
Ekim ayı Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında Lilly, bilime, insanlığa ve yeniliğe olan bağlılığını bir kez daha vurguluyor; kadınlarda meme kanseriyle mücadelede erken tanı ve farkındalığın sürekliliğiyle yaşam sonuçlarının iyileştirilmesi çağrısında bulunuyor.
On yıllardır süren araştırmalar ve iş birlikleri sayesinde, bugün daha fazla insan kanseri yeniyor ve yaşamına devam ediyor. Lilly'nin bilimi ve tedaviye erişimi geliştirme konusundaki kararlılığı, hastaların yüzleştiği korkuları umuda dönüştürüyor.
Yeni meme kanseri tanısı alan hastaların sonraki beş yıllık dönemde sağkalım oranları,1970'lerde %73 iken günümüzde %91'e yükseldi.¹ Artan sağkalım oranları, meme kanseri tedavisinde kaydedilen ilerlemeyi açıkça ortaya koyuyor. Farkındalık, erken tanı ve tedavi için harekete geçmek, iyileşme sürecini hızlandırarak kadınlara daha uzun ve sağlıklı bir yaşam imkânı sunuyor.
 
Lilly Türkiye Medikal Direktörü Dr. Karan Bozkurt, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Meme Kanseri Farkındalık Ayı, bu hastalıktan etkilenenlerin cesaretinin ve direncinin güçlü bir hatırlatıcısıdır — aynı zamanda bilimi, insanlığa hizmeti ve iş birliğini ilerletme konusundaki ortak sorumluluğumuzu da hatırlatır. Lilly olarak meme kanseriyle her gün mücadele eden hastaların, ailelerin ve sağlık profesyonellerinin yanında yer alıyoruz. Altmış yılı aşkın süredir misyonumuz, kanser dâhil olmak üzere dünyanın en karmaşık hastalıklarına yenilikçi çözümler keşfetmek ve geliştirmek olmuştur. Erken tanı alan her kadın, umut dolu bir hikâyeye başlama şansına sahiptir. Lilly olarak, 40 yılı aşkın süredir meme kanseri alanındaki çalışmalarımızla hastaların yanında olmaya devam ediyoruz. Lilly olarak biz bu ayı bir başlangıç olarak görüyoruz; Meme Kanseri Farkındalık Ayı sona erdiğinde bu sesi duyuralım— çünkü farkındalık her gün, her kadın için devam etmelidir.”
 
Meme kanseri, dünya genelinde kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. ²
2022 yılında, kadınlarda yaklaşık 2,3 milyon yeni meme kanseri vakası bildirilmiş ve yaklaşık 670.000 kadın bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmiştir. ³
Meme kanseri tanıları, tüm yeni kanser tanılarının yaklaşık %11,7'sini oluşturmaktadır. ⁴
 
Dünya genelinde meme kanseri yükü, ülkelerin gelişmişlik düzeyine göre büyük farklılıklar göstermektedir. İnsani gelişmişlik düzeyi çok yüksek ülkelerde, her 12 kadından biri yaşamı boyunca meme kanseri tanısı almakta, 71 kadından biri ise hastalık nedeniyle hayatını kaybetmektedir. ⁵
Bu farklılıklar; tanıya erişim, tedavi altyapısı, sağlık sistemlerinin kapasitesi ve farkındalık düzeyi gibi faktörlerle yakından ilişkilidir. ⁶
 
Türkiye Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan “Kanser İstatistikleri 2020” verilerine göre, tanı konulan her dört kadın kanserinden biri meme kanseridir. ⁷
Aynı kaynak, vakaların %45,5'inin hastalık henüz lenf nodlarına veya diğer organlara yayılmadan, lokalize evrede teşhis edildiğini bildirmektedir. ⁸
 
Sağlık Bakanlığı, 40–69 yaş arası kadınlara iki yılda bir ücretsiz mamografi taraması önermektedir. Ayrıca, ulaşılması güç bölgelerde yaşayan kadınlara tarama hizmeti sunmak amacıyla mobil KETEM birimleri kullanılmaktadır. Örneğin, Denizli ilinde 2024 yılı itibarıyla hedef nüfusa göre tarama oranının %69,5'e ulaştığı belirtilmektedir. ⁹
 
Belirtiler, Uyarı İşaretleri, Tanı ve Tedavi Yöntemleri
 
Kadınlara aşağıdaki belirtilerden herhangi biri görüldüğünde bir sağlık uzmanına başvurmaları önerilmektedir:
Bu belirtiler her zaman kanser anlamına gelmez; ancak uyarı işaretleri olarak değerlendirilmelidir.
Erken tanı, tedavi başarısını artırmanın ve yaşamları kurtarmanın anahtarıdır.
 
Tarama ve tanı yöntemleri arasında:
Tedavi planı, hastanın yaşı, tümör tipi, evresi ve genel sağlık durumuna göre kişiselleştirilir.
Başlıca tedavi yöntemleri arasında cerrahi müdahale, radyoterapi, kemoterapi, hormon tedavisi, hedefe yönelik tedaviler, destekleyici tedavi ve rehabilitasyon (psikososyal destek, beslenme, fizik tedavi vb.) bulunur.
Tedavi başarısı; multidisipliner ekip çalışması, tedaviye uyum ve etkili takip süreçleriyle yakından ilişkilidir.
 
Erken Tanının Önemi
Meme kanserinin erken evrede teşhis edilmesi, tedavi başarısı olasılığını önemli ölçüde artırır.
Buna karşılık, hastalık yayıldığında veya metastatik evreye ulaştığında başarı oranları düşme eğilimindedir.
Erken tanı, sadece tedavi şansını artırmakla kalmaz; aynı zamanda cerrahi ve tedavi yükünü azaltarak hem yaşam süresini hem de yaşam kalitesini korumaya yardımcı olur.
Kanserle mücadele stratejilerinde “erken tanı, düşük maliyet, yüksek başarı” ilkesi temel hedeflerden biri olmaya devam ediyor. Bu durum, sürekli farkındalık ve zamanında taramanın önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
World Media Group (WMG) Haber Servisi
 Sağlık İlaç
                      Sağlık İlaç
                       Sağlık İlaç
                      Sağlık İlaç
                       Sağlık İlaç
                      Sağlık İlaç