Metal yüzey işlem sektöründeki sorunlar ortadan kalkıyor. Yüzey kaplama teknolojilerinde 15 yılı aşkın deneyime sahip Hasan Gökdağ, yeni geliştirdiği patentli teknolojisiyle çok sayıda yüzeye uyarlanabilen, kolay uygulanabilir ve teknik servis ihtiyacını ortadan kaldıran bir sistem sunuyor. Bu teknolojinin dünya genelinde çevre dostu üretim süreçlerinin yaygınlaşmasına öncülük etmesini hedefliyor.
Metal yüzey işlem sektöründe uzun yıllar boyunca kullanılan geleneksel kaplama sistemlerinin çevresel ve ekonomik yükler getirmesiyle birlikte birçok sorunu da beraberinde getiriyor. Karbon ayak izini artırırken; işletmelerin çevre regülasyonlarına uyumunu zorlaştırıyor ve üretim maliyetlerini yükseltiyor. Lisans anlaşmalarıyla uluslararası sertifikalara sahip yüksek performanslı nano ve hibrit kaplamalara öncülük eden TNH Kimya Ar-Ge ve Teknoloji Merkezi Kurucusu Hasan Gökdağ, yeni geliştirdiği patentli teknolojisiyle çok sayıda yüzeye uyarlanabilen, kolay uygulanabilir ve teknik servis ihtiyacını ortadan kaldıran bir sistem sunuyor.
Yüzey teknolojileri alanında Türkiye’nin önde gelen uzmanlarından ve sektörün aranılan isimlerinden biri olan Hasan Gökdağ, geliştirdiği patentli metal yüzey işlem teknolojisi ile küresel endüstri standartlarını yeniden tanımlıyor. Hasan Gökdağ liderliğindeki TNH Kimya bünyesinde hayata geçirilen bu yenilikçi sistem, çevre dostu yaklaşımıyla sektördeki geleneksel yöntemlerin yarattığı sorunlara köklü çözümler sunuyor. 2025’te yaklaşık 145 milyar dolarlık hacme ulaşması beklenen küresel çevre dostu kaplama pazarında bayileri aracılığıyla kurulum ve uygulama desteği vererek ABD ve Avrupa pazarına güçlü bir giriş yapıyor.
“Üreticilerin maliyetlerini düşürüyoruz”
Yüzey kaplama teknolojilerinde 15 yılı aşkın Ar-Ge ve saha deneyimi ile nanoteknoloji uygulamaları ve özel kimyasal formülasyonları konusunda kapsamlı deneyime sahip yenilikçi bilim insanı ve girişimci Hasan Gökdağ, şu açıklamada bulundu: “Bilimi sadece laboratuvarda değil, sahada da anlamlı hale getirdik. Geliştirdiğim sistem hem çevreyi koruyor hem de üreticilerin maliyetlerini önemli ölçüde düşürüyor. Türkiye’de kendini kanıtlayan bu sistem teknolojisi ile Amerika’da bu dönüşümün parçası olmak, bizim için gurur verici.”
Hasan Gökdağ, Türkiye’de en çok lisanslanmış yüzey işlem sistemlerinin geliştiricisi olarak tanınıyor ve büyük beyaz eşya üreticileri, seramik fabrikaları ve metal işleme tesisleri tarafından danışılan bir isim olarak konumlanıyor. Gökdağ; proses optimizasyonu, kaplama teknolojisi seçimi ve üretim verimliliği artırma konularında sektörün lider şirketlerine danışmanlık veriyor.
“Geliştirdiğimiz çözüm, endüstriyel sürdürülebilirlikte yeni bir adım”
Hasan Gökdağ liderliğindeki TNH Kimya, geliştirdiği söz konusu teknolojiyi Türkiye genelindeki yetkili bayileri aracılığıyla kurulum ve kullanım desteği ile müşterilerine ulaştırıyor. Bu model hem yerel teknik uzmanlık sağlıyor hem de teknolojinin farklı ölçeklerdeki üretim hatlarına hızlı adaptasyonunu mümkün kılıyor.
Türkiye’nin önde gelen 4 büyük üreticisinde aktif olarak kullanılan bu teknoloji, ülke toplam üretim kapasitesinin %40’ını kapsadığını aktaran Hasan Gökdağ, “Endüstriyel sürdürülebilirlikte enerji tasarrufu ve çevre standartlarına uyum ihtiyacı, bu tür yenilikçi çözümleri zorunlu kılıyor. Teknolojik gelişmeleri, sadece verimlilik odaklı olmaktan çıkarıp çevresel sorumlulukları da merkeze alan bir vizyona taşıyor. Yenilikçi adımlar hem operasyonel maliyetleri düşürüyor hem de markaların çevresel itibarını güçlendiriyor. Çünkü sürdürülebilirlik artık bir seçenek değil, rekabet avantajı sağlayan temel bir iş stratejisi olarak görülüyor” dedi.
“Çevre dostu üretim süreçlerinin yaygınlaşmasına öncülük etmesini hedefliyoruz”
Ar-Ge, üretim ve teknoloji transferi konusunda uzmanlaşan Hasan Gökdağ, değerlendirmelerini şöyle sonlandırdı: “Geliştirdiğimiz patentli hibrit metal yüzey işlem teknolojisi, birçok sorunlara devrim niteliğinde bir çözüm getiriyor. Uluslararası standartlarda sektörün öncü kimyasalları ile yapılan karşılaştırmalı testlerde hem laboratuvar hem de sahada çok daha iyi korozyon koruma sonuçları elde ediyor. Enerji tüketimini %60’a kadar azaltması, kimyasal kullanımını %80 oranında düşürmesi ve suyun geri kazanımını %95’in üzerine çıkarması, üretim hatlarında verimliliği artırıyor. İşletmelerin karbon emisyonlarını azaltıyor ve yeşil üretim standartlarına uyumu kolaylaştırıyor. Bu teknolojiyi yalnızca ticari bir başarıya dönüştürmek değil, dünya genelinde çevre dostu üretim süreçlerinin yaygınlaşmasına öncülük etmesini hedefliyoruz.”
World Media Group (WMG) Haber Servisi