininin ve uzun vadeli mali sürdürülebilirliğinin açık bir göstergesi olmuştur.

İBB, ilk Eurobond ihracının ardından yatırımcı güvenini daha da ileriye taşıyarak, biri Greenbond (Yeşil Tahvil) olmak üzere iki Eurobond ihracını daha başarıyla gerçekleştirmiştir. Bu gelişme, uluslararası yatırımcıların İBB’ye duyduğu güvenin geçici değil; kalıcı, yapısal ve sürdürülebilir olduğunun somut bir kanıtıdır.

Bugün itibarıyla İBB;
Uluslararası piyasalardaki tüm yükümlülüklerini eksiksiz yerine getiren,
Yatırımı borca dönüştürmeyen, borcu yatırıma dönüştüren,
Kaynaklarını altyapı, sürdürülebilirlik, çevresel ve kamusal fayda doğrultusunda kullanan,
Güçlü bilançosunu şeffaf ve hesap verebilir bir mali yönetim anlayışıyla yöneten bir yerel yönetim modeli ortaya koymaktadır.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak; kentimize değer katan yatırımları sürdürürken, mali sorumluluk ilkesinden ödün vermeden, uluslararası yatırımcıların güvenine layık olmaya ve İstanbul’un geleceğine kaynak üretmeye kararlılıkla devam edeceğimizi kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi