MITSUBISHI ELECTRIC Nurettin Geçgel: “Sanayi 4.0’a Hızlı Uyum Sağlanmasına Destek Oluyoruz”

Şirketinizden ve sunduğunuz hizmetlerden kısaca bahseder misiniz?

Çok sayıda sektörde ileri teknoloji çözümleriyle öne çıkan Mitsubishi Electric; bugün Japonya dışında 100’ün üzerinde şirketiyle faaliyet gösteren bir asırlık dünya devi olarak konumlanıyor. Türkiye’deki ana faaliyet alanlarımız; klima sistemleri, endüstriyel otomasyon sistemleri, ileri robot teknolojileri, Mekatronik CNC sistemler, asansör ve yürüyen merdiven sistemlerinden oluşuyor.

Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri olarak ise Türk sanayisinin fabrikaların dijital dönüşüm sürecine entegrasyonu için çalışıyoruz. Bugüne kadar Türkiye’de birçok farklı sektördeki işletmenin üretim hatlarının dijitalleşmesini sağladık. Firmalar bu sayede akıllı üretime geçti. Yeni nesil endüstriyel otomasyon sistemlerimiz ve ileri robot teknolojilerimizle Türkiye genelinde uzun yıllardır çözüm sunduğumuz tesislerde son dönemde özellikle montaj hatlarındaki çözümlerimiz ve varlığımızla dikkat çekiyoruz. Dijital dönüşümünü gerçekleştirdiğimiz üreticilerimizden de çok olumlu geri bildirimler alıyoruz. Büyük sanayicilerle birlikte ülke ekonomisine ve istihdama önemli katkı sağlayan KOBİ’lerimizin Sanayi 4.0’a hızlı bir şekilde uyum sağlamasına destek olduğumuz için çok mutluyuz.

Son dönemde ürün ve teknolojilerinizde yaşanan gelişmeler ve yenilikler nelerdir?

Mitsubishi Electric olarak sürekli gelişim her zaman önem verdiğimiz konuların başında geliyor. Şirket olarak en yeni robot ve otomasyon sistemlerinin endüstrinin rekabet gücünde kilit rol oynayacağına inanıyoruz. Firma olarak esneklik, kolay adaptasyon, değişen mühendislik sistemlerine uygunluk ve insanlarla birlikte çalışabilirlik gibi argümanları yeni robot teknolojilerimize entegre etmeye devam ediyoruz. Üretim bandındaki birçok işi yapabilen, insan kolu ya da eline yakın hassasiyete sahip robotlarımızla yüksek verim ve maksimum performans sağlıyoruz. Bununla birlikte özellikle zor ve tehlikeli alanlarda iş güvenliği ve işçi sağlığı açısından önemli avantajlar sunuyor, insanla iş birliği içinde görev alan kolaboratif robotlarımızla sanayiye değer katıyoruz. Bunlardan en yenisi ise MELFA ASSISTA. Bu teknoloji insan iş gücünü asiste ediyor, sistem mekaniği gereği aynı hareketi çok fazla tekrar edebildiğinden normal insanın yüzlerce katı iş yapabiliyor. İşletmelerin üretim kapasitesini arttırarak rekabet avantajı sunuyor.

Fabrikaların dijital dönüşümünü gerçekleştiren e-F@ctory konseptimizle ise fabrika yatırımından önce sanal bir üretim tesisi oluşturarak ortaya çıkacak hattın ve üretimin simülasyonunu gerçekleştirme, verimliliği değerlendirme ve oluşan çıktılar doğrultusunda yatırımı şekillendirme fırsatı sunuyoruz. e-F@ctory konseptimizle üreticiler küresel rekabette büyük avantaj elde ediyorlar. Bugün e-F@ctory altyapısı sayesinde robotlar, üretim hattındaki diğer ürünlerle ve ortamla haberleşebiliyorlar. Bilgileri insan kontrolünden bağımsız olarak hem kendi aralarında hem de fabrikayı kontrol eden ana sistemle paylaşıp verimliliği artırmak için hazır durumdalar.

