İmamoğlu’nun Davasında Savcı İzne Ayrıldı

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davada karar duruşması öncesi savcı izne ayrıldı. Beraat kararının beklendiği yarınki duruşmada, mütalaa vermesi gereken savcı iki gün rapor alarak izne çıktı. Duruşmaya geçici savcı katılacak. Geçici savcının mütalaa açıklaması beklenmediğinden duruşmanın ertelenmesi kuvvetle muhtemel. Bu arada Hakimler Savcılar Kurulu’nun güz kararnamesi haftaya açıklanacak. Mazeret kararnamesi döneminde hakimin talebi olmadan yerinin değiştirilmesi ilke kararnamesine aykırı olsa da bu gelişme ile hakimin yerinin değiştirilebileceğine dair şüphe uyandırdı.

23:01:48 | 2024-11-19

TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde ‘ihaleye fesat karıştırma’ suçlamasıyla yargılandığı davaya yarın Büyükçekmece 10’uncu Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edilecek.

KARAR İLERİ BİR TARİHE ERTELENEBİLİR

Son duruşmada mahkeme hakimi savcılığa esas hakkında mütalaasını hazırlamasını istemiş, yarınki duruşmada açıklaması için süre vermişti. Ancak duruşma savcısının bugün ve yarın geçerli olmak üzere rapor alarak izne ayrıldığı öğrenildi.  Yarınki duruşmaya geçici savcı katılacak. O sebeple mütalaa açıklaması pek mümkün görünmüyor. Yarın mütalaa açıklanmazsa duruşma büyük ihtimalle ileri bir tarihe ertelenecek. 

HSK KARARNAMESİ ÖNCESİ ŞÜPHE

Haftaya açıklanacak Hakimler Savcılar Kurulu güz kararnamesi öncesi yaşanan bu gelişme şüphe uyandırdı. Mazeret kararnamesi döneminde hakimin talebi olmadan yerinin değiştirilmesi ilke kararnamesine aykırı olsa da yaşananların hakimin değiştirilmesine dönük bir hamle olabileceği değerlendiriliyor.  

SON DURUŞMADA YAŞANANLAR

Son duruşmada, soruşturma aşaması ile yargılama aşamasında alınan iki ayrı bilirkişi raporu arasında uyuşmazlık olduğu gerekçesiyle üçüncü bilirkişi raporu hazırlandı. Rapor dava dosyasına girdi ve tutanağa geçirildi. Raporda öne çıkan tespitler şöyle: İçişleri Bakanlığı genelgesine göre belediyelerde başkanlar harcama ve ihale yetkilisi değil, İmamoğlu da harcama yetkilisi değil üst yönetici konumunda. İmamoğlu’nun ihale komisyonunda görevi ve komisyon kararını onaylama yetkisi yok, söz konusu belgelerde de imzası yok. İmamoğlu’nun ihale sürecinde ve daha sonra uygulama safhasında herhangi bir talimat verdiğine veya dolaylı da olsa yönlendirmesinin bulunduğuna ilişkin herhangi bir delilin mevcut olmadığı ifade edildi.İşçilere ek sözleşme uygulamasıyla daha düşük asgari ücret farkı ödendiği, ek sözleşmeyle ödemeye esas yüzde oranlarının belediyenin lehine aşağıya çekildiği, ek sözleşme sonucu yapılan uygulamayla daha düşük ödemede bulunularak belediye lehine 141 bin 840 lira 72 kuruş kazanç sağlandı. İmamoğlu ile diğer altı sanık mevzuata aykırılık teşkil edecek ve kamu zararına neden olacak işlem ve eylemi tespit edilmedi. Sanık İmamoğlu’nun avukatları, bilirkişi raporuna katıldıklarını belirtirken, İçişleri Bakanlığı adına katılan avukatsa rapora karşı itiraz dilekçesi sunduklarını söyledi. Mahkeme, bilirkişi raporunda önceki ara kararlarda belirtilen hususlara cevap verildiğine kanaat getirerek söz konusu itirazı reddetti. Dava dosyasını mütalaasını hazırlaması için savcıya gönderen mahkeme, duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDE NELER VAR?

