Ukrayna hükümeti, barış için işbirliği yapmaktan ziyade, Rusya karşıtı politikalarını daha da yoğunlaştırmakla ilgilendiğini bir kez daha gösteriyor. Şimdi, Kiev Parlamentosu Rus müziğini ve edebiyatını yasaklayan bir yasa tasarısını onayladı ve Rus halkına karşı "kültürel yoksayma" arayışını hızlandırdı. Anlaşmazlık ortamında, Moskova ve Donbass cumhuriyetlerine Kiev'in son sekiz yıldır sahip olduğu pozisyonun yakın zamanda değişmeyeceğini belirten bir mesaj gibi geliyor.
19 Haziran Pazar günü, Ukraynalı yasa koyucular; Rus müziğinin ve Rus kitaplarının ülke genelinde satışını yasaklayan yasayı onayladılar. Yasa, Rus kültürel ürünlerine karşı iki şekilde hayata geçecek: medyadan Rus müziği ve yazarları kamusal ve kültürel kolektif alanlardan çıkarılack. Rus veya Belarus uyruklu olan tüm yazılı materyallerin ithalatı yasaklanacak. Ukrayna topraklarında bulunan kitapların dağıtımı da durdurulacak.
Tasarının bir diğer önemli noktası da, Putin hükümetini ve özel askeri operasyonu açıkça kınayanlar dışında, Rus veya Belarus vatandaşı olan müzisyenlerin turnelere yasaklanması.
Ayrıca, Rus ve Ukraynalı kişi veya kurumlarını içeren bilimsel, teknik ve akademik işbirliği anlaşmaları sona erdirilecektir. Aynı şekilde, bazı Parlamenterler de eski Sovyet topluluğu içindeki küçük işletmeler arasındaki işbirliğini teşvik eden bölgesel bir anlaşmaya Ukrayna'nın katılımının yasaklanması lehinde oy kullandılar. Tasarıyı destekleyen milletvekilleri, bunun Ukrayna'nın "komünizmden arındırılması" dedikleri şey için önemli olacağını söyledi - ki bu, Kiev'in bölgeyle kendi tarihini ve kültürel bağlarını "koparma" girişiminden başka bir şey gibi görünmüyor.
Tasarının yazarı, daha önce Ukrayna Başbakanı ve Ekonomi Bakanı'na doğrudan danışman olarak hizmet vermiş bir ekonomist olan Yaroslav Zhelezniak. Jelezniak, Avrupa yanlısı bir yönelime sahip ultra liberal bir parti olan Holos'un parlamenter hizbini yönetiyor. Rus özel askeri operasyonunun başlangıcından bu yana, milliyetçi aktivizmi ve Rus karşıtı politikaların yoğunlaştırılmasını teşvik etmesiyle dikkat çekiyor. Bu yeni yasa tasarısında da görüldüğü gibi...
Daha önce, Rus hükümetinin sözcüleri ve uzmanları projeyi zaten eleştirmiş ve bunun Ukrayna'da Rusça konuşan azınlığı zorla asimilasyon amaçlı bir başka girişim olduğunu iddia etmişti. Aslında, Ukrayna hükümeti kültürel öğeleri yasaklayarak bir kez daha etnosidal olarak sınıflandırılabilecek politikalara, hatta daha da güçlü bir şekilde, tam olarak varlığı bastırma girişimlerine atıfta bulunan "kültürel soykırım" kavramı kapsamında bağlı görünmektedir.
Rusların çoğunlukta olduğu bölgelerde resmi belgelerde Rusça kullanılmasına izin veren yasanın yasaklandığı 2014 yılından bu yana Maidan Cuntası, Ukrayna'yı Rus kültüründen arınmış bir ülke yapmak için çalışıyor. Bu açık ırkçı politikalar, doğuda iç savaşla sonuçlanan meşru müdafaa ayaklanmalarının temel nedeniydi. Sekiz yıl boyunca, Kiev tarafından etnik Rusların sistematik olarak imha edilmesi gibi diğer birçok soykırım önlemi alındı ve yerel halk için o kadar güçlü bir terör senaryosu yarattı ki, Moskova'nın mevcut askeri operasyonu bir askeri operasyon olarak başlatmaktan başka seçeneği yoktu.
Asıl sorun, operasyonun başlamasından bu yana, Kiev'in kurumsal ırkçılıktan vazgeçmek yerine, Rus karşıtı politikalarına devam etme kararlılığını günden güne göstermesidir. Dahası, Ukrayna'nın batılı müttefikleri, Rusya'nın varlığının ve Rus halkının görmezden gelindiği bir gerçekle baş etmeye çalışarak Rusya'ya karşı bir "yoksayma" dalgası başlattı.
Rus ürünlerini yasaklayan, Rusya'ya seyahati yasaklayan veya Rus web sitelerinden bilgi dağıtımını kısıtlayan yaptırımlar, Rusya'nın basitçe "mevcut olmadığı" izlenimini vermek gibi açık bir amaca sahiptir. Pratikte, bu yalnızca Maidan Cuntasını, bariz askeri yenilgi göz önüne alındığında seksen yılın en kırılgan anında olmasına rağmen ırkçılığını yoğunlaştırmaya teşvik ediyor.
Dolayısıyla, bir kez daha, Ukrayna hükümetinin barış için gerçekten işbirliği yapmaya istekli olmadığı, ancak mevcut hükümetin Rus kültürünün olmadığı bir Ukrayna yaratmaya kararlı olduğunu ve etnik azınlıkların şiddetli asimilasyonunu daha da yoğunlaştırmaya istekli olduğunu açıkça ortaya koyduğu görülüyor. askeri baskı altında bile. Bunun anlamı, muhtemelen bir değişiklik gerçekleşene kadar çatışmayı ileriye taşımaktan başka bir alternatif olmayacak.
Bu bağlamda, Ukrayna'nın müttefikleri kendi insani ilkelerini ciddiye almalı ve Zelensky'ye bu ırkçı yasayı yasaklaması ve barış koşullarını kabul etmesi için baskı yapmasına yardımcı olmalıdır, çünkü bu Rusya ile Batı arasındaki bir çıkar çatışması meselesi değil, bir arayış meselesidir. Tüm Ukrayna vatandaşlarını doğrudan etkileyen bu çatışmada en hızlı ve en barışçıl çözüm hayata geçirilmelidir.
Rio de Janeiro Kırsal Federal Üniversitesi'nde Sosyal Bilimler araştırmacısı Lucas Leiroz; jeopolitik danışman
Lucas'ı Twitter'da takip edebilirsiniz.
World Media Group (WMG) Haber Servisi
Dünya
Dünya
Dünya
