Hayko Cepkin: “Benim En Çok Hatırlamak İstediğim Halim Canlı Performansım”

Türkiye’nin en uzun soluklu gençlik festivali “gelecek peki nasıl?” mottosuyla düzenlenen 39. Genç Günler’de, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde söyleşi konuğu Hayko Cepkin’di. Moderatörlüğünü oyuncu Aslı Şahin’in yaptığı söyleşide, Hayko Cepkin kendi ailesinden bahsederek sözlerine başladı: “1978 doğumlu, Yozgatlı bir aile evladıyım. Dedem akordionistti. Babam eski davulcu. Büyük halamız udistti. Evde 112 yıllık bir akordiyon var dedemden miras. Evde vals çalınıyor, tango çalınıyordu. Tiyatro başlangıçlıyım ben. Ama sonra opera, şan, klasik batı müziğine geçtim. Ondan sonra Timur Selçuk’un yanına geçtim. Müziğimi incelediğinizde Barok kökenler, Gotik kökenler, türkü formları, sanat müziği formları arabeske kaçan formların olması tesadüfi değil.

18:12:00 | 2025-05-14

97 yılında sektörde çalmaya başladım. Kendi gruplarımız oldu. O dönemde klavyeci denen şey yoktu. O yüzden çok çabuk yükseldim. Grupların aranan klavyecisi oldum.”

Moderatörün her albümde bir imaj değiştiriyorsun, bu süreç nasıl işliyor, nasıl fikirler geliyor. Beyin takımıyla konuşma mı, nasıl bir yerden geliyor? sorusuna cevaben Hayko Cepkin:

“En büyük lüksümüz kendi işimizin sahibi olmamız. Müziği kendimizin yapıyor olması. Kendimizin üretiyor olması. Kendimizin kaydediyor olması. Benim bir şarkıyı çıkardıktan sonra 7 kere revize etmişliğim var. Bu yüzden 2000’lerde çaldığımız albümlerle bugünkülerin hiç alakası yok. 20. Yıl sebebiyle 23 Mayıs tarihinde çıkaracağımız özel albümümüzde 3 tane tamamen canlı konser kayıtlarımızı dijital olarak sunacağız. Benim hatırlamak istediğim halim budur ve benim en çok hatırlamak istediğim halim de canlı performansım.”

Aslı Şahin’in neden Jekyll ile Bay Hyde? sorusu üzerine:

“Teklif oradan geldi. Jekyll ile Hyde karakterleri iyi ile kötünün yansıması, oyunun en önemli kısmı finali. Kendinle yaptığın düet. Bu iki karakteri dünyada farklı insanlar oynamışlar. Jekyll kısmı çok güzel, Hyde kısmında ise bir türlü kötüyü canlandıramıyorlar. Kötü kötü olmuyor. İyi çok güzel. Jekyll ile Hyde’in benim için en önemli taraflarından biri 17 kişilik bir ekip olmamız. Erkeklerden oluşan bir ekiptik, kızlar geldi sonradan nazikleştik. Oyun, dün Zorlu’da çok güzel oynandı. Herkesin mimikleri değişti, ifadeleri değişti. Dün oyunu çok beğendim.”

Aslı Şahin: Peki geleceğe doğru ilerleyelim. 23 Mayıs ve sonrasını konuşalım.

“Kasım ayına kadar turnemiz var. Hem oyunun turnesi olacak. Hem kendi turnem olacak. 200 kişilik senfoniyle Anadolu’ya gideceğiz. Adana ve Gaziantep’te yaptık, yıkıldı. Çok keyifli geçeceğine inanıyorum. Ankara’nın doğusunda bize Mersin Senfoni Orkestrası eşlik edecek. İlk senfoniyi 2018’de yaptım.”

Söyleşinin sonunda seyirci sorularına yer verildi. Söz alan bir seyirci:

Şarkılarında özellikle kullandığın bir metafor, simge, kavram var mı?

“Benim evrenle ilgili bir problemim var. Herkes aşk üzerine yapar. Bunları yaptık tabi. Deneyimlemek zorundayız. Ama hiç yakışmadı ağzıma. Nerdesin balım falan olmadı bende. Sonra “boşluk”. Benim ilk albümümde “boşluk” parçası vardı. O türkü formundadır. Sanırım dilimi buluyorum dediğim ilk şarkımdır. Ne anlatmak istiyorum dediğim “fırtına“ parçasıdır. İlahi noktaya seslenme vardır. Ulvi bir bakış açısı var. Hiçbir şarkım yaşadığım şeylerle alakalı değildir. Bir tek “siren” şarkısı, eşime yazdığım, yaşadığım şeydir. Genelde hayal dünyam, gözlem dünyam, yaşanılan zorlukları görüp empati kurmam gibi bir şey benimkisi.”

Söyleşinin sonunda söz alan Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever:

“Biz bu sene bir pencere açmak istedik. Hayatımız o kadar yoğun geçiyor ki. Bazı şeyler kaçırıyoruz. Büyük bir fırtına geliyor. 2048 yılında hayatımız çok değişik olacak. Bazı meslek dallarının yok olacağı söyleniyor. Şu anda insanlar kendi beyinlerini kullanmak yerine deepseek, chatgpt kullanımı inanılmaz çoğalmış. Sizin konuşmanızın aynısını bir başka şeye yaptırabiliyorlar. Bizi çok değişik bir dünya bekliyor. Yapay zeka insanın yerini alacak diyorlar. Umut ediyoruz biz, hayal ediyoruz. Onların bunu yapma şansı olmadığını söylüyorlar. Müzik alanında da, sanatta da çok farklı şekilde uygulamalar hayatımıza girdi. Artık çevirmenlere değil chatgpt’ye çeviri yaptırıyorlar. Siz kendi sanatınızla ilgili bir endişe hissediyor musunuz?

“Moda, kıyafet şeylerinde bir model kullanılıyor. Giydiriyorsunuz, poz veriyor, fotoğraf çekiliyor. Şu anda yapay zekayla o manken o kıyafeti giymiş gibi gözüküyor, o manken işi bitti mesela. Bu iş 2048’i bulmaz. Dönemsel olarak insanların bir şeylere sürüklendiği biyografik dönemler var. Şimdi de bu. Niye buna kızılıyor? İnsanları tembelleştirdiği, aklını daha az kullandığı için gençlere kızılıyor. Kuşaklar arasındaki kopukluk çok açıldı. Arabaları zaten mahvettiler, her yere ekran koydular. Dönem bunu gerektiriyorsa gençler bunu yaşamak, bunun ceremesini de çekmek zorundalar.  Kötü olan şey el becerilerini kaybediyor insanoğlu. İnsanoğlu hızla kendini revize edecektir.” Dedi.

World Media Group (WMG) Haber Servisi




ETİKET :   hayko-cepkin

Tümü