
İSTAHED Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Sercan Ahmet Uluç, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Aile hekimliği çalışanları olarak 1 Kasım 2024 yılında yayınlanan, bizim 'eziyet yönetmeliği' dediğimiz Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği ile beraber maalesef son derece zor günler geçiriyoruz. Çünkü zaten çok yoğun bir iş yükü altındayken, üstüne çok daha fazla iş yükü eklendi bu yönetmelikle. Ve buna rağmen ücretlerimizin birçoğu şarta dayandırılarak veriliyor. Yani ayda kazandığımız maaşın yüzde 40'ı asıl maaşımız, kalan yüzde 60'ı ek ödeme olarak bize ödeniyor. Yani hepsi; 'şunu yaparsanız şuradan şu kadar para vereceğiz', 'bu izlemi yaparsan bu kadar', 'işte şu kadar rapor verirsen bu kadar...'
Böyle bir maaş hesabı dünyanın neresinde var açıkçası merak ediyoruz. Yani bir ay çalışamadığımız zaman, misal biz herhangi bir sebeple bir ameliyat olduk, bir ay çalışamadık; bir önceki aldığımız maaşın yüzde 40'ını alıyoruz. Yani bu şekilde maaş alan dünyanın neresinde bir sağlık çalışanı var? Sağlık Bakanlığı çıksın bize bunu söylesin."
"Teşekkür Edilmesi Gerekirken Cezalandırılıyoruz"
Dr. Uluç, Türkiye'deki sağlık çalışanlarının fedakarlığına dikkat çekerek şunları kaydetti:
"Biz zaten çok çalışıyoruz. OECD ülkelerine göre nüfusa oranla hekim sayısında da hemşire sayısında da en son sıradayız. Buna rağmen bu ülkedeki sağlık sistemi ayakta duruyorsa, bu bizim fedakarlığımız sayesindedir. Bunu çok iyi bilmesi lazım Bakanlığın. Yani biz çıkıp bize teşekkür etmesi gerekirken; bu kadar az sayıda personelle bu kaliteli hizmeti sağlayabildiğimiz için bize teşekkür etmesi gerekirken; üstüne çıkıp 'ben sizi yetersiz buluyorum, bunları da yaparsanız size para öderim, yoksa paranızı keserim' mantığıyla hareket ediyor.
Yazdığımız reçeteye göre bize ödeme planlıyor. Biz baş ağrısı için antibiyotik yazmadığımız hastanın memnuniyet durumuna göre ödeme alıyoruz! Ve bize başvurmayan hastadan dolayı kesintiye maruz bırakılıyoruz. Yani bir yılda bize başvurmayan hastadan dolayı yarı ücret almamızın nasıl bir mantığı olabilir ve dünyanın neresinde böyle bir uygulama var? Açıkçası çok merak ediyoruz."
"MHRS Uygulaması Bizi Sekreter Konumuna Düşürüyor"
Açıklamasında MHRS randevu sistemindeki sorunlara da değinen Dr. Uluç, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu uygulamalar bizi son derece rahatsız ediyor. Hem memnuniyetimizi, çalışma gün içerisindeki memnuniyetimizi ve itibarımızı çok zedeliyor ve bu şekilde çalışmak istemiyoruz. Bir yılda gelmeyen hastadan dolayı kesintinin bir an önce kaldırılmasını, yine memnuniyete göre veya yazdığımız ilaca göre ödeme verilmesinin tamamen kaldırılmasını istiyoruz.
Yine son dönemdeki MHRS uygulamasıyla, yani MHRS'de randevu bulamayan hastanın 'aile hekiminize gidin size randevu alsın' denmesi yine bizi bir sekreter konumuna düşürüyor ve bu şekilde yapılacak, yapılan uygulamalar bizim itibarımızı son derece zedeliyorlar. Bu durumdan da son derece rahatsızız. MHRS randevularını, bize ayrılan payın genel paya eklenmesi ve hastanın kendisinin almasını istiyoruz. Sadece bize çok küçük, acil hastalar için yönlendirmemiz gereken bir pay kaldığı sürece geri hakların hepsi MHRS sistemine eklenmelidir."
"15 Aralık'ta Gelir Kaybı Yaşayacağız"
Dr. Uluç, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
" Bakanlıktan bu uygulamalarda geri adım atılmasını talep ediyoruz. 15 Aralık'ta yine kesintiyle karşılaşacağız. Son bir yılda gelmeyen hastadan dolayı bir kesintiye uğrayacağız. Yine bu hekim ve hemşirelerde yüzde 10'lara, yüzde 15'lere varacak bir gelir kaybından bahsediyoruz. Bunu yaşamak istemiyoruz çünkü bizim burada herhangi bir şeyimiz yok, duruma dahil olabileceğimiz bir şey yok. Hastayı zorla bir aile sağlığı merkezine getirme şansımız yok. Bu mantıksız maddelerin bir an önce kaldırılması ve yeni mevzuat yayınlanması için de Bakanlıktan bir an önce adım atılmasını bekliyoruz."
World Media Group (WMG) Haber Servisi
Sağlık İlaç
Sağlık İlaç
Sağlık İlaç