Sibel Kocakaya'nın pratiğinde odak noktası psikocoğrafya kavramıdır. Sanatçı mekan kavramını, bulunduğu yer ve sanatçı olarak o yer ile kurduğu etkileşim üzerinden ele alıyor. Buradan hareketle serginin ana eksenini dağ manzaraları, antik ve modern mimari yapılar ve malzemenin dönüşümü oluşturuyor. Sanatçı, mekan ile kurduğu ilişkiyi üretim sürecinde performatif bir eyleme dönüştürüyor. Resimden heykele, çizimden yerleştirmeye tüm çalışmaları bu performansların birer tanığı olarak sergide yeni bir deneyim alanına evriliyor. Sergide yer alan video çalışması ise temelde tahta parçalarının çıkardığı sese dayanarak tarihsel öz ile çağdaş öğeler arasında performatif bir eyleme dönüşüyor. Sibel Kocakaya’nın, Bern’de yenilenmekte olan bir evin odasında duvarla tahta parçaları arasında orkestra yönetiyormuşçasına gerçekleştirdiği performans sergi mekanında bir ses enstalasyonuna dönüşüyor.
World Media Group (WMG) Haber Servisi