ZF, ticari araçları daha sürdürülebilir hale getirmek için yenilikçi teknolojiler geliştirmeye yönelik çabalara öncülük etmeyi sürdürüyor. Endüstrinin içten yanmalı motorun icadından bu yana geçirdiği en büyük dönüşüm devam ederken ZF, tamamen esnek portföyü ile müşteri ihtiyaçlarına aktif bir şekilde yanıt vererek inovasyonun yönünü belirlemeye devam etmeyi hedefliyor. Şirket, bu yıl 17-22 Eylül tarihleri arasında Almanya'nın Hannover kentinde düzenlenecek olan IAA Transportation fuarında bu yaklaşımını sergileyecek.
Ticari araç endüstrisinin en geniş portföyüne sahip dünyanın en büyük bileşen ve sistem tedarikçisi olan ZF, uygun maliyetli çözümler sunmak için gereken teknik uzmanlığı, üretim esnekliği ve farklı bölümler arası teknoloji transferini sağlayabilmesi ile oldukça iyi bir konumda bulunuyor. ZF, e-mobiliteye yönelik müşteri talebinin önümüzdeki birkaç yıl içinde artacağını öngörüyor.
Hibrit teknolojiler
ZF, ticari araç emisyonlarını azaltmak için hızlı bir çözüm olarak hibrit aktarma sistemlerine yönelik teknolojilere yatırım yapıyor. ZF’nin başarılı TraXon 2 şanzımanının en yeni varyantı olan TraXon 2 Hybrid konsepti, OEM'lere mevcut tasarım platformlarına hibrit teknolojisini daha az çaba ve karmaşıklıkla entegre etme olanağı sunuyor. Temiz, güvenli ve verimli mobiliteyi kolaylaştıran sistem, toplam sahip olma maliyeti (TSOM) avantajlarını da beraberinde getiriyor.
Hibrit teknolojiler, menzil ve yeniden dolum kapasitesi gibi avantajlarını korurken, önemli ölçüde emisyon azaltma potansiyeli sunuyor. ZF, binek araçlar için hibrit teknolojilerin geliştirilmesindeki geniş deneyimi sayesinde, pratik ve maliyet açısından avantajlı hibrit çözümler sunmak için teknik bilgi birikimi ve endüstriyel yeteneklerini kullanıyor.
Sıfır Emisyon Teknolojileri: ZF'nin E-Mobilite Kiti
ZF'nin yeni nesil elektrikli güç aktarma organları ailesi, üreticilere araçlarını elektrikli hale getirmek için gereken tüm bileşenleri sunuyor. ZF'nin E-Mobilite Kiti, kompakt, hafif ve güçlü bir sistem oluşturmak amacıyla bileşenleri sorunsuz bir şekilde entegre eden yenilikçi bir modüler yaklaşım içeriyor. ZF’nin, invertörler, e-motorlar, şanzımanlar, e-aktüatörler ve yazılım dahil elektronik kontrol üniteleri gibi temel bileşenleri bünyesinde geliştirmesi, OEM müşterilerine elektrikli tahrik çözümlerini farklı araç uygulamalarında kendi ihtiyaçlarına göre uyarlama imkanı sunuyor.
ZF’nin kiti, müşterilerin geniş bir yelpazedeki gereksinimlerine yanıt verirken, geleneksel bir şanzımanla aynı alana yerleştirilebilen CeTrax 2 Dual ve CeTrax 2 merkezi tahrik platformlarının yanı sıra, tekerleklere daha yakın konumlanarak tasarım esnekliği sağlayan AxTrax 2 Dual ve AxTrax 2 aks tahrik platformlarını da içeriyor.
OEM'ler, ZF'nin sunduğu elektrikli tahrik sistemlerinin tamamını kullanma veya bileşenleri, yazılımları veya alt sistemleri tek tek entegre etme esnekliğine sahip oluyor. Bu esnek yaklaşım, mevcut araç platformlarına kolayca entegre edilebilen veya çeşitli uygulamaları karşılamak için ek tasarım esnekliği sağlayan elektrikli tahrik çözümleri ile e-mobiliteye sorunsuz bir geçişi kolaylaştırıyor.
Elektrikli Treyler Konsepti
İster içten yanmalı motorlu (İYM) ister elektrikli bir kamyon tarafından çekilsin, treylerlerin karayolu yük taşımacılığının karbonsuzlaştırılmasındaki rolü giderek daha önemli hale geliyor. ZF'nin kendi geliştirdiği AxTrax 2 e-Axle ile, treyler EBS ve akü sistemini entegre eden elektrikli treyler konsepti, içten yanmalı motorlu kamyonları etkili bir şekilde hibrit araca dönüştürüyor. Elektrikli araçlarda ise bu konsept, aracın menzilini önemli ölçüde artırıyor.
Treyler, içten yanmalı motor (İYM) ile çekildiğinde, bu teknoloji CO2 emisyonlarını geri kazanım yoluyla %16'ya kadar azaltırken, plug-in hibrit çözüm ile bu oran %40'a kadar çıkabiliyor. Bu konsept, başlangıçta kamyonlar, otobüsler ve yolcu otobüsleri için tasarlanan ZF'nin en yeni elektrikli aksı AxTrax 2'nin geliştirilmesi ile mümkün hale geliyor. AxTrax 2 gibi e-mobilite teknolojilerinin ZF'nin fren kontrol sistemlerindeki lider uzmanlığıyla entegrasyonu, ZF'nin geniş bir uygulama yelpazesini etkin bir şekilde karşılamak için teknik transfer yeteneklerini nasıl uyguladığını gösteriyor.
eWorX
ZF aynı zamanda elektrikli güç çıkış üniteleri (ePTO) alanında da öne çıkıyor. ZF'nin eWorX ürünü, 50 kW'lık bir e-motor, invertör ve elektronik kontrol ünitesi gibi bileşenleri uygulamaya özel yazılımla entegre ediyor. eWorX, elektrikli ticari araçlara monte edilen kancalı yükleyiciler, çift kollu kaldırıcılar veya yükleme vinçleri dahil olmak üzere bir dizi ekipmana güç sağlıyor. Önümüzdeki birkaç yıl içinde iki katına çıkması beklenen eWorX ürünlerine yönelik talep, OEM'ler ve karoseri üreticileriyle yakın iş birliği içinde geliştirilen bu konseptin ne denli başarılı olduğunu da kanıtlıyor.
ZF’nin en yeni eWorX versiyonu, kamyon şasisine entegre edilerek aracın soğutma sisteminden yararlanıyor. Bu yenilikçi tasarım, kurulum alanını küçülterek sistemin daha geniş bir araç uygulama yelpazesinde kullanılmasını sağlıyor. Ayrıca ZF, elektrikli güç aktarma çözümleri için 70 kW, 800 V, siber güvenlik donanımına sahip bir tahrik sistemi ve elektrikli ticari araçlardaki uygulamalar için çok işlevli, çift yönlü bir I/O cihazı içeren ZF eWorX ailesinin yeni neslini yakında tanıtacak.
World Media Group (WMG) Haber Servisi