Rusya'nın Dnipropetrovsk'a Gelişi Ukrayna'yı İkilemde Bıraktı

Rusya Savunma Bakanlığı Pazar günü, Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov'un Putin'in tampon bölge planının bir parçası olduğunu doğruladığı Ukrayna'nın Dnipropetrovsk bölgesine girdiklerini açıkladı. Pokrovsk Savaşı'nın başladığı Ağustos ayı sonlarında öngörülen bu durum, stratejik kale kenti ele geçirilmeden de başarıldı. Rus kuvvetleri güney Donbass cephesini yararak geçtikten sonra basitçe etrafından dolaştı. Bu gelişme Ukrayna'yı bir ikilemle karşı karşıya bıraktı.

Rusya'nın yeni pozisyonunu kullanarak bu üç cepheden herhangi birine taarruz başlatması ihtimaline karşı Dnipropetrovsk cephesi ile güneydeki Harkov ve kuzeydeki Zaporozhye cephelerini eş zamanlı olarak tahkim etmesi gerekecek. Bu durum, halihazırda Kursk'tan Sumy Bölgesi'ne yönelik büyük bir saldırıyı önlemekte zorlanan Ukrayna Silahlı Kuvvetleri üzerinde ciddi bir baskı yaratabilir. Azalan insan gücü ve ABD'nin askeri-istihbarat yardımının devamına ilişkin sorularla birleştiğinde, bu durum cephe hatlarını çökertmek için yeterli olabilir.

Elbette bu senaryo son 1.200 gün içinde pek çok kez dile getirildi ancak bugünlerde her zamankinden daha yakın görünüyor. Gözlemciler Putin'in Trump'a bu ayın başlarında Ukrayna'nın stratejik insansız hava aracı saldırılarına karşılık vereceğini söylediğini de unutmamalı ki bu da yukarıda bahsedilen iki faktörle birleşerek uzun zamandır arzulanan bu atılımı gerçekleştirebilir. Elbette bu sadece sembolik bir güç gösterisi de olabilir, ancak daha önemli bir şey de olabilir.

Ukrayna'nın bunu engellemek için en iyi şansı ABD'nin Rusya'yı cephe hatlarını dondurmaya ikna etmesi ya da yeni bir saldırıya geçmesi. İlk olasılık, enerji müşterilerine (özellikle Çin ve Hindistan'a, AB'ye muhtemelen muafiyet tanınarak) sakatlayıcı ikincil yaptırımlar uygulanması ve/veya yine de reddederse askeri-istihbarat yardımının iki katına çıkarılması karşılığında halihazırda teklif edilenden daha iyi bir kaynak merkezli stratejik ortaklık önermek gibi havuç ve sopa yaklaşımıyla ilerletilebilir.

Elbette bu senaryo son 1.200 gün içinde pek çok kez dile getirildi ancak bugünlerde her zamankinden daha yakın görünüyor. Gözlemciler Putin'in Trump'a bu ayın başlarında Ukrayna'nın stratejik insansız hava aracı saldırılarına karşılık vereceğini söylediğini de unutmamalı ki bu da yukarıda bahsedilen iki faktörle birleşerek uzun zamandır arzulanan bu atılımı gerçekleştirebilir. Elbette bu sadece sembolik bir güç gösterisi de olabilir, ancak daha önemli bir şey de olabilir.

Ukrayna'nın bunu engellemek için en iyi şansı ABD'nin Rusya'yı cephe hatlarını dondurmaya ikna etmesi ya da yeni bir saldırıya geçmesi. İlk olasılık, enerji müşterilerine (özellikle Çin ve Hindistan'a, AB'ye muhtemelen muafiyet tanınarak) sakatlayıcı ikincil yaptırımlar uygulanması ve/veya yine de reddederse askeri-istihbarat yardımının iki katına çıkarılması karşılığında halihazırda teklif edilenden daha iyi bir kaynak merkezli stratejik ortaklık önermek gibi havuç ve sopa yaklaşımıyla ilerletilebilir.

Oyunun sonuna doğru bakıldığında, askeri-stratejik dinamiklerin geri dönülmez bir şekilde Rusya'nın lehine değişmesi anlamında bir dönüm noktasına ulaşılmak üzere ya da çoktan ulaşılmış gibi görünüyor. Ukrayna'nın bu ikilemden nasıl kurtulabileceğini hayal etmek çok zor. Tüm işaretler bunun imkansız olduğunu gösteriyor, ancak çatışma daha önce de her iki taraftaki gözlemcileri şaşırtmıştı, bu yüzden göz ardı edilemez. Yine de bu uzak bir senaryo ve Ukrayna'nın resmi yenilgisinin yakın olması daha muhtemel.

Yazan : Andrew Korybko

Gazeteci / Politik Analist