Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası piyasa beklentilerinin tersi bir şekilde; ancak ekonomistlerin tahmin ettiği gibi faiz indirimine devam edebilir.
Göreve geçtiğimiz aylarda başlayan Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu; Yüksek enflasyonun sebebini yüksek faiz olarak gördüğünü dile getiriyordu. Onun için faizleri bir süre belirli bir düzeyde tutarak, enflasyon ve kurları sabit tutmaya çalışacağı öngörülüyordu. Bu faiz, kur, enflasyon politikasının ne kadar gerçekliği olduğunu Türk Lirası’ndaki değer yitimi ile görüyoruz.
Piyasalarda; sene başından bu yana gerçekleşen faiz artırımlarının yavaş yavaş düşürüleceği beklentisi hakimdi. Piyasalar bu yaklaşıma göre kendini konumlandırdı ve alımlarını yaptı. Gün itibariyle de hem bu alımların hem de dünya gündemindeki önemli gelişmeler ekseninde TL’de “kısa aralıklarla” dalgalanmalar oluştu. Tüm piyasalarda bir tedirginlik hakim. Ekonomistler döviz ve altında Kasım ayında yaşanan dalgalanma ve yükselişlerin kasım ayı boyunca devam edeceği beklentisini taşıyorlar. Faiz indirimlerinin bu şekilde devam etmesi ile birlikte önümüzdeki ay “sert kırılmalar” yaşanması muhtemel olarak görülüyor.
An itibariyle, TL sene başından bu yana; altın, Avro ve Dolar karşısında ortalama yüzde 30’a yakın değer kaybetmiş görünüyor. Yukarıda bahsettiğimiz faiz kararı hayata geçerse; önümüzdeki aylarda; Avro 12 TL’nin üzerine kendini atabilir. Doların ise 10.5 TL’nin üzerinde değerlenmesi sürpriz olmaz. Gram altın ve borsada ise erken rekorlar gelmeye başladı. BIST 1584 üzerinde n işlem gününü kapatırken, gram altın 571 TL’yi gördü.
Tüm dünya faiz yükseltirken ve “sıcak parayı” ülkelerine çekmeye çalışırken; yalnızca inşaat sektörünü ayakta tutmak için alınan “faiz indirim” kararları önümüzdeki aylarda ülke ekonomisini daha zor durumda bırakabilir. İş dünyası ve ekonomistler bu durumu gördüğü için şimdiden tedbirlerini almaya başlamış görünüyor.
World Media Group (WMG) Haber Servisi