Bünyesinde turizm, kuyum, deri, seramik, halı, tekstil, yeme-içme ve madencilik gibi alanlarda 60 markası bulunan Dorak Holding, Türk kültür mirasına sahip çıkmak amacıyla “Yaşayan İnsan Hazinesi” unvanını taşıyan el halısı ustası Nuray Kıvanç ile tarihi bir iş birliğine imza attı. Bu proje, geleneksel el halısı sanatını sürdürülebilir hale getirerek gelecek nesillere aktarmayı hedefliyor.
Temelleri 1971 yılında atılan Dorak Holding, uzun yıllardır Türkiye’nin kültürel zenginliğini koruma ve tanıtma konusundaki sorumluluğunu sürdürüyor. Kapadokya’daki tarihi dokunun korunmasından geleneksel zanaatların desteklenmesine kadar pek çok projeye imza atan şirket, şimdi de halı sanatına sahip çıkarak önemli bir misyona öncülük ediyor.
Dorak Holding, Türk kültür mirasını korumak ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla tarihi bir adım attı ve “Yaşayan İnsan Hazinesi” unvanına sahip el halısı ustası Nuray Kıvanç, Dorak Holding ailesine katıldı. Bu özel iş birliği, kültürel mirasımıza sahip çıkmak ve sürdürülebilir hale getirmek için sosyal sorumluluk projesi kapsamında hayata geçirildi.
Anadolu’nun kadim halı dokuma geleneğini yaşatan Nuray Kıvanç, çocuk yaşlarda başladığı bu sanatı hayatının merkezine alarak, klasik motifleri ve unutulmaya yüz tutmuş teknikleri günümüze taşıyor. Onun önderliğinde kurulan “Nuray Kıvanç Atölyesi”, Kapadokya’da Carpet House’da faaliyet gösterecek ve genç nesil dokumacıların eğitildiği, her halının kimlik ve hikâyeyle dokunduğu özel bir merkez olacak.
Bu proje ile Dorak Holding, kadın istihdamına katkı sağlamayı, unutulmaya yüz tutmuş teknikleri yaşatmayı, kültürel değerleri dünyaya tanıtmayı ve genç nesillere ilham vermeyi amaçlıyor. Dorak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Serdar Körükçü “Kültürümüz yalnızca geçmişin mirası değil, geleceğin teminatıdır. Nuray Hanım’ı Dorak Holding çatısı altına katarak, el halısı sanatının yeniden hak ettiği değeri bulmasına katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Bu, ticari değil; kültürel bir görevdir” diyor.
Sanat ve Ustalığın Zirvesi
İlkokulu bitirdikten sonra eğitim imkânının olmadığını, mahallelerinde açılan kursa giderek Hereke halısı dokumayı öğrendiğini belirten Nuray Kıvanç, en özel çalışmasını, 5 yıllık emekle tamamladığını ve saç telinden ince ipliklerle dokuduğu ‘otuz ikili halı’nın benzersiz bir deneyim olduğunu ifade ediyor.
Kıvanç, fabrikasyon üretiminin artması ve ipek maliyeti gibi sebeplerle halı üretiminin yok denecek kadar azaldığını dile getirirken, Dorak Holding’in kendisine ve pek çok kadına fırsat sunduğunu vurguluyor. Halıcılığın yok olduğunu düşündüğü bir dönemde, Carpet House’da açılan atölye ile birçok öğrenciye deneyimlerini aktarabilme şansı bulduğu için çok mutlu olduğunu belirten Kıvanç, “Geleneksel Türk halıcılığı, yalnızca bir zanaat değil; Türk milletinin binlerce yıllık kültürel hafızasının somut bir yansımasıdır ve korunmalıdır” diyor.
‘Nuray Kıvanç Koleksiyonu’, yalnızca bir halı markası olarak değil, aynı zamanda Anadolu’nun ruhunu taşıyan bir kültürel miras elçisi olarak görülüyor. Her bir halı, Nuray Kıvanç’ın denetiminden geçerek hem sanatsal değer hem de kültürel miras taşıyıcısı olarak dünyaya sunulacak.
Kültürel Mirasın Turizmle Buluşması
Carpet House, bu kadim sanatı sadece yaşatmakla kalmayıp aynı zamanda uluslararası ziyaretçilere tanıtarak kültürel turizmin bir parçası hâline getiriyor. Ziyaretçiler, Carpet House'da sadece halıyı görmekle kalmayıp, boyama, dokuma ve desen seçimi süreçlerini de deneyimleyerek Türk kültürüyle bağ kurma fırsatı buluyorlar. Bu yenilikçi yaklaşım, kültürel mirasın sürdürülebilirliğine büyük katkı sağlıyor.
Dünyanın en büyük el dokuması halı koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan Carpet House’daki 25.000’den fazla halı, Anadolu’nun dört bir yanındaki, yüzyıllara dayanan birikimle gelen ustaların emeği ile oluşturuluyor. Koleksiyonda, Hereke’nin zarif ipek halılarından Bergama, Ayvacık ve Taşpınar gibi yöresel motiflere kadar geniş bir desen yelpazesi bulunuyor.
Özellikle "Yaşayan İnsan Hazineleri" tarafından dokunan ve doğanın en saf kaynaklarından elde edilen ipliklerle oluşturulan halılar, meşe ve kestane yapraklarıyla beslenen ipekböceklerinin kozasından elde edilen ipliklerle sabır ve incelikle dokunuyor. Bu eşsiz halılar, sanat ve emek dolu yılların sonucunda ortaya çıkıyor. En özel örnekler arasında, cm²’de 2500 düğüm yoğunluğuyla dünyanın en ince el dokuması halıları bulunuyor.
UNESCO, Türkiye ve “Yaşayan İnsan Hazineleri”
2003 yılında kabul edilen UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi, geleneksel bilgi, beceri ve sanatsal üretimlerin yaşatılmasını hedefliyor. Türkiye, bu sözleşmeye 2006 yılında taraf olarak kendi bünyesinde özel bir uygulama başlattı.
Bu çerçevede, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından oluşturulan sistemle, kültürel miras taşıyıcısı olan kişilere “Yaşayan İnsan Hazinesi” unvanı verilmeye başlandı. Bu unvan, UNESCO ilkelerine uygun şekilde yürütülen bir ulusal takdir mekanizmasıdır ve yalnızca kültürel üretimde usta düzeyine ulaşmış, eşsiz becerilere sahip kişilere verilmektedir.
Nuray Kıvanç, geleneksel Türk el halısı sanatında bu unvana layık görülen ilk ve tek sanatçıdır. Böylece, Türk halıcılığının uluslararası önemi tescillenmiş ve UNESCO’nun öngördüğü şekilde bir kültürel aktarım köprüsü kurulmuştur.
World Media Group (WMG) Haber Servisi