
"tembellik" veya "dikkatsizlik" etiketleri ile gölgelenen nörolojik kökenli bir öğrenme farklılığı olan disleksi, temel olarak okuma, yazma ve heceleme becerilerinde güçlüklerle kendini gösteriyor. Sağını solunu karıştırmaktan harflerin yerini değiştirmeye kadar pek çok zorlukla mücadele eden disleksili bireyler için okumak, bazen dik bir dağa tırmanmak kadar yorucu olabiliyor. Ancak Einstein’dan Steve Jobs’a kadar tarihe yön veren pek çok isimde görülen bu farklılık, artık gelişen teknoloji sayesinde bir öğrenme güçlüğü olmaktan çıkıyor.
Bu kapsamda Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Günet Eroğlu ve Raja Abou Harb’ın Dislekside Sol Yarımküre Fonksiyonunun Geliştirilmesi: Auto Train Brain ile 14 Kanallı Nöro geribildirim Üzerine Bir Pilot Çalışma" başlıklı çalışması Neuro Regulation dergisinde yayınlandı.
Araştırmacılar, disleksinin temelinde yatan sol beyindeki işlevsel eksiklikleri gidermek için nöro geri bildirim temelli ile çalışan bir mobil yazılımı test ettiler. 4 kanallı (EPOC-X) EEG başlığı kullanan çocukların, 5 kanallı başlık kullananlara göre sol temporal lobda (dil ve okuma merkezi) daha hızlı ve güçlü bir gelişim gösterdiği saptandı. Eğitimler sonucunda, beynin bilgi işleme kapasitesini yansıtan "gama bandı entropi varyansında” da artış görüldü. Bu da beynin daha verimli çalışmaya başladığının bir göstergesi olarak kabul ediliyor.
Beynin Kendi Kendini İyileştirme Gücü Disleksi ’ye Umut Oluyor
Disleksi bir zekâ geriliği veya tembellik değil, beynin bilgiyi işleme yolculuğundaki nörogelişimsel bir farklılık olduğunu belirten Auto Train Brain Ceo’su Dr. Günet Eroğlu, “Yürüttüğümüz bu çalışmada, 14 kanallı nöro geribildirim yöntemiyle beynin kendi kendini düzenleme yeteneğini ve nöral esnekliğini (plastisite) harekete geçirebileceğimizi kanıtladık. Araştırmamız, özellikle 100 seanslık düzenli eğitimle beynin sol yarımküresindeki dil ve okuma merkezlerinin yeniden yapılandırılabildiğini gösteriyor. Nörofeedback eğitimi, öğrenme güçlüğü çeken bireylerde yalnızca okuma becerilerini değil, öz saygı ve sosyal işlevsellik gibi ikincil süreçleri de olumlu etkilemektedir. Beyin plastisitesi sayesinde, doğru yönlendirmeyle bu güçlükler aşılabiliyor” dedi.
Beyin Dalgalarınızı Eğitebilir Misiniz?
Nöro geribildirim konusunu beyin için bir spor salonu gibi düşünmenin yanlış olmayacağını vurgulayan Eroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Nasıl ki düzenli egzersizle kaslar güçleniyor ve vücut daha dengeli çalışmayı öğreniyorsa, nöro geribildirim de beynin farklı bölgelerini çalıştırarak zihinsel performansı artırmayı hedefler. Beyin dalgalarının anlık olarak izlenmesi sayesinde beyin, verimsiz ya da dengesiz çalışan örüntülerini fark eder ve zamanla daha sağlıklı işleyiş biçimlerini öğrenir. Bu süreç; dikkat, odaklanma, stres yönetimi ve duygusal denge gibi alanlarda beynin kendi kendini düzenleme kapasitesini güçlendirirken, zihinsel işlevlerin bütüncül biçimde optimize edilmesine katkı sağlar.”
World Media Group (WMG) Haber Servisi
Sağlık İlaç
Sağlık İlaç
Sağlık İlaç