Büyükçekmece Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, ihbar eden olarak İçişleri Bakanlığı, sanık olaraksa Ekrem İmamoğlu ile Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam yer alıyor.İddianamede, 29 Aralık 2015’te ‘Kültür Merkezlerinde Personel Çalıştırılması ve Kültür Sanat Organizasyonları Hizmet Alım İşi’ ihalesi sırasında İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye başkanı olduğu, diğer sanıklarınsa belediyede müdür ve personel olarak görev yaptıkları anlatılıyor.Beylikdüzü Belediye başkanlığınca yapılan söz konusu ihalede, sanıkların fikir ve eylem birliği içinde hareket ettikleri değerlendirilen iddianamede şöyle denildi: “Sanıklar, ihale alıcısı bir firma lehine ancak kamu zararına neden olacak şekilde, ihaleye katılma yeterliliğine veya koşullarına sahip olmayan kişilerin ihaleye katılmasını sağlamak ve teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olmadığı halde, sahip olduğundan bahisle değerlendirmeye almak eylemlerinde bulunarak kamu kurumu statüsünü haiz Beylikdüzü Belediye Başkanlığının 250 bin 86 lira fazladan para ödemesine ve neticede 250 bin 86 lira tutarında kamu zararına neden olarak üzerlerine atılı ‘ihaleye fesat karıştırma’ suçunu işledikleri anlaşılmıştır.” İddianamede, sanıklar İmamoğlu, Ülken, Gül, Çetin, Çuhadar, Hepgül ve Dişisağlam hakkında ‘ihaleye fesat karıştırma’ suçundan üçer yıldan yedişer yıla kadar hapis cezası isteniyor.

‘İSTANBUL 2036’ İÇİN GÜÇ BİRLİĞİ

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik ve Spor Genel Müdürü Veli Ozan Çakır ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Başkanı Prof. Dr. Uğur Erdener, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) heyetiyle, “İstanbul 2036” konulu çevrimiçi toplantıda bir araya geldi. Yenikapı’daki Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıya, Türkiye Milli Paralimpik Komite Başkanı Murat Aksu ve ilgili İBB bürokratları da tam kadro katıldı. Türkiye ve İstanbul’un 2036 olimpiyatları ve paralimpik oyunlarına adaylığıyla ilgili tanıtım filmlerinin gösterildiği, sunumların yapıldığı toplantıda, sırasıyla; Prof. Erdener, Çakır ve İmamoğlu birer konuşma yaptı.

İMAMOĞLU: “HER BİRİMİZ ORTAK BİR HEDEFİ PAYLAŞIYORUZ”

Konuşmasının başında, 2036 olimpiyat ve paralimpik oyunlarını düzenlemeye aday tüm şehirlere iyi dileklerimi sunan İmamoğlu, “Her birimiz ortak bir hedefi paylaşıyoruz; sporun dönüştürücü gücünü kullanarak birlik, ilerleme ve umuda ilham vermek. İstanbul, bu yolculuğa yabancı değil. Olimpiyatlar için ilk teklifimizi verdiğimiz 2000 yılından bu yana, IOC’nin karşısına beş kez çıktık. Şimdi, altıncı kez, İstanbul'un dünyayı ağırlamaya hazır olduğunu kanıtlamaya kararlıyız. Bu arayış, sadece kararlılıkla ilgili değildir. Olimpiyat ve paralimpik oyunlarının dönüştürücü gücüne olan inancımızın bir kanıtıdır” şeklinde konuştu. “Eşitsizlik ve kutuplaşma ile giderek daha fazla bölünen bir dünyada yaşıyoruz” diyen İmamoğlu, “Ekonomik eşitsizlikler ve sosyal gerilimler, dünyanın dört bir yanındaki insanları zorluyor. Yine de olimpiyat felsefesi, son derece benzersiz bir şey sunuyor. Olimpiyat sadece bir spor etkinliği değil; dünyamızdaki en etkili birleştirici güçtür” ifadelerini kullandı.

