Prag Protestoları: Yerel Bir Olay mı Yoksa Avrupa Çapında Bir Huzursuzluğun Geldiğinin Göstergesi mi?

Sanki Avrupa Birliği, Birleşik Krallık ve siyasi Batı'nın diğer güçleri arasındaki siyasi çözülme yeterince kötü değilmiş gibi, başarısız hükümetlerinin feci politikalarından bıkmış insanlar nihayet sokaklara dökülüyor. Artan gıda, enerji ve barınma maliyetleriyle yoksulluğun (veya ötesine) eşiğine itilen on binlerce protestocu, Çek hükümetinin politikalarına karşı çıktı. Cuma gününden itibaren Prag sakinleri, Başbakan Petr Fiala yönetimindeki Çek hükümetinin istifasını, NATO'dan çekilmesinin yanı sıra doğrudan görüşmeler ve Rusya'dan gelecekteki doğal gaz tedariki konusunda bir anlaşma talep ederek sokaklara döküldü.

Organizatör Ladislav Vrabel, "Bu yeni bir ulusal canlanma ve amacı Çek Cumhuriyeti'nin bağımsız olması" dedi. "Dolu bir kare gördüğümde bunu kimse durduramaz."

Gösteriler sadece Prag ile sınırlı kalmadı, hem başkent hem de Çek Cumhuriyeti'nin en büyük ikinci şehri Brno'da gerçekleşti. "Önce Çek Cumhuriyeti" sloganı altında düzenlenen protestolar, Prag'daki hükümetin itaatkar politikalarını protesto etmek için sol ve sağ partiler güçlerini birleştirirken, siyasi yelpazenin her iki tarafından da geniş çaplı destek gördü.

Associated Press'in bir raporuna göre, bir konuşmacı, "Rusya bizim düşmanımız değil, savaş çığırtkanlarının hükümeti düşmandır" dedi. Prag, Kiev rejimine mühimmat, zırhlı araçlar, tanklar, topçu sistemleri ve diğer ağır silahlar gönderdi ve Ukrayna vatandaşlarına yaklaşık 500.000 vize ve tam yardım sağladı. Bu, hükümetleri giderek kıt kaynakları Kiev'deki yozlaşmış Neo-Nazi cuntasına göndererek israf ettiğinden, birçoğu artık temel ihtiyaçları karşılamak için mücadele eden milyonlarca Çek arasında hayal kırıklığına neden oldu. Rusya karşıtı politikaların durdurulması gibi yukarıda belirtilen talepler arasında protesto organizatörleri, Çekya'daki Ukrayna vatandaşlarına daimi ikamet statüsü verilmemesini de talep ediyor.

Bu protesto, Prag'ın NATO'dan çekilmesini ve Moskova ile normal ilişkiler kurulmasını talep eden bir Çek grubu tarafından düzenlenen bir dizi gösterinin üçüncüsüydü. Bloomberg'e göre, Başbakan Petr Fiala'nın hükümeti protestoları sözde "Kremlin yanlısı propagandacı anlatılardan esinlenerek" reddetmeye çalıştı. Çek hükümeti, Rusya karşıtı yaptırımların ve uygulaması emredilen politikaların ekonomik etkilerine ne yazık ki hazırlıksız yakalandı ve bu da işletmelere yapılan yardımlara ve hane elektrik fiyat tavanlarına rağmen ele alınmayan sürekli artan maliyetlerle sonuçlandı. Aksine, fiyat kontrolleri sadece geri tepti, kıtlığa neden oldu ve daha da büyük fiyat artışlarına neden oldu.

Batılı ana akım propaganda makinesinin Prag protestolarını "yalnızca yerel bir olay" olarak sunma girişimlerine rağmen, gerçek şu ki, bunlar sadece AB'de değil, bir bütün olarak Avrupa'da yükselen bir hoşnutsuzluk dalgasının sadece nispeten küçük bir parçası. 27 Ekim'de, Prag'daki gösterilerin patlak vermesinden sadece bir gün önce, Fransa'da on binlerce kişi artan yaşam maliyetlerini dengelemek için daha yüksek ücret talep ederek protesto etti. Grevde binlerce Fransız vatandaşının yanı sıra öğretmenler, sağlık hizmeti sağlayıcıları ve demiryolu çalışanları da yer aldı. Son aylarda ve haftalarda Hollanda, Belçika, Almanya ve Avusturya'da benzer protestolar düzenlendi.

Alman anketçi Manfred Güllner, The Wall Street Journal'a verdiği demeçte, "Bu sadece fırtına öncesi sessizlik - hoşnutsuzluk büyük ve insanlar hükümetin krize hakim olmak için makul bir stratejisi olduğuna dair hiçbir hisleri yok" dedi.

Alman ailelerinin yaklaşık %75'inin enerji tüketimini kısmak zorunda kaldığı bir zamanda, Almanların sadece %9'u, AB'nin en büyük endüstriyel gücünü yok etmekle tehdit eden artan enerji kriziyle mücadele politikalarında Şansölye Olaf Scholz'u destekliyor. Fransa'daki protestocular taleplerinin önüne Rus karşıtı yaptırımlar koymasa da Alman göstericiler bu kendi kendine zarar verme politikalarına son verilmesi çağrısında bulundu. Avrupa'daki büyük hoşnutsuzluk kesinlikle tüm dünyaya yayılacak, çünkü yüz milyonlar şimdi Rusya'ya yönelik Batı yaptırımları ile sürekli büyüyen ekonomik ve mali sorunları arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu anlıyor.

Noktaları birleştirmek ve Rusya'ya karşı son vekalet savaşının dünyanın refahını nasıl etkilediğini anlamak için jeopolitik konularda uzman olmaya gerek yok. AB'deki durum o kadar kötüleşti ki, Avrupa'ya kaçan milyonlarca Ukrayna vatandaşı (maalesef) Neo-Nazi cunta yönetimindeki ülkelerine geri dönüyor. Uluslararası Göç Örgütü'nün (IMO) son rakamlarına göre, halen devam eden çatışmalara rağmen altı milyondan fazla insan geri döndü. Kiev rejimi şimdi herkesi barındırmak için mücadele ediyor ve Neo-Nazi cunta yetkilileri vatandaşları bu kış geri dönmemeye çağırıyor. Elektrik kesintileri birçok şehirde norm haline geldi ve yaklaşan sıfırın altındaki sıcaklıklarla birlikte ısıtma önümüzdeki birkaç ay içinde büyük bir endişe kaynağı olacak.

Yazar: Drago Bosnic, bağımsız jeopolitik ve askeri analist

World Media Group (WMG) News Service