Her zaman olduğu gibi bayram sürecinde de sağlıklı beslenme kurallarının göz önünde bulundurulması gerektiğini belirten DoktorTakvimi Uzmanlarından Diyetisyen Rabia İnkaya, “Bayrama özel olan besinleri doğru porsiyon ve pişirme teknikleriyle tüketilmesinde bir sakınca yok. Önemli olan her besin grubuna yer vererek sadece protein tüketmeyip sebzeler, salatalar ve meyvelerle beslenmede dengeyi sağlamak. Bayram denilince akla geleneksel olan baklavalar, tatlılar ve sarmalar geliyor. Bu yiyecekler kalori değeri yüksek olan besinler olduğu için özellikle kilo kontrolü sağlamak isteyen bireylerin porsiyon kontrolüne dikkat etmesi gerekiyor. Günlük iki adet baklavadan daha fazlası tüketilmemeli, içilen çay ve kahveler şekersiz olmalı ve yanına çikolata ilave edilmemeli. Şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar veya dondurma tercih edilebilir. Ortalama üç adet yaprak sarmasının da bir dilim ekmek ile eş değer olduğu unutulmamalı” diyor.
Çay ve kahve su yerine geçmiyor
Tüketilen çay ve kahvenin su yerine geçmeyeceğini bilmenin önemli olduğunu söyleyen Diyetisyen Rabia İnkaya, “Kendi kilonuzu 30 ile çarparak günlük tüketmeniz gereken su miktarını hesaplayabilirsiniz. Günlük içmeniz gereken su miktarına ek olarak içtiğiniz her çay veya kahve için artı bir bardak daha su tüketmelisiniz” ifadelerini kullanıyor.
Metabolizmayı hızlandırmak için yapılması gerekenler
Diyetisyen Rabia İnkaya, bayramda metabolizmayı hızlandırmak için tavsiyelerini şöyle sıralıyor: “Eğer mideyle ilgili bir probleminiz yoksa, bir bardak suyun içine bir tatlı kaşığı doğal elma sirkesi ekleyip güne bu suyu içerek başlayabilirsiniz. Gün içinde bir kupa yeşil çay tüketmek metabolizmanızın hızlanmasına yardımcı olacaktır. Gün boyu su tüketimini artırın. Düşük tansiyon hastası değilseniz suyunuzun içine bir adet çubuk tarçın ve iki dilim limon ekleyebilirsiniz. Yemeklerinizin yanında bol yeşillik ve çiğ ya da haşlanmış sebze tüketmeyi ihmal etmeyiniz. Günü 30 dakikalık orta tempolu bir yürüyüşle tamamlayınız.”
Ne tüketeceğinizi planlayın
Birçok besinin aynı anda bulunmasının bayram sofralarının en göz alıcı özelliklerinden biri olduğunu belirten Rabia İnkaya, “Burada yemek yemeğe başlamadan önce ne tüketeceğinizi planlamanız daha dengeli beslenebilmek adına püf nokta. Benim önerim kendinize ait bir tabak ayarlayıp, tüketmek istediğiniz tüm besinleri bu tabak içerisine yerleştirmeniz. Tabağınızın dörtte biri protein, dörtte biri karbonhidrat, kalan yarısı ise sebze ve yeşilliklerle dolu olmalıdır. Yemeklerin yanında gazlı ve şekerli içecekler tüketilmemeli. Tatlı tüketiminde ise abartıdan kaçınıp kan şekerinizde ani yükseltmeler yapmaması adına yanında yoğurt veya kefirle denge sağlamalısınız” diyor.
Kurban etlerini pişirirken nelere dikkat edilmeli?
Et pişirirken etin besin değerlerinin korunmasına ve kanserojen öğelerin açığa çıkmamasına dikkat etmek gerektiğini söyleyen DoktorTakvimi Uzmanlarından Rabia İnkaya, “Bu açıdan en sağlıklı pişirme yöntemi haşlamadır. Izgara, buğulama veya fırında pişirme ise diğer tercih edebileceğiniz sağlıklı pişirme yöntemleri arasındadır. Etin iyi pişmiş olması hayvandan insana geçebilecek olan bulaşıcı hastalıkların önüne geçebilmek adına da önemlidir. Eğer etinizi ızgara olarak tüketecekseniz et ile kömür arasında en az 15 cm mesafe olmalıdır. Et yağlarından tamamen ayrılmalıdır; çünkü eriyip ateşe damlayan yağlar duman oluşturarak kanserojen maddelerin ete ulaşmasına neden olmaktadır. Kızartma ise tercih etmemeniz gereken bir pişirme yöntemidir. Et tüketimi geç saatlere bırakılmadan öğle yemeği olarak tercih edilmeli. Bir kişinin tek seferde tüketeceği et miktarı kendi avuç içini geçmemeli. Etin içerdiği demirden daha iyi faydalanabilmek adına yanında limonlu bol yeşil salata tüketilmeli” şeklinde konuşuyor.
Yüksek kolesterol içeren sakatatların ise kalp-damar hastaları, şeker hastaları ve kolesterol hastaları tarafından tüketilmemesi gerektiğinin altını çizen İnkaya, sağlıklı bireylerin sadece tek bir öğünde, yanında bol salatayla 100-150 gramlık bir porsiyon tüketebileceklerini söylüyor ve ekliyor: “Özellikle mide ve bağırsak hastalığı olan kişiler kurban etlerini hemen tüketmemelidir. Et birkaç gün buzdolabında dinlendikten sonra sindirimi daha kolay hale gelir. Bu kişiler dinlenmiş eti haşlama yöntemiyle pişirerek tüketebilirler. Tansiyon hastaları ise tüketecekleri etlere ve salatalara ekstra tuz ilave etmemelidir.”
Etin yanına salata ve sebze gibi lif içeriği yüksek besinler yenmeli
Etin sindirimi zor bir besin olduğunu belirten İnkaya, “Yoğun tüketiminin ardından mide ağrısı, gaz ve şişkinlik gibi problemlere yol açabilir. Bunu önlemek adına et iyice çiğnenmeli, etin yanına mutlaka salata ve sebze gibi lif içeriği yüksek besinler ilave edilmelidir. Gün içinde bol su içmek, bir bardak kefir tüketmek bağırsak hareketlerinin artmasına yardımcı olur. Rezene çayından da sindiriminizi rahatlatması adına yardım alabilirsiniz” diyor.
World Media Group (WMG) Haber Servisi