SEDER YK Üyesi Dr. Merve Yılmaz'dan acil çağrı: ' Eğitim de kalıcı çözüm bulma koşulu' Sürdürülebilir Eşitlik ve Sosyal Araştırmalar Derneği (SEDER) Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Yılmaz, "Türkiye'de gerçekten herkes için bu yola açık mı?" bölgelerde sorarak, eğitim sistemindeki derin kişileri işaretledi. SEDER YK Üyesi Dr. Merve Yılmaz'a göre Türkiye'de yükseköğretime erişim sorunu , lise başlıyor. 15-19 yaş grubundaki gençlerin yalnızca yüzde 72,5'inin okula devam ettiği belirtilirken, OECD'nin yüzde 84,1 olduğu kaydedildi. Söz konusu veriler , Türkiye'de neredeyse dört gençten birinin liseye dahi gitmediğini ve üniversiteye erişim hakkı verilmeden önce ciddi bir eşitsizlikle karşılaştığını ortaya koyuyor. Yılmaz, sadece okula gitmenin yeterli olmadığını, aynı zamanda okullardaki eğitim kalitesinin, öğrenci desteklerinin, mezuniyet bölümlerinin ve üniversiteye hazırlanma imkanlarının da kritik öneme sahip olduğunu vurguladı . Gençlerin yüzde 31'i ne eğitimde ne istihdamda üniversiteye giriş tablosunun da iç açıcı olmadığını belirten Dr. Merve Yılmaz, 2022 - 2023 döneminde yüksek öğretime devam eden gençlerin yüzde 46 iken, bu oranın 2023 - 2024'te yüzde 42,7'ye gerilediğini ifade etti. Öte yandan 18-24 yaş aralığında "ne eğitimde ne istihdamda" olan gençlerin oranı ise yüzde 31,1. Yılmaz, bu oranın üç gençten birinin ne çalıştığını ne de okuduğunu gösterdiğini belirterek, "Eğitim sistemi bu kadar Itilmiş bir gençlik hem bireysel olarak hem de toplumsal düzeyde ciddilara yol gösterebilir" uyarısında bulundu. Kadınların ekonomik kaybı Kadınların yükseköğretime katılması erkeklerden yüksek olmasına rağmen, mezuniyet sonrası iş hayatına katılma oranlarının neredeyse yarı yarıya sınırlı kaldığını söyleyen Yılmaz, toplumsal roller, bakım yükü ve kam tavanları nedeniyle kadınların kariyer hayallerinin sınırlı olduğunu söyledi. Bu nedenle sadece eğitimde değil, iş hayatında da kadınların mentorluk programları, kreş imkanları ve hibrit çalışma modelleri gibi politikalara ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Çözüm ne? Dr. Merve Yılmaz, bu sorunların düzeltilmesi için öncelikle eğitime yönelik bütçenin geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında öğrenci başına en az harcama yapan bölgeden biri olduğunu hatırlatarak, daha fazla yatırımın, daha eşit imkanlar ve daha güçlü destek sistemlerinin sertifikalandığını vurguladı. Üniversite artışı artana kadar, bu üniversitelerin toplamını sağlamanın önemli olduğunu kaydeden Yılmaz, araştırma kapasitesi, öğretim üyesi bölümleri ve öğrenci destek hizmetleri güçlendirilmeden gerçek bir dönüşümün sağlanamayacağını ifade etti. Yılmaz, son olarak üniversiteye erişim hakkının sadece bir binaya girme hakkı olmadığını, o binada kendini geliştirebildiğini, sosyal destek alabilmeyi, güvenli bir şekilde çalışılarak yaşayıp eğitimini tamamlayabilme hakkının olduğunu vurguladı. "Eğitimde fırsat eşitliğinde sadece sayı değil, kalitede ve sürdürülebilir de bahsetmemiz gerekir " diyen Yılmaz, şöyle devam etti: “ Türkiye'nin genç hayatta, en büyük avantajı olabilir. Ama bu avantajı kullanmak için adil, kapsayıcı ve cesur politikalara katılmak var . Çünkü eğitim, sadece değil, dedir . Eğitim alanından bir başarıdır. ” Dr. Merve Yılmaz, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Matematik Öğretmenliği bölümünden mezun olduktan sonra, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsünde Eğitim Yönetimi ve Denetim alanında yüksek lisans, İstanbul Okan Üniversitesi'nde ise aynı alanda doktora eğitimini tamamladı. Örgütsel yönetim, müfredat programları ve eğitimde fırsat eşitliği konularına odaklanmaktadır. Evli ve bir çocuk annesidir.
World Media Group (WMG) Haber Servisi