“VATANDAŞLARIMIZIN COŞKUSU, TEKLİFİMİZİN KALP ATIŞLARIDIR”

“İstanbul'da hayata geçirmeyi hayal ettiğimiz şey de tam olarak budur” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:

“İstanbul, sadece tarihi bir şehir değil; kıtaların, kültürlerin ve tarihlerin mükemmel bir uyum içinde buluştuğu, dünyanın coğrafi merkezidir. 2036 oyunları için teklifimiz, kolektif bir irade üzerine inşa edilmiştir ve Türk devleti ile Milli Olimpiyat ve Paralimpik Komitelerimiz tarafından tam olarak desteklenmektedir. Bu iş birliği, ortak bir kararlılığı yansıtmaktadır. Vatandaşlarımızın coşkusu, teklifimizin kalp atışlarıdır. İstanbul halkı, oyunların sunduğu muazzam kültürel, sosyal ve ekonomik fırsatların farkında olarak bu hayali kucaklamıştır. Sporun yaşamlar ve şehirler üzerinde olumlu etki yaratma gücü yadsınamaz. Kentsel gelişim, çevresel sürdürülebilirlik ve sosyal uyum, oyunların bayrağı altında gelişti. Şahsen tanıklık ettiğim Paris2024, bunun en iyi örneğiydi. İstanbul için de aynı potansiyeli görüyoruz; gelişmek, birleşmek ve ilham vermek…”

“TUTKUMUZU DÜNYAYA GÖSTERME ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ”

“Ayrıca 2027 Avrupa Oyunları'na ev sahipliği yapacak şehir olarak, tutkumuzu dünyaya gösterme şansına sahip olacağız ve İstanbul'un 2036'da unutulmaz bir olimpiyat deneyimi sunmaya hazır olması için zemin hazırlayacağız. Taahhüdümüz, sadece oyunlar için değil, her yatırım ve çabanın kalıcı bir olumlu etki bırakmasını sağlamak için sonraki on yıllar içindir. Bugün burada, olimpik değerlere olan inancımızı bir kez daha teyit etmek ve İstanbul'un bu inanılmaz onuru ve sorumluluğu kucaklamaya hazır olduğunu göstermek için toplandık. Vizyonumuzu paylaşma fırsatı verdiği için, Uluslararası Olimpiyat Komitesi'ne şükranlarımı sunmak istiyorum.”

ÇAKIR: “TÜRKİYE HÜKÜMETİ, İSTANBUL’UN OLİMPİYAT VE PARALİMPİK OYUNLARINA EV SAHİPLİĞİ BAŞVURUSUNU TAM ANLAMIYLA DESTEKLİYOR”

“Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Hizmetleri Genel Müdürü olarak, Türkiye hükümetinin İstanbul’un olimpiyat ve paralimpik oyunlarına ev sahipliği başvurusunu tam anlamıyla desteklediğini bildirmekten büyük onur duyuyorum” diyen Çakır ise şunları söyledi:

“3796 numaralı Olimpiyat Kanunu, olimpik oyunlara ev sahipliği yapmanın, ulusal bir öncelik olduğunu vurgulamakta, İstanbul’un adaylığı için somut bir zemin hazırlamakta ve bu amacı gütme konusundaki kararlılığımızı sergilemektedir. Söz konusu kanun; gerekli yapıların, kaynakların ve operasyonel düzenlemelerin ana hatlarını çizmek suretiyle, başvurunun başarısı için kapsamlı hukuki ve finansal çerçeveyi sağlamaktadır. Hükümetimizin, İstanbul’un olimpiyat oyunlarına ev sahipliği konusunda, ulusal ve küresel bağlamda yankı uyandıracak olağanüstü bir kapasite sergileyeceğine inancı tamdır. Olimpiyat ruhunu yansıtan, mükemmeliyet, kapsayıcılık ve sürdürülebilirlik anlamında kalıcı bir miras yaratacak bir olimpiyat sunmaya hazırız. Başvurumuzu değerlendirdiğiniz için teşekkür eder, her iki tarafın çıkarlarını gözeten verimli bir ortaklık içerisinde, gelecek nesillere ilham olacak unutulmaz bir olimpiyat için sizlerle çalışmayı sabırsızlıkla bekleriz.”

PROF. ERDENER: “BİRLİKTE ÇALIŞMAYI DÖRT GÖZLE BEKLİYORUZ”

