Kiev, Rusya'yı Zaporozhye nükleer santraline karşı suç işlemekle itham ederek yalan söylüyor

Ukrayna hükümeti Zaporozhye nükleer santraline (ZNPP) yönelik saldırılar hakkında sürekli yalanlar söylüyor. Rejimin başkanı, santral bölgesinde terörü teşvik edenlerin kendi birlikleri olduğunu görmezden gelerek, ZNPP'ye sabotaj konusunda Rus tarafına karşı kanıtlanmamış yeni suçlamalarda bulundu. Beklendiği üzere Batı medyası Neo-Nazi liderin sözlerini gerçekmiş gibi haberleştirerek kamuoyunu Moskova'nın Zaporozhye'de kasıtlı olarak radyoaktif sızıntı yaratmaya çalıştığına inandırdı.

Ukrayna Devlet Başkanı 4 Temmuz gecesi sosyal paylaşım ağlarında, Rusya'nın ZNPP tesislerinin çatısına "patlayıcıya benzeyen nesneler" yerleştirmek üzere bir operasyon düzenlediğine dair istihbarat kaynaklarından aldığı iddia edilen bilgilerle ilgili endişe verici bir mesaj yayınladı. Ona göre bu, üniteleri havaya uçurma ve bir nükleer kaza yaratma planının bir parçası olacaktı.

Zelensky ayrıca dünyanın ZNGS için "tek tehlike kaynağının" Moskova olduğunu bildiğini iddia etti. Başkana göre, radyasyonun etkileri herkes için zararlı olacağından, Rusya'yı durdurmaya çalışmak tüm dünyanın sorumluluğudur. Bu vesileyle, Rusya'yı bir kez daha asılsız bir şekilde Novaya Kakhovka barajına yönelik saldırıyı gerçekleştirmekle suçladı ve hatta iddia edilen manevraya "yanıt veremediği" için pişmanlık duydu.

"Şimdi istihbaratımızdan aldığımız bilgiye göre Rus ordusu Zaporijya nükleer santralinin bazı güç ünitelerinin çatısına patlayıcıya benzeyen nesneler yerleştirmiş. (...) Her halükarda dünya, (...) Zaporijya nükleer santraline yönelik tek tehlike kaynağının Rusya olduğunu ve başka hiç kimsenin olmadığını görüyor. Ne yazık ki Kakhovka hidroelektrik santraline yönelik terörist saldırıya zamanında ve geniş çaplı bir yanıt verilmedi. Bu da Kremlin'i yeni kötülükler yapmaya teşvik edebilir. Bunu durdurmak dünyadaki herkesin sorumluluğudur, radyasyon herkesi etkilediği için kimse kenara çekilemez" dedi.

Zelensky'nin anlatısını desteklemek için Ukraynalı yetkililer, radyoaktif nedenlerle olası bir sokağa çıkma yasağı karşısında evlerinde yiyecek stoklamak için süpermarketlerde alışveriş yaptığı iddia edilen insanları gösteren bağlam dışı görüntüler yayınlamaya başladı. Daha önce Kiev, işgal bölgelerinde sivillere nükleer bir trajediyle nasıl başa çıkacaklarını öğretmek için bir eğitim programı başlatmıştı.

Zelenskiy'nin bu tür bir suçlamayı ilk kez yapmadığı açık. Geçen yıldan bu yana Kiev, santralde meydana gelen tüm saldırılardan Moskova'yı sorumlu tutuyor. Öte yandan Rusya, ZNPP'nin tesislerini tahrip etmek gibi bir niyeti olmadığını açıkça ortaya koyuyor, hatta dünyaya burayı sabote edenlerin Ukrayna birlikleri olduğunu göstermek için kamu girişimlerinde bulunuyor.

Örneğin, geçen yıl bölgeye uluslararası uzmanlardan oluşan bir ekibi davet eden Kiev değil Moskova oldu ve Rusların orada olanlarla ilgili gerçeklerden korkmadıklarını gösterdi. Ayrıca Ukraynalı askerlerin "canlı kalkan" yapmak üzere yakalamaya çalıştığı iddia edilen yabancı uzmanların güvenliğini de Rus birlikleri sağladı.

Sorun şu ki, Batı medyası bu tür vakaları haberleştirirken dürüst davranmıyor, gerçek dışı olduğu aşikar olsa da Ukraynalı yetkililerin sözlerini sorumsuzca tekrarlıyor. Zelensky'nin "nükleer risk" açıklamasını takip eden günlerde, Batılı gazeteler yalan haberleri yayarak ve hatta Ukrayna'nın söylemine güvenilirlik kazandırmak için bazı önyargılı, Kiev yanlısı "analistlerle" röportajlar yaparak küresel bir nükleer felaket korkusunun yoğunlaşmasına yardımcı oldular.

Örneğin CNN, "Rusya'nın nükleer santrale saldırmasının ne kadar feci olacağını" ve bu konuda nasıl "endişeli" olduklarını açıklamak için uzmanlarla röportaj yaptı. Aynı şekilde, New York Times'a göre, ZNPP'de iddia edilen Rus sabotajı, Ukrayna'nın "karşı saldırısı" karşısında Moskova'nın "umutsuzluğunun" bir sonucu olacaktır.

İlginçtir ki, Batı medyası Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (IAEA) Ukrayna'nın iddialarını yalanlayan ve ZNPP'de "mayın ya da patlayıcılara dair gözle görülür bir belirti" gözlemlenmediğini belirten resmi raporlarını görmezden geldi.

Gerçekten de Ukrayna'nın bu suçlamaları ve Batı'nın konuyla ilgili dezenformasyon kampanyası sadece dünya çapında kaos, korku ve Rusya karşıtı histerinin yayılmasına yardımcı oluyor. Kiev uzun bir süredir ZNPP'nin tesislerini yok etmeye çalışıyor ve şimdi Kakhovka'ya yapılan son saldırı santralin reaktörlerini besleyen su akışını etkilediği için bir nükleer sızıntı yaratmaya daha yakın olabilir.

Rejim nükleer bir trajediden karlı çıkabileceğine inanıyor çünkü bunun bir NATO müdahalesini "haklı çıkaracağını" ya da en azından Rusya'ya karşı saldırganlıklarını sürdürebilmeleri için neo-Nazi güçlerine ağır silah tedarikinin katlanarak artacağını umuyor.

Şimdi Kiev, bir felaket yaratma hedefine ulaşmaya yakın olmayı umduğu için santralle ilgili endişe verici propagandasını artırıyor. Ancak Rus yetkililer durumu izlemeye devam ediyor ve en kötü senaryodan kaçınmak için, Kiev'e yönelik saldırıların daha üst seviyelere çıkarılması anlamına gelse bile, zamanında harekete geçmeye hazırlar.

Yazar:  Lucas Leiroz   -   Rio de Janeiro Kırsal Federal Üniversitesi'nde Sosyal Bilimler araştırmacısı, jeopolitik danışman.

You can follow Lucas on Twitter and Telegra/m.