Yeni üretim evresinde insan ve robotların iş birliğiyle çalıştığı bir yaklaşımın olacağından hareketle, çalışma ortamının yapay zekâyla desteklendiği bütüncül bir sistem sunuyoruz. Mitsubishi Electric’s AI creates the State-of-the-ART in technology (Mitsubishi Electric’in AI’sı ile en yeni teknoloji) ifadesinin kısaltması olan makine öğrenmesi algoritmasını kullanan ‘MAISART’ teknolojimizle yapay zekâ tabanlı fabrikalarda ve tesislerde ekipman duruş süresini azaltırken verimliliğin artırılmasını sağlıyoruz.

Şirketimizin son dönemde geliştirdiği diğer bir önemli teknoloji, mevcut MAPS SCADA yazılım ailesine ek olarak “GENESIS64” seri adıyla tasarlanan iki yeni sistem izleme ve proses kontrolü yazılımı oldu. Bu yazılımlarla Avrupa, Ortadoğu ve Afrika pazarlarına yönelik SCADA ürün ailesi genişletildi. Yeni geliştirilen bu yazılımlar; küçük üretim hatları için izleme ve kontrolden birden fazla tesise sahip büyük fabrikalar için izleme ve iş zekâsına, proses otomasyonundan tesisat ve bina otomasyonuna kadar pek çok IoT ihtiyacını karşılayacak.

Size göre geleceğin üretim dünyasında robotik teknolojiler nasıl bir rol oynayacak?

Geleceğin üretim dünyasında robotlar, insanların yerini alan değil insanlarla iş birliği yapan cihazlar olarak yer alacak. Günümüzde etkilerini yavaş yavaş görmeye başladığımız birbirine bağlı üretim makineleri ve insan etkileşimiyle yeni bir üretim anlayışı ortaya çıkıyor. Sanayi 4.0 olarak adlandırdığımız bu evrede akıllı makineler ve robotların üretim bandında baş rolü oynadığı fabrikalar hayatımıza giriyor. Dünya genelinde de insanın üretim sürecinde çok daha verimli alanlarda rol almaya başladığı dijital ve akıllı fabrikaların sayısı hızla artıyor. 

Cobotlar, insan ve makine iş birliği sayesinde geleceğin çalışma modelini bugünden inşa ediyor. Gelecekteki yeni nesil robot sistemlerinin çok robotlu, paralel yapılı, çok parmaklı eller ve yürüyen makineler içeren mekanizmalar olacağı düşünülüyor. Hatta belki de yarı insansı robotların varlığından veya insan uzuvlarının robotlaşmış formlarından bile bahsedileceği öngörülüyor. İyi tasarlanmış robotlar ve cobotların hem kişiselleştirilmiş özelliklere hem de değişen üretim ve tüketim trendlerine cevap verebilecek kapasiteye ulaşması bekleniyor. Mitsubishi Electric olarak endüstriyel alandaki öncülüğümüzü 1980’lerden bu yana robotik alanda da sürdürüyoruz. Markamız; yıllar içinde daha hassas, hızlı, dar alanda çalışabilen ve yüksek kuvvetlerde ağırlık kaldırabilecek robotlara odaklanmaya devam etti. Mitsubishi Electric olarak ürettiğimiz tüm robotlarda bu özellikleri uyguluyoruz ve 2020’den bu yana ise tüm robotlarımız yapay zekâ destekli olarak çalışıyor.

Robotlar işin önemli parçası ancak işlerin tamamını yapamıyorlar. İşlerin tamamının eksiksiz bir şekilde tamamlanabilmesi için mevcut sistemlerle haberleşecek, yüksek teknolojiye sahip PLC ve Scada sistemlerinin bulunması gerektiğini düşünüyoruz. Mitsubishi Electric olarak e-F@ctory konseptini sağlayan PLC sistemlerimiz fabrikalardaki haberleşme ve veri alışverişi için çözümler sunuyor. Fabrikadan elde edilen veriler hem bağlı olduğu sistemlerle hem de diğer modüllerle hızlı bir şekilde haberleşebiliyor. Mitsubishi Electric olarak bu haberleşmeyi 1 Gigabit hızında endüstriyel bir iletişim networkü olan CC-Link IE teknolojisiyle sağlıyor ve tüm bu çözümlere e-F@ctory adını veriyoruz. PLC ürünlerimiz de markamızın e-F@ctory yaklaşımının en önemli parçalarından biri olarak konumlanıyor.

Scada teknolojimiz ise fabrikadaki tüm sistemi tek bir yerden izleme, kontrol etme, analiz etme, arızalara anında müdahale gibi fonksiyonları barındırıyor. MAPS Scada sistemi; işletmenin sıcaklık, hız ve set değerleri gibi analog noktaları varsa ve sadece dijital noktalara ihtiyacı bulunuyorsa hesaplamayı sadece dijital noktalar üzerinden yapmasına imkân tanıyor. MAPS sadece Scada tarafında çözüm sunmayıp üretim takibi, enerji ve performans yönetimi gibi analizler de yapabiliyor. Scada sayesinde firmalar hem personel hem de tüm fabrikanın enerji tüketiminde verimlilik sağlıyor. İş gücü ve zaman açısından tasarruf sağladığı gibi arızaları en aza indirerek anında müdahale etme şansı da sunuyor. Sistem, fabrikanın tüm verilerini belirlenen bir veri tabanında kayıt altına alarak daha sonra analiz edebiliyor.

Türkiye’de akıllı üretim konusundaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

Şirket olarak Türkiye’deki akıllı üretim sürecine katkı sağlamayı önemsiyoruz. Çünkü şirketimiz, çok sayıda sektörde ileri teknoloji çözümleriyle öne çıkıyor. Bugün dünyada yüz binlerce çalışanıyla faaliyet gösteren 100 yıllık bir dünya devi konumundayız. Yapay zekâ, robotik teknolojiler, akıllı üretim sistemleri, nesnelerin interneti gibi konular Sanayi 4.0 ile dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gelişmeye devam ediyor. Özellikle de otomotiv sektörünün yan sanayisi olan Türkiye’de üretime ivme ve verim kazandırmak isteyen birçok sanayi kolu, üretim sürecine robot teknolojilerini dahil ediyor. Uluslararası Robotik Federasyonu (IFR)’nin sunduğu verilere göre endüstriyel robotların yıllık kurulumları, 2010-2019 yıllarını kapsayan 10 yıllık dönemde üç kattan fazla artarak dünya çapındaki fabrikalarda 381 bin üniteye ulaştı. IFR tarafından yayınlanan 2016 yılına ait rapora göre Türkiye, dünyada robot kullanımında 17. sırada yer alıyor. En güncel verilere göre 10 bin çalışan başına ortalama 23 robot düştüğü göz önüne alındığında hâlâ dünya ortalamasının altındayız. Ancak artan talep ve akıllı üretim farkındalığının bu tabloyu değiştireceğini düşünüyoruz. Çünkü Türkiye, sunduğu avantajlarla özellikle de jeopolitik konumu ve nitelikli iş gücü sayesinde potansiyeli yüksek bir pazar. Şirketimiz yüz yıllık köklü geçmişini ve gücünü hızla büyüyen Türk sanayisinin çağın gereklerine uygun üretim kabiliyeti kazanması, kalitede en üst seviyeye ulaşması ve küresel ölçekte çok daha kolay rekabet edilebilmesi için kullanıyor. Büyük bir hızla gelişen Türk endüstrisinin ileri teknoloji ile donatılmış fabrika otomasyonuna ve enerji verimli teknolojilere olan ihtiyacının artacağına inanan Mitsubishi Electric, bu zorlu göreve adres olarak kendi teknolojisini gösteriyor.

Mitsubishi Electric Türkiye olarak, 2022 yılı hedeflerinizden bahsedebilir misiniz?

Mitsubishi Electric olarak 2022 yılı için ajandamızda dijitalleşme ve yeni robot yatırımları yer alıyor. Üretim hatlarını kişisel bazlı ihtiyaçlara göre optimize ederek pazardaki rekabet koşullarına ayak uydurmayı sağlayan iş birlikçi robot ve dijital alt yapılar konusunda çalışmalarımıza hız kazandırdık. Bu kapsamda dünyanın dört bir yanındaki iş ortaklarımıza ve tüketicilerimize inovatif ürün ve çözümlerimizle en iyisini sunmayı sürdüreceğiz. Aynı zamanda Mitsubishi Electric’in ana faaliyet alanı olan üretimden yola çıkarak, önümüzdeki dönemde “Dijital Fabrika” kavramı üzerindeki çalışmalarımızı da hızlandıracağız. Şirketimizin Sanayi 4.0’a yanıtı olan e-F@ctory konseptimizle sanayicilerimizi geleceğe hazırlamak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

World Media Group (WMG) Haber Servisi