ESİAD YİK Toplantısı Gerçekleşti

ESİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısı, İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali'nin katılımıyla gerçekleşti.

17:24:09 | 2025-08-05

 

 

 

  • İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali:
  • " Dört önemli avantajımız var, insan kaynağımız, teknolojik seviyemiz, esnek üretim yapımız, yeni lojistik altyapımız”
  • ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Zorlu:
  • " Küresel rekabet ortamında pozisyon almak ve yarışa dahil olabilmek için milli gelir içindeki sanayinin katkısını artırmamız, üretim ve istihdamla kalkınmamız gerekiyor."

Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali, Türkiye'nin güçlü insan kaynağı, teknolojik seviyesi, reel sektörün esnek üretim yapısı ve yenilenmiş lojistik altyapısıyla önemli avantajlara sahip olduğunu belirtti.

Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ESİAD) 37. Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı, İzmir'in Çeşme ilçesindeki bir otelde düzenlendi.

Toplantıya konuk olan Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Bali, 2000’li yılların başından bu yana ekonomik gelişmelere değinerek, Türkiye’nin orta gelir tuzağını aşması için teknoloji, inovasyon, hukuk ve eğitim alanlarında ilerlemeye ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Türkiye'nin hedeflediği büyüme seviyelerini yakalaması için dört önemli avantajının olduğunu belirten Adnan Bali, şöyle konuştu:

"Ülke olarak başlıca dört avantajımız olduğunu düşünüyorum. Birincisi güçlü insan kaynağımız.

İkincisi, finans sektörü başta olmak üzere teknolojide ulaştığımız mevcut seviye.

Üçüncüsü, reel sektörümüzün esnek üretim yapısı. Ülkemizin bulunduğu konumda kısa terminlerle stok maliyetleri yaratmayacak teslim imkanlarına sahip, hızlı organize olup verilen siparişleri hemen teslim edebilme düzenliliğini sağlayabilen bir esnek üretim altyapısına sahip olması müthiş bir şey. Bunu jeopolitik konumumuzla birlikte düşünmemiz lazım. Türkiye'nin etrafında 3-4 saatlik uçuş mesafesindeki ülkeler grubuna baktığınızda 1,5 milyara yakın nüfus, 10 trilyon doların üzerinde ithalat hacmi ve 30 trilyon doların üzerinde GSYİH görüyorsunuz. Bu, pazarın en işlek yerinde dükkânınız olması anlamına geliyor. Doğal bir geçiş yeri olarak bilginin, enerjinin, üretimin, finansın merkezi olabilirsiniz. Dördüncü avantajımız ise yenilenmiş lojistik altyapımız. Yollarımızın hepsi yeni, limanlarımız var, demiryollarıyla organize sanayi bölgelerini entegre etme projelerimiz var. Bunlar Türkiye'nin çok önemli avantajları."

 

- Üretim ve istihdamla kalkınma hedefi

ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu ise insanlığı tehdit eden iklim değişikliği etkileri, küresel liderlik savaşları, teknoloji yarışı ve bölgesel savaşların etkilerinin hissedildiği bu dönemde yeni bir dünya düzenine doğru gidildiğini söyledi.

Bu tablo içinde ekonomiler, toplumlar ve kurumların, pusulalarını yeniden ayarlamaya çalıştığını aktaran Zorlu, Türkiye'nin ise ekonomide temel ve yapısal sorunlarının bulunduğuna işaret etti.

Pek çok sektörde yaşanan finansmana erişim sorunu ve yüksek maliyetlerin sistemsel bir kırılganlık haline geldiğini belirten Zorlu, "Makroekonomik istikrarın tesisi, ekonomik tedbirlerin yanı sıra hukuk, öngörülebilirlik, şeffaflık ve güven gibi temel ilkelere dayanmak zorunda. Bu yüzden bugün sadece ekonomik göstergeleri değil yönümüzü belirleyecek değerleri de masaya koymalıyız. Küresel rekabet ortamında pozisyon almak ve yarışa dahil olabilmek için milli gelir içindeki sanayinin katkısını artırmamız, üretim ve istihdamla kalkınmamız gerekiyor. Tedarik zincirlerinde yerimizi sağlamlaştırmak, yabancı yatırımcı çekebilmek için teknolojiye dayalı yatırım yapmamız şart. Bunun da bir yolu finansmana erişimden geçiyor." diye konuştu.

Zorlu, Gümrük Birliğinin asimetrik yapısı ve sınırlı kapsamı nedeniyle yeni düzende Türkiye'nin rekabetçiliğini zorlar duruma geldiğini de belirterek acilen güncellenmesini beklediklerini sözlerine ekledi.

- "Enflasyonla mücadele ortak sorumluluğumuz"

ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Bülent Akgerman ise ekonominin sadece rakamlarla değil beklentilerle yönetildiğine işaret etti.

Beklentilerin temelinde ise güven olgusunun bulunduğunu dile getiren Akgerman, şöyle konuştu:

"Yatırımcının, sanayicinin, gencin, kadının, çiftçinin güvende hissettiği bir iklim inşa etmeliyiz. Enflasyonla mücadele sadece ekonomi yönetiminin değil toplumun tüm kesimlerinin, siyasetin ve reel sektörün ortak sorumluluğudur. Bugün küresel sistem büyük bir türbülanstan geçiyor. Korumacı politikalar, yeni gümrük duvarları, ticaret savaşları tüm hızıyla sahnede. Etrafımızda yaşanan trajediler, özellikle Gazze’deki insanlık dramı bize barışın, uzlaşmanın ve temel hakların ne kadar vazgeçilmez olduğunu her gün hatırlatıyor. Ülkemizde ise başlatılan yeni çözüm ve diyalog süreci, hepimiz tarafından dikkatle ve sorumlulukla izleniyor. Kalıcı barışın ve toplumsal huzurun tesisi, Türkiye’nin geleceği açısından hayati bir önem taşıyor."

Toplantıda teknolojik gelişmelerin tetiklediği küresel değişimlere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Paris Bosphorus Enstitüsü Başkanı Dr. Bahadır Kaleağası ise İzmir'in dünyanın geleceğini şekillendiren teknoloji ekosistemine bağlanması için ortak bir vizyon ortaya koyması gerektiğine dikkat çekti.

 

 

 

World Media Group (WMG) Haber Servisi




ETİKET :   esiad-yik

Tümü
G-E326TP51F5