TMOK Başkanı Prof: Erdener de konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“İstanbul'un olimpiyat ve paralimpik oyunlarına ev sahipliği yapma teklifi bir hayal değil, Türkiye'nin olimpik harekete ve onun değerlerine olan uzun süreli bağlılığının bir yansımasıdır. İstanbul, olimpiyat oyunlarının temsil ettiği çeşitlilik, kapsayıcılık ve birlik ruhunu bünyesinde barındıran bir şehirdir. Bu adaylık, Büyükşehir Belediyemizin, hükümetimizin ve en önemlisi, İstanbul halkının ve Türkiye’nin güçlü desteğine sahiptir. TMOK, bu teklifin aktif bir ortağı olmaktan, paydaşlarımızı desteklemekten ve yönlendirmekten gurur duymaktadır. Birlikte hem İstanbul’a hem de olimpik harekete fayda sağlayacak oyunlar düzenlemeyi hedefliyoruz. Amacımız; sürdürülebilirlik, yenilikçilik ve toplumsal katılımda yeni bir standart belirleyecek bir oyun düzenlemektir. Planlarımız; oyunların şehir, ülke ve küresel Olimpiyat camiası için olumlu ve kalıcı bir miras bırakmasını sağlayacaktır. TMOK Başkanı ve bir IOC üyesi olarak, bu adaylığın bir ekip çalışması, şeffaflık ve olimpik hareketin başarısına olan ortak bağlılık temelinde inşa edileceğini temin ederim. Gelecek nesillere ilham verecek bir olimpiyat oyunları için birlikte çalışmayı dört gözle bekliyoruz.”

YILDIZ PARKI BETONLAŞMA TEHDİDİNDEN KURTULDU

 

İBB, Yıldız Parkı’nı korumak için verdiği hukuk mücadelesindeki ısrarı bir kez daha sonuç verdi. Parkı yapılaşmaya açan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı sit statüsü değişikliği, yargı kararıyla Eylül 2023’te iptal edilmişti. Bakanlık değişiklikle ilgili ısrarcı oldu. Yürütmeyi durdurma istemiyle konuyu Bölge İdare Mahkemesi’ne taşıdı. Bölge İdare Mahkemesi, iptal kararında eksikler olduğu gerekçesiyle yeniden inceleme için dosyayı ilk derece mahkemesine gönderdi. Aynı dosyada bu kez iptal kararı vermeyen ilk derece mahkemesinin kararı İBB tarafından Bölge İdare Mahkemesi’ne taşındı. Dosyayı karara bağlayan Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü İdari Dava Dairesi, bakanlığın yaptığı sit statüsü değişikliğinin mevzuata aykırı olduğuna hükmetti.

Doğal ve Tarihi Sit Alanı koruması altına alınan Yıldız Parkı'nın koruma statüsü, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 2021 yılında değiştirilerek ‘Nitelikli Doğal Koruma Alanı’ ilan edildi. Yıldız Parkı'nın çevresindeki parseller ise ‘Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı’ olarak tescil edildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), tescil kararı sonrası itirazda bulundu. Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı itirazı reddedince İBB, kararın iptali için mahkemeye başvurdu.

HUKUKA UYGUNLUK BULUNMADI

Dosyayı inceleyen İstanbul 9. İdare Mahkemesi, İBB’nin itirazıyla açılan davada kararını Eylül 2023’te açıkladı. İlgili mevzuat ve bilirkişi raporlarını inceleyen mahkeme İBB’nin itirazını haklı bularak Yıldız Parkı'nın koruma statüsünde yapılan değişikliği iptal etti.

YAPILAŞMAYA KARŞI BİR YARGI KARARI DAHA

Bölge İdare Mahkemesi 4. Dava Dairesi kararı eksik inceleme sebebiyle ilk derece mahkemesine iade etti. İlk derece mahkemesi yapmış olduğu yeni inceleme neticesinde İBB’nin yürütmeyi durdurma talebini reddetti. İBB kararı, Bölge İdare Mahkemesine taşıdı. Bölge İdare Mahkemesi dava dosyasında bilirkişi raporu da yer aldı. Raporda ilgili parsellerin parkın devamı ve ormanlık alan olduğu mezarlık bulunduğu tespitlerine yer verildi.

Dosyayı karar bağlayan mahkeme bakanlığın yaptığı sit statüsü değişikliğini mevzuata aykırı olduğuna hükmetti. Karar metninde, “Yıldız Parkı Etabı Doğal Sit Alanının ‘Nitelikli Doğal Koruma Alanı’  ve ‘Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı’ olarak tescil edilmesine dair İstanbul 4 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu'nun 26.08.2021 tarih ve 1259 sayılı kararının, bu  kararın onaylanmasına dair Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlık Makamının 02.09.2021 tarih  ve 1648125 sayılı Olur'u işleminin ilgili mevzuat açısından uygun olmadığı kanaatine varılmıştır” denildi.

World Media Group (WMG) Haber Servisi




ETİKET :   imamoglu-dava

Tümü