Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası piyasa beklentilerinin tersi bir şekilde; fazide indirime gitti.
Göreve geçtiğimiz yıl başlayan Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu; Yüksek enflasyonun sebebini yüksek faiz olarak gördüğünü dile getiriyordu. Onun için faizleri bir süre belirli bir düzeyde tutarak, enflasyon ve kurları sabit tutmaya çalışacağı öngörülüyordu. Bu faiz, kur, enflasyon politikasının ne kadar gerçekliği olduğunu Türk Lirası’ndaki değer yitimi ile görüyoruz. Bu değer yitimi alınan son faiz kararı ile süreceğe benziyor. Bu politikalar sonucu Yıl başından bu yana Türk lirasındaki değer yitimi yüzde 30 seviyelerini aştı.
Piyasalarda; sene başından bu yana gerçekleşen olaylar faizin pas geçileceği ya da düşürüleceği beklentisini arttırmıştı. Piyasalar bu yaklaşıma göre kendini konumlandırdı ve alımlarını yaptı. Gün itibariyle de hem bu alımların hem de dünya gündemindeki önemli gelişmeler ekseninde TL’de “kısa aralıklarla” dalgalanmalar oluştu. Tüm piyasalarda bir tedirginlik hakim. Ekonomistler döviz ve altında ekim ayında yaşanan dalgalanma ve yükselişlerin bu karar ardından devam edeceği beklentisini taşıyor. Faiz indirimlerinin bu şekilde devam etmesi ile birlikte önümüzdeki ay “sert kırılmalar” yaşanması muhtemel olarak görülüyor.
Tüm dünya faiz yükseltirken ve “sıcak parayı” ülkelerine çekmeye çalışırken; yalnızca inşaat sektörünü ayakta tutmak için alınan “faizi pas geçme” kararları önümüzdeki aylarda ülke ekonomisini daha zor durumda bırakabilir. İş dünyası ve ekonomistler bu durumu gördüğü için şimdiden tedbirlerini almaya başlamış görünüyor. Yılın son çeyreğinde TL’deki değer yitimi ve kırılmalar daha sert bir hal alabilir.
World Media Group (WMG) Haber